TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Menopoza girdi sonra çocuk sahibi oldu

Kemoterapi sırasında altı ay menopoza giren Civan Güran, dokuz ay önce kızı Azra’yı kucağına aldı

Haber Giriş Tarihi: 13.08.2014 07:24
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Menopoza girdi sonra çocuk sahibi oldu

Beş yıl önce balayı dönüşünde geniz kanseri olduğunu öğrenen 31 yaşındaki Civan Güran, kemoterapi sırasında altı ay boyunca menopoza girdi. Büyük bir azimle tedavisini devam ettiren ve menopozdan çıkan Güran, dokuz ay önce Azra ismini koydukları kızını kucağına alarak hayata yeniden tutundu. Mustafa Güran ile beş yıl önce evlenerek yeni bir hayata başlayan 31 yaşındaki Civan Güran, balayı dönüşünde geniz kanseri olduğunu öğrendi. Yaşama sevincini kaybetmeyen Güran, Denizli’den İzmir’e gelerek Özel Tınaztepe Hastanesi Doktoru Prof.Dr. Selahattin Sanal tarafından tedaviye alındı. Üç kür gördüğü kemoterapi sırasında altı boyunca adeti kesilen Güran, çocuk sahibi olma ve yaşama arzusuyla tedavisini devam ettirdi. Tedavi sırasında altı aylık menopozdan çıkan Güran, dokuz ay önce kızı Azra’yı kucağına aldı.

ZORLU BİR SÜREÇ

Hastalığının teşhisi konulduğunda yeni evli olduğunu belirten Güran, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Balayından yeni dönmüştük. Boynumda beze çıkmıştı. Bezeyi aldırdık patoloji sonuçları maalesef kötü çıktı. Sonraki süreçte Selahattin Hocayla tanıştık. Üç kür kemoterapi aldım. Kendisi bana kızı gibi baktı. Biraz zor bir süreçti ama eşimin, ailemin ve eşimin ailesinin desteği ile bu süreci atlattık. Kemoterapi görüp menopoza giren bayanlar çok var ama benim doktorum bunun önlemini aldı. Bana bir iğne vurdu ve altı ay bilinçli olarak beni menopoza soktu. Bebek sahibi olmamızı riske atmadı. Altı ay sonra tekrar menopozdan çıktım. Tedaviden dört yıl sonra bebeğimize kavuştuk. Bebeğimi önce Allah’a sonra Selahattin hocaya borçluyum. Kontrollerim devam ediyor. Sağlıklıyım. Hastalığımın nüks oranı da düşük.”

ÇOK KORKMUŞTUM

Kanser olduğunu öğrenince yıkıldığını ve çok korktuğunu söyleyen Güran, sözlerini şöyle sürdürdü: “En büyük korkum eşimi bırakıp gitmekti. Bebek sahibi olamamaktan çok korkmuştum ama doktorunuz iyiyse ve aileniz size destekse hastalığı yenebilirsiniz. Allah da bebek sahibi olmamı nasip etti. Süreç sıkıntılıydı kemoterapi sırasında saçlarım döküldü. 44 kiloya düştüm. Allah kimseye göstermesin ama umut bitmiyor. Hayata dört elle sarıldığınız sürece umut ediyorsanız hastalıktan kurtulabiliyorsunuz.”

Civan Güran’ın doktoru Prof.Dr. Selahattin Sanal da kemoterapi alan kadınlarda mutlaka adet aksaklığı veya bazen adet kesilmelerinin gelişebildiğini belirterek şu bilgileri verdi: “Hastanın yaşı 30’dan gençse adetlerin geri gelmesi mümkün olabiliyor ama 40 yaşının üstünde olan hastalarda adet büyük ihtimalle geri gelmeyebiliyor. Civan hanımın özel bir durumu vardı. O zaman daha 30 yaşından gençti. Bir tedavi uyguladık. O tedavinin sayesinde mi yoksa kendisi genç bir bayan olduğu için mi bilemiyorum ama adetleri tekrar normale döndü ve çocuk sahibi oldu. Adetlerin geri gelmemesi durumunda çocuk sahibi olması mümkün değildi.”

“HASTANIN HASTALIĞINI DUYMASI LAZIM”

Civan Güran’ın tedavi süresi boyunca çok cesaretli ve azimli olduğunu dile getiren Sanal, onkoloji doktorları olarak hastaların doktorları ile tam bir iletişim içerisinde olmaları, hastalıkları hakkında bilgi alıp daha bilinçli bir şekilde yola koyulmalarını görmek istediklerini söyledi. Civan Güran’ın bunu çok başarılı bir şekilde yaptığını kaydeden Sanal, sözlerine şöyle devam etti: “Radyoterapi alması tamamen kendi ısrarı ve araştırması ile ortaya çıktı. Aslında hastadan daha çok doktorlara tavsiye edilecek çok şey var. Hastalara kafi miktarda zaman verip hastaların hastalıkları konusunda hastayı eğitmeleri gerekir. Gördüğüm kadarıyla Türkiye’de bir zayıflık, bir zafiyet var. Maalesef hastaları yeterince bilgilendirmiyorlar. Ailelerinde rolü olabiliyor. Bir çok aile ‘Hasta duymasın morali bozulur’ diyor ama öyle olmuyor. Hastanın duyması lazım. Hastanın bizzat tedavi planlamasında olması gerekiyor ki başarılı olalım.”

“HASTALIĞIN GERİ GELMESİNİ BEKLEMİYORUZ”

Kemoterapi almanın kolay bir şey olmadığını, hastanın vücuduna bir takım değişik maddelerin doğrudan damar yoluyla verildiğini hatırlatan Sanal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genç hastamız bunu büyük bir cesaretle kabul etti. Hastalık hakkında kendisi tam olarak bilgilendirildi. Doktor ve hasta arasında sağlam ve güven dolu bir ilişki ortaya çıktı. Kemoterapiden sonra radyoterapi tedavisi aldı. Şu an beş yıl geçmiş durumda ve hastalığın büyük bir ihtimalle geri gelmesini beklemiyoruz.”

GEBELİK RİSKİ ARTIRMIYOR

Çocuk sahibi olmanın kanser riskini artırdığı yönündeki görüşler hakkında da açıklama yapan Sanal, şöyle konuştu: “Özellikle meme kanseri konusunda böyle bir endişe vardı. ‘Gebelik meme kanseri riskini artırır mı?’, ‘Meme kanseri olmuş kişilerde hastalığın nüksünü ortaya çıkarır mı?’ diye endişe vardı ama bu bilimsel olarak gösterilmiştir ki böyle bir şey yok. Maalesef Türkiye’de yanlış bir anlayış var bazı hekimler arasında. Bilhassa meme kanserlerinde adetlerin geri gelmesi pek olumlu karşılanmıyor ve hastalara daha başka tedaviler hatta cerrahi tedaviler öneriliyor ki yanlış bir şey. Genç bayanlarda adetlerin geri gelmiş olması onların sağlıkları açısından olumlu bir olay. Bunun da kanser nüksü ile bir ilgisi olduğunu zannetmiyorum.”

“HER TÜRLÜ FEDAKARLIĞI YAPTIK”

Tedavi süresince eşine en büyük desteği veren Civan Güran’ın eşi Mustafa Güran da sözlerini şöyle tamamladı: “İlk duyduğumda başımdan kaynar sular döküldü ama eşime hissettirmemeye çalıştım. Gribe yakalanmış gibi davrandım. Nişanlı olduğumuz dönemdeki mutluluğumuzu devam ettirmeye çalıştım, yanından ayrılmadım. Tedavi süresince saçının dökülmesini, zayıflamasını hiç ona yansıtmadım. Zor şeyler yaşadık birlikte aşmak için her türlü fedakarlığı yaptık. Çocuk sahibi olamayacağız diye aklımızdan geçmedi değil ama Selahattin hocamızın aldığı önlemler sayesinde çocuk sahibiyiz.” (İHA/İZMİR)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.