Sanat, ruhsal olarak olgunlaşmayı sağlıyor

EMİNE ŞEKER

İnci Tarakçıoğlu, insanlara faydalı olabilmek ve hayatlarına sanatsal bir dokunuşta bulunmak için kurduğu İnci Tarakçıoğlu Atölyesi’nde 13 yıldır amatör sanatçıları ustalar ile bir araya getiriyor. Düzenli olarak ayda bir gerçekleştirdiği sanatsal toplantılarında, profesyonel sanatçıları ağırlayan Tarakçıoğlu’nun bu ayki konuğu Çini ve Seramik Sanatçısı Derya Şener oldu.

KİŞİSEL OLARAK BİRÇOK SERGİ AÇTIM

İnci Tarakçıoğlu, akademik bir eğitim almadığını fakat 36 yıldan beri resimle uğraştığını belirtti. Tarakçıoğlu, “Akademik bir eğitim almadım. Ama çok kıymetli akademi hocalarından ders alarak başladım. Cavit Atmaca, Cuma Ocaklı ve Umut Türker gibi önemli isimlerle çalıştım. Kendilerinden özel dersler alarak başladım. 3 sene boyunca Cavit Atmaca ile 3 sene boyunca Cuma Ocaklı ile ve yine 3 sene boyunca Umut Türker ile çalıştım. Daha sonra Serdar Leblebici Atölyesi’nde atölye elemanı olarak çalışmaya devam ettim. Bu arada 8 yıl boyunca Yavuz Seçkin’den suluboya dersi aldım. Yani hem ders aldım hem de birlikte uygulamalar yaptık. Dolayısıyla her türlü tekniği yapabiliyorum. Bu yolda kendimi geliştirerek ilerlemeye devam ediyorum” dedi. Karma sergilere kalabalık olduğu için çok fazla katılmak istemediğini söyleyen Tarakçıoğlu, sadece davet edildiği karma sergilere katıldığını dile getirdi. Tarakçıoğlu, aynı zamanda yurtdışıda dahil olmak üzere kişisel olarak birçok sergi açtığını vurguladı.

YAŞADIĞIM ŞEHİRDE BİR İZİM OLSUN

İnci Tarakçıoğlu Atölyesi’nin yaklaşık 13 sene boyunca devam ettiğini vurgulayan Tarakçıoğlu, “Aslında ben profesyonel bir eğitmen değilim. Ben bu işi zevk için ve insanlara faydam olsun diye yapıyorum. Sadece benimle birlikte çalışmak isteyen arkadaşlarıma kendi birikimlerimi ve bildiklerimi paylaşıyorum. Kendileri de atölyeme gelerek benimle birlikte çalışıyorlar. Haftada 2 gün çalışma günümüz var. Yine ayda 1 defa olmak üzere atölyede sanatsal söyleşi toplantıları yapıyoruz. Bu toplantılar ağırlıklı olarak sanat çerçevesinde gerçekleşiyor. Güncel konulara da değiniyoruz. Din ve siyaset haricinde gündemde ne varsa o konular hakkında da konuşuyoruz. Yaptığımız toplantılarda konuşan hocalarımız genellikle Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden geliyor. Bu toplantıları yapmakta hiçbir şekilde ticari kaygım yok. Hiç kimseden hiçbir şey almıyorum. Hocalarımızda gönüllü olarak geliyor. Mademki İzmir ilinde yaşıyorum. Yaşadığım şehirde bulunan insanlara bir fayda ve izim olsun diye düşünüyorum. Tüm derdim insanlara daha fazla ne öğretebilirim” şeklinde konuştu.

İNSANLARIN DAHA RAFİNE OLMASINI SAĞLIYOR

Tarakçıoğlu, sanatı; sanatçının etrafında gördüğü olayları ve gözlemlediği objeleri kendi bünyesinde hazmettikten sonra dışa vurması şeklinde tanımlayarak, “Sanat; sanatçının kendisinden kaynaklanan bir olaydır. Sanat ile uğraşmak insanların genelde daha rafine olmasını sağlıyor. Yani sosyal çizginiz biraz daha yükseliyor. Sanat ile uğraşanlar diğerlerinden biraz daha ayrılıyor. Çünkü sanat ile uğraşan insanların göz ve kulak eğitimi oluyor. Yani siz isteseniz de istemeseniz de bunu elde ediyorsunuz. Dolayısıyla çok güzel olanları görüyorsunuz. Aynı zamanda da çirkinlikleri de görüyorsunuz. Sanat, ruhsal olarak olgunlaşmayı sağlıyor. Görüşünüz kuvvetleniyor. Algılamanız kuvvetleniyor. Olayları farklı bir şekilde algılayabiliyorsunuz. Herkesten daha farklı değerlendiriyorsunuz. Sanat insan gelişiminde büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı. Bu ayki konuşmacı Derya Şener’in Çini ve Seramik Sanatçısı olduğunu belirten Tarakçıoğlu, Şener’in kendine ait bir atölyesi olduğunu da söyledi. Tarakçıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Şener; bu toplantıda bize çini sanatının tarihsel gelişimini, özelliklerini ve tekniklerini anlattı. Getirdiği çamurları arkadaşlarımız istediği şekli verdi.”

KUTU

İNCİ TARAKÇIOĞLU KİMDİR

Eskişehir’de doğdu. Yaşamı boyunca resim yapmasına rağmen, sistemli resim eğitimine 1980 yılında üniversite profesörlerinden özel ders alarak başladı. Kurşun kalem desen, yağlıboya, acrylic tekniğinin yanı sıra uzun yıllar suluboya tekniği ile resim yaptı. Son dönemde genellikle akrilik tekniğiyle çalışmaktadır. Tarakçıoğlu’nun eserlerinde ışık, koyu değerler ve renk kontrastları belirgindir. Üretim sürecinde plastik kaygıların ön planda tutulduğu ve malzemenin olanakları doğrultusunda elde edilen dokusal zenginlik, benimsenen tema disiplininden uzaklaşmadan ifadenin vurgulandığı ve fantastik mekan kurguları eşliğinde temanın iç dünya tasarımları ile bütünleştirildiği gözlemlenmektedir. Sanatçı son dönem çalışmalarında nü’ler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Who is Who Türkiye Ansiklopedisinin 2008 senesi baskısında yer alan Tarakçıoğlu, Uluslar Arası Plastik Sanatlar Derneği, Ankara Ressamlar Derneği, İzmir Suluboya Sanatçıları Derneği ve Uluslar Arası İzmir Suluboya Ressamları Derneği üyesidir. Sanatçıya 2004 yılında “Vedide Baha Pars- Başarılı Kadın Önderi” ödülü verilmiş, 2007 yılında “İzmir Dostu” ve “İzmir’de Yılın Sanatçısı” seçilmiştir. 2011 Yılında Ecole Nationale Supérieure des Beaux-Arts/Paris’te eğitime katılarak incelemelerde bulunan İ. Tarakçıoğlu, çalışmalarına İzmir’de kendi atölyesinde devam etmektedir.

SON 5 YILDAKİ KİŞİSEL SERGİLERİ:

2006 Ege Art Fuar /Ankara – Türkiye

2007 Galeri De Vuijle Vaetdoek / Brielle – Hollanda

2007 Moda Deniz Kulübü Sanat Galerisi /İstanbul – Türkiye

2008 İkinci Ege Art Fuar /Ankara – Türkiye

2009 Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi /Ankara – Türkiye

2009 Orion Kültür Sanat Merkezi / Roterdam – Hollanda

2010 Antalya Sanatçılar Derneği Sanat Galerisi / Antalya –Türkiye

2010 İzmir İlleri Sanat Fuarı /Ankara – Türkiye

2011 Kedi Kültür ve Sanat Merkezi / İzmir – Türkiye

 2011 Bienal İzmir / İzmir – Türkiye

2012 Floransa Bienali – İtalya