TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“AKP, kendi yaptığı provokasyonun tuzağına düştü”

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ağrı’ da yaşananlarla ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sert eleştirilerde bulundu

Haber Giriş Tarihi: 17.04.2015 07:39
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“AKP, kendi yaptığı provokasyonun tuzağına düştü”

Diyarbakır'da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Demokratik Toplum Kongresi'ne (DTK) yaptığı ziyaretin ardından gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirtaş, temel hedeflerinin huzur içerisinde bir seçim kampanyası ve faaliyet yürütmek olduğunu ifade ederek, “Hiç bir yerde provokatif eylem ve girişimlere prim vermeyelim. Herkesin kendi özgür iradesiyle sandığa gidebileceği bir seçim çalışması yürütmek istiyoruz. Bu konuda DTK destek verecek bir çalışmayı yürütüyor” dedi.


“BAŞBAKANSIN AMA ÜLKEDE OLUP BİTENDEN HABERİN YOK”

Ağrı'da yaşanan çatışma üzerinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kendisine ve partisine yönelik sert eleştirilerini değerlendiren Demirtaş, şöyle konuştu: “Tabi ki onların seviyesine inecek halimiz yok. Ülkede Başbakan olmuşlar, Cumhurbaşkanlığı yapıyorlar, fakat ahlaktan eser yok, kullandıkları dil, üslup, çok seviyesizce, hitap tarzları çok ucuz, Pespaye bir dil kullanıyorlar. 13 yıldır bunlar ülkeye yönetiyorlar maalesef. İnşallah ülkeyi bunlardan kurtarırız diyeyim dil ve üslupları ile ilgili. Öte taraftan Sayın Başbakana hatırlatmak istiyorum. Bingöl'de Emniyet Müdürü'ne saldırı olduğu saatlerde 4 kişiyi orada infaz ettiniz ve sen Başbakan olarak çıkıp dedin ki, 'alçaklar iki saat içinde hak ettikleri cezayı buldular'. Sonra ortaya çıktı ki o 4 kişinin saldırı ile hiç alakası yok. Bunu balistik raporları da diğer kayıtlarda ispatladı. Yine aynı Başbakana sormak istiyorum Nihat Kazanhan 13-14 yaşında Cizre'de polis kurşunu ile öldürüldü ve sen çıkıp dedin ki, 'asla orada bir polis müdahalesi yoktur, asla polis arada bulunmamıştır' dedin ama olay ile ilgili şu anda bir polis tutuklu. Nihat Kazanhan'ı öldürmekten dolayı. Şimdi Ağrı olayı ile ilgili de bizi suçluyorsun. Senin yalancılığın ispatlanmış bir Başbakansın. O yüzden konuşmadan önce dur bir düşün. Bin defa düşün bir defa söyle. Başbakansın ama ülkede olup bitenden haberin yok. Belki senin de olup bitenden haberin olmaması normaldir. Çünkü gerçek Başbakan değilsin. Üzülüyorum kendisine de üzülüyorum. Kendini Başbakan sanıyor. Hakikaten Ağrı'da olup bitinden haberin yok. Orada çatışmanın yaşandığı yerin en yakın yerleşim birimi olan köy AKP'li. Köyün muhtarı diyor ki, 'bize baskı yok, biz rahatlıkla AKP'ye oy veriyoruz, kimse bize baskı yapmıyor' diyor. Köy muhtarı seni yalanlıyor, Genelkurmay Başkanı seni yalanlıyor, senin AKP il başkanın seni yalanlıyor. 'Asker gelmese çatışma olmazdı' diyor. 'Burası çatışma yeri değil' diyor çatışmanın olduğu yer, dağın başı. Dolayısıyla PKK'lıları silahlı ile yerleşim birimine inmiş o yüzden çatışma çıkmış yalanına sığınmasınlar. Bu bir AKP provokasyonu idi ve boşa çıkmıştır. Halk şu anda kimin provokasyon peşinde olduğunu iyi anlıyorlar. AKP kendi yaptığı provokasyonun tuzağına düşmüştür. Kendi kazdıkları kuyuya düşmüştür. Ağrı meselesi bundan ibarettir, bunun iyi bilinmesi lazımdır.”

“PKK DAHA NE KADAR GERİ ÇEKİLECEK BİLMİYORUM”

HDP lideri Demirtaş, Ağrı gibi bir çatışmanın yaşanmaması için bazı kesimler tarafından gündeme getirilen PKK'nın geri çekilmesi ile ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: “İnşallah hiç bir şekilde en küçük bir provokasyon yaşanmaz. Bizim temennimiz bu. Fakat, provokasyon önleme konusundaki sadece bize ait değil. Asıl birinci sorumluluk hükümetindir, tedbir alması gereken hükümettir. Şehirlerde de, kırsalda da. Fakat şu manipülasyona kimse düşmesin, bakın deniyor ya, 'silah zoruyla HDP'ye oy topluyor' külliyen yalan. Bizim kırsaldaki oy oranımız şehirdekinden çok daha düşük. PKK kırsalda bir silahlı güçtür, dağda bir silahlı güçtür. Eğer PKK zoruyla HDP'ye oy veriyor olsaydı, oradaki oy oranımızın çok yüksek olması lazımdı. Yani bu yalana kimse inanmasın, böyle bir şey yok, böyle bir gerçeklik yok. Zaten Ağrı'daki muhtar AKP'yi yalanladı. Ama Cumhurbaşkanı ve Başbakan ısrarla, 'Bunlar silahla oy alıyor' diyorlar. Valla silah sizin elinizde, ordu sizin emrinizde. Sizden daha çok silahı olan yok bu dünyada. Ve silah zoruyla baskıyla para gücüyle oy almaya çalışan sizsiniz. Bu dönemde ben herkesin dikkatli olması gerektiğini düşünüyorum. PKK daha ne kadar geri çekilecek bilmiyorum. Dağın başında bekliyorlar, ateşkes konumundalar. Nereye çekilsinler? Onu da bir söylesinler. Tam olarak nereye çekilmesini istiyorlar PKK'nın. Bunu söyleyenlerin bir yol da göstermesi lazım. Eğer sınır dışı diyorlarsa, hangi yoldan, nereden, hangi yasaya mukabil gidecekler? Bunu da söylesinler. Çekilebilecekleri kadar zaten yüksekte duruyorlar. Dağın başındalar. Sen illaki, 'gidip onlarla çatışacağım' demezsen, ilan edilen ateşkese devlet uyarsa hiç bir çatışma olmaz. İnşallah hiç kimsenin de burnu kanamaz. Biz dedik, asker de PKK'lı de bu halkın evlatlarıdır. Tek bir insanın burnu kanamasın. Ağrı halkı orada insanlık görevini yapmıştır. Diyadinliler, askerleri omuzlarında taşıyarak ölümden kurtardılar. Bunu inkar etmenin ne anlamı var? Bak Genelkurmay Başkanı teşekkür ediyor halka. Cumhurbaşkanı ve Başbakan, o provokasyondan istediklerini elde edemeyince şimdi HDP'yi suçlamaya çalışıyorlar. Sanki HDP oraya ordu göndermiş de çatışma yaratmış gibi. Kusuru bakmasınlar, halk AKP'nin yalanlarını yemiyor. Millet bunların ne mal olduğunu iyice anladı. Her gün daha fazla teşhir olacaklar, panikleyecekler, panikledikçe de hata yapmaya devam edecekler. Allah hiç kimseyi onların durumuna düşürmesin. Gittikçe rezil olacaklar, görünen odur.” (DHA/DİYARBAKIR)

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.