TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sağlık ticarethaneye dönüştürülüyor

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır ve Türk Tabipler Birliği adına Fatih Sürenkök İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde koruyucu sağlık hizmetlerinin tasfiyesine ve fazla çalışmaya karşı eylem yaptı

Haber Giriş Tarihi: 12.02.2015 08:55
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Sağlık ticarethaneye dönüştürülüyor

NİLGÜN TAZE

 

AK Parti iktidarının sağlıkta dönüşüm programı adı altında yürüttüğü piyasalaştırma ve çalışanlara yönelik kuralsız çalıştırma uygulamalarının artarak sürdürüldüğünü ve bu uygulamalardan Aile Sağlığı Merkezi, Toplum Sağlığı Merkezleri gibi kamu sağlık kurumlarının da fazlasıyla nasibini almakta olduğunu söyleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Rukiye Çakır, “Sağlıkta dönüşüm programının önemli ayaklarından biri olan aile hekimliği düzenine bir yönetmelikle resmen 06 Temmuz 2005’de girdik. AKP hükümetinin övünerek uygulamaya koyduğu aile hekimliği düzeni, öncelikle koruyucu sağlık hizmetleri alanında faaliyet yürütmesi gerekirken, aradan geçen dokuz yıla rağmen yönetmelik sürekli değiştirilerek vatandaşın sağlık talebi doğrudan doğruya tedavi edici hizmetlere kaydırıldı ve bununla baş edebilmek için neredeyse her sağlık kuruluşuna nöbet getirtilerek tüm kuruluşlar muayene ve tedavi yapan birer ticarethaneye dönüştürülmeye çalışıldı. 25 Ocak 2013’de yönetmelik son halini aldı zannedilirken, fazla çalışma ve nöbetler konusu 2014’de yasa ile dayatıldı. Aile Hekimliği Kanununa Ocak 2014’te 6514 sayılı kanunun 52’nci maddesi ile getirilen düzenleme sonucu aile hekimlerine ve aile sağlığı çalışanlarına haftalık çalışma süresi ve mesai saatleri dışında ayda asgari 8 saat nöbet görevi verileceği düzenlendi. Zorunlu nöbetin öncelikle hastane acil servislerinde tutulması ile ilgili 9 Nisan 2014 tarihli 2014/12 sayılı genelge çıkarıldı. Yetmedi hastaneler ve 112 acil sağlık hizmetlerinin yanı sıra aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinde de nöbet tutulacağına dair aile hekimliği kanununa Eylül 2014’te 6552 sayılı kanunun 117’nci maddesi ile yeni düzenleme getirildi. Bu düzenleme 9 Aralık 2014 tarih ve 2014/33 sayılı genelge ile 1 Ocak 2015’ten itibaren uygulamaya geçileceği belirtildi” dedi.

ÇALIŞANLAR MUTSUZ

9 Nisan 2014 tarihinden itibaren birinci basamakta çalışan emekçilerin fazla çalışmaya/angaryaya karşı direndiklerini ve getirmeye çalıştıkları sistemin insanca yaşam mücadelesine katkısı olmadığını söyleyen Çakır, “Gitmiyor bu düzen, çalışanlar mutsuz, umutsuz, neden? Çünkü kayıp çok fazla ve ağır oldu. Aile Hekimliği düzeninin kaybettirdikleri çok ağır. Aile Hekimliği düzeni ile halkın sağlığının korunması konusu önceliğini kaybetti. Toplum Sağlığı Hekimliği anlayışını yok etti. Hekimi hastaya mahkum etti. Aile Hekimliği düzeni Halk Sağlığı Hemşireliğini yok etti. Hemşireyi hastaya mahkum etti. Aile Hekimliği düzeni, Hemşirelik Kanununda ve yönetmeliğinde açıklığa kavuşturulan hemşireliği yok etmekle kalmadı farklı meslekleri yok etti. Hekim dışındaki farklı meslekler olan hemşire, ebe, acil tıp teknisyenini bir meslek olarak kabul edip, onlara topluca eleman deyip, hepsine niteliği çok zayıf olan aynı görevleri verdi. Aile Hekimliği düzeni, çalışanları normal mesai saatlerinin dışında daha fazla sürelerle çalışmaya ve acil nöbetleri tutmaya zorunlu kıldı ve koruyucu sağlık hizmetlerini değil muayehaneciliği ön plana çıkardı. Bu düzenin ne halkın sağlığına ne de sağlık çalışanlarının insanca yaşam mücadelesine bir katkısı yoktur. Olmayacaktır. Bunu onlar da biliyorlar. Nereden biliyoruz bildiklerini? Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin devamlı değiştirilerek anlaşılmaz hale gelmesinden. Yetkililerin devamlı açıklama yapma gereği duymasından. Yetkililerden açıklama değil, halkın ve sağlık çalışanlarının taleplerine kulak vermesini ve sorunları çözecek adımları atmasını bekliyoruz. Biz sağlık ve sosyal hizmetler alanında örgütlü sendika, oda ve dernekler olarak, özellikle yukarıda belirtilen nedenler ve birinci basamakta özveri ile sağlık hizmeti sunan emekçilere dayatılan fazla çalışma/angaryaya ve baskılara karşı bugün hizmet üretmiyoruz ve AKP İktidarının halkın sağlığını hiçe sayan, sağlık çalışanlarını itibarsızlaştıran ve köleleştiren uygulamalara karşı mücadele edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyururuz. Gelin hep birlikte, gitmeyen bu düzeni değiştirmek için mücadele edelim” açıklamasını yaptı.

“AKP HOLDİNGLERİNİN EMRİNDE”

Türk Tabipler Birliği Sözcüsü Fatih Sürenkök ise aile hekimliği ile ilgili yasalar çıktığından beri mücadele ettiklerini toplum sağlığını ilgilendirmeyen daha fazla reçeteyi daha fazla hastayı ve tüketimi getiren bu düzeni istemediklerini belirterek, “AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 Kasım’ından bu yana aşağı yukarı 16 milyar dolar olan sağlık bütçesinin 100 milyar dolara çıkarıldığın ve bu paranın da tamamen vergi yoluyla halkın cebinden alındığını düşünürsek bu sistemin kimlere hizmet ettiğini görmüş oluruz. İktidarın gerek ulusal gerekse uluslararası ilaç firmalarına, çok uluslu tekel ve holdinglere hizmet ettikleri açıktır. Aile hekimliği sağlıkta dönüşüm projesinin bir resmi ve AKP’nin de aldığı oyların önemli bir ayağı. Seçim yaklaşıyor. Doğal olarak Sağlık Bakanı da halkın her elini uzattığı yerde bir hekime ve hemşireye dokunmasını isteyecek. Evet bunu biz de istiyoruz ancak sağlığı korumak için istiyoruz. Hastalanıp tedavi etmekten önce hastalanmasın insanlarımız istiyoruz. Ama hayır Sayın Bakan ‘önce hastalansınlar, bana muhtaç olsunlar, bu muhtaçlık içinde ben de onlara hizmet vereyim’ diyor. Hayır Sayın Bakan biz böyle istemiyoruz. Biz sen oy kazanasın diye insan sağlığının harcanmasını istemiyoruz. Haziran’dan sonra seçimler 4 yıl boyunca olmayacak. Göreceksiniz ki 2016 yılında Sağlık Bakanlığı sevk sistemin getirecek. O zaman nasıl bunun altından kalkacaklar. Aile hekimliğinde arkadaşlarımızın bir seçim malzemesini yapılmasını ve hak etmedikleri şekilde çalıştırılmalarını kınıyoruz” dedi.

Eyleme destek veren kurum ve kuruluşlar ise şöyle;

Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Türk Hemşireler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk medikal Radyoteknoloji Derneği.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.