TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Vali vardır yapar, vali vardır bir telefona satar”

Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile gerçekleştirilen alım sözleşmesinin imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İl Özel İdare Mallları’nın paylaşımı ile ilgili İzmir Valisi Mustafa Toprak’ı sert sözlerle eleştirdi. Son olarak İzmir’in iş dünyası, STK ve oda temsilcileri ile bir araya gelen ve zirveden, “Yapacak bir şey yok” yanıtı aldığı öğrenilmesine tepki gösterdi

Haber Giriş Tarihi: 07.06.2014 07:03
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Vali vardır yapar, vali vardır bir telefona satar”

FEYZİ MİRHANOĞLU

Konuşmasına İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerel üreticiye bugüne kadar verdiği desteği antlarak başlayan Kocaoğlu, son günlere gündemden düşmeyen paylaşım kriziyle ilgili şöyle konuştu: “Biz kamunun kullanacağı malları istemedik. Taşınmazların tüm hepsini istemişiz gibi gösteriyorlar. Bu mallar kanunla zorunlu verilecek, başkasına vermesi mümkün değil. İl Özel İdaresi’nin 1700 parça malının dağıtımı konusunda toplantıya çağrıldık. Benim toplantıyı terk ettiğim konusunda bir propaganda yapılıyor. Dışarıdan gelen tek üye bendim. Toplantıya girdim. Köylerin ve beldelerin malları dağıtılırken, şu listeleri bize verin, bir çalışma yapalım, prensip belirleyelim dedik. Mutabık kalmadığımız konuları da burada tartışalım dedik. Aliağa’dan başlayalım dediler, böyle olmaz dedik. Mutabık kalmadığımızda şerh düşelim, siz ne yaparsanız yapın, biz de mahkemeye gidelim dedik. Devam edeceğiz dediler, olmaz dedik. Oylama yapıyoruz dedik. Bizde zaten bir tane parmak var kaldırmaya gerek yok. Tutanağı tutun, neyi dağıtıyorsanız dağıtın, tutanağı verin biz yargıya gideceğiz, zihniyetiniz belli olmuştur dedik.”

“TUTANAKLARI YAZILI OLARAK İSTEDİM”

Başkan Aziz Kocaoğlu, katıldıkları paylaşım toplantısından sonra gündemin yoğun olarak İl Özel İdare Malları olduğunu belirtti. Kocaoğlu, “Ben bu dağıtılan malların tutanaklarını yazı yazarak istedim. Bir hafta oldu, cevap yok… Bugün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmir Valiliği’nden bilgi edinme yasası kapsamında, vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, bu dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı. Nereye geldiğimiz, ne yaptığımız belli…” dedi.

“TAŞINMAZLARIN GELECEĞİ İLE İLGİLİ KAYGILARIMIZ VAR”

Kocaoğlu, taşınmazların geleceğiyle ilgili kaygıları olduğunu belirterek, “Büyükşehir Belediyesi bu malları ne yapacak? Büyükşehir Belediyesi, on senedir kamu mallarını ne yaptıysa, bir kuruşunu satmadan kent gelişimine projeleri ile nasıl katkı koyduysa, gelecek mallara da onu yapacak. Valilik, bunları Maliye Hazinesi’ne veyahut herhangi bir bakanlık kuruluşuna devredilebilir. Ancak, yasada Maliye’ye değil, Milli Emlak’a bağışlanabilir deniyor. Karayolları arazilerine, Tekel arazilerine ne yapmak isteniyorsa, limana ne yapılmak isteniyorsa, Maliye Hazinesi yani merkezi hükümet de onu yapacak. Ya satacak bütçe açığını kapatacak, ya yap işlet devret ile yandaşa teslim edecek. Sümerbank arazisi en önemli gayrı menkullerden biri. Bu arazi, buraya fabrika gelsin, iş alanı açılsın diye yıllar önce İzmirliler tarafından bağışlanmış. Sonra da iş bu noktaya geldi. Termal tesislerini ne yapacaksınız? İzmir Büyükşehir Belediyesi, İl Özel İdaresi’nin işlettiği şirketi işletmekten aciz mi? İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İl Özel İdaresi arasında fark yoktur. İkisi de yerel servettir, yerel sermayedir” ifadelerini kullandı.

“KİMSEYE İDEOLOJİK DAVRANDIM?”

“Bu yerelin malı, bu İzmir’in malı, İzmir’de kalacak” diyen Kocaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Emek hakkımız, sermaye hakkımız, yatırım yapma aşkımız, İzmir büyüsün diye atalarımızın bağışladığı alanlar yerel sermayenin birikimi ile sağlanan bu servet İzmir’de kalacak. Vali vardır, yapar büyütür, geliştirir… Vali vardır bir telefonda satar… Vali vardır, bir telefonla Trabzon-İzmir diyerek ciddiyetten uzaklaşır. Vali vardır, ideolojik davranıyordur. Siz buraya geleli bir sene olmadı. Ben 46 senedir bu İzmir çukurundayım. On senedir de belediye başkanıyım. Kime ideolojik davranmışım? 2009’da Adalet ve Kalkınma Partisi sadece Bayındır’da yerel yönetimi aldı. Soruyorum Bayındırlılara, benim hizmetimde en ufak bir eksilme oldu mu? Burası AKP’li diye en ufak bir hizmet eksikliği gördünüz mü? Bu sefer lütfettiniz, CHP’yi iktidara getirdiniz”

 

“UYANIK OLMAK ZORUNDAYIZ”

Kocaoğlu, sözlerinin sonunda konuyla ilgli girişimlerde bulunan sivil toplum örgütleri, iş dünyası ve İzmirli vatandaşlara teşekkür etti. Kocaoğlu, “Hep beraber uyanık olmak zorundayız. Bir kara propaganda yapılıyor… Herkes kendi yaptığı yanlışı, karşısında kendisini savunan adamı, memleketini savunan adam bunu yapıyormuş gibi bilgi kirliliği yaratarak, memleketi, İzmir’i yönetmeye çalışıyor. İzmirli buna inanmaz. 4 milyon kişinin yaşadığı İzmir, İl Özel İdaresi’nin mallarının yerel yönetimde kalması için fikir beyan etti, dayanışma içerisine girdi. Bir tek kişi hariç… İzmir Valisi… Tüm bu mücadeleye katılan, destek veren herkes, bu işin siyasi olmadığını, bu işin kentin malına sahip çıkmak olduğunu anladı. Burada ideolojik demek, bölmek, karşı güç çıkartmaktır. İzmir’in malı İzmir’de kalsın diyenlere karşı işi sulandırmak, kendisine gerekçe üretmek oyununa İzmirli gelmedi. Herkese teşekkür ediyorum” dedi ve sözlerine şöyle son verdi: “İzmirli sadece belediye hizmetlerini yapsın diye beni üçüncü kez büyükşehir belediye başkanı olarak seçmedi. Bu ülkenin malını, şerefini, yaşam biçimini, örf, adet, geleneğini korusun diye beni seçti. İzmir Valisi’ne karşı bu görevimi gerçekleştiriyorum” diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.