TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İzmir’in gururu oldular

İzmirli tekvandocu kardeşler Mehmet Evez ve Ömer Evez, İzmir’i Türkiye’de ve Avrupa’da başarı ile temsil eden bu genç sporcular ile başarı hikayeleri, hedefleri ve tekvando üzerine güzel ve keyifli ve bir sohbet gerçekleştirdik. Genç sporcular, hedeflerini anlatırken bir gün mutlaka olimpiyat madalyası almak istediklerini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 20.03.2015 08:23
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İzmir’in gururu oldular

Tekvando sporuna nasıl başladınız, sizi kim teşvik etti, spor hayatınız nasıl gidiyor?

-İlk başta amcamla babam bizi bu spora başlattı. Çok hiperaktiftik. 2004’te Mehmet ile birlikte başladık 2004’den beri ikimizde spor hayatımıza devam ediyoruz. 11 sene oldu. Türkiye Şampiyonu olduk. Türkiye derecelerimiz oldu. Sonra Balkan şampiyonu olduk. Mehmet Balkan üçüncüsü oldu. Ben Balkan Şampiyonu oldum. Ümitler Türkiye Şampiyonu oldum. Ondan sonra Ümitler Avrupa Şampiyonası’na bizi Moldova’ya götürdüler. Orada da Avrupa İkincisi oldum. Ondan sonra İslam oyunlarına Endonezya’ya götürdüler. Orada üçüncü oldum. Yurtdışına çıktık. Hırvatistan’da Almanya’da birinci oldum. Mısır ve Fransa Paris’te de birinci oldum. Bazılarında yenildiğimiz oldu bazılarında kazandığımız oldu onun haricinde derece yapamadığımız zamanlarda oldu. Geçen sene yine Ümitler Avrupa Şampiyonası’na Avusturya’ya gittim. Orada derece maçında İspanyol rakibime yenildim. Geçen senede Çin’de Üniversiteler Dünya Şampiyonası’na gittim. Orada derece maçında Fransız’a yenildim. Bu senede Universiade oyunlarına katılacağız. Bu sene yine Türkiye Şampiyonası oldu orada da birinci oldum. Sonra Hollanda’ya götürdüler. Şimdi inşallah dünya şampiyonasına gideceğim.

Okul ile spor hayatınızı nasıl birlikte yürütüyorsunuz?

-Üniversitede okuyoruz şu anda üçüncü sınıfta olmam gerekiyor fakat tekvando ile okul birlikte gitmiyor. Devamsızlıktan gidemedim. Birinci sınıftayım hala. Ben BESYO öğretmenliği okuyorum. Devam zorunluluğu istiyorlar. Mesela şöyle bir olay oldu. Üniversiteye gittim. Geçen bizi bir ay Milli Takım kampına almışlardı. Milli Takım kampından sonra Paris’e maça gitmiştik bir hafta o arada da sınavlar olmuş sınavlara giremedim. Raporumda vardı federasyondan Milli Takım kampında olduğuma dair. Ama beni sınava almadılar. Hocalara belgelerimi gösterdim. Bana sporcu olacaksan spor yap. Öğrenci olacaksan okuluna gel dediler. Sınava almadılar beni. Bu yüzden iki sene ben okula gitmedim. Spor yapmaya devam ettim. Daha çok spora yöneldim. İnşallah seneye tekrardan okula başlayacağım.

Tekvando ile ilgili çalışmalar nasıl gidiyor?

Daha önceki kulübümüz olan Çiğli Belediyesi bize fazla destek olmadı. 10 yıl boyunca Çiğli Belediyesi bünyesinde spor yaptık. 10 yıl sonunda baktık işler iyi gitmiyor. Ulaştırma Spor’a geçtik. Belediyenin bir faydasını görmedik. Onun bünyesinde maçlara çıkıp geliyoruz.

Nasıl antrenman programı uyguluyorsunuz?

-Sabah kendimiz kalktığımızda koşumuzu yapıyoruz kardeşim ile birlikte. Maç durumuna yoğunluğuna göre ağırlık çalışmasına gidiyoruz. Haftada iki gün üç gün ağırlık çalışması yapıyoruz. Her akşam bu antrenmanlar dışında çalışmalar yapıyoruz. Yediğimize içtiğimize dikkat ediyoruz.

Tekvandonun diğer dövüş sporlarından farkı nedir?

-Tekvando uzak doğu savunma sporu diye geçiyor. Tae ayak demek, kvon yumruk demek, do’da doğu felsefesi olarak geçiyor. Sevgi, saygı, alçakgönüllülük, disiplin gibi şeyleri bulunduruyor. Mesela tekvando daha çok genellikle ayak kısmı kullanılarak vuruş yapılıyor. Belli bir sistemi var. Bel üstü vuruşlar yapıyorsun. Teknik olmaya çalışıyorsun. Daha çok bu şekilde yapılıyor.

Tekvando sporuna ilgi sizce nasıl İzmir’de ve ülkemizde bu sporu yapan çok kişi var mı?

-Şu an Türkiye’de en çok lisanslı sporcu futbolda var. İkinci olarak da tekvando da var. Amatör sporlar arasında da lisanslı sporcusu en fazla olan spor dalı da tekvandodur. Basketbolun voleybolun yüzmenin önündeyiz. Olimpiyat şampiyonu çıkarmış bir spor dalıyız. Geçen sene Olimpiyatta tek madalya çıkaran Servet Tazegül idi. Bir de olimpiyat ikincisi olan Nur Tatar vardı. Şu anda ilgi bayağı iyi düzeyde görünüyor. Sıkletler çok kalabalık oluyor. Bayağı güzel ve eğlenceli geçiyor antrenmanlarımız. Bir sıklette 150-200 arası sporcu bulunduğu oluyor. Minikler ve yıldızlar kategorisinde şu anda daha fazla sporcu bulunuyor. Büyüklerde de her sıkletten 150-200 arası sporcu yarışmalara katılıyor. Bu spora ilgi ve talep bayağı yoğun düzeyde devam ediyor.

Şu anki hedefleriniz nelerdir?

-Bu sene inşallah büyüklerde Dünya Şampiyonası’na gitme şansım var. 2015 Rusya’da mayıs ayında düzenlenecek. Şu an büyüklerde Türkiye Şampiyonu oldum. Şansım yüksek Dünya
Şampiyonası’na gitmek için. Büyük ihtimalle ben gideceğim. Federasyon ve Milli Takım antrenörümüzün takdiri de önemli tabi ki bizim oraya gidebilmemiz için.

Olimpiyatlar için çalışmaya başladınız mı? Normal çalışma sisteminden farkı var mı?

-2016 Brezilya Rio Olimpiyatları için çalışmalara başladık. Salonda biraz daha eski sisteme göre çalışıyoruz. Salonda mesela küçükler de oluyor. Orta yaşlarda oluyor karışık ortaya bir seviye çiziliyor. Belli bir standartta antrenman yapıyoruz. Herkes üst düzey sporcu olduğu için o kampta ona göre biraz daha zorlu oluyor. Ona göre daha fazla yükleniyorlar. Abilerimizle hocalarımızla gördüğümüz yeni iyi bilgiler oluyor. Teknikler ve taktikler öğreniyoruz. Milli takım ve olimpiyat kampları bizim gelişimimiz için çok faydalı geçiyor. Bizi 2016 değil de daha çok 2020’ye hazırlıyorlar. 2016 bizim için başlangıç olacak esas hedefimiz 2020 olimpiyatları. 2016’da olimpiyatlara katılamayabiliriz.

Başarılı olan sporcuların başarı hikayesine baktığınızda sizinle paralellik gösteren noktalar olduğunu düşünüyor musunuz?

Servet Tazegül Almanya’da daha iyi şartlarda antrenman yapıyor. Bizim sporumuzda şu anda en çok başarılı olan sporcu olarak o ön plana çıkıyor. Biz burada otoparkta yerin altında çalışmalarımızı yürüttük. Orada kendi imkânlarımızla çalışma yapıyoruz. Hocaların çabaları ile çalışıyoruz. Abimin gelişmesinde benim gelişmemde en büyük etken Nesibe Altun ve Şahin Altun’dur. Onlar Dünyada ve Avrupa’da derece yapmış sporcu hocalarımızdır.  

İlgisizlikten bahsettiniz şu an durumlar nasıl?

-Şu anki kulübümüzden çok memnunuz. Maddi manevi destek oluyorlar. Uluslararası maçlara da gidiyoruz. Şu anki kulübümüz iyi ama eskiden belediye tarafından pek bir şey görmüyorduk. Maça götürecekleri zaman son 1-2 gün kala biz kilomuzu veriyorduk. Bize maça gidilmeyecek para çıkmadı deniyordu. Bazı maçlara kendi cebimizden gidiyorduk. O zaman da motivasyon eksikliği oluyordu. İzmir’de Türkiye şampiyonu olduk Mehmet ikinci oldu. Hep kendi imkanlarımızla gidip geldik maçlara.

Kardeş olmanızın avantajını bu sporu yaparken gördünüz mü?

-Antrenmanları hep birlikte yaptık. Birbirimize destek olduk. Benim yanlışımı o gördü bana söyledi ben onun yanlışını gördüm ona söyledim. Bu şekilde birbirimizin gelişimine katkı koyduk. Benim görmediğim hatayı abim gördü abimin görmediği hatayı ben gördüm bu şekilde birbirimize destek olduk. Birbirimizin eksiklerini tamamladık.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.