TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Eğitim bir sevda işidir

Milli Eğitim Bakanlığı’nın kulüpler yönergesi kapsamında öğrencinin mutluluğuna odaklı sosyal çalışmalar yaptıklarına değinen Mavişehir ilköğretim Okul Müdürü Bilsay Kaya, doğru iletişim yollarını öğrenebilmek için drama dersleri almaya başladıklarını açıkladı

Haber Giriş Tarihi: 14.05.2015 08:12
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Eğitim bir sevda işidir

NİLGÜN TAZE

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘değerler’ yönergesine bağlı çalışmalar yaptıklarını ve her hafta selamlaşma, hoşgörü, dürüstlük gibi erdemleri ele aldıklarını söyleyen Mavişehir ilköğretim Okul Müdürü Bilsay Kaya, amaçlarının bu değerlerin anlamlarını çocuklara hissettirmek olduğunu vurgulayarak, “Uygulamalı olarak verdiğimiz bu dersler çocuklarımızın hayata daha farklı gözlerle bakmasını ve birbirlerine karşı daha nazik davranmalarını sağlıyor. Bu çalışma oldukça büyük bir ses getirdi. Başarılar bir kişinin başarısı değil. Eğitimcilerimizin her biri sağ olsunlar ellerini taşın altına koyuyorlar. Bu iş daha çok bir sevda, gönül işi.  Vicdanınızın bu işin içinde olması lazım ancak o zaman etkileyici bir insan haline gelebilir ve karşınızdaki insana bir şeyler verebilirsiniz. Bu ruh öğretmenlerde, okul idaresinde, yardımcı okul personelinde olmadığı zaman işler bir yerde tıkanır. Bu yüzden bu önemli kavramlara her bireyin sahip olması gerekiyor ki iletişim halinde olabilelim. Eğer kişilerden bir tanesi iletişimi reddediyorsa o zaman yol alınması da zorlaşabiliyor. Bu yüzden küçük yaşlarda çocuklarımıza bu kavramaları aşılamaya çalışıyoruz. Eğitim sonu yaklaştığı için yılsonu çalışmalarına başladık. 1. sınıftan 2. sınıfa geçen çocuklarımızın okuma bayramları var ve şuan onların tertiplenmesini yapıyoruz. Okul yıllıklarını da sınıflar kendi içlerinde hazırlıyorlar. 1. sınıftan başlayıp da 4. sınıfı bitiren bir çocuk için buranın bir daha geri dönüşümü olmayacak. Çocuğumuzun aklında anılarının kalabilmesi için bu tarz organizasyonları velilerimiz çocuklar için düzenliyorlar. Aynı zamanda sosyal aktivitelerimizin daha üst seviyeye taşınabilmesi için çaba sarf ediyoruz. Bilindiği üzere 4+4+4 eğitim sisteminden sonra akademik anlamda bir performans yarışı söz konusu değil. Öğretmenlerimizin de görüşlerini alarak çeşitli sportif etkinlikler yapmaya karar verdik ve satranç, futbol, müzik, drama kulüpleri kurarak çocuklarımızın sosyal potansiyelini açığa çıkardık.  Okullar hayat olsun projesinin dışında olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın kulüpler yönergesi adı altındaki proje kapsamında bir çalışma yaptık. Bu kulüplerimizin dışında görsel sanatlar kulübümüz ve lego kulübümüz var. biz okul olarak daha spesifik çalışmalar yapmaya çalışıyoruz. Herkes halk oyunları kulübü açar, okula gitseniz halk oyunlar dersleri verilir. Bizde de var ancak biz bir fark yaratmaya çalışarak daha profesyonel, enerjisi ve sinerjisi daha fazla olabilecek sunumlar hazırlıyoruz. Burada amacımız ise öğretmen ve velinin tatmin olacağı bir süreç değil de öğrencinin keyif alabileceği ve kendini bulabileceği bir süreç yaratmak. Öğrencilerimizin yetenekleri doğrultusunda çalışmalar yapabilmelerini sağlayabilmeleri için kendilerine seçenekler sunduk. Kimisi halk oyunlarını, kimisi futbolu, kimisi de müziği tercih etti. Okulumuza ait spor salonumuzda çocuklarımıza kültür-fizik hareketlerini profesyoneller eşliğinde yaptırıyoruz. Bir sonraki eğitim öğretim yılında kendimize ait bir jimnastik salonu açmayı düşünüyoruz. Özel şirketlerin kendine has antrenörlerinden faydalanmak istiyoruz. Bu düşüncemizi bu yıl uygulamaya koyamadık ancak gelecek yıl mutlaka uygulayacağız. Milli Eğitim Bakanlığımızın başlattığı sağlıklı yaşam kulübü adı altında başlattığı bir proje var. Bu sağlıklı yaşam kulübünde sigara, alkol, obezite gibi aklınıza gelebilecek her türlü zararlı alışkanlıktan nasıl kurtulabileceği ve daha sağlıklı yaşamanın yolları öğretiliyor. Bu projeyi sağ olsunlar kaymakamlığımız ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müz çok iyi organize etmişler. Bu organizasyon sonucunda da okullarımızda jimnastik dersleri verilmeye başlanacak. Malumdur ki insanlar etraflarında kendilerini olumlu yönde etkileyecek uyarımlar bulamadığında etkileşime geçemiyorlar. Faydalı alışkanlıkların mutlaka birileri tarafından tetiklenmesi gerekiyor. Diğer ilçelerdeki durumu bilmiyorum ancak Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu konuda oldukça duyarlı. Mayıs ayında velilerimize yönelik Ege Üniversitesi’nin Spor Meslek Yüksekokulu’ndan sağlıklı yaşamanın ne olduğunu, günlük hayatta kültür fizik hareketlerinin yapılmasının ne anlam ifade ettiğini anlatmalarını istedik. Gelecek olan insanlar araştırma görevlileri olacak yani işin uzmanından bilgi alacaklar. Bu farkındalığı velilerimize kazandırmayı hedefliyoruz”  dedi.

VELİLERİMİZ İLGİLİ

Yaklaşık 12 yıllık eğitim-öğretim hayatı olan bir öğretmen olduğunu ve 2014 Eylül ayından itibaren de Mavişehir İlköğretim Okulu’nda idarecilik yaptığını belirten Kaya,  4,5 yıl Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdür vekili olarak çalıştığını ve buradaki birikimlerini okula aktardığını belirterek, “Geçirdiğim 4,5 yıl Karşıyaka’nın eğitim anlamında ne durumda olduğunu, okullarımızı, okullarımızdaki fizibiliteleri, öğrenci ve veli profillerini anlayabilmemde yardımcı oldu. İdarecilik yabancı olmadığım bir alana dönüştü. Eğitim hayatımın bir kısmı da Mürşide Akyüz İlköğretim Okulu’nda müdürlük yaparak geçti. Her okulun sıkıntıları olduğu gibi bizimde ekonomik, fiziksel, akademik alanlarda sıkıntılarımız var ve bu sorunlarda aşılmayacak türde değil. Mavişehir İlköğretim Okulu diğer okullarımızla kıyaslandığında tüm paydaşları açısından Karşıyaka’da bir özel okul statüsünde. Bu duruma gelmemizde en büyük desteği Milli Eğitim Bakanlığı’mızın sağladığı gibi velilerimizin de aşırı derecede bir destekleri var. Bu iki büyük destek bir araya geldiğinde okul kendisine yaşam alanı bulmuş oluyor. Okul olarak en fazla sıkıntı yaşadığımız noktalardan bir tanesi velilerimizin büyük kısmının çalışan olması. Hafta içi yaptığımız veli toplantılarına bu nedenden dolayı fazla bir katılım gerçekleşemiyor. Okul olarak bizde bu durumun farkında olduğumuz için veli toplantılarını hafta sonlarına aldık. Diğer okullarımızdaki veli katılımsızlıklarının da velinin çalışma hayatından kaynaklandığını düşünüyorum. Şu an okul olarak odaklandığımız nokta ise okulumuzda daha fazla nasıl yeşil alan yaratabileceğimiz. Çocuklarımızın içinde vakit geçirip oynayabileceği doğal ortamların onların gelişimlerini daha sağlıklı hale getireceğine inanıyorum. Bu çalışma okul olarak yürütebileceğimiz bir iş değil çünkü biz eğitimciyiz. Bu çalışma yerel yönetimlerin katkılarıyla yapılabilecek bir şey. Gerekli olan yazışmaları İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kaymakamlığımız üzerinden yaptık ve en yakın zamanda geri dönüş olacağına inanıyorum. İnsanların karşı tarafı anlayabilmesi için doğru bir iletişim diline ihtiyaç var. Eğer doğru dil kullanılırsa karşımızdaki insanın anlatmak istediklerimizi anlayabileceğine inanıyorum.  Problem zor olabilir. Karşımızdakinin adı üzerinde küçük bir çocuk olduğunu hatırlamak lazım. Çocuk çocukluğunu yaşayacak. O esnada aklından başka şeyler geçiyor olabilir ancak sizin matematiği o çocuğa öğretmeniz gerekiyor. Bu yüzden her eğitimcinin doğru iletişimi öğrenmesi gerekiyor. Öğretmenlik aynı zamanda bir tiyatro mesleğidir de diyebilirsiniz çünkü aynı zamanda sağlıklı bir öğretimde bulunabilmeniz için kılıktan kılığa girmeniz gerekiyor. Gerektiğinde elma hesabı yaparken bir manav olabilmelisiniz. Bu her yerde yapılabilecek bir eğitim. Drama kulübümüze öğretmenlerimizde katılıyor ve karşısındakinin yerine kendisini koyarak anlamaya çalışıyor. Öğretmen çocuk, çocuk da öğretmen oluyor ve çocuklardan dersi öğretmenlerin nasıl anlatmalarını istediklerini öğreniyoruz. Bir kişi getirip bin kişiye o kişiyi dinlettirmektense tamamen olayın içinde durumu yaşatarak, öze inerek, aynı empatiyi kurarak anlayış geliştirmenin daha etkili olduğunu gördük. Bu yöntem iletişimi yüzeysellikten kurtarıp derinleşmesini sağlıyor. 8-9 yaşındaki çocuğa dersi tahtaya vurarak mı anlatacaksınız yoksa onun ilgisini çekebilecek bir hale getirerek mi anlatacaksınız. Karşıdaki insanın duygu durumunu anlayabilecek noktada veri verdiğiniz zaman insan anlamlandırır ve uygulamasını yapar. Biz bu konuda okul olarak yol kat ettiğimizi görüyorum. Aile ortamı sağlıklı olmayan İçine kapalı çocuklarımız için iki rehber öğretmenimiz sürekli çalışmalar yapıyor. Çocuklarla konuştuktan sonra öğretmenlerimiz velileri ile de konuşarak çeşitli önlemler almaya çalışıyorlar.  Eğer daha uzman bir görüşe ihtiyaç varsa okul sınırları dışında bulunan uzmanlara durumu havale ediyoruz” açıklamasını yaptı.

EKONOMİK SIKINTIMIZ YOK

Diğer okullarda yaşanan ekonomik yetersizliğin kendi okullarında velilerin duyarlılığından dolayı yaşanmadığını ifade eden Kaya, “Okulumuz bu konuda çok şanslı. Okulumuz Mavişehir toplu konutlarını yapan Emlak Bankası tarafından yapılarak 1996 yılında İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne devredilmiş. Kapalı alanı 6 bin metrekare toplam alanı 16 bin metrekare. Özel bir proje olarak tertip edilen okulumuz 19 Mart 1997’de dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel tarafından açılmıştır. 1999 yılında okul bahçesine maliyeti tamamen koruma derneğimizce karşılanan ana sınıfı binamız yaptırılmış olup, 16 Kasım 2000 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Zeki Bilgin İnanlı tarafından açılmıştır. Okulumuzun konferans salonu, kütüphane ve 5 derslikten oluşan ek binası 2004 yılında okul aile birliği ve koruma derneği tarafından yaptırılmıştır. 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren okulumuz, Mavişehir İlkokulu (öğle) ve Mavişehir Ortaokulu´na (sabah) dönüştürülmüştür. 2014-2015 eğitim-öğretim yılından itibaren Mavişehir İlkokulu olarak faaliyet göstermektedir. Okulumuzun vizyonu Türk Milli Eğitiminin temel amaçları doğrultusunda, Atatürk ilke ve devrimlerinin rehberliğinde, vatanını ve milletini seven, insana saygılı, bilimsel gelişmeleri takip eden, topluma ve bir üst öğrenim kurumuna bireyler yetiştirmek. Misyonumuz ise öğrencilerin aldığı eğitim öğretim ışığında ezberden uzak, yorum yapabilen, bilgiye ulaşan, çağın değişikliklerine ayak uydurabilen, milli kültür ve değerlerimize sahip çıkan bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olmak. Öğrencilerimizin yetişmesinde katkıda bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’mıza, Karşıyaka İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müze, öğretmen ve okul çalışanlarımıza çok teşekkür ederim” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.