MHP’li Vural sert konuştu

TANER UYANIKER

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Oktay Vural, İzmir'de basınla buluştu. MHP İzmir İl binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Oktay Vural hükümete ağır ifadelerle yüklendi. Türkiye'nin bir çok meselesi olmasına rağmen meseleleri benimseyecek bir Başbakan'ın olmadığını söyleyen Vural, “Başbakan önüne sunulan yalan yanlış şeyleri kabul eden ve sunulan şeylerle meşgul edilen biri haline gelmiştir. Davutoğlu'yla makara geçiyorlar. Önce milli gelir hesaplamasında dolar kurulunun yanlış göstererek 329 milyar dolar hata yapmıştı. Ekonomide uçuş diyerek 2013 yılının kalkınma planının 2014’te açıklayarak yeni diye millete yutturmaya çalıştı. 2012'de açıklanmış ithalatı azaltma rakamlarını 2014 açıkladı. Kamu ihale kanunu ve ceza kanunu biz çıkarttık. Daha önce yapılanları yeniden yaparak millete sunuyor. En son olarak da şeffaflık paketini açıkladı. AKP'nin sunduğu paketler bombadır. Karartmanın adına şeffaflık dediler. Bölücülüğün adına çözüm dediler. Dün kamuda şeffaflık paketi açıkladı. Paketi açıklayanlar boğazına kadar yolsuzluğa batmış AKP hükümeti olunca ben de dedim ki bu bir zaytung haberidir. Bundan daha komik bir açıklama olamazdı. Facebook'a Twitter'a karartma uygulayanlar, yandaş iş adamlarına ihale havuzları kuran, rüşvet almadığı iş adamı kalmayan, paçalarından yolsuzluk akan bir iktidarın yolsuzlukla ilgili utanmadan şeffaflık paketi açıklaması yılın şakasıdır. Davutoğlu'nun böyle espritüel olduğunu bilmiyordum espri yapmış” dedi.

“MİLLETLE DALGA GEÇİLİYOR “ Yolsuzlukla ilgili görev alanların ödüllendirileceklerini söyleyen Vural, “Yargının başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Basına sansür getirenler dört bakanla ilgili hiç bir yeterli delil bulunamadı diyerek AKP'li bakanları aklayanlar milletle dalga geçer gibi yolsuzlukla ile ilgli ihbarda bulunan kamu görevlilerini ödüllendireceğiz dedi. Ortaya çıkan ayakkabı kutuları saatler onların sorgulayan emniyet müdürlerini ne yaptınız ödüllendirdiniz mi, cezalandırdınız mı? Altın kaçakçılığı yapanlar hakkında ne yaptınız? Yolsuzluk operasyonunun yürüten savcılığa ne yaptınız? Kim sizin yolsuzluklarınızı göze alıp ihbar edebilir. Ödül alacaksa 12 yılda AKP yolsuzluklarını memurlar ihbar etselerdi ihya olmuşlardı şimdiye. Yolsuzlukla mücadelede kararlıysanız delilleri karartmayın. TBMM'de oylama yapılacak bunlarla ilgili, yüreğin yetiyorsa ciğerin varsa samimiysen bunun mecliste kabul edelim bakalım yüce divan yolu çıksın kim yolsuzluk yapmış kim yetimin hakkını yemiş görelim. Ucu kime dokunursa dokunsun, cesaretin varsa işte sana asıl paket bu millet görsün yargı çalışsın. Şeffaflık yapacam diyorsan parmaklarınızla kararttığınız delillerin üzerini açın. Bunun test alanı gelecek hafta mecliste yapılan soruşturmadır. Ben gideceğim soruçturmaya ve evet oyu kullanacağım Davutoğlu'na hodri meydan hadi gel şeffafsan sende evet de diyeceğim. Yoksa milletvekillerini ikna odalarında ikna mı edeceksiniz göreceğiz. Bu uyutma paketidir. Bu bir zihniyet meselesidir. Yolsuzluk yapanları koruyan kolluyan ve yolsuzluğu meşrulaştırmak için cumalarda hutbe veren hükümet nasıl şeffaf olacak” diye konuştu.

97 defa değiştirilen ihaleleri gördüklerini söyleyen Vural, “Urla'daki villaları gördük kupon araziler peşinde koşanları gördük. Erdoğan Albayrak'ın ne yaptıysak Başbakan'ın emriyle yaptım ve milletin rahatlatması için istifa etmesi gereken diyen bakanı gördük. Siz daha sayıştay raporlarını TBMM'ye getiremiyorsunuz. Halep ordaysa arşin burada. Şu yalanlara bakın ya. MİT kanunuyla bürokratın yaptığı her işin üstünü örttüler. İnterneti yasakladınız neden haramzadelerle ilgili haber çıkıyor diye. Memurları ülkücü MHP'li bize yakın değil diye işten alanlar hangi şeffaflıktan bahsediyor. Kamu ihale kanunu çıkartan ve delenler sizlersiniz. 97 tane değişiklik yaptılar. Suçlarla ilgili ceza kanunu çıkartmışlar Türkiye'de yokmuş. Allah akıl fikir versin. Davutoğlu'nu kim ciddiye alacak. Davutoğlu ismini değiştirsin avutoğlu yapsın” dedi

“MİLLET BORCUNU ÖDEYEMİYOR” Mal beyanının 5 yıldan 2 yıla düşürüleceğini belirten Vural, “2 yılda bir verme zorunluluğu getiriyoruz diyor beşten ikiye indirecek ve ara bildirim kaldırılacak. Doğrusu malı götüren götürdü. Ayakkabı kutuları gemiler imarla parayı götürenler bunlar ne olacak. Herkesi fişleyen ve hepimizi makul şüpheli ilan edenler şeffaflıktan bahsediyorlar. Yolsuzlukla mücadelenin güçlendirilmesi stratejisini uyguladı AKP öyle güçlendirdi ki yolsuzlukla mücadeleyi imkansız hale getirdi. Hamuduyla götürmek yolsuzlukla mücadele oluyor” dedi

AKP şeffalık paketini temsili bir kutuyla açan Vural, “Bakalım AKP'nin şeffalık paketinin içinden neler çıkacak. Para sayma makinaları, saatler, ayakkabı kutuları ve pinokyo var. Davutoğlu gel AKP'nin paketini açalım ve senden önce bu ülkede neler yaşanmış bir görelim. TBMM yolsuzlukla ilgili kullanılacak oyda 3 tane pul dağıtılacak ve bunlardan biris beyaz olacak. Beyaz kullanalım ve evet diyelim ve yüce divanda yargılanma yapılsın, kim ak kim kara görülsün. Adına ak dedikleri aslında bunu karartan bir örtüden ibarettir. Bölücülüğün adı çözüm oluyor. Bir de esnafı alışveriş yerlerine taşıyacaklarmış dörte bir fiyatına esnafın parası yok nasıl kiralayacak. Bir de borçlandırılacakmış esnaf zaten borçlarını ödeyemiyor. Bu borçlandırma vatandaşın evindeki herşeye göz koymaktır. Milet borcunu ödeyemiyor Davutoğlu müjdeler olsun sizi borçlandıracağım diyor. Borç yiğidin kamçısıdır dediler bunlar yiğidi kırbaçlaya kırbaçlaya bitirdiler. Gerçeketen memleket orta gelir tuzağına düşmüş çırpınıyor. Sen ilk önce borcunu ödeyemeyen esnafa borcunu ödemesini sağlayacak imkanı sun. İşsizlik yüzde yirmilerde üniversite işsizliği yüzde 25’lerde, İzmirde işsizlik yüzde 16’larda ama hala Başbakan insanlara hayal satıyor. Giderek borçlanan ve ödeyemediği için intahar eşiğine gelen ve kepenk kapatan esnaf var” dedi.

“DİNİ TİCARET ARACI OLARAK KULLANMAYIN”

Vural, “Siz Allah’a şirk koşan ve alay edenlere o Charlio Hebdolara bir laf edin bakalım. Bir milletvekili Allah'ın tüm vasıflarını üstünde toplamış diyecek. Bu sözlere karşı siz ne yaptınız? Bir bakan söylediği sapkın sözleri dini değerlerimize hakaret değilmidir? Erdoğan'a ibrahim'den başlamış mücadelenin son neferi diyenlere. Erdoğanın sünnetiyle hareket ediyoruz diyen Sağlık Bakanlığı yardımcısına ne diyeceksiniz. Peygamber Mekke'nin fethinde gurura kapılmıştır diyen İçişleri Bakanı hala İçişleri bakanıdır. Biz rahmet için geldik gazap için değil deyip kendisine rahmet dağıtan birisi yapan kişiye ne diyeceksiniz? Bugün dinimiz dışardan içerden saldırıdadır. Bir taraftan İslam’ı siyaset için kullananlar İslamafobik bir cephenin neferleridir. Bakara makara diyerek bakara süresiyle dalga geçenler senin millet vekillerin değil mi? Bu Cumhuriyet'in bayrağına milli kimliğine hakaret edenler Atatürk’e ve peygambere hakaret edenler karşısında MHP'yi bulacaklardır. Kendileri yapılan eleştiriye kapılarına polis göndererek karşılık verenler, 301’deki maddeye değiştirerek Türk milletine hakaretin önünü açmışlardır. Muhafazakarım diyen bu zihniyet aslında muhafazakar değerleri yozlaştırmak ve islamofiyi de derinleştirme politikası içindedirler. Milletin milli ve manevi değerlerine hakaret özgürlük sayılmaz herkes aklını başına almalıdır bunun sonu iyi değildir. Dini ticaret ve siyaset aracı olarak kullanmayın. İt ürür kervan yürür bunu herkes böyle bilsin” diye konuştu.

Davutoğlu'nu eşleştirmeye devam eden Vural, “Cizre olaylarıyla ilgli kamu düzeni vardır demiştir. Bu bir zaytung haberi değil. Polis gidemiyor. Hendekler kazılmış, özerklik ilan edilmiş bunlar kandile aracı gönderiyorlar. Bunlar HDP'yi gönderip orada kamu düzenini sağlayın diyor. Oradaki kamu düzeninin PKK'nın elinde olduğunu senin danışmanın Ethem Mahçupyan demiyor muydu? Bunlar diyor kamu düzeni elimizde. PKK’nın sağladığı düzene kamu düzeni diyorlar. Benim bile can güvenliğim yok diyen senin Şırnak Milletvekilin Mehmet Emin Dindar değil mi? Kobani'de 49 kişinin ölümüne neden olan olay senin döneminde gerçekleşmedi mi? Çözüm sürecinde, PKK'nın önce dağda şimdi şehirlerde güçlendiklerini diyen senin milletvekilin değil miydi? Kandırılan bir başbakan var. Polislerle karşı karşıya gelip şimdi siz tutuklamıyoruz geri gidin diyen polisler var. Türk Silalhlı Kuvvetleri Cizre'de çok sayıda aktif PKK kampı tespit etti bunların biri eğitim kampı diğerleri 25 ve 30’ar kişilerden oluşan silahlı kamplardan oluştuğu ve bunların sıcak imha operasyonu için validen izin istediği ve valilik buna izin verdi mi vermedi mi açıkla. Tuz kokmuştur. Maalesef otorite PKK'nın eline geçmiştir. Türkiye'yi paralel yapılar yönetmektedir. Türkiye terör örgütlerinin oyuncağı haline gelmiştir. İçerde PKK ya dışarda El kaide, IŞİD, El nusra’ya teslim edildiyse bu hükümetin görevden indirilmesi için milletimizin 7 Haziran’da irade beyanını yapması gerekiyor” diye konuştu.

“ZİHİNLERİ İŞGAL EDİLMİŞ” MİT tırlarıyla ilgili tutanakları soran Vural, “Buradan sesleniyorum bu MİT tırlarıyla ilgili yardım gönderiyoruz diyen yüzsüzler neden yayın yasağı getiriyorsunuz? Bu tırların içinde ne olduğunu millet öğrenmek istiyor. Bu silahlar kime gidiyordu? Bunlar hukuki midir? Türkiye bir hukuk devletiyse top mermisiyle MİT'in ne işi var. Madem bunlar Türkmenlere gidiyorsa Türkmenler neden öldürülüyor? Türkiye İsrail adına vekaleten bir savaşı yürütmek için bunları yapmaktadır. Netanyahu orada ne arıyormuş sen Netanyahu’yla beraber destek için omuz omuza gitmedin mi? Bu millet sizin atışmalarınızdan bıktı. One minute dediniz de ne çıktı? İsrail’in politikasını Türkiye üzerinden yürütüyorsunuz. 1995'te hazırlanmış stratejiyi kimin adına sürdürüyorsunuz bunun hesabını verin. Türkiye ne zamandır terör örgütlerine silah sağlayıcısı durumuna geldi. Sınırımız kevgire döndü. Terör üyeleri internetteydik pizza yiyorduk diyor. Türkiye kirli ve pis işlere bulaşmıştır. Şeffafsanız mit tırlarının içindeki silahlar kime gidiyordu açıklayın. Yiyecek yardımı olsaydı davul zurnayla candaş ve yandaş medya bunları yayınlardı. İsrail adına yürütülen bir Suriye politikasının içindeyse bunun bedeli ağır olacaktır ve ödetilecektir” dedi.

Cumhuriyet dönemini doksan yıllık bir reklam arası olarak göstermek istenilidiği söyleyen Vural, “Bir miletvekili kalkıp PKK'ya ana dilde eğitim ve özerklik için kan dökmeye gerek yok bunları veririz kan dökeceksen bağımsız Kürdistan için dök diyor. Bir diğeri Cumhuriyetimiz 90 yıllık tarihini reklam arası göstererek Çanakkale'yi Erzurum ve Sivas kongrelerini yok sayıyor bir taraftan Cumhuriyet’i yok sayıyor. Bunlar zihinleri işgal edilmiş bir zihniyettir. Verdiğimiz mücadele Sevr'e karşı mücadeledir. Bunu bilmeyen ve Cumhuriyet'i emperyalistlere karşı kurduğumuzu bilmeyen zihniyet reklam arası demektedir. Cumhuriyet altın sayfalarla yazılmıştır. Bunlar milletin egemenliğini temsil edemeyecek kadar cehalet dolu yöneticileridir. 13 yıllık AKP iktidarı 600 yıllık Osmanlı ve 90 yıllık tarihin bir uyku molasıdır ve inşallah 7 Haziran’da bu uyku molası bitecektir” diyerek sözlerini tamamladı.