Anadolu Birliği ve Muhtarlar Barış’a kenetlendi

HAMZA GÜL

Anadolu Birliği ve Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu’nun İzmir Fuarı’nda düzenlediği geniş katılımlı toplantıda ‘Barış Süreci’ konuşuldu. Anadolu Birliği’nin ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı Fuar Alanı 1 nolu holde gerçekleştirildi. Toplantı öncesi konukları kapıda karşılayan birlik genel başkanı Ferhan Ademhan ve Yönetim kurulu üyeleri toplantı boyunca da yurdun değişik yerlerinden gelen muhtarlarla bir bir ilgilendi. Toplantının başlangıcında Anadolu Birliği’nin çalışmaları hakkında sinevizyon gösterisi yapıldı. Açış konuşması için kürsüye çıkan Anadolu Birliği Genel başkanı Ferhan Ademhan, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hatip Şeran ve Ege Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ayşe Taylan ve İzmir’de kurulu bulunan 21 muhtar derneği başkanının verdiği destekle bu toplantıyı düzenlediklerini ifade ederek, “Kardeşlik buluşmamıza 30 ilçemizden 1293 muhtar davet edildi. Bine yakın muhtarımız salonda, İzmir’imiz için faaliyet yürüten 40 federasyon başkanımız bizi yalnız bırakmadı. Yine Anadolu Birliği’mizle 13 yıldır birlikte hareket eden cefakar, vefakar 37 demek başkanımız da burada. Adında ‘Anadolu’ ve ‘birlik’ sözlerini taşıyan bir dernek olarak her zaman kardeşliğin ve birliğin gerekliliğini tüm etkinliklerimizde yerine getirmeye çalıştık. Geçtiğimiz ay, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda kentimizde aktif olan 157 sivil toplum kuruluşumuzun da imzaladığı bir açıklamayla barış çağrısı yapmıştık. Bugün de, Anadolu’nun bütün renklerini taşıyan İzmir’imizde halkımızın hizmetindeki ilk adres olan muhtarlarımızla birlikteyiz. Mahallesinde huzuru, kardeşliği sağlamış bir kent, hiçbir zaman tatsızlığa müsaade etmez. 2 yıla yakın bir süredir yürütülen barış süreci boyunca, evlerimize şehit cenazelerinin gelmeyişi hepimizin özlediği bir tablodur. Yaklaşık bir buçuk ay önce, ülkemizin dört bir yanında yaşanan şiddet olayları hepimizi kaygılandırmıştır. Ülkemizi yöneten siyasi aktörlerin ortaya koyduğu barış iradesi sayesinde gergin havanın yerini diyaloga bırakmış olması bizi mutlu etmiştir. Yaşanan acıların, kaygı verici olayların bir daha yaşanmaması için, toplumun kapısını çaldığı ilk yetkili olan muhtarlarımıza da çok iş düşüyor. Ülkemizin birliği ve barışı için hepimiz uyanık olmalıyız” dedi.

SÜREÇ MAHALLEDEN BAŞLAMALI

Gündelik hayatın içinde mahallelerimizdeki bütün insanların önce muhtarla sıkıntısını paylaştığını bu anlamda mahalle muhtarlarının, mahallelerimizdeki toplumsal barışın ve kardeşliğin de bekçileri olduğuna dikkat çeken Ferhan Ademhan, “Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki, muhtarlık, mühür vurmakla sınırlı bir görev alanı değildir. Sizler, mahallelerimizin kanaat önderisiniz. Sizler mahallenizin, kaymakamı, belediye başkanı, milletvekilisiniz. Çünkü, toplumun içindeki ilk seçilen sizsiniz. Çünkü halkımızın kapısını çaldığı ilk seçilmiş kişiler sizlersiniz. Bütün seçilmişlerden ve atanmışlardan önce derdimizi sizinle paylaşıyoruz. İyi ki varsınız. İyi ki halkımız için hizmettesiniz. Ülkemizde son dönemlerde yaşanan sorunlara bakacak olursak, muhtarlarımıza daha fazla sorumluluk düşüyor. Suriyeli mülteciler sorunu başta olmak üzere, bütün toplumsal sorunların ilk muhatabı sizsiniz. Siz değerli muhtarlarımıza da bu konuda her zamankinden daha fazla duyarlılık ve dikkatli olmak düşüyor. Sizlerle, valimizle, kaymakamlarımızla, belediye başkanlarımızla, vekillerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla bir arada olmak tüm İzmir’e güç verdi. Tüm Türkiye’ye İzmir’in, Ege’nin farkını bugün siz değerli muhtarlarımızla birlikte göstermiş olduk. İzmir, her zaman renklerin, dillerin, kültürlerin bir arada kardeşçe yaşadığı bir kent olmuştur. Karadeniz’in, Mezoptamya’nın, Balkanların renkleri ege kıyısında buluşmuş durumdayız. İzmir, her zaman barışın ve kardeşliğin bayraktarı bir kent olmuştur. Bir kez daha Ege’nin kıyısından tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. Siz değerli muhtarlarımızın da, bulundukları mahallelerde insanlarımızın bir arada yaşama kültürünü ve dostluğunu güçlü tutma adına elçilik görevi yaptığınıza inanıyoruz” diye konuştu.

GÜNEYDOĞU’DAN SİTEM

Toplantıda ‘Barış Süreci’ kapsamında oluşturulan ‘Akil İnsanlar Heyeti’ne muhtarların dahil edilmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu belirten Güneydoğu Muhtarlar Federasyonu Genel Başkanı Hatip Şeran, son 3-5 yıldır adına "Büyük Ortadoğu Projesi " veya "Arap Baharı" denilen süreçle birlikte dünyanın gözünün Ortadoğu'da olduğunu ifade ederek, “Belki demokrasisi ile bugüne kadar konumunu koruyan ve henüz ciddi bir zarar görmemiş tek ülke Türkiye'dir. Türkiye, her şeye rağmen kendi iç barışını acilen sağlamalıdır. Bu yolda atılan her adımda daha güçlü bir ülke haline geçmeye çalışırken, maalesef gerek içeride, gerekse dışarıda birileri iç barışımızı sabote etmek, adına provokasyon yapmaya çalışıyorlar ve işin içine çomağı sokuyorlar. Son günlerde ( Bingöl'de, Kağızman'da, Hakkâri'de ve en son Diyarbakır'da olduğu gibi) Türkiye'de iç barışı yürüten heyetler bu provokasyonların farkına varır ve barışa doğru emin adımlarla çözüme giden yolda acilen müzakerelere devam edeceklerini umuyoruz. Türkiye'nin Sivil Toplum Kuruluşları olarak gerek siyasi partilerin oy uğruna yaptıkları talihsiz ve olumsuz açıklamalarına, gerekse yandaş medyanın kendi rantları için yapmış oldukları yayınları dikkate almayarak demokrasinin temel taşları ve halkın hür iradesi olan biz Sivil Toplum Kuruluşları, Doğusuyla Batısıyla dilimizden, kalemimizden ve klavyelerimizden barış dilinin dışına çıkmayarak, tabanımız olan halkımız ile mahallemizde ve köyümüzde birbirimize sahip çıkarak barışı haykırmalı ve sahiplenmeliyiz. Anadolu’ya açılan kapıyı 1071’de Malazgirt Zaferi hep birlikte başardık, Çaldıran Muharebesi ile devam ettik, Çanakkale'de tek vücut olup vatanımıza siper olduk, Yavru Vatan Kıbrıs'ı hepimiz birlikte sahiplendik, kısacası bizlere bırakılan bu mirasa yine hep birlikte sahip çıkmalıyız ve çıkacağız da. Şunu unutmayalım Ortadoğu'da Libya, Tunus, Mısır, Irak, Suriye gibi ülkelerde, Genelde Şii'ler ve sünniler savaşıyorlar. Ülkemizde Türk, Kürt, Alevi, Laz, Çerkeş, Zaza, Arap ve Süryani gibi etnik kökene dayalı halkların daha fazla olduğunu hesaba katarak, bu güzel mozaiği korumak adına, inadına birbirimize kenetlenerek barışı haykıralım. Kısacası Türkiye'nin bu gelişmelerden etkilenmemesi için, iç barışın sağlanması olmazsa olmazıdır ve yüz yıllardır yan yana yaşadığı komşularını da koruması lazım, aksi takdirde yarın kimlere komşu olacağımızı kestiremeyiz. Dolayısıyla biz, Türkiye'nin Sivil Toplum Örgütlerine çok büyük görevler düşüyor. Türkiye'de barışın yolu hakların ve halkların kardeşliği ve güçlü bir demokrasiden geçer” şeklinde konuştu.

MUHTARSIZ BARIŞ OLMAZ

Ortadoğu'da yaşanan trajedilerin Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü olduğu günden buyana tehdit ettiğini bunun karşısında milli birlik ve bütünlüğümüze sahip çıkmamın öncelikle iç huzur ve barış ülke bütünlüğü açısından son derece önemli ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni önemli yapan olgu milletinin birbirine olan bağlılığı diyerek kürsüye çıkan Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüseyin Akdeniz, Barış, huzur ve kardeşlik içinde geleceğe daha iyi nesiller bırakmanın bütün insanların ortak görevi olduğunu, otuz yıl süren ve 30 bin insanın canına mal olan terör eylemlerinin iç barış ve huzuru derinden etkilediğine vurgu yaparak, “Barış sürecinin başından beri bu sürece destek veren Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu muhtarlarımız arasında Doğu Batı kucaklaşmasını gerçekleştirmiş, Güneydoğu ve Doğu Muhtarlarıyla bu kaynaşmayı sağlamıştır. Bu süreçte Doğu ve Güneydoğu illeri olan Mardin, Diyarbakır, Şanlıurfa, Muş illerinde toplantı ve sempozyumlar gerçekleştirmiştir. Yine bu önümüzdeki hafta Adıyaman ilinde barış süreci kapsamında 81 il muhtarlarımızın katılacağı geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirilecektir. Bölgede yaptığımız tüm toplantılarda bölge insanının da bu sürece verdiği desteği yakınen gözlemledik. Geçekte sorunun birbirimizle diyalog eksikliğinden kaynaklandığını bölge insanın batı insanına karşı yakın ve sıcak duygularının olduğunu gördük. Yılların biriktirdiği bazı sorunların kolay aşılamayacağı zamanın burada en büyük ilaç olması gerektiğini ifade etmek isterim. Her acı karşılıklı yaşandığı gibi her sevinçte karşılıklı yaratılır. Farklılıklarımız düşünsel kumaşlarımızın zenginlikleridir. Bu renkler ve desenler bir toplum oluşumuzun göstergesidir. Karşı fikirlere saygılı olduğumuzu becerebildiğimiz sürece her türlü barış sağlanabilir. Diyalog ve uzlaşı çağımız diplomasisinin geliştirdiği en önemli olgudur. Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu barışa ve kardeşliğe her zaman desteğini sürdürecektir. Yeter ki birbirimizi iyi şekilde anlayalım ve birbirimize her zaman el uzatalım. ‘Batıyı- Doguya, Doguyu-Batıya ancak el tutarak el vererek kaynaştırırız. Siyası çözümler ancak karşılıklı el tutarak çözülür’ dedi.

DOĞU’YA YATIRIM ARTACAK

Toplantıda muhtar ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine seslenen Ekonomi Bakan Yardımcısı Andan Yıldırım, teşvik konusunda doğu illerine daha yüksek seviyede verilen bölge teşviklerinin haklı olarak eleştirildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bir takım çalışmaları yapıyoruz ama teşvik rejimimizde öncelikli yatırımlar var. Stratejik yatırımlar var, büyük yatırımlar var. İzmir’in bölgesel farklılıklara takılmadan öncelikli, stratejik ve büyük yatırımlara odaklamasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. İş adamlarının OSB’lerde boşluk olduğunu ve teşvik rejiminin kullanılması gerektiğini söylüyorlar. Bu konu üzerinde de çalışıyoruz.”

MUHTARLARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

İzmir Valisi Mustafa Toprak da, muhtarların çözüm süreci ve İzmir’e göçle gelenlerle daha önce yerleşmiş halk arasındaki ilişkilerde muhtarların önemine vurgu yaptı. İzmir gibi bir çok kentin yoğun göçe maruz kalması sonucunda uyum ve toplumsal sorunlarının yaşandığını ifade eden Toprak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm bu sebepler karşısında İzmir halkı bir ve beraber olarak kenetlenmiş ve kente uyum noktasında başarabilmiştir. Göçle gelenler ve daha önce gelenler arasındaki diyaloglarına gelişmesine yönelik faaliyetlerini önemsiyoruz. Hepimizin canı ciğeri kalbi gözü olan muhtarlara büyük sorumluluk düşmektedir. Mahallelerimiz muhtarlarla birlikte önemli toplumsal yapı taşları olmuştur. 30 yılı aşkın süredir temel sorun yumağının kaynağı olarak görülen konunun kan dökülmeden çözülmesi konusunda, önemli süreçten geçiyoruz. Sorumlulukların ağır olduğunu ve büyük özveri gerektirdiğini gayet iyi biliyoruz. Zorlu coğrafyada var olabilmenin temel şartı farklılıklarımızı anlamak kabullenmek ve hoşgörü ile zenginleşmesini sağlamaktır. Millet olarak birbirimize bağlayan ortak kültürel değerlere sahibiz. Ortadan kaldırılması hemen gerçekleşmiyor. Bu konuda gayretleri yoğunlaştırmamız gerekiyor. Farklılıklarımızı değer olarak görerek çalışmaları yoğunlaştırmalıyız.”

DOĞU-BATI İZMİR’DE BULUŞTU

Anadolu Birliği ve Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu’nun birlikte gerçekleştirdiği ‘Barış Süreci’ konulu toplantı yurdun dört bir yanından gelen muhtarları kahvaltıda buluşturdu. Toplantıya Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, İzmir Valisi Mustafa Toprak, Karabağlar Kaymakamı Sadık Tunç,  Anadolu Birliği Genel Başkanı Ferhan Ademhan, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Genel başkanı Hüseyin Akdeniz, Güneydoğu Anadolu Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hatip Şeran ve Ege Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ayşe Taylan, Ak Parti Milletvekilleri İlknur Denizli, Hamza Dağ, CHP Milletvekilleri Oğuz Oyan, Mustafa Moroğlu ile çok sayıda muhtar ve sicil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.