Bebeğiniz gıda alerjisi olabilir!

Henüz anne sütü dışında ek gıda almayan bebeklerin gıda alerjisi olmayacağı düşünülür. Ancak, bu kanı yanlış. Çünkü bebekler anne sütüyle geçen bazı gıdalara karşı da alerjik reaksiyon gösterebilir.  Bebeğinizdeki ishal, kusma, kabızlık, vücutta döküntü, kaşıntı, tekrarlayan karın ağrıları ve kanlı dışkılama başta olmak üzere birçok belirti gıda alerjileriyle ilişkili olabilir. Şifa Üniversitesi Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç.Dr. Coşkun Çeltik, çoğunlukla 5 yaşına kadar bu şikayetlerin ortadan kalktığını ancak, zamanında tedavi edilmediği durumlarda çocuk üzerinde kalıcı hasarlar bıraktığını söyledi. Gıda alerjisi nedeni olarak 8 besinin ön plana çıktığını belirten Çeltik, bunların süt, yumurta, soya, fıstık, fındık, ceviz, balık, kabuklu deniz hayvanları ve buğday olduğunu söyledi.

BELİRTİLERİ BAZEN AÇIK, BAZEN GİZLİ

İmmünoglobulin E (IgE) aracılıklı gıda alerjilerine kısmen daha kolay tanı konulduğunu belirten Çeltik, “Bunların bulguları daha aşikar, laboratuvar bulgularında IgE antikoru yüksek çıkıyor. İmmünoglobulin E (IgE) aracılıklı olmayan gıda alerjilerinde benzer klinik bulgular olsa dahi basit laboratuvar testleri sonuç vermiyor. Çoğu kez özel alerji testleri, gıda eliminasyonu ve uyarı testleri, hatta endoskopi gibi tetkikler yapmak gerekiyor. Tekrarlayan kusmalar, anlaşılamayan kilo kayıpları, sık dışkılama problemleri, ilaca yanıt vermeyen reflü, kronik kabızlık ve rektal kanama gibi hastalık bulguları olan bebeklerde mutlaka gıda alerjileri araştırılmalı. Gıda alerjisi fark edilmez ve beslenme bozukluğu gelişirse, çocuk üzerinde kalıcı hasarlar gelişebilir” diye konuştu.

 SEBEP ANNE SÜTÜ OLABİLİR

Henüz ek gıda almayan ve sadece anne sütüyle beslenen bebeklerin de gıda alerjisi olabileceğini kaydeden Doç.Dr. Çeltik, “Alerji her zaman çocuğun aldığı gıdaya bağlı olmayabiliyor. Özellikle ilk 3-4 ayda, annenin yediği, içtiği şeylere bağlı olarak sütünün içindeki bazı maddelere karşı da alerji gelişebiliyor. Örneğin anne fazla miktarda inek sütü ve ürünlerini tüketiyorsa oradaki bir maddeye karşı da bebekte alerji gelişebilir. Annenin tükettiği yumurta, soya, yer fıstığı veya mısır da bu alerjinin nedeni olabilir. Bu durumda anne sütünü yine kesmiyoruz, fakat ilk aşamada annenin yediği şüpheli gıdaları diyetten yaklaşık bir ay süreyle çıkartıyoruz. Bu arada eğer bebek düzeliyorsa bizim için bu hem tanı hem de tedavi olmuş oluyor” dedi.

SON ÇARE DUYARSIZLAŞTIRMA

3 yaşını geçmesine rağmen çocukta hala alerjik reaksiyonların görülmesi halinde farklı bir tedavi yöntemi uyguladıklarını kaydeden Çeltik, “Çocuk düzelmediği takdirde özellikle inek sütü ve yumurta gibi temel besinlere karşı hastayı alıştırma yöntemleri var. Yalnız bu biraz riskli; diyetten çıkardığımız gıdayla tekrar tanıştığı zaman çocukta ani bir anaflaktik şok gelişebilir. O nedenle o uygulama anne babalar tarafından değil, mutlaka hekim tarafından yapılmalıdır. Yani çocukta belli gıdalara karşı duyarlılık ömür boyu sürecek düzeydeyse, o gıdalar da vazgeçemeyeceğimiz gıdalarsa o zaman bu duyarsızlaştırma yöntemini uyguluyoruz” diye konuştu.

 YUMURTA ALERJİSİ VARSA AŞILARA DİKKAT!

Bazı çocukların yumurta sarısına alerjisi olduğunu da ifade eden Çeltik, “Yumurta sarısı riskli bir ürün; bir çocukta daha önce yumurta sarısına karşı anaflaktik reaksiyon gelişmişse; bazı aşıları da olmaması gerekiyor. Bu kişiler özellikle grip aşısı ve benzeri çoğaltılmış yumurta embriyosu içeren aşıları olmamalıdır” dedi. (HABER MERKEZİ)