TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Elmasoğlu: Kadınlar çocuk da yapar kariyer de

EGİKAD Dernek Başkanı Betül Elmasoğlu, öncelikli olarak kişinin yaptığı işi sevmesi gerektiğini vurgulayarak, İzmirli gençlerin üniversite bitirdikleri halde neden işsiz gezdiklerini anlattı

Haber Giriş Tarihi: 10.01.2015 07:43
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Elmasoğlu: Kadınlar çocuk da yapar kariyer de

EMİNE ŞEKER - Ege İş Kadınları Derneği Başkanı (EGİKAD) Betül Elmasoğlu, Türkiye’de kadın istihdamı oranının düşük olduğunu söyleyerek, iş hayatında başarılı olmak isteyen kadınlar için önerilerde bulundu. Elmasoğlu, yöneticiliğin farklı insanları bir arada tutabilme işi olduğunu vurgulayarak, iş hayatında yükselebilmek için sabretmek gerektiğini söyledi.

SAĞLIKLI BÜYÜMEYİ TERCİH EDİYORUZ

EGİKAD Başkanı Betül Elmasoğlu, EGİKAD’ın 15 Temmuz 2008 yılında Dernekler İl Müdürlüğü’ne yapılan başvuru ile kurulduğunu belirterek, “EGİKAD bünyesinde değişik mesleklerden 50 üyemiz var. Sağlıklı büyümeyi tercih ediyoruz. Üye olmak isteyenlerin referansla gelmesi gerekiyor. Kendisini tanımamız gerekiyor. Kendisinin bizi tanıması gerekiyor. EGİKAD’ı düşünen kadın yöneticilerin bize talepte bulunurlarsa biz de değerlendiririz. Daha da sağlıklı bir şekilde büyürsek daha da güzel işler yaparız. Biz kadının Sivil Toplum Kuruluşlarında (STK), meslek kuruluşlarında ve ticaret ile sanayi odalarında daha fazla yer almaları için teşvik ediyoruz. İş kadını olmak isteyen genç kızlarımıza yönelik projelerle kamuoyunda görünür olmayı hedefleyerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadınlarımıza rol model oluyoruz. EGİKAD’ın önemli bir misyonu da Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu’nun (BASİFED) ve Türk İş Dünyası Konfederasyonu’nun EGİKAD olarak yer alan ilk kadın derneği olmamız. Bunun için oralarında yönetim kurulundayız. BASİFED’in başkanı olarak orada yapılan toplantılar sayesinde de Türkiye’deki iş dünyasıyla da bir araya geliyoruz. Gerek İstanbul’da gerekse diğer yapılan illerde yapılan toplantılara katılmaya çalışıyoruz. Oradaki iş dünyasıyla ve STK’larla bir araya gelip onlarında projelerini görüp fikir sahibi oluyoruz. Onlarla temas içinde olmak bölgemiz İzmir ve Ege Bölgesi için bu çok önemli” dedi.

AMACIMIZ KADINLARA EKONOMİK GELİR SAĞLAMAK

Geçmiş yıllarda İzmir Valiliği ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından desteklenmiş olan proje kapsamında sığınma evlerindeki kadınlara yönelik sosyal sorumluluk projesi yaptıklarını belirten Elmasoğlu, gerçekleştirmiş oldukları projeleri şu şekilde sıraladı: “Bu proje ‘Bez Bebek’ isimli bir proje. Sığınma evlerindeki kadınların ekonomiye katkı sağlamaları açısından yaptıkları bez bebekleri D&R ve B-fit gibi bazı satış noktalarında satışı sağlandı. Amacımız kadınlara ekonomik gelir sağlamaktı. Güzel ve faydalı bir proje olmuştu. Yine geçmiş yıllarda Türk Eğitim Vakfı işbirliği ile kız öğrencilere maddi anlamda da destek vermiştik. Çeşitli panellerde de Adana, Diyarbakır ve Silivri’de bulunan iş kadınlarını İzmir’e davet ettik. Kendileriyle bir araya geldik. İş dünyasında, yerel yönetimlerde ve STK’larda kadının yeri sorgulandı. Geçtiğimiz Mart ayında girişimciliği desteklemek adına KOSGEB ile birlikte 72 saat girişimcilik semineri verdik. Bu eğitim 3 ay süreyle oldu. Bu eğitimini tamamlayan kadınlara Haziran ayında sertifikalarını teslim ettik. Ayrıca yapmış oldukları el emekleri ürünleri de Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda sergileme ve satma imkanı buldular. Girişimciliğe önem verdiğimiz için bu projede bizim için çok önemli bir yere sahip. Yine nisan ayında Deniz Ticaret Odası ile birlikte sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde 2 ay süren 15 engelli öğrenciye ebru sanatı kursu açtık. Yaptıkları eserleri Ege Bölge Sanayi Odası’nda sergiledik. Bu anlamda bu 15 öğrenciye de bir gelir sağlamış olduk. Yapmış oldukları kitap ayraçları da Deniz Ticaret Odası tarafından gelen konuklara hediye olarak veriliyor. 5 Eylül’de de 6. yıl dönümümüzü geniş bir katılım ile kutladık. 28 Ekim akşamı da Cumhuriyet Balosu düzenledik. Geceden elde ettiğimiz geliri de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin ‘Anadolu’da bir kızım var öğretmen olacak’ adlı projeye bağış yaptık. Bu bağışı yapmamızdaki amacımız yine kız çocuklarımıza katkı sağlayarak okumalarını istedik. 20 Kasım’da İstanbul’dan sonra İzmir’de yapılan EMBARQ Türkiye’nin Yaşanılabilir Şehir Sempozyumu’nda ‘kadın gözünde yaşanılabilir kent İzmir’ adlı bir oturum düzenledik. Moderotörlüğünü ben yaptım. İstanbul’dan sonra İzmir’de de böyle bir organizasyonun yapılması çok önemliydi. Bu sempozyumda çok ses getirdi. Aralık ayında davet üzerine 14 kişi bir heyetle Ankara’ya gittik. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i ziyaret ettik. Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım ile görüştük.”

MARKALAŞMAK İÇİN FARKLILAŞMAK GEREKİYOR

Elmasoğlu, 2015 yılında da çalışmalarına hızla devam edeceklerini vurgulayarak, “Her ay ‘biz bize’ adlı toplantılar yapıyoruz. Bu toplantıda konuk konuşmacılarımız geliyor. Kendi branşlarını anlatıp paylaşıyorlar. Sorulan soruları cevaplıyorlar. Her ay düzenli bir şekilde toplantılarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki seçimden dolayı kadınlarımızın siyasette daha fazla yer almalarını istiyoruz. Bunun için bu konuyla da ilgili zaman zaman milletvekillerimizi de davet etmek istiyoruz. Siyasete bakış açılarıyla kadınlara örnek olmalarını istiyoruz. Önümüzdeki günlerde seminer yapacağız. Türkiye genelinde ve dünyada markalaşma çok önemli. Bir ayrıcalığımız olması gerekiyor. Hepimiz rekabet ortamında birçok ürün üretiyoruz. Ama öne çıkmak ve farklılaşmak gerekiyor. Bu da markalaşma ile olacak. Beynimizde yer eden bazı markalar artık dünyaya da rekabet edebiliyor. Bu markalar ihracat alanında önemli isimler. Bunun için bu konu ile ilgili sertifikalı eğitimiz olacak şubat ayı başında. Mart ayında Dünya Kadınlar Günü için bir etkinliğimiz olacak. 2015 yılı bizim için dolu dolu geçecek” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERE ‘KENDİNİZİ GELİŞTİRİN’ DİYORUZ

Türkiye’ye bakıldığı zaman kadın istihdamı açısından oranların çok düşük olduğunu dile getiren Elmasoğlu, “Türkiye’de bu oran yüzde 30 civarında. Avrupa Birliği Ülkelerine baktığımız zaman bu oran yaklaşık yüzde 55 civarında. Biz çok geride kalıyoruz. Biz bunun için değişik sektörlerde çalışan kadınlara örnek olmak amacıyla görünür olmak durumundayız. Aynı zamanda da buralarda yer alındığı zaman gerek aile hayatında gerek sosyal hayatta gerekse STK’larda da kadının önemi ortaya çıkıyor. Dikkat çekiyor. Üniversite öğrencilerine de rol model olmak gerektiğine inanıyoruz. Özellikle kız öğrenciler mesleklerinde yükselmek için çalışıyorlar. Üniversite öğrencileri ile zaman zaman bir araya geliyoruz. Bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Üniversitelerde konuk konuşmacı oluyoruz. İş hayatındaki tecrübelerimizi ve STK’lardaki yönetici pozisyona nasıl geldiğimizi anlatıyoruz. Üniversite öğrencileri için yapılan bu etkinlikler kendileri için bir kazanç oluyor. İstihdam zirvelerinde iş dünyası ile üniversiteleri bir araya getiriyoruz. Ege Bölgesi’nde ve İzmir’de istihdam açısından gençlerin iş bulma şansı çok az. Bunun için üniversite öğrencilerini iş dünyasındaki insanlarla bir araya getirip staja başlamalarını sağlıyoruz. Teorik bilginin yanı sıra uygulama yaparak öğrenmelerini sağlıyoruz. Stajlarını yaz aylarında yapmalarını öneriyoruz. Birçok okulda artık staj zorunlu olmaya başladı. Öğrencilere diyoruz ki ‘staj imkanlarını değerlendirerek kendinizi geliştirin’” diye konuştu.

ARTIK 1 DEĞİL EN AZ 2 LİSAN

Elmasoğlu, iş hayatında lisan ihtiyacının üzerinde durarak, “Lisan kurslarının önemini anlatıyoruz. Artık 1 lisan değil en az 2 lisan gerekli. Öğrenci değişim programları ile yurtdışına gitmelerini tavsiye ediyoruz. Yerinde pratik yapmalarını gerektiğini anlatıyoruz. Çünkü artık Türkiye konumu itibari ile doğu ile batıyı birleştirmesi ve köprü olması açısından çok önemli. Her iş alanında da lisan önemli bir yere sahip. Türkiye’nin 2023 ihracat hedeflerine ulaşması çok önemli. Avrupa’nın 3. büyük ekonomisi de olmak istiyoruz. Bunun için üretim, sanayi ve ihracat diyoruz. İhracat önümüzde önemli bir konu olacak. Özellikle lojistikte geçerli bir meslek olacak. Şuan geçerliliğini kazanmış durumda ama Türkiye’nin konumu itibari ile daha da önemli bir hal alacak. Gençlerin bu konulara önem vermesi gerekiyor. Biz bunları bir araya geldiğimiz toplantılarda anlatıyoruz” dedi.

BÖLGESEL EŞİTLİK OLMASI LAZIM

İzmirli gençlerin üniversite bitirdikleri halde işsiz gezdiklerini belirten Elmasoğlu, “İzmir bir Avrupa kenti. Çok farklı bir konumdayız. Ama gençlerimiz iş bulamıyorlar. Ya başka şehirlere gidiyorlar. Ya da yurt dışında eğitim gördükleri yerde kalıyorlar. Eğer aileden kurulu bir düzen şirketiniz yoksa İzmir’de maalesef iş imkanları İstanbul gibi değil. Nedense İstanbul’a bir yığılma olmuş. Sanayileşme açısından teşviklerin daha farklı bir şekilde ele alınıp bölgesel eşitlik olması lazım. Gençleri İzmir ve Ege Bölgesi’nde tutmak gerekiyor. Bunun için burada farklı konularda fuarların da gerçekleşmesi gerekiyor. Fuarların ve kongrelerin İzmir’de biraz daha dikkat çekici olması lazım. İzmir’e destek vermek gerekiyor” diye konuştu.

YÖNETİCİLİK İDARE İŞİDİR

Elmasoğlu, öncelikle kişinin yaptığı işi sevmesi gerektiğini vurgulayarak, “STK’larda çalışmayı sevmek gerekiyor. Çünkü topluma hizmet çok farklı bir olay. Karşılık beklemeden topluma el vermek çok farklı bir duygu. Maalesef bunu herkes taşıyamıyor. Karşılığında ne alacağını hesap etmeye başlıyor. Böyle bakıldığı zaman kaybediliyor. Bir derneğe üye olunduğu zaman ticari anlamda geri dönüşü olur mu düşüncesi çıkıyor. Böyle başlıyor kimi üye. Bu zaten anlaşılıyor. İş hayatıma 1996 yılında başladım. 2000 yılında STK’larla tanıştım. EGİAD’ta Sosyal Komite’de çalışmaya başladım. 2 sene komitede aktif olarak çalıştım. Sonra genel kurulda seçimlerde tesadüfen 11 kişilik yönetim kurulunda tek kadın üye olarak seçildim. Geri kalan 10 kişi de erkek üyeydi. 2 sene boyunca beraber çalışmamız bana çok şey kattı. İşin mutfağından başladım. STK’ların önemini öğrendim. Sonrasında hiç kopmadım. Birçok STK’da her sene bir görev aldım. Yöneticilik idare işidir. Farklı insanları bir arada tutabilme işidir. Bunlar hep tecrübeyle oluyor. Biraz beklemek ve sabretmek lazım. Ben bunları yapabildiğim için insanlar beni başarılı olarak görüyor” ifadelerini kullandı.

İŞ HAYATINI İŞKENCE HALİNE GETİRMESİNLER

Elmasoğlu, kadınların çalışmasını maddi ihtiyaçtan çok manevi ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Bir şeylerin ucundan tutmak ve üretime katkıda bulunmak güzel duygulardır. Manevi olarak mutlu eder. Kadının özgüveni gelir. Kadın bir işe yaradığını fark eder. Gençler hangi işi severek yapacaklarsa o mesleğe yönelsinler. Aile baskısında kalarak istemedikleri bir işte çalışmasınlar. İş hayatını kendilerine işkence haline getirmesinler. Büyüklerin yönlendirmesini doğru bulmuyorum. Çocukları zorlamamak gerekiyor. Hiçbir mesleği küçümsememek lazım” dedi.

ÇOCUK BÜYÜTMEK AİLENİN GÖREVİDİR

Elmasoğlu, iş hayatında başarılı olmak isteyen kadınlara önerilerde bulunarak, sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle kararlı olacaklar. Vazgeçmeyecekler. Pes etmeyecekler. Karşılarına çıkan zorluklarla baş etmeyi bilecekler. Kadınlar yaptığı iş her ne olursa hayal kırıklığına uğrayabiliyorlar. Hayat tabi ki toz pembe değil. Aynı yerde çalışan insanlar bile birbirini çekemiyorlar. Birbirlerinin kuyusunu kazma çabası içindeler. Bu zorlukları görmeyip işlerine mutlaka dört elle sarılsınlar. Bazı kadınlarda var sadece işimi yapayım ya da saatim doldu gideyim derdindeler. Böyle yapmasınlar. Kendilerini geliştirsinler. Yükselmek için hedeflere ulaşmak için araştırmak gerekiyor. Arkadaşının yaptığı işi merak edip öğrenmeye çalışması lazım. Merak çok önemli bir unsur. Bir işten değil birkaç işten anlamak gerekiyor. Kadınlar kendilerini yetiştirmek için uğraşmalılar. Belli bir yerde oturmasınlar. Kadınların görevleri çok fazla. Hem annelik yapıyorlar. Hem de iş hayatında yükselmeye çalışıyorlar. Biliyorum bu durum çok zor. Bebek olduktan sonra bakacak büyükler yoksa kadın işine ara vermek zorunda kalıyor. Günümüzde kreşler ya yetersiz kalıyor ya da pahalı. Maddi anlamda kendi baktığı zaman daha uyguna geliyor. Erkeğin mutlaka bazı noktalarda eşine destek olması lazım. Bebeği kadın tek başına yapmıyor. Kadının görevidir diye de bakmamak lazım. Kadının görevi değildir çocuk büyütmek. Ailenin görevidir. Fedakarlık edip işi tamamen bırakan kadınlar bebekleri büyüdükleri zaman boşluğa düşüyorlar. Bunalıma giriyorlar. Tüm gün ya alışverişe gidiyorlar ya da oyuna yönleniyorlar. Bu doğru değil. Topluma faydalı olmak adına STK’lara üye olabilirler. Kurslara gidebilirler. Evde oturup zaman öldürmemeleri lazım. Ama ben demiyorum ki sadece çocuk yapsınlar. Kariyer yapmasınlar. Böyle bir durum olamaz. Ülkenin genç nüfusa ihtiyacı var. Avrupa’nın en büyük sıkıntısı yaşlı nüfusun artmasıdır. Avrupa ülkelerinin verilerine göre cumhurbaşkanımızda 3 çocuk olması için insanları teşvik ediyor. Avrupa’da -ki örnekler görüldüğü için bir nevi önlem alıyorlar. Kadınlar çocuk sahibi de olacak. Kariyerlerini de tamamlayacaklar. Aynı zamanda devletinde bu durumu ele alıp organize sanayi bölgeleri gibi yerlerde kreş sayısını artırmak için destek olması gerekiyor.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.