İhsanoğlu'ndan montaj tepkisi

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim sürecinde montajın alasının yapıldığını iddia ederek, "İslam’ın 6’ıncı şartı haddini bilmektir. Ben Filistin davasında çok büyük hizmetler yapan biri olarak tarihe geçtim. Allah bana Mescidi Aksa’da namaz kılmayı nasip etti. Ama bunu yapan birine iftira atmak çok acı bir şeydir” dedi

Muhalefetin çatı adayı Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, Bursa’da Atatürk Hünkar Köşkü’nün ardından tarihi Kozahan’ı gezdi. Esnafla sohbet eden İhsanoğlu, bir ayakkabı boyacısına ayakkabılarını fırçalattıktan sonra bahşiş verdi. Ardından eşi Füsun İhsanoğlu ile birlikte basın mensuplarının karşısına çıkan Ekmeleddin İhsanoğlu, tarihi eserlerin etrafında yükselen betonarme binaları eleştirerek, “Dindarlık bu abideleri olduğu gibi yaşatmaktır. Biz bu anlayışı canlandırmamız, korumamız lazım. Ben bunu en yüksek seviyeye gerçekleştireceğim” diye konuştu.

Bu zamana kadar 62 defa devri alem yaptığını söyleyen İhsanoğlu, “Tüm devlet büyükleriyle görüştüm. Obama ile diğer devlet büyükleriyle görüşmelerim oldu. Bu ilişkiler saygı üzerine kurulursa geminizi çok rahat yürütürsünüz. Ortadoğu’da konsolosluğu olan bir tek biz mi varız? Neden bizim konsoloslarımız, pilotlarımız, TIR şoförlerimiz kaçırılıyor? Bu soruların cevaplarını bulmamız gerek. Bunların üstünü örter, basın yasağı koyarsak olmaz. Biz şimdi AB’ye tam üye olmak istiyor ama her şeyden önce üzerimizdeki görevleri yapmamız gerek. Basın özgürlüğü şarttır. Davaları görüyorsunuz. Bu insanlar ya suçlu ya değildir. Bu hukukun temel kaidesidir. Siz bunları 5-6 yıl hapiste tutarsanız olmaz. Reva mı bu insanları hapiste çürütmek. Türkiye’nin artık bunları aşması lazım. Bunun içinde devletin zirvesinin bu anlayış içinde olması gerekir” dedi.

"İFTİRA ATANLAR ALLAH'TAN KORKMUYOR MU"

Türkiye’nin yapılanları not ettiğini kaydeden İhsanoğlu, “O demokrasinin başladığı 1950’den bu yana akli selimi, vicdanı ile gidecek o mührünü layık gördüğü insanın üzerine basacak ve onu Çankaya’ya gönderecektir. Ben bunu görüyorum. Bu halk doğru kararı verecektir. Biz bu yolda barış, sevgi, saygı, birlik ve dirlik ekmek istiyoruz. Bu aziz vatan hepimizin vatanıdır. Bir her şeyden önce huzuru hazırlamamız lazım. Biz medeni bir yarış istediğimizi söyledik. Türkiye’nin en yüce makamına yücelikle yükselmek gerek. Kem söz kendine aittir, ben bu kem sözlerin hiçbirine cevap vermeyeceğim. Montajın alası var. Ben Filistin davasında çok büyük hizmetler yapan biri olarak tarihe geçtim. Gazze’ye ateşkes, insanı yardım, hükümetin kuruluşuna katkı için Kudüs’e gittim. Ama bunu yapan birine iftira atmak çok acı bir şeydir. Ben saygı sınırlarına riayet etmek istiyorum. İnternete ‘Abbas, İhsanoğlu, Kudüs, nişan’ diye girin ne olduğunu göreceksiniz. Bu iftiraları atanlar Allah’tan korkmuyor mu? Birkaç saat içinde yalancının mumunun söneceğini bilmiyorlar mı?” şeklinde konuştu.

İslam’ın 6’ıncı şartının haddini bilmek olduğunu kaydeden İhsanoğlu, konuşmasında Arapça bir hadis okudu. İhsanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“İftira edenler, yalan söyleyenler bunların hali nedir. Peygamber ben ahlakın güzelliklerini tamamlamak için gönderildim diyor. Peygamberimizin en önemli misyonu güzel ahlakı tamamlamaktır. Bu millet, bu bölge demokrasi tarihinde çok önemli örnekler vermiştir. Ve 10 Ağustos’ta da verecektir.”

"AYASOFYA ÇOK HASSAS TARİHİ BİR MESELE"

Ayasofya’nın ibadete açılması ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine İhsanoğlu, “Bu çok hassas tarihi bir mesele. Ben halkımızın bu konudaki taleplerini biliyorum. Bu konuda hükümetin alacağı kararın ise ne olduğunu bilmiyorum. Ama Başbakan Erdoğan’a sorulduğunda ‘Sultanahmet’i doldurun, sonra Ayasofya’ya bakarız’ dediğini hatırlıyorum” diye cevap vermesi alkış aldı.

"ANNELER ÇOCUKLARINI ŞEHİT VERMEK İSTEMİYOR"

Çözüm süreci ile ilgili olarak ise İhsanoğlu, “Çözüm sürecinin barış içinde aşılması gerek, savaşı geride bırakmak lazım. Anneler evlatlarını şehit vermek istemiyor. Artık bizim bunu başka türlü halletmemiz lazım. Biz bu konuda büyük bir tecrübeye sahibiz. Fark olan nedir? Dil meselesidir. Bunlar ayrıştırma değil, birleştirme faktörü olması lazım. Evet, biz devlet olarak hatalar yaptık. Bunları kabul etmek gerekir. Türkiye artık anadil meselesi gibi meseleleri aşması lazım” dedi. (İHA/BURSA)