Eğitim şart

EMİNE ŞEKER

İsmetpaşa İlkokulu Müdürü Gökhan Kondu, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü bitirdiğini belirterek, “2006 yılından itibaren öğretmenlik yapıyorum. İlk görevimi yaklaşık 3 yıl çalışarak Muş Varto’da tamamladım. 2009 yılında İzmir’e geldim. İsmetpaşa İlkokulu’nda 2011 yılının ocak ayında müdür yardımcısı olarak başladım. 2013 yılının kasım ayından itibaren de müdür vekilliği yapıyorum” dedi.

“NİTELİKLİ İNSANLAR OLARAK YETİŞMELERİNİ İSTİYORUZ”

İlköğretim çağındaki her Türk çocuğunu, milletin kültürel, manevi ve demokratik değerlerini benimsemiş, Atatürkçü, bilimsel düşünceyi rehber edinmiş, ruh, beden ve zihin yönünden sağlıklı ve dengeli yetişmiş, doğayı ve çevreyi koruyup geliştiren, dünyanın her yerinde başarılı olacağına inanmış, kendine güveni tam bireyler olarak yetiştirmeyi vizyon edindiklerini vurgulayan Kondu, “Okulumuzun misyonu ise; demokratik, çağdaş, Atatürkçü bir yaklaşımla teknolojiyi takip eden seçkin bir eğitim kurumu olmak ve ilkokul çağındaki bütün öğrencilerimizin, bilgili becerili, kendine güvenen bireyler olarak yetişmelerine fırsat tanımak ve her Türk çocuğunun; dünü tanımasını, bu günü öğrenmesini, yarını paylaşarak nitelikli insanlar olarak yetişmelerini sağlamaktır. Okulumuz ilk olarak 1963-1964 eğitim-öğretim yılında açıldı. Halen bu binada eğitim-öğretime devam etmekte. Eski İzmir semti Rum mahallesinde Rum hayırsever bayanları tarafından 1884 yılında yaptırılmış olan kilise ile Rum Ruhban Okulu birbirinden ayrı olarak iki müessese halinde çalışmaya başlamış. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Rumlar yurdumuzdan gönderilince 1 Ekim 1923 yılında Ahmet Sait Bey tarafından iki sınıflı Türk Okulu olarak öğretime açılmış ve okula o dönemin başbakanı olan İsmet Paşa adı verilmiş. 1924-25 ders yılında iki odadan biri iki derslik haline getirilerek 3 derslikte 6 sınıf olarak çift öğretimle çalışmış.1929 yılında binanın alt katı kazılarak üç oda daha ilave edilerek 1929-30 ders yılında 6 derslikle 5 sınıflı normal öğretime dönülmüş. Kilise binasında 30 hanelik bir muhacir kafilesi ikamet etmiş. 1929 yılında bu muhacir ailesi başka bir yere iskan edilmiş ve yeni kilise bahçesindeki İkiçeşmelik Karakolu tahliye edilerek hem kilise hem de karakol binaları okula verilmiş. 1930 yılında okul binasının alt katından kilise bahçesine bir merdivenle okul binası kilise müştemilatıyla birleştirilmiş kilise binası ve bahçe kullanılmaya başlanmış. 1963-64 ders yılında eski ve yeni binada normal öğretime devam edilmiştir. Bu ders yılında İstiklal İlkokulu lağvedilmiş İsmet Paşa İlkokulu ile birleştirildiğinden 20 öğretmenli olarak iki binada normal öğretim yapılmış. 1964-65 eğitim-öğretim yılında İstiklal İlkokulu tekrar açılmış ve taşınmıştır. Bunun üzerine eski okul binasında bir sınıfımız kaldığından ve Eşref Paşa caddesindeki Halk Eğitim Merkezi yıkılmış bulunduğundan bu bina Halk Eğitimine tahsis edilmiştir. 1965-66 ders yılında eski binadaki bir şube diğer sınıflara dağıtılarak şube sayısı 12’ye indirilmiş ve eski bina ile yeni okul binasının ilgisi kesilmiştir. Okulumuz bünyesinde 1 anasınıfı ve 13 derslik, 1 müdür odası, 2 müdür yardımcısı odası, 1 rehberlik servisi, 1 araç-gereç odası, 1 arşiv, 1 hizmetli odası, 1 öğretmenler odası, 1 okul aile birliği odası bulunmakta” ifadelerini kullandı.

“GÖZ ALAN BİR GÖLGEDEYİZ”

Kondu, İsmetpaşa İlkokulu’nun merkezi bir yerde bulunmasına rağmen sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan ailelerden oluştuğunu söyleyerek, “Okulumuzda çok kültürlü öğrencilerimiz var. Çünkü bulunduğumuz bölge itibariyle göç alan bir yere sahibiz. Ekonomik sebeplerden dolayı yaşadıkları şehirden buraya göç edip gelen ailelerin çocukları ekonomik yönden zorluk çekiyorlar. Okulumuzda öğrencilerimize yönelik sosyal aktiviteler açısından etkinlikler yapmak istiyoruz. Ama ailelerimizin gelirleri belli olduğu için kimseyi zorlayamıyoruz. Kendimizin karşılayabileceği şekilde etkinlikler yapmaya çalışıyoruz. Sosyal aktiviteleri çocuklarımız için önemsiyoruz. Çünkü istiyoruz ki çocuklarımız sosyalleşsin. Her şeyi görerek öğrensinler diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

“GEREKLİ ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ”

Ailelerin sosyo-ekonomik durumlarının özellikle Türkiye’nin taşra kesimlerinde öğrencileri etkilediğini ifade eden Kondu, “Varto’da görev yaptığım zamanlarda da buradaki yaşadığımız sıkıntıların benzerini yaşıyorduk. Çağımızın teknoloji çağı olmasına rağmen biz çok kolay bir şekilde teknolojiye ulaşamıyoruz. Birçok insan cep telefonlarından faturalarını öderken burada bizim çoğu öğrencimizin evinde bilgisayar yok. Ansiklopedi dönemi çok eskilerde kaldı. Öğrendiğimiz kadarıyla bazı öğrencilerimizin eve gittiklerinde çalıştırıldığını duyuyoruz. Okul polislerimize öğrencilerimizin takiplerini yaptırıyoruz. Çocuklar okul eğitimi bittikten sonra bir takım işlerde çalıştırılıyor. Çocuklarımız kendi parasını kendisi kazanmaya çalışıyor. Aslında çocuklarımızın asıl yapması gereken evlerine gittiklerinde yemeklerini yiyerek dinlenmek. Öğretmeni ödev verdiyse konuyu daha iyi anlaması için ödevlerini tamamlamaktır. Bu okul dışında çalışan öğrencilerimizin haricinde sürekli devamsızlık yapan öğrencilerimizde var. Yaklaşık 50 öğrencimiz okula hiç gelmiyor. Bu öğrencilerimizin velileri ve çocuklarının çalışmasına izin veren velililer ile ilgili bir takım çalışmalar yaptık. Okulumuza tekrar kazandırdığımız öğrencilerimiz oldu. Ailelere çocukları çalışmaya devam ettiği takdirde devletin gerekli işlemleri başlatacağını anlattık. Anlattıklarımızı ciddiye alıp çocuklarına sahip çıkan ailelerimiz olduğu kadar ilgilenmeyen anlattıklarımızı ciddiye almayan ailelerimizde oldu. Biz okul olarak üzerimize ne düşüyorsa ve elimizden ne geliyorsa çocuklarımız için yapmaya çalışıyoruz. Okul olarak çocuğu topluma kazandırabilmek için tüm çalışmaları yapıyoruz. Mesela okuma yazma bilmeyen velilerimiz için okuma-yazma kursu açtık. Hem velilerimize hem öğrencilerimize onları topluma kazandırabilmek adına özel bir sınıf açtık” diye konuştu.

“TÜM ÖĞRENCİLER BİZİM ÖĞRENCİLERİMİZDİR”

Kondu, Suriyeli öğrenciler için okulda bulunan bir öğretmenin gönüllü olduğunu da vurgulayarak, “Okulumuzda 47 tane Suriyeli öğrencimiz var. Bize başvuru yapan Suriyeli vatandaşlarımızın çocukları eğer 2008-2009 doğumlu ise direk 1. sınıfa kaydını yapıyoruz. Konak Diş Hastanesi yanında Kız İmam Hatip Lisesi’nde bir komisyon oluşturuldu. 2008 ve öncesi doğan öğrencileri oluşturulan komisyona yönlendiriyoruz.  Komisyonda öğrencileri bir sınava tabi tutuyorlar. Hangi sınıfa gitmeleri uygunsa bize yazılı bir şekilde aile ile gönderiliyor. Sonrasında biz bize gelen yazı itibariyle öğrencilerimizi uygun olan sınıfa yerleştiriyoruz. Ayrıca Suriyeli vatandaşlarımızın çocukları haricinde kapatılan Yıldırım Kemal Bey İlkokulu’ndan gelen öğrencilerimizde var. Okul yıkılma tehlikesinden dolayı kapatıldı. Başka uygun bir alana taşındı. Taşınan bölgeye gitmeyen öğrenciler bizim okula nakil olarak geldi. Tüm öğrenciler bizim öğrencilerimizdir. Okulumuzda bulunan sınıfların mevcudu 20’şer kişilikti. Ama şimdi sınıflarımızda yaklaşık 30 öğrenciye eğitim ve öğretim vermekteyiz” dedi.

“KENDİ YAĞIMIZDA KAVRULMAYA ÇALIŞIYORUZ”

İsmetpaşa İlkokulu’nun İzmir’de bulunan güzide okullarından çok farkı olmadığını söyleyen Kondu, “Bizim okulumuzun tek olumsuz yanı ailelerimizin ekonomik açıdan zayıf olmasıdır. Liselerin kaynağı bakanlık tarafından aktarıldığı için lise düzeyindeki okullar sıkıntı yaşamıyor. Okul verilen bütçe karşılığında eksikliklerini karşılıyor. Biz Temel Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlıyız. İlkokullar için Milli Eğitim Bakanlığı kaynağı Milli Eğitim Müdürlüklerine aktarıyor. İhtiyaç dahilinde biz talep ettiğimizde ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak şekilde oluyor. Yani biz kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

VAR OLAN EKSİKLİKLER GİDERİLECEK

Kondu, okulun var olan eksikliklerini sponsorlar aracılığı ile giderdiklerini dile getirerek, okulun sadece dış cephe boyasına ihtiyaç olduğunu ifade etti. Kondu, “Okulumuzun dış cephe boyası da çok acil bir ihtiyacımızda değil. Okulumuzun fiziki yapısından dolayı binamızda kütüphane, çok amaçlı salon ve spor salonumuz yok. Sınıflarımızda bilgisayar yok. Sadece 5 sınıfımızda projeksiyon var. Gerekli yerlerle gerekli yazışmalarımızı yaptık. Fakat Milli Eğitim bize ‘Fatih’ projesi kapsamında önümüzdeki yıl içinde eksikliklerin giderileceği şeklinde cevap verdi” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLAR HEYECAN İÇİNDE BEKLİYORLAR”

İsmetpaşa İlkokulu’nun ilköğretimden ayrıldıktan sonra branş öğretmenlerinin kalmadığını vurgulayan Kondu, “Branş öğretmenlerimiz olmadığı için resim ve spor gibi sosyal aktivite çerçevesinde çalışmalarımız olmuyor. Sadece sınıf içinde bilgi ve şiir yarışmaları yapıyoruz. Ama bu yarışmaları rekabet olsun diye değil çocuklara dersleri sevdirme amaçlı yapıyoruz. Dönem dönem sürpriz olarak yapıyoruz. Çocuklar ne zaman yapacağımızı bilmediği için heyecanla bekliyorlar” diye konuştu.

“GEREKLİ ŞEKİLDE EĞİTİM ALINAMIYOR”

Kondu, Türk toplumu olarak yeteri kadar eğitim alınmadığı için geride kalındığını düşündüğünü belirterek, “Gerekli bilgiye ve donanıma gerekli şekilde sahip olmuş olsak ülke olarak daha da ileriye gideriz. Yaşadığımız bu ülke toprakları kolay kazanılmadı. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının sayesinde büyük mücadele sonucunda bu topraklara sahip olduk. Bugünlere gelebilmemizi o kişilere borçluyuz. Bir üst noktaya gelmek için tekrar savaşlarla değil de akıl savaşları ile olmalı diye düşünüyorum. Ülkemizde yetişen doktorumuz ve avukatımız neden başka ülkelerde çalışsın? Neden kendi ülkesindeki insanlara hizmet etmesin? Eğitim bu yüzden kesinlikle şart” dedi.

“İLKOKULA GEREKEN ÖNEM VERİLSİN”

İlkokula başlayan bir çocuğun eğitimi nasıl başlarsa öyle devam edeceğini söyleyen Kondu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bir binanın yapımında nasıl ki temeli çok sağlam olursa o binanın üstüne kat çıkabilirsiniz aynı şey ilkokul içinde geçerlidir. Burada alacağı eğitim çocuğun akademik hayatını çok fazla etkiler. Bu yüzden tüm velilerimizden ve öğrencilerimizden ilkokula gerekli önemin verilmesini istiyorum.”