Kadına yönelik şiddette korkutan tablo!

Türkiye'de başta kadına yönelik şiddet olmak üzere, şiddetin hemen her çeşidinde önemli artışlar oldu. Özellikle kadına yönelik şiddette, suçu işleyen kişilerin meslekleri de dikkat çeker hale geldi. Mersin'de geçen 10 Aralık'ta, 52 yaşındaki öğretmen İsmail Sırrı Öcalan, eski eşi 42 yaşındaki öğretmen Yasemin Çetiner'i, öğrenci ve velilerin gözleri önünde boğazını keserek öldürdü. Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde Devlet Hastanesi'nde görevli 43 yaşındaki biokimya uzmanı Dr. Hasan Kurtuluş, patoloji teknisyeni eşi 46 yaşındaki Ayşegül Kurtuluş'u bıçaklayarak öldürdü. Son olarak Kütahya, Ankara, Burdur ve Karaman'da bir günde 4 kadın, eşleri tarafından ya bıçaklanarak ya da tabancayla vurularak öldürüldü.

KADINLAR HEM KORUMA, HEM DE YARDIM İSTEMİŞ

Bu şiddetin rakamsal olarak İzmir'de de önemli boyutlarda olduğu polis ve barolara yapılan başvurulardan ortaya çıktı. Polis, şiddete uğradıktan sonra hem mahkeme kararlarıyla, hem de mülki idare amirinin talimatıyla, koruma görevi yaptı. 2014 yılının ilk 11 aylık bölümünde, İzmir polisi 6284 sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu' çerçevesinde 7 bin 316 kişiyi 'telefonla çağırmalı' sistemle koruma altına aldı. Ayrıca mahkemelerin koruma için karar verinceye kadar acil durumlarda polislerin teklifiyle, 5442 sayılı 'İller İdaresi Kanunu' uyarınca, mülki idare amirleri de yine şiddete maruz kalan kadınlar başta olmak üzere başvuranlar için koruma kararı aldırdı. Bu rakam da 1600 kişi oldu. Polisin korumakla görevli olduğu toplam kişi sayısı ise yılın başından bu yana, yüzde 90'lara varan bölümü kadın olmak üzere toplam 8 bin 916 kişiye ulaştı.

HER YIL ARTIŞ GÖSTERDİ

Polisin koruma görevinin yanı sıra, İzmir Barosu da gerek Kadın Hakları Merkezi ile gerekse adli yardım almak isteyen kadınlara, hukuki destek verdi. Baroya yapılan başvuru rakamları ise şiddet görüp de yardım isteyen kadınların her yıl büyük oranlarda farklarla artış gösterdiğini ortaya koydu. Buna göre, Kadın Hakları Merkezi'ne, 2011 yılında 13 kadın başvurdu. 2012 yılında, 457, 2013 yılında ise bu rakam 668 kadına yükseldi. Ancak 2014 yılının ilk 11 aylık diliminde bile bu rakam geçen yılların çok üzerine çıktı. Bu yıl merkeze başvuran kadın sayısının, 724 olduğu açıklandı. Kadın hakları merkezinin yanı sıra yine şiddet gören kadınların başvurduğu bir diğer baro birimi ise adli yardım birimi oldu. Bu birime de 1442 kadın, fiziksel şiddet gördüğü için, 1634 kadın psikolojik, 717 kadın ekonomik, 463 kadın ise cinsel şiddet gördüğü için başvurup yardım talep etti. İzmir Barosu ise yapılan bu başvurulara karşılık, sözlü bilgilendirme, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi çerçevesinde dilekçe yazılması, şikayet dilekçesi hazırlanması, avukat sağlanması ve hukuki danışmanlık gibi hizmetler verdi.

ŞİDDET DURDURULAMIYOR

Konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Avukat Aydın Özcan, şiddetin durdurulamadığını söyledi. Şiddetin her türlüsüne karşı hukuki desteklerinin ve mücadelelerinin aralıksız süreceğini anlatan Özcan, “Kadın cinayetleri maalesef hızla devam ediyor. Yapılan uyarılara rağmen, cinayetler, çocuk gelin olayları, devam ediyor. Bizler bu şiddeti durdurmak için, yetkilileri göreve çağırıyoruz. Ailenin korunmasına dair kanunda, birçok tedbir var. Ancak bu tedbirler yeterince uygulanamıyor demek ki. Kullanılamayan tedbirlerin, kadınları koruyacak hale getirilmesi lazım" dedi.

İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya ise, şiddetin her türlüsüne karşı mücadelelerini sürdürdüklerini, özellikle kadına ve çocuğa yönelik olanlar için tüm personelini daha duyarlı olmaları yönünde uyardığını, bu konuda hiç toleranslarının olmadığını ifade etti. (DHA/İZMİR)