TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Dibine kadar siyaset yapıyoruz

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Bursa, Balıkesir, Manisa, Aydın, Muğla, Denizli, Sakarya Barosu Başkanları ile yeni seçilen İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti

Haber Giriş Tarihi: 13.11.2014 07:54
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Dibine kadar siyaset yapıyoruz

EMİNE ŞEKER

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Manisa'nın Soma ilçesi Yırca Mahallesi'nde termik santral yapmak üzere binlerce zeytin ağacını keserek geleceği karartmaya çalışanların ve vatandaşı dövenlerin pişman olacaklarını ifade etti. Feyzioğlu, Baroların hiçbir partinin ön ya da arka bahçesi olmayacağını, üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü savunduklarını açıkladı.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN SİYASETİNİ YAPIYORUZ

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'nin duygusal bir kırılma içinde olduğunu belirterek, “Diğer taraftan hukukun üstünlüğü yerini üstünlerin hukukunun egemen olduğu, işlerin tanıdık ve iş takipçileriyle yürütülme çalışmasının tercih edilmeye başlandığı ve hukukun evrenselleşmiş kavramlarının ayaklar altına alındığı bir dönemden geçmektedir. Türkiye'yi derleyip toplamak, ortak paydada buluşturabilmek öncelikle biz barolar birliği, barolar ve avukatların görev alanına girmektedir. Bu ülkede yatırım yapılacaksa hukukun üstünlüğüne ihtiyaç vardır. Yerin yedi kat altından maden mi çıkaracaksın? Hukukun üstünlüğüne ihtiyacın var. Zeytin mi yetiştireceksin? Hukukun üstünlüğüne ihtiyacın var. Emekli mi olacaksın? Müktesep haklarının korunması için hukukun üstünlüğüne ihtiyacın var. Üstünlerin hukuku yerine hukukun üstünlüğünü savunmak elbette bizim görevimizdir. Bunu söylemek siyasetse evet hepimiz sonuna kadar, dibine kadar siyaset yapıyoruz. Ama siyasi parti siyaseti yapmıyoruz. Baro başkanlarının hiçbiri hiçbir siyasi partinin asla sözcüsü değildir. Barolar hiçbir şekilde bir siyasi partinin ön ya da arka bahçesi olmayacaktır. Bizim gücümüzü aldığımız tek yer hukuktur. Hukukun üstünlüğünün siyasetini yapıyoruz. Seçimleri kazandık. Kazanmaya devam ediyoruz. Rahatsız olanlar istedikleri kadar rahatsız olmaya devam etsinler” dedi.

VATANDAŞI DÖVDÜKLERİ İÇİN PİŞMAN OLACAKLAR

Karaman ve Soma'da üç can alıcı, cayır cayır yanan konu olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, Soma'daki maden faciasından sonra ilgili mühendisler ve hukukçularla koordineli çalışma başlattıklarını, ciddi bir tecrübeleri olduğunu Karaman'da benzer koordinasyon heyetini kurduklarını ifade etti. Feyzioğlu, “Şu anda 150'ye yakın davayı Manisa ve Soma'da Manisa Barosu adli yardım eliyle yürütüyoruz. Mağdurların arkasında Baro ve Türkiye Barolar Birliği gücünü Karaman'da da koymaya kararlıyız. Bu şekilde suiistimal o denli az oluyor. Baro işin içinde olunca bilirkişi raporları o denli itinalı hazırlanıyor. Zeytin ağaçlarının katliamında Türkiye Barolar Birliği Manisa Barosu'na mensup olup özel güvenlik görevlilerince ters kelepçelenen ve bu şekilde işkence gören meslektaşımız ile ilgili suç duyurusunda bulunduk. Aynı zamanda zeytin ağaçlarının kesilmesiyle ilgili suç duyurusu yaptık. Manisa Barosu ve Türkiye Barolar Birliği olarak en yakın takipçisiyiz. O ağaçları kestikleri, geleceğimizi karartmaya teşebbüs ettikleri ve vatandaşı dövdükleri ve hırpaladıkları için pişman olacaklar” şeklinde konuştu.

YARGI TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ OLMALIDIR

Basın mensuplarının sorusu üzerine HSYK seçimleriyle ilgili konuşan Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim tavrımız şu: Yargının en üstünde yer alan hakim ve savcıların özlük haklarını düzenleyen bir kurulun tarafsız ve bağımsız kuruluşun siyaset yada cemaat tarafından şekillendirilmesine elbette karşıyız. Ama zaten 2010 referandumu öncesinde yanlış yapıldığı uyarısında bulunmuştuk. Sanki biz bunları söylememişiz de ilk kez bu yanlışı dile getiriyormuşuz gibi bizzat iktidar mensupları ya da iktidarın sözcüleri referandum maddelerinin yanlış olduğunu ifade ediyorlar. İlk kez keşfetmiş gibi. Yargının özlük işlerinin yönetimi ne cemaate ne bir tarikata ne de bir siyasi iktidara bırakılabilir. Yargı tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Yargının bağımsız olması keyfilik anlamına gelmez. Yargı kendi işine bakar siyasete de karışamaz. Siyaseti şekillendirmeye de kalkışamaz. Şu halde tarafsızlık ve bağımsızlık adil yargılama yapılabilirlik ve hesap verilebilirlik bunların hepsinin aynı anda gerçekleşmesini istiyoruz.” 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.