TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Mağdur edebiyatı yapılıyor”

AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, pazar günü kente gelecek olan Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İzmir mitingiyle ilgili bilgi vererek, Aziz Kocaoğlu’nun Çevresel Etki Değerlendirme raporu konusunda mağdur edebiyatı yaptığını söyledi

Haber Giriş Tarihi: 22.05.2015 07:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Mağdur edebiyatı yapılıyor”

NİLGÜN TAZE

AK Parti İl Başkanlığı’nda Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Bilal Doğan ile birlikte basın açıklaması yapan AK Parti İl Başkanı Bülent Delican, 24 Mayıs Pazar günü Gündoğdu Meydanı’nda Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yapacağı miting ile ilgili hazırlıkları anlattı. AK Parti İl Başkanlığı’nın özel olarak tasarlattığı bisikletlerle miting için halka davette bulunacaklarını söyleyen Delican, “Bu pazar saat 16.00’da Gündoğdu Meydanı’nda miting gerçekleştireceğiz. Bu miting AK Parti İl Başkanlığı olarak hazırladığımız en önemli mitinglerden bir tanesi ve önümüzdeki seçim için de bir dönüm noktası. Milletimiz bu seçimde istikrara ve yeni bir Türkiye’ye oy verecek. 2023 hedefiyle dünyanın en iyi 10 ekonomist ülkelerinden biri olma yolunda 500 milyar dolarlık ihracat, 2 trilyon dolarlık gayri safi milli hasıla ve kişi başına düşen milli geliri 25 bin dolar civarında olacak yeni bir Türkiye’ye taşıyacağız. Bu mitingi önemsiyoruz çünkü başbakanımızın başbakan olarak katılacağı ilk miting olacak. Görsellerimizi hazırladık. Deniz tarafında 40-45 tekne olacak. Küçük teknelerle beraber bu sayı 70’i bulacak. İlk kez alanı daha iyi görebilmek için deniz tarafında bir balonumuz olacak. Vatandaşlarımızın alana rahatlıkla girip çıkabilmeleri için de bütün güvenlik önlemleri alınmış durumda. Mitinge gelen vatandaşlarımızın su ve yemek ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli kumanyalar dağıtılacak ve 100’den fazla tuvalet kurulacak. Kiraladığımız bisikletlerin arkasına başbakanımızın panolarını yerleştirdik bu bisikletler gün boyu gezerek tanıtım yapacaklar. İzmir bir demokrasi şöleni yaşayacak. İlçelerden miting alanına otobüsler kaldırılacak. Geliş ve gidişlerde her otobüse koyduğumuz bir parti sorumlularıyla vatandaşlarımız asla mağdur edilmeyecek. Tanıtımlarla ilgili tüm şehirde yaklaşık 5 binden fazla görsel materyaller hazırlayarak 1.5-2 metrelik direklere kırlangıç bayraklar astık. İzmir’in belli yerlerinde reklamlarımızı yaptık ve bir reklam filmi hazırlatarak yerel televizyonlarda yayımlattık. İzmir dokusuna uygun güzel bir reklam filmi oldu” açıklamasını yaptı.

BAŞBAKANLIK OFİSİ AÇILACAK

24 Mayıs sabah 11.00’da Başbakanlık Ofisi’nin açılacağını ve başbakanın Ege GEP projesi hakkında detaylı bilgi vereceğini söyleyen Bülent Delican, “Başbakanımız batıya açılan bir kapı olarak gördüğü İzmir’e büyük önem veriyor.  23 Mayıs’ta başbakanımız tüm STK’larla bir araya gelerek bir toplantı yapacak. Gece İzmir’de konaklayacak olan başbakanımız 24 Mayıs sabahı saat 11.00’de başbakanlık ofisini açacak. Aynı gün saat 14.00’de Manisa mitingine katılarak tekrar İzmir’e dönecek olan başbakanımızla verimli bir hafta sonu yaşamayı bekliyoruz. Ege GEP projesine baktığımızda ise maddi boyutu 25-30 milyarları bulan çok büyük bir proje olduğunu görürüz. Ege GEP tüm Ege’de yeni bir kalkınma hamlesi başlatabilmek için hazırlanan bir proje. Başbakanımız geldiğinde bu projenin tüm detaylarını ayrıntılı olarak verecektir. Tüm halkımızı pazar günü saat 16.00’da yapılacak mitingimize davetlidir” dedi.

MAĞDUR EDEBİYATI YAPIYOR

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ÇED raporu verilmemesi ve bakanın duyarsız davrandığı ilgili yaptığı açıklamalar üzerine konuşan Bülent Delican, Aziz Kocaoğlu’nun konuları çarpıtarak sanki devletin çalışmasına engel oluyormuş gibi mağduriyet edebiyatı yaptığını söyledi.Aziz Kocaoğlu’nun bu mağduriyet edebiyatından çok ekmek yediğini ifade eden Delican, “Siyaset üzerinden mağduriyet göstermekte Aziz bey çok ekmek yedi ancak bu saatten sonra ona bu konuda ekmek yok. Biz doğruları afişe etmeye devam edeceğiz. İstediği üç maddeyle ilgili ÇED’in istediği gerekleri yerine getirmesi lazım. 4 milyon 113 bin kişilik bir şehrin körfezi bir taş ocağının ÇED’i ile karşılaştırılacak kadar küçük bir iş değil. Neden diğer projelere veriyorsunuz da körfeze vermiyorsunuz söylemlerinden önce kendisi üzerine düşen görevleri yerine getirsin.  Siz gerekeni yapın bu devlet her zaman sizin yanınızda. Devlet ve belediye her şeyden önce ayrı yapılar değildir. Aynı çatı altında bulunurlar devlet sadece organize ediyor. Ortada sanki farklı yapılar varmış gibi gösterip ayrıştırmaya gitmek seçilmiş bir kişiye yakışmıyor. ÇED konusunda Sayın Kocaoğlu neyin arkasına saklanmak istiyorsa güneş balçıkla sıvanmaz kendisi saklandığı yerin arkasından görünüyor. Kendisi çarpık örnekler vermesin çünkü ortada net bir tablo var. Gerekçeleri yerine getirilmeyen hiçbir iş devlet disiplini içerisinde onaylanmaz çünkü devletin kendi içinde belli kuralları var ve bu kurallar yerine getirilir. ÇED’in şartlarının da bilirkişiler tarafından belirlendiğini hatırlamamız gerekiyor.   Bu kadar bilir kişi ortak karar almışken Sayın Kocaoğlu bu kararların dışında hareket edemez. Neden bunları yerine getirmiyor? Körfezin temizlenmesini en çok isteyen TCDD çünkü bu proje İzmir’in ekonomik hayatına çok daha fazla katkı sağlar. Limanın dip derinliğinin arttırılması artık kaçınılmaz bir gerçek. Azizi Kocaoğlu işini yapıp istenilen maddeleri yerine getirse de İzmir ticari açıdan biraz daha gelişse Kocaoğlu İzmir’e turist çekebilmek için kaç tane sempozyuma katılmış? Hangi ülkeye giderek İzmir’e yatırımcı çekmeye çalışmış? Belediye başkanısın ancak bu şehirde ortalarda bir tane turizm bürosu yok” açıklamasını yaptı.

“ODAM SULAR ALTINDA KALMIŞ”

İzmir’de dün yaşanan sel olayına değinen Bülent Delican, Ankara’da il başkanları ile yapılan toplantı sonrası kendisine gelen telefonla odasının da sular altında kaldığını öğrendiğini söyledi. İzmir’de çağdaş bir kente yakışmayacak manzaralar yaşandığını ve CHP’nin bu sorunu çoktan çözmüş olması gerektiğini belirten Delican, “İzmir yaklaşık 50-500 yıldır çok ciddi bir göç alıyor ve çok çarpık bir yerleşme yapısı var. Yaklaşık 15 yıldır yerel yönetimde olan CHP bu sorunları çözmeliydi.  Şehrin mastır planları yapılmalı ve bu planlama içinde şehrin hem gelişimi hem de dönüşümü sağlanmalıydı.  Kanaletler ve arıtma dışında belediyenin planlı bir çalışması yok. Yeni kent revizyonlarıyla yapılması beklenen işler halının altına süpürülmüş durumda. Halının altına süpürülen bu sorunlar bir doğal afetle ortaya çıkıyor. Dünya’nın birçok gelişmiş ülkesinde de seller oluyor ama şehirler bu kadar ağır tahribatlara uğramıyorlar. Eğer siz akıllıca yapılmış şehir mühendisleriyle planlar yaparsanız zarar da en aza iner. Bu sorunları çözmek kolay değil ama planlamaların bitmiş olması gerekirdi. Bizim eleştiri noktamız sadece bu planlamaların yapılmamış olması. Önceki gün Ankara da il başkanları toplantısındaydım. Seçime günler kala son stratejileri belirledik. Kapalı oturumumuzda özellikle teşkilatla ilgili konuşmalar yapıldı. Ben Ankara’dayken arkadaşlar aradılar benim makam odamı lağım suları başmış bu afetten bizde nasibimizi aldık. Şimdi odam ne kadar temizlense de lağım kokuyor. Eğer altyapı zamanında sağlıklı bir şekilde yapılmış olsaydı bu tür sıkıntıları hiç kimse yaşamayacaktı” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.