TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Göker Ersivri ile sanata ve tiyatroya dair

Dizi, film, tiyatro ve dublaj sanatçısı olan Göker Ersivri ile severleri için keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İzmirli sanatçı Ersivri ile oyunculuğa dair her şeyi konuştuk... 

Haber Giriş Tarihi: 30.03.2015 07:17
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Göker Ersivri ile sanata ve tiyatroya dair

ONURHAN ALPAGUT

Göker Ersivri kimdir? Bize kendinizden bahseder misiniz?

21 Ekim 1983 İzmir doğumluyum. 25 yaşıma kadar İzmir'de yaşadım. Birçok liseye girmeye hak kazanmışken Bilgisayar Bölümü'nü bilgisayar oyunlarıyla bağdaştırarak, tercihimi meslek lisesinden yana kullandım. Sonrasında bana göre olmadığına karar verdim ve konservatuvara hazırlanmaya karar verdim. 2008'de 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldum, sonrası İstanbul.

Kendimden bahsedecek olursam; adil olmayı önemseyen, çözüm odaklı yaşayan, işimi tadını çıkararak yapmayı seven, müzikle, oyunculukla ilgili mesai harcamak, düşünmek, üretmekle ilgili gayreti olan biriyim sanırım. İnsanın kendinden bahsetmesi zor oluyor.

Bize içinde büyüdüğünüz aileden kısaca bahseder misiniz?

Annem, babam ve abim eğlenceli, hoşgörülü insanlardır. Babama malzemesini verseniz, uçak yapar. Enteresan bir teknik kafaya sahiptir. Annem bir ikondur bana göre iyi niyet konusunda, bazen kanatları çıkacak diye düşünürüm. Abim de eskiden beri her konuda çok destekçi olmuş ve varlığıyla bana güç vermiştir. Yani şanslıyım diyebilirim. Tabi ki sorunlar da yaşadık, her şey tozpembe olsa çok sıkıcı olurdu. Benim ben olmamda iyi ya da kötü her durumun, duygunun, insanın emeği var. Şu anki Göker’den de hoşnut olmadığımı söyleyemem.

Ailenizde sizin gibi oyuncu olan kişiler var mı?

Kuzenim ve eşim var. Onun dışında varsa ben bilmiyorum.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Küçüklüğümden beri sanatla ilgileneceğimi hissediyordum ama ne konuda olduğunu kestiremiyordum. Müzik, resim derken 9 Eylül Konservatuvarı’nın şan bölümüne niyetlenmiştim ki sınava kayıt yaptırırken, oyunculuk sınavı olduğunu da öğrendim. O güne kadar oyunculuk aklımda yoktu. Sonrasında doğru insanlarla karşılaştım ve kararım netleşti.

Bu noktalara gelirken herhangi bir zorlukla karşılaştınız mı? Karşılaştıysanız bu sorunlar nelerdir?

Teşekkür ederim öncelikle, geldiğim bir nokta varsa ne mutlu bana. Ama bir virgül koyarak devam edelim; ülkemizde tiyatro yapmak veya oyunculuk üzerine çalışmak epey zor. İstanbul'da bu zorluğu katmerle yen bir şehir. Herkes ne kadar zorluk yaşadıysa ben de o kadar yaşamışımdır.

Bu zorlukları ne şekilde yendiniz çevreniz size destek oldu mu?

Sabır, eylemsizliğe dönüşmediği sürece iyi bir silahtır. Bunun yanı sıra abim, annem, babam ve yakın birkaç dostum her zaman destek oldular.

Kaç senedir bu mesleğin içerisindesiniz?

Okulla birlikte 12 sene olmuş. Siz sorunca fark ettim.

Aynı zamanda dublaj sanatçısısınız? Dublaj ve oyunculuğun benzer yanları var mı?

Ben reklam ve yerli dizi dublajı yapıyorum. Reklam dublajının oyunculukla çok alakalı olduğunu düşünmüyorum. Dizide ise bir eksiği gidermek için dublaj yapılıyor. Bu hızlı çekmek veya oyuncunun konuşmasındaki bir sıkıntıdan gerekebiliyor. Dizilerde bir performans üzerine konuşulduğu için, daha iyi hale getirmek için oyunculuk içgüdüsü devreye girebiliyor zaman zaman.

Bir oyuncu olarak kendinizi rolünüze adapte etme süreci nasıl gerçekleşiyor?

Soru sorarak. Her şeyi sorar sorgularım rolle, oyunla veya senaryoyla ilgili. İçgüdüler ve nedenler önemlidir. Sonrası, şekillenir.

Çeşitli dizi ve filmlerde rol aldığınızı biliyoruz dizi ve film oyunculuğu arasında bir fark var mı? Bu farklar nelerdir?

Zamanla ilgili fark var. Dizilerde kısa zamanda çok şey yetiştirme zorunluluğu var. Bunun da sebebi tamamı sermaye ile ilgilidir. Sinema daha farklı.

Sahne aldığınız oyunlarda filmlerde ya da dizilerde daha çok hangi rollerde kendinizi daha başarılı buluyorsunuz?

Beni, role hazırlanırken, psikolojik ve düşünsel olarak yoracak karakterleri oynamayı severim. Başarılı bulmak izleyenin inisiyatifinde.

Bir tiyatro oyuncusu olarak sahne size neyi ifade ediyor?

Sahne, bir binanın içinde, dışında, herhangi bir yerde bir yükselti ya da boşluk. Benim için sahneyi sahne yapan üzerinde dökülen ter, gözyaşı, harcanan emek, yapılan işe duyulan inançtır. 

 

Sizce her tiyatro oyununun illa bir mesaj içermesi gerekir mi?

Mesaj demeyelim ama bir derdi olması muhakkak. Sebepsiz yere onca insanı(oyuncu-seyirci) toplamak zor olur.

Hayranı olduğunuz  oyuncu  ya da oyuncular var mı?

Birçok kişi var başarılı bulduğum. Ama Çetin Tekindor bambaşka.

Oyunculuk dışında Göker Ersivri nasıl bir izleyicidir?

Önceleri, özellikle yeni mezun olduğum sıralar her şeyi bildiğini sanmanın baş edilemez özgüveniyle çok eleştireldim. Bu gün gene sanatsal ve estetik açıdan o gün ki düşüncelerimin arkasındayım fakat profesyonel yaşantıda işlerin öyle yürümediğini ve birçok belirleyen olduğunu anlayınca, ülkemizde tiyatroya emek veren herkesin takdir edilmesi gerektiğini düşünmeye başladım. Herkesin biraz iddialı oldu. En azından inanan ve emek veren insanların diyebilirim.

Takip ettiğiniz dizi ya da filmler var mı? Bize bahseder misiniz?

Yerli iyi yapımlar var ama takip ettiğimi söyleyemem. Arada yabancı dizileri izliyorum ama müptelası değilim. Hem onlar 40 dakika oluyor. İzlemesi kolay. Yabancı sinemada Stanley Kubrick, Quentin Tarantino, Roman Polanski, Tim Burton, Lars Von Trier, yerli sinemada Çağan ırmak ve Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerini keyifle takip ederim.

Son olarak Dünya Tiyatro haftası içerisindeyiz bununla ilgili bir mesajınız var mı?

Bildiğiniz gibi tiyatronun varlığı binlerce yıl öncesine kadar dayanıyor. Bu süreçte yüzyıllarca çeşitli baskılara maruz kalmış. Tiyatro değersizleştirilmiş, dışlanmış, sevilmiş, sayılmış, değiştirilmiş, dönüştürülmüş, geliştirilmiş. Gün gelmiş iktidarlar, din adamları kendi söylemlerini yaymak için kullanmışlar, gün gelmiş medeniyetin önemli bir  göstergesi olmuş tiyatro. Nihayetinde günümüze kadar varlığını sürdürmüş ve sürdürmeye devam edecektir. Dünya tiyatrosu bir yana ülkemizde tiyatronun, bahsettiğim dönemlerden hangisini geçirdiğinin cevabını size bırakıyorum. Temennim şudur; tüm tiyatro emekçilerinin söylemek istediklerini, sahnelerinde özgürce haykırabildiği ve bunun da talep edildiği bir ortamda yaşayalım. Tiyatro güzel şey.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.