“MHP ile HDP ittifak yaptı”

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada,  İç Güvenlik Paketi’nin  gecikmesi nedeniyle çıkabilecek olaylardan muhalefet partilerini sorumlu tuttu. Davutoğlu, “Buradan bütün muhalefet partilerine şimdiden sesleniyorum; eğer bu kanunu engellemeye devam ederlerse, bundan sonra bu kanunun gecikmesi sebebiyle herhangi bir molotof kokteyli saldırısı olursa, maskeli birtakım saldırılar olursa, vandalizm olursa sorumlusu onlardır”  dedi.

6-7 Ekim olaylarının çizdiği tablonun acilen tedbirler alınmasını zorunlu kıldığını anlatan Davutoğlu, “İlgili bütün birimlerinin katıldığı bir toplantıda bir daha böyle olayların yaşanmaması için alınan tedbirler kamuoyu ile paylaşıldı bu kürsüden iç güvenlik paketi detayları paylaşıldı muhalefet partilerinden ses yok. Meclis ve komisyona gönderildiğinde yine ses yok. TBMM Genel Kurul'a geldiğinde hareket geçtiler dışardan sesle. Seçim öncesinde kaos çıkarmak için. Bu kirli ittifakları anlatacağız. MHP'nin HDP ile nasıl ittifak yaptığını anlatacağız. Özgürlüklerin teminatı AK Parti'dir bize kimse özgürlük dersi veremez. Bizi eleştirenlerin düşünce özgürlüğünü savunmak bizim görevimiz. Gösteri hakkı adı altında şehirler yakılırsa buna izin vermeyiz. Hepsinin tek bir meselesi var seçimlere giderken kaos oluşturmak bu kararı onlar almadı bunlar piyon dışardan etkili. Buradan bir kez daha sesleniyorum teklif getirin teklif getirmediler bu yasanın her bir maddesi uluslararası normlara uygun” diye konuştu.

Hiçbir yerde demokratik standartlardan vazgeçmediklerini anlatan Davutoğlu özetle şöyle dedi: “Onlar kirli ittifaklarla bunu engellemek istiyorlar. Sandığa değil de sokağa çağırıyorlar sandığa gelin sandığa. Meclis Başkan Vekiline saldırıyorlar divan önünde slogan atıyorlar Meclis'in manevi şahsına hakaret ediyorlar. Direnişe çağırmak onlara demokrasiye çağırmak bize yakışır. Bu kanunu engellemeye devam ederler ve molotof ve vandalizm olursa sorumluluğu onlarındır. Bu kirli ittifakı anlatacağız. Bir şeye kesinlikle izin vermeyeceğiz Türkiye'nin özgürlüklerinin tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz. Fırat Çakır adlı gencimizi üniversitede kaybettik bazı unsurlar üniversitelerimizi karıştırmak istiyor olabilir bir akademisyen ve hoca olarak da öğrenciler arasında ayrım yapmamış bir hoca olarak öğrencilere sesleniyorum şiddete başvurmayın şiddet üzerinden kutuplaşılması Türkiye'ye yapılacak en büyük ihanettir.”

“ANA HEDEFE ULAŞTIK”

Şah Fırat Operasyonu ile alakalı açıklamalarda bulunan Davutoğlu,  “Şah Fırat Operasyonu ile biz dört ana hedefe ulaştık. Birincisi tarihi mirası korumaktı. Sadece Süleyman Şah değil Orhun Anıtları, Türkmenistan, Libya gibi ülkelerdeki türbeler bizim dönemimizde restore edildi. Biz hep tarihi mirasımıza sahip çıkmanın onurunu yaşadık. Tarihi mirası korumak bizim için onur ve izzet meselesidir. Bu mirası korumak askerlerimizi salimen ülkemize getirmek için bir ay önce gerekli direktifleri verdik. Geçtiğimiz hafta netleşti ve Sayın Cumhurbaşkanımızın onayı alındıktan sonra düğmeye basıldı. Eş zamanlı iki harekat başlatıldı. Aynı anda 6-7 saat iki yerde aziz bayrağımız dalgalandı. Tek bir kayıpla ülkemize döndüler bu bütün dünyada takdir topladı ama muhalefet tahkire yöneldi. Ben Bahçeli'ye soruyorum siz de başbakan yardımcılığı yaptınız kaç tane mirasa sahip çıktınız. Budapeşte'de Galiçya Şehitliği'ni ziyaret ettim nerede şehitlik varsa ihya ettik. Hiç unutmam birçok şehidimizin makamı metruk haldeydi. Miyammar'da şehit düşen askerlerimiz biz elçi gönderene kadar sadece kağıt üzerinde biliniyordu. Nerede bir şehitlik varsa orada Kuran ve bayrağımız olacaktır. Osmanlıcaya yabancı dil muamelesi yapan Kılıçdaroğlu bir anda Süleyman Şah'ı gördü” İfadelerinde bulundu.

“BAHÇELİ ÖZÜR DİLEMELİ”

Davutoğlu, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’den özür dilemesi gerektiğini ifade etti. Davutoğlu, görevliler karşısında devlet adabının ne olduğunun bilinmesi gerektiğini söyleyerek, “İkinci hedef uluslararası hukukumuza sahip çıkmaktı iki eş zamanlı operasyonun amacı vatan toprağına sahip çıkmaktı. Değişik eleştiriler getirdiler. Bahçeli, Genelkurmay Başkanımıza vatan toprağı nedir bilir misin diye sordu. 1935 ve 1973-1975 tarihlerinde yer değiştirildi. CHP'ye soruyorum bu değişikliklerde vatan toprağı terk edilmemişse şimdi neden terk edilmiş oldu? Hayır uluslararası hukuk açısından türbenin bulunduğu yer bizim toprağımızdır şimdi de Eşme'dir. O dönemdeki nakiller de doğrudur. Bahçeli'nin yaptığı açıklamalar devlet ahlakına uymamaktadır. Genelkurmay Karargahı'nda bir an gözlerini kırpmadılar. Bahçeli özür dilemelidir. Sayın Bahçeli sen edep nedir bilir misin? Günlerdir çalışan görevliler karşısında devlet adabı nedir bilir misin?” dedi.

Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Musul Konsolosluğu için ne kadar eleştirilerde bulundular, şimdi tahliye etmiyoruz sadece taşıyoruz yine eleştiriliyoruz. Askerlerimiz kalsa ve birine bir şey olsa eleştireceklerdi. Bunların derdi Türkiye'ye nereden darbe vurabiliriz. Askerlerimiz salimen gelmiş ve ailelerine kavuşmuştur. Eşme'de nakli kubur yapılacak ve Süleyman Şah ebediyen Türk toprağı olacak orada kalmaya devam edecektir. İnşallah o tekbir sesleri Suriye topraklarında Albayrak ile yükselecek. Kılıçdaroğlu'nun açıklaması Suriye resmi ajansında yer aldı hayırlı olsun Türkiye'nin gönlüne girmedin. Bundan sonra olabilecek riskleri düşünerek bir oldu bitti ile çatışma ortamına girmemesi için tedbir alındı ve şuan elimiz daha güçlüdür. Bu çalışmaları sürdürürken açıklamalar oldu kimlerden destek aldı diye. Bir kez daha söylüyorum Türkiye kimseden izin de almaz yardım da almaz. Sivil kayıpların engellenmesi için taraflara bildirimde bulunuldu. Dakika sapmadan plan uygulandı. Askerlerimize sivil ve askeri unsurlara teşekkürü bir borç biliyorum onlara güvenimiz tamdır. Bu faaliyetler dışında iki hafta içinde birçok çalışma yaptık.”