TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuklar ‘Çiçek’tir

Esentepe İlkokulu Müdürü Abdullah Maytalman ile okulun öğrencileri ile ilgili eğitim ve öğretim etkinlikleri hakkında konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 23.01.2015 09:17
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Çocuklar ‘Çiçek’tir

EMİNE ŞEKER

Konak İlçesi Ulubatlı Mahallesi’nde bulunan Esentepe İlkokulu’nun Müdürü Abdullah Maytalman, 30 Eylül 2011 tarihinde Esentepe İlkokulu’na Müdür olarak atandığını belirterek, 1996 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden mezun olduğunu söyledi. Maytalman, “Üniversiteden mezun olduktan sonra 6 yıl boyunca öğretmenlik yaptım. 6 yıl boyunca da müdür yardımcılığı görevinde bulundum. Son 4 yıldır da müdür olarak çalışıyorum. Anadolu Üniversitesi’nden 2 yıllık bir bölüm bitirdim. Şimdi de Ahmet Yesevi Üniversitesi’nde uzaktan eğitim ile yüksek lisans yapıyorum” dedi.

EVLERİN ÇOĞU SAĞLIK KOŞULLARINA UYGUN DEĞİL

Esentepe İlkokulu’nun adını bulunduğu mahalleden aldığını belirten Maytalman, “Okulumuzun bulunduğu semt olan Gültepe 1950 yılında Arnavutluk, Yunanistan ve Yugoslavya’dan gelen göçmen vatandaşlarımızla Doğu illerinden (Kars-Erzincan 1939 depremi nedeniyle); Orta Anadolu (Konya), Akdeniz (Antalya)’dan gelen halkın buradaki devlet hazinesine ait yerlere gecekondu yapıp yerleşmeleri, yerleşim yerinin yüksek bir tepede oluşu ve arazinin yeşillik olması nedeniyle Gültepe adı verilmiştir. Esentepe ise Gültepe’nin güney batı kısmında kurulmuş, İzmir’i kuşbakışı gören bir mahalledir. Semtin denizden yüksekliği tahminen 400 metredir ve daima rüzgarlıdır. Tarıma elverişli arazi yoktur. Gecekondu olan evlerin çoğu sağlık koşullarına uygun değildir. Okulumuz 1968 yılında yapılmış ve 7 Kasım 1968 tarihinde 11 öğretmen, 174 kız ve 261 erkek öğrenci ile Esentepe İlkokulu olarak eğitim-öğretime başlamış. 1997 yılında sekiz yıllık eğitimle birlikte Esentepe İlköğretim Okulu olmuştur. Halen A ve B blok olarak iki binada hizmet vermektedir. Ancak 30 Mart 2012 tarihli ve 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu gereği 12 Haziran 2012 tarihli 200/36160 sayılı Valilik Olur’u ile İlkokula dönüştürülmüştür. Okulumuz 1968 yılında tek bina olarak bin 251 metrekarelik arsanın 330 metrekaresine bina oturum alanı, 2000 yılında yapılan binanın ise 180 metrekarelik oturum alanı olmak üzere toplam 510 metrekare bina, 741 metrekare bahçe olmak üzere yerleşime sahip” şeklinde konuştu.

ÜSTÜMÜZE DÜŞEN GÖREVİ YAPIYORUZ

Maytalman, okulun fiziki ve teknolojik imkanları anlatarak, “Ben okula ilk geldiğim zamanlarda okulla ilgili kötü olayların olduğu söyleniyordu. Ama 4 yıldır buradayım okula karşı kötü bir hareket görmedim. Ama bölge olarak suç oranı yüksek bir yer. Mahallemizde yaşayan vatandaşlarımız sağlıklı bir şekilde geçimlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Mahallemizde farklı kültürlerden yaşayan insanlarımız olduğu için zaman zaman kültür çatışması yaşanıyor. Biz de okul olarak üstümüze düşen görevi yapıyoruz. Öğrencilerimize yansıtmıyoruz. Herkesi harmanlamaya çalışıyoruz. Bu konuda hassas davranıyoruz. Okulumuzda 1 anasınıfı, 8 derslik, 1 okuma salonu, 1 çok amaçlı salon, 1 müdür yardımcısı odası, 1 müdür odası ve 1 öğretmenler odası bulunuyor. Okulumuz fuel-oil yakıtlı kalorifer sistemi ile ısınıyor. Okulumuzda şube başına düşen öğrenci sayımız 20’dir. Eğitim ve öğretim ikili olarak yapıyoruz. Dersliklerimizde ve diğer eğitim alanlarımızda projeksiyon cihazımız var. İnternet erişimi wireless olarak sağlanıyor. Öğrencilerimizin faydalanabileceği sınıf kitaplıklarının yanında okuma salonu olarak hazırlanan yerde, öğrencilerin seviyelerine uygun bir kitaplık var. Öğretmenlerimizin tamamı lisans mezunudur. Kendini geliştirmek isteyen öğretmenlerimiz Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’nin farklı bölümlerinde öğrenimlerini sürdürmekte. Ayrıca Hizmet içi eğitim seminerlerine de katılım var. Okulumuzun öğretmenleri hem tecrübeliler hem de gençler. Alanlarında yetkin insanlar. İşlerini profesyonelce yapıyorlar. Öğrencilerimizi daha donanımlı hale getirmek için uğraşıyorlar. Öğretmen arkadaşlarıma gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı çok teşekkür ediyorum. Bir öğretmenimiz matematik alanında dünyada kullanılan farklı teknikleri öğrencilerine aktarıyor. Bir öğretmenimiz hafıza tekniklerini uyguluyor. Kavram haritalarını çocukların zihinlerine farklı bir yöntemle yerleştirmeye çalışıyor. Bunların hepsi bilgilerin öğrencilerin zihninde kalmasını sağlıyor. Biz de idareci olarak okulun fiziki yapısı açısından ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

VELİLER ÇOCUKLARI İLE İLGİLENİYOR

Okula ilk geldiği zamanlarda okulun düzeni ile ilgili sıkıntıların olduğunu vurgulayan Maytalman, “Görevimiz icabı ilk iş olarak var olan sıkıntıları çözmeye çalıştık. Okulumuzu şu an ilkokul olarak güzel bir sisteme oturttuk. Öğretmen ihtiyaçlarımızı giderdik. Öğrencilerimizin geliş gidişleri ile ilgili sıkıntı yaşamıyoruz. Ama okulumuzda yaklaşık 10 öğrencimizin sürekli devamsızlığı var. Devamsızlık yapan öğrencilerimizin aileleri kalaycılık işi ile uğraştığından dolayı zaman zaman il dışına farklı bölgelere çalışmak için gidiyorlar. Ailelerin işlerinden dolayı sürekli başka yerlere gitmelerinden dolayı çocukların eğitimleri aksıyor. Bu öğrencilerimizin velileri ile görüştüğümüzde gittikleri yerde çocuklarının eğitimlerine devam edebileceklerini anlatıyoruz. Ama henüz olumlu bir sonuç alamadık. Zaman zaman geliyorlar. Geri kalan kısımda okula gelmiyorlar. Geri kalan çocuklarımızın aileleri eğitim ve öğretime oldukça önem veriyorlar. Çocuklarıyla ilgileniyorlar. Bizim de aileleri güler yüzle karşılamamız ve iletişimimizin iyi olmasından kaynaklı iyi iletişim içerisindeyiz. Bu durumda öğrencilerimizin başarıları mevcut olan başarının üstüne çıktı” diye konuştu.

EĞİTİME YAPILAN YATIRIM EN KARLI YATIRIM

Maytalman, genel olarak veli profilinin düşük gelirli ailelerden oluştuğunu ifade ederek, “Çoğu velilerimizde eğitim, yaşamlarının öncelikli önem arz eden konuları arasında yer almıyor. Oysa ki eğitime yapılan yatırım en karlı yatırımdır. Öğrencilerin eğitim araç gereci olarak kullanmaları gereken kitaplar devletimiz tarafından verildiği gibi ihtiyaçlı öğrencilerin kırtasiye ihtiyaçları da yerel yönetimler ile yapılan irtibat sayesinde belediye imkanları ile sağlanmakta. Değişik hayırseverler vasıtasıyla gelir düzeyi düşük ailelerden gelen öğrencilerin giyim ve bot-ayakkabı gibi ihtiyaçları da giderilmektedir. Öğrencilerimize sosyal aktiviteler olarak gerek yerel yönetimler gerekse düşük maliyetli veli katılımları ile okul içi ve okul dışı tiyatro gösterileri, sinema gösterimi, müze gezileri, doğal yaşam parkı gezisi, trafik eğitim parkı, hayvan barınağı, itfaiye merkezi gezileri gibi imkanlar sunuyoruz. Okulumuz, velilerle tam bir diyalog halinde bulunmaktadır. Alınan kararlar mutlaka velilerin bilgisi ve katılımı ile olmaktadır. Okulumuzda yapılan etkinliklere velilerimiz gönüllü olarak katılım sağlıyorlar. Okulda yapılması planlanan veli katılımlı seminer faaliyetlerine katılım ise velilerin değişik gerekçeleriyle katılmamalarından dolayı pek yapılamıyor” dedi.

KENDİ İLE BARIŞIK ÇOCUKLAR YETİŞTİRİLMELİ

Öğrencilerin öğrenme etkinliklerini düzenlemede öğretmenlerin sınıf mevcutlarının da düşük olması avantajını kullanarak öğrenci merkezli çalıştıklarını söyleyen Maytalman, “Bilindiği gibi öğrenme bireyin zihinsel kavrayışını sentez-analiz aşamasına ulaştırdığında tam olarak gerçekleşir. Ülkemizde uzun yıllardır uygulanmakta olan eğitim ve öğretim faaliyetleri daha çok bilgi düzeyinde yapılmakta, sınav odaklı bu bilgiler ölçülmektedir. Ancak birey bilgi dağarcığının dışında bir olayla karşılaştığında adeta şaşırıp kalıyor. Öğretim yöntemleri ve akılda kalma oranları bilimsel olarak araştırıldığında okuma yüzde 10, dinleme yüzde 20, resme bakma yüzde 30, film seyretme yüzde 50, sergi gezme yüzde 50, tartışmaya katılma yüzde 50, sunum yapma yüzde 70, deney yüzde 90, interaktif multimedya yüzde 90 ve proje yüzde 90 gibi sonuçlara ulaşılmış. Bu sonuç da bize öğrencilerin sunum yapma, proje, deney ve interaktif öğrenme-öğretme yöntemlerine daha çok yer vermemiz gerektiği, uygulamalı zihinsel aktivitelerle karşı karşıya kaldıkları bir öğrenme ortamını hazırlamamızın gerekli olduğu sonucunu doğurmaktadır. Ne yazık ki okullarımızın fiziki yapısı, araç-gereç imkanları, ikili eğitim durumu şu aşamada bunu imkanlı kılmamakta. Bakanlığımız bütçe imkânları doğrultusunda gerek derslik gerekse araç-gereç ihtiyaçlarını gidermede büyük çaba sarf etmektedir. Öğrenme ortamları bu imkanlara kavuştuğunda eminim ki PISA sınavları gibi uluslararası karşılaştırmalı sınavlarda çocuklarımız daha başarılı sonuçlar alacaktır. Klişeleşmiş sözle belki şöyle de denilebilir; ‘ama çocukların her şeyi var, bizim öğrencilik yıllarımızda bu imkanlara sahip değildik bile.’ Ancak bilgi çağını yaşadığımız bu çağda ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz çocuklarımızın iyi yetiştirilmesi bugünkü yöneticilerin asli görevi olsa gerek. Çünkü onların yarışacağı dünya toplumunda Atatürk’ün dediği gibi ‘muasır medeniyeti yakalamak ve üstünü çıkmak ancak iyi eğitimli, donanımlı, esnek istihdam yeteneklerine sahip bireylerle mümkün olacaktır.’ Bu aşamada ilkokul seviyesi olarak üzerimize düşen görev bu çağdaki öğrencilerin temel toplumsal değerleri özümsemiş, kendisi ile barışık, öğrenmeyi yaşam felsefesi yapmış çocuklar yetiştirmektir. Bu da sadece okulla başarılabilecek bir durum değildir. Bilinçli aile yapısının da işe koşulduğu, görevini profesyonelce yapan eğitim çalışanları ile mümkün olabilecektir. Nelson Mandela’nın şu sözü aslında her şeyi özetlemektedir: ‘Bir toplumun ruhunu, o toplumun çocuklarına nasıl davrandığından daha iyi yansıtacak bir şey yoktur’” şeklinde konuştu.

4+4+4 EĞİTİM SİSTEMİ UYGUN BİR ÇALIŞMA

Maytalman, 4+4+4 eğitim sisteminin uygun bir çalışma olduğunu vurgulayarak, “Büyük çocuklarla küçük çocukların ortak kullandığı tuvaletler ve bahçe vardı. Eski sistemde de görev yaptığımız için bu durumun çok sıkıntısını yaşadık. Bununla ilgili karşımıza çıkan sorunları çözmeye çalıştık. Her şeyi çözmekte imkansız bir durum. Bunun için büyük çocuklarla küçük çocukların farklı yerlerde olması için yapılan bu çalışma olumlu bir çalışmadır. İlköğretim okulundan ilkokula dönüştükten sonra ilkokul öğrencileri için daha güvenli bir ortam sağlanmış oldu. Küçük çocuklarımız merdivenlerden çıkarken daha rahat çıkıyor ve koridorda gezerken yaşıtlarıyla vakit geçiriyorlar. Öğrencilerimiz eğitime daha çok odaklanır oldular. Çünkü çocuklarımız büyüklerden gördükleri olumsuz davranışları örnek alıp onlar gibi davranmaya başlıyorlardı. Bu açıdan var olan eğitim sistemini olumlu buluyorum. Zaman içerisinde de var olan eksiklikler giderilecektir” ifadelerini kullandı.

AİLELER ÇOCUKLARINA ZAMAN AYIRSIN

Ailelerin eğitime gerekli önemi göstermeleri gerektiğini belirten Maytalman, “Aileler çocuklarına daha çok zaman ayırsınlar. Çocukların ödevlerinde yardımcı olsunlar. Çocuklarını mutlaka olumlu şekilde yönlendirsinler. Aileler çocuklarına önem verdiği zaman çocukların geleceği ve aile huzuru açısından olumlu sonuç verecektir. Çocuklar klasik deyimle ‘Çiçek’tir. Çiçekler ilgi ve sevgi ister. Çocuklar da aynı şekilde. Öğretmenlerimiz bu sevgiyi vermeye her zaman hazırlar. Çiçeklerimizi soldurmayacak şekilde yaklaşılırsak bu çiçeklerimizin iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Biz çocukları çok seviyoruz” dedi.

MUTLU TATİLLER

Maytalman, 2014-2015 eğitim ve öğretim yılının 23 Ocak 2015 tarihi itibari ile sonuna geldiklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Esentepe İlkokulu’nda öğrenim gören öğrencilerimizin değerli velilerine, öğrencilerin gelişiminde emek sarf eden öğretmenlerimize yaptıkları olumlu yaklaşımları ve özverili desteklerinden, sevgili öğrencilerimize de gösterdikleri yüksek performans ve başarılarından dolayı teşekkür ediyorum. Özellikle 1.sınıf öğrencilerinin öğrenme çabaları her şeyden önemliydi ve bu gayretlerinin sonucunu da okur-yazar olmalarıyla taçlandırıldılar. Yarıyıl tatiline giren bütün öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimize sağlıklı ve mutlu tatiller diliyorum. 09 Şubat 2015 tarihinde başlayacak 2. yarıyılda yeniden görüşmek dileğiyle…”

13 Ocak 2015 tarihinde başladığımız okul röportajları projemize sömestr tatili nedeni ile ara veriyoruz. Yeni okullarımızla 9 Şubat 2015 tarihinde sizlerle tekrar buluşacağız. Yarıyıl tatiline giren tüm öğretmenlere ve öğrencilere iyi tatiller… 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.