TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Ben dayak yemeyeceğim”

İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Atilla Sertel CHP İl Başkanlığı'nda düzenlediği toplantıda CHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Aday Adaylığı'nı açıkladı

Haber Giriş Tarihi: 23.02.2015 08:19
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Ben dayak yemeyeceğim”

NİLGÜN TAZE

Ülkede göz göre göre yapılan hırsızlıklara, polisin şiddet uygulamalarına ve yoksulların maddi yardımlarla kandırılmasına son vermenin zamanının geldiğini ve milletvekillerinin de dayak yer hale geldiğini söyleyen Sertel, ‘Söz veriyorum ben dayak yemeyeceğim’ dedi. CHP’nin ikitidarı için çoluk çocuğunun rızkından kesip  partiye harcamış bir çok partili gibi kendisinin de çok yoğun ve inanılmaz baskılara dayanmak zorunda kaldığını söyleyen Sertel, “Sevgili patililerim bugün çok önemli bir gün  ve ne yazık ki içinde bulunduğumuz medyanın bir kısmı yandaş bir kısmı payandaş , zorundaş. Çok zor durumdalar. Ben 26 yıldır sosyal demokrat bir partinin,  SHP’nin, CHP’nin üyesiyim.  CHP’nin üyesi olduğumu  İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin genel kurulunda söyledim. İlk seçimde 90 farkla seçimi aldık. İkinci seçimde fark 250’ye çıktı. Bu gazeteci arkadaşların bize duyduğu güvendi. Türkiye’de 77 cemiyetin birlikte hareket ettiği ve birlikte mücadele ettiği genel başkanlığına aday olduğumda da siyasi olarak uğraştılar, solcu dediler, kuva-i milliyeci dediler. Hepsini kabul ettim. Çünkü bizim için söyleyebilecekleri başka bir şey yok. Ben devrimciyim, solcuyum, Atatürkçüyüm ve ben o seçimde arkadaşlarımın desteği ve yardımı ile seçildim.  O zamanlar Deniz Baykal genel başkanımızdı beni çağırdı ve Sayın Mehmet Ali Susam’la odasında kabul etti ve sordu ‘Anadolu’yu nasıl ele geçirdin bana anlat’ dedi. Ben de dedim ki ‘ortaya sandık konuldu. Siz ortaya sandık koydunuz da ben sizi mahcup ettim mi hiç’ dedim. 20 yıldır ön seçim istiyoruz. 20 yıldır parti içinde bayraktarlık yaptınız bunun için teşekkürler.CHP’ye demokrasiyi getiren örgüttür. Ve siz dik durdunuz. 29 Mart’ta sandığa gideceksiniz, siz benim siyasal akrabalarımsınız. 26 yıldır bu parti içinde yer alırken kimseyi kırmamaya dikkat ettim bu uzun soluklu bir mücadeleydi.  91 yılında bir avuç genç insan bir bardak çay ısmarlamadan beni ön seçimde 2. sıraya oturttular. Halkın emek partisi ile Erdal İnönü ittifak yaptı. O dönemde kürt sorununun mecliste hallolacağını belki batıda oy kaybedeceğimizi ama bu sorunun Türkiye sorunu olduğunu parlamentoda çözülebileceğini söyledi. Doğruda söyledi bende katılıyorum. Türkiye’de kürt sorununa ilk yaklaşımı yapan Erdal İnönü ve o günkü kadrolardı. Şimdi Fırat arkadaşımız Ege Üniversitesi’nde öldürüldü biz gençlerimizin ölmesinin ne demek olduğunu 80 öncesi ve sonrası 2012-13 lü yıllara kadar askerlerimizin öldürülmesini yaşadık öldürülen her genç bizim gencimiz. Gezi olaylarında mücadele eden Berkin Elvanları, 14 yaşındaki çocukları cebinden misket çıktı diye tutuklayan o yanlış, kötü yanlışı, o faşist, anti demokratik, acımasız anlayışı, katı anlayışı anlayamazdı.  Ali İsmail Korkmazı’ benim memleketim Eskişehir’de döverek öldürdüler. O çocuğun canını kurtarabilmek için verdiği mücadele gözlerimin önünden gitmiyor. Kafamı yastığa koyduğumda o ve evlatlarım geliyor aklıma. Benim oğlum 34 yaşında ben milletvekili olduğumda 9 yaşımdaydı.  Şimdi Arkas’ta yüksek lojistik mühendisi. İkinci oğlum henüz doğmamıştı şimdi Yaşar Üniversitesi’nde bilgisayar eğitmi görüyor yazılım mühendisi olacak. Sevgili gelinim bana bir torun verdi adını Atilla Atlas koydular” diye konuştu.

ÜYELERE GÜVENİYORUM

Üyelerin çok temiz ve kuru bir kaynak olduğunu ve kendilerine güvendiğini söyleyen Sertel, “Kim ki üyeyi rakı masalarında kandırılan, kim ki üyeyi taraftar listelerle dolandırılan gibi görüyorsa o üyesini sevmiyor, saygı göstermiyor, yalan ve yanlış konuşuyordur. Bunu bizim partimizin içinde yapan yok. Üyeye saygı duymayan vatandaşa hiç saygı duymaz. Ben üyeme saygı duyuyor ve onların vereceği karara sonuna kadar katılıyorum.  Seçilemesem de bir demokrasi eri olarak aranızda mücadelemi sürdüreceğime söz veriyorum. Biz CHP’yi iktidar yapmalıyız biz CHP’yi iktidar yapmak için kararlı olmalıyız, bunun için kol kola elele çalışmalıyız. Benimle çalışan bir arkadaşım için hiçbir zaman ağzımdan bir kötü söz duyamamışsıznızdır, duyaymazsınız. Sonuna kdar tek kötü söz ettirmem, çevremdeki insanlara da ettirmem. Bizim için yol almış bütün milletvekili aradaşlarım benim için son derece değerledir. Bu arkadaşlarımın mücadelesine hepinizin duyarlı olacağını biliyorum yoksulluğu yenmeliyiz. Yoksullara bir takım maddi çıkarlar sunarak onların oylarını almak isteyen iktidarın gerçekten yoksulların yanında olmadığıni iyi anlatmalıyız. Bunlar geldiklerinde 300 bin yeşilkartlı vardı şu an yeşilkartlı sayısı 11 milyon. 11 milyon insanı bunlar devlete muhtaç hale getirdiler ve bununla övünüyorlar. Şimdi de diyorlar ki CHP iktidar olursa yeşil kartı iptal edecek. Yalan söylüyorlar. Çünkü yoksulların yanında sosyal demokratlar vardır. Sadece ellerinde bulunan tapeler, para sayma makineleri, ayakkabı kutuları, çikolata kutuları içinde giden Euro’ları. Bunların hırsızlarını saymakla bitiremeyiz. Bunlar agari ücretlinin cebinden de para çalıyorlar. İş yerinin cebinden de, köylüden de para çalıyr. Nasıl olur anlatayım 2002 ylında AKP iktidara geldiğinde asgari ücretli bir işçi 226 lira asgari ücret alıyordu. Bu ücretle kuyumcuya gittiği zaman 9 çeyrek altın alıyordu. Bir altın tanesi 24 liraydı. Bugün asgari ücret 949 lira. Bununla 5 tane altın alınabildiği görülecektir.  Her ay 3.5 altını bunlar asgari ücretinin cebinden çalmıştır. Asıl sorun asıl buradadır. Bu zaalim iktidarı yıkmalı, bu soyguncuların hesabını görmeliyiz. Gençlerimizi öldüren katillerden hesap sormalıyız, bunların hırsızlıklarının hesabını sormadan ölürsek gözümüz açık gitsin. Ege Üniversitesi’nde öldürülen kardeşimizin katili de AKP iktidarıdır. Üç parti milli güvenlik yasasınna karşı mücadele etmektedir. AKP’nin tek istediği çocuklarımızı birbirine kırdırmaktır. Milletvekillerimiz şiddete uğrayıp dayak yemektedirler ama ben söz veriyorum dayak yemeyeceğim. Bir söz daha vereceğim. Geçenlerde bir gazeteci arkadşımız sordu ‘nasıl bir milletvekili olacaksınız? İçimden geçeni söyledim, ‘ne milletvekli kardeşim basından sorumlu devlet bakanı olacağım’ dedim. 36 yıl oldu benim kahrımı çeken, idallerimi destekleyen eşim Ziynet Sertel burada, oğullarım, dostlarım arkadaşlarım, gazeteciler burada. Beni destekleyen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.