TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Kadınlar eve hapsedilmek isteniyor”

Geçen günlerde Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması programı çerçevesinde hazırlanan yeni paket Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklandı. Bu programda doğum yapan kadınlara çocuk başı paradan, çalışma iznine kadar yeni kararlar çıktı. Biz de sizin için bu konuyu, kanunun asıl muhattaplarına yani kadınlara sorduk

Haber Giriş Tarihi: 12.01.2015 08:33
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Kadınlar eve hapsedilmek isteniyor”

TANER UYANIKER

Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı dahilinde hazırlanan yeni paketi tekrar hatırlayalım: İlk çocuğa 300, ikinciye 400 ve üçüncü çocuğa 600 lira tek seferde verilmek üzere yardım edilecek. Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi sağlanacak. İşçi ve memurlara doğuma bağlı 6 aya kadar yarı zamanlı çalışma hakkı tanınacak. İşçi ve memurlara çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı verilecek. Evlat edinme, işçi annenin ölümü ve prematüre doğumlarda izin haklarının genişletilmesi sağlanacak. Doğum yardımı ödeneğinin anneye verilmesi düzenlenecek. Eşi doğum yapan işçiye babalık izni verilmesi düzenlenecek.

“AKP’NİN YAPTIĞI HİÇ BİR KANUNA GÜVENMİYORUM”

Görüşlerini aldığımız kişilerden olan Zozan Güldiken, “Kadını sadece çocuk yapan birey olarak gören bir zihniyetin eseridir bu. Parayla çocuk doğurtmaya çalışmak saçma bir tutumdur. Verecekleri paranın azlığı çokluğu önemli değil altındaki zihniyetin ne olduğunu biliyoruz. Onların amaçları ortadadır. Onlara göre kadının yeri evidir. Yemek yapan, çocuğa bakan kadın istiyorlar. Çok isteyip de anne olamayan kadınlar var şimdi onlar kadın değil mi? Bu kanunla hitap ettikleri kesimde ortadadır. Bu kesimin kimler olduğunu da söylememe gerek yok” dedi.

“Davutoğlu'nun düşünceleri beni ilgilendirmiyor” diyen Fatma Yağan adlı vatandaş ise, “Ne onun parasını isterim ne de onun zihniyetine çocuk yapmayı isterim. AKP'nin yaptığı hiç bir kanuna güvenmiyorum. İlk önce kadını aşağılamayı bıraksınlar. Buradaki amaç kadını iş hayatından soyutlayıp pasifleştirmektir. Bu zihniyetin kadına bakış açıları yanlış. Bunlara göre kadın sadece cinsel objedir” diye konuştu.

Çalışan kadınlardan biri olan Gizem Şen ise, “Kadının doğumunu ticarete dökmüş durumda. Para karşılığı kadını doğurtarak eve hapsetmeyi planlıyorlar. Bu kadar çocuğu ne yapacaklar. Durum öyle bir noktaya geldi ki sanki kadına çip takıp takip edecekler. Kürtaj yasak, sezaryen yasak bu ülkede o ne isterse onu yapmak zorunda bırakılıyoruz. Bu tutum özgürlük düşmanlığıdır. Kendimden örnek vereyim üç gün boyunca sancı çektim ama sezaryen yasak diye sezaryena almadılar beni. Kürtajın yasaklanmasından dolayı ölen kadınlar var” dedi.

“KADINLARA BAKIŞLARINI DEĞİŞTİRSİNLER”

İsmini vermek istemeyen bir vatandaş ise şunları söyledi: “Bu yapılan kanun ile AKP bir kez daha kadına bakış açısını gözler önüne sermiştir. Bu kanunun temelinde yatan asıl zihniyet ise kadını eve hapsederek ona sadece annelik vazifesini yüklemektir. Kadının sosyal hayattan dışlanarak sadece eve hapsedilmeye çalışılması hiç bir insan haklarına ve kadın haklarına sığmayan bir uygulamadır. Zaten burada yapılan da bir demokratik tutum ya da destek amaçlı değil, kadının bizzat iş hayatından çıkartılmasına yöneliktir. Bu zihniyetin kadınla düşmanlığı bitmeyecektir ne zaman biter diye sorarsanız ne zaman iktidardan düşerlerse o zaman biter derim. Kadına ayar vermekten, bizleri dışlayıcı ikinci sınıf insan muamelesi göstermekten vazgeçsinler. Biz cumhuriyetle kazanılan haklarımız vermeye hiç niyetli değiliz, hatta kadın haklarının yetersiz olduğunu ve daha ileri taşımayı düşünüyoruz. Biz böyle düşünürken bizi yok saymaya çalışan düşünceye tabi ki de dur diyeceğiz. Buradan sizin vasıtanızla hükümete seslenmek istiyorum. Kadınlara sadece cinsel obje olarak bakmayın, bizler bu ülkenin kalkınmasında pay sahibi olmak isteyen bireyleriz. Çocuk da doğururuz ama aynı zamanda iş hayatında da varlığımızı sürdürerek en az erkekler kadar söz sahibi oluruz bu ülkenin yönetiminde” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.