Devlet Hastaneleri’nde yönetici kaosu

EMİNE ŞEKER - Kamu Hastane Birlikleri’nde işi bilen, işin ehli olanların değil, siyaseten desteği olan idareciler koltuklarında kalmalarını eleştiren Türk Sağlık Sen İzmir 1 Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, Devlet Hastaneleri idarecilerinin görevi başında olması gerekirken halen ne olacağının belli olmaması hakkında basın açıklaması yaptı.

DEVLET HASTANELERİ DEVLETİN OLMAZSA OLMAZLARIDIR

Türk Sağlık Sen İzmir 1 Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, 663 Sayılı Kamu Hastaneleri Kurumu ile oluşturulan Kamu Hastane Birlikleri’nde (KHB) idarecilerin sözleşmeli olmasıyla birlikte siyasetin ön plana çıktığını iddia ederek,  “İşi bilen, işin ehli olan değil, siyaseten desteği olan idareciler koltuklarında kalmaktadırlar. Oysa ki, Devlet Hastaneleri devletin olmazsa olmazlarıdır. Devlet Hastaneleri’nde hedef vatandaşımıza en iyi sağlık hizmeti sunmaktır. KHB ile hastanelerimizdeki idarecilerimiz sağlık hizmeti vermekten ziyade koltuğumda nasıl oturabilirim hesabı yapmaktadır. Siyasetin öne çıktığı idareci sözleşmelerinde, işi bilen işin ehli olanlar değil, AKP iktidarından torpil bulanlar sözleşme imzalamaktadır. Yaklaşık 3 aydır torpil bulma arayışında olan idarecilerimiz (Başhekim, müdür, başhemşire) üç aylık zamanlarını boşa harcamışlardır, buna rağmen pek çok hastane idarecisi değişmiş, bu gün itibarıyla pek çok hastanenin idarecisi görevi başında olması gerekirken halen belirsizliğini korumaktadır. KHB’lerindeki başarı sorgulanırken en tepeden aşağıya doğru Bakanlık Genel Sekreterlere, genel sekreterler yardımcılarına, yardımcılar hastane başhekimlerine, hastane başhekimleri müdürlerine sorgularken; hiçbir idareci çalışacağı yardımcısını seçme özgürlüğüne sahip değildir. Çalışma arkadaşını seçemeyen idareciden başarıyı sorgulayamazsınız” dedi.

HİÇBİR İKTİDAR DÖNEMİNDE İNSANLAR BU KADAR ÖTEKİLEŞTİRİLMEDİ

Tüm Türkiye’de aynı durumun yaşandığını ifade eden Doğruyol, “Bugün devlet hastaneleri kaos içindedir. Mevcut iktidarın içinde bulunan siyasiler, kendi yakınlarını, eş, dost, akrabalarını koltuk kapma savaşına girmişlerdir. KHB sistemiyle hastaneler, ticaret mantığıyla yönetilmeye başlamış, para kazanma yolları aranmaktadır. Ölüm döşeğindeki hastalar evlerinden alınarak palyatif servislere yatırılmaktadır. Sayın Sağlık Bakanım eğer hedefimiz Devlet Hastanelerini hizmet veremez duruma getirip özelleştirmekse, doğru yoldasınız devam ediniz. Ancak biz TC Devletinin sosyal devlet olduğunu bir kez daha vurguluyor. Anayasamıza göre eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerinin devlet tarafından, devlet eliyle verilmesi gerektiğini bir kez daha ikaz ediyoruz. Kamu Kurum ve Kuruluşları hiçbir iktidar döneminde bu kadar siyasileşmedi, eşe dosta bu kadar peşkeş çekilmedi. Hiçbir kriter olmadan idareci atamaları sözleşmeleri yapılmadı. Hiçbir iktidar döneminde, İnsanlar bu kadar ötekileştirilmedi. Unutmayınız ki, bizim vatandaşlarımızın siyasi görüşleri her ne olursa olsun TC Devletinin birlik ve bütünlüğü içerisinde iseler bizim baş tacımızdır” şeklinde konuştu.