Sektörün ana merkezi İzmir

EMİNE YALÇIN

Evden eve eşya taşımada çalışan ekibin ahlaki değerlere sahip olmasının sektörün olmazsa olmazlarından olduğunu dile getiren Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği Başkanı Hasan Aşkın, vatandaşların kaliteli ve problemsiz bir şekilde ev taşımak istediklerinde Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği’ne ulaşması gerektiğine dikkat çekti.

EVDEN EVE SEKTÖRÜNDE 15 YILI GERİDE BIRAKTIM

Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği Başkanı Hasan Aşkın, 1972 yılında Batman İli’nin Kozluk İlçesi’nde doğduğunu belirterek, ilk, orta ve lise eğitimini Kozluk İlçesinde bitirdiğini ifade etti. Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olduğunu dile getiren Aşkın, “28 Şubat mağdurlarından olduğum için iş dünyasına istemeyerek de olsa atılmış oldum. Ticarete seyyar satıcılık ile yani sahada başladım. Daha sonrasında evden eve sektöründe çalışmaya başladım. Yaklaşık olarak evden eve sektöründe 15 yılı geride bıraktım. Sektörel bazdaki problemlerin ve sorunların üstesinden gelebilmek için 2 sene önce esnaf arkadaşlarımızla bir araya gelerek Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği’ni kurduk” dedi.

İZMİR İLİNE HAS BİR DERNEK DEĞİLİZ

Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği kurulmadan önce sektörün dağınık olduğunu, standardın olmadığını ve korsan firmaların fazlalığını anlatan Aşkın, saydığı sorunların hem esnafın rekabet gücünü düşürdüğünü hem de müşterilerin ciddi anlamda problem ve sorunlarla karşılaşmasına neden olduğunu açıkladı. Aşkın, “Her iki tarafın mağduriyetini gidermek adına bizler 2012 yılının Aralık ayında derneği kurmaya karar verdik. İlk başlarda her ne kadar esnaf arkadaşlar arasında çok başarıya götürebilecek bir düzeyde hissedilmediyse de biz kararlıydık. İzmir başta olmak üzere Aydın, Manisa, Uşak ve Denizli’yi kapsamak üzere üye olan esnaflarımız var. Sadece İzmir İl’ine has bir dernek değiliz” diye konuştu.

ÇALIŞAN EKİBİN AHLAKİ DEĞERLERE SAHİP OLMASI OLMAZSA OLMAZ

Aşkın, evden eve taşımacılık sektöründe eşyaların daha önceki yıllarda ilkel yöntemlerle ve insan gücü ile taşındığını belirterek, artık günümüzde eşya taşımanın bir sistem haline geldiğini söyledi. Eşya taşırken profesyonel araçlarla birlikte profesyonel ekiplerin var olduğunu anlatan Aşkın, “Özellikle evden eve taşımada olmaz ise olmaz olan şey dediğimiz asansörlerdir. Kurmalı asansörlerle başladık şu an için hidrolik asansörlerle devam ediyoruz. Bu asansörü kullanmak hem daha pratik hem de daha güvenilirdir. Araçlarımız kapalı çelik kasa, iç kısmı donanımlı ve ev taşıma sistemine uygundur. Profesyonel olarak evden eve eşya taşıma derken özellikle çalışacak olan ekibin standardının iyi olması, yetişkin olması, sektöründe ve sanatında iyi olması önemlidir. Aynı zamanda evden eve eşya taşımada çalışan ekibin ahlaki değerlere sahip olması bu sektörün olmazsa olmazlarındandır” ifadelerini kullandı.

HİZMET SEKTÖRÜNDE EN ÖNEMLİ İHTİYAÇLARDAN BİR TANESİ

Dernek kurulmadan önce evden eve taşıma sektöründe çalışan personellerin yüzde 80’inin kayıt dışı ve sigortasız olduğunu söyleyen Aşkın, dernek kurulduktan sonra yoğun çalışmalar sonucunda çalışan personellerin çoğunun kayıt altına alındığını belirtti. Aşkın, “Kayıt dışı kalanlarda bizim üyemiz olmayan evden eve eşya taşıyanlardır. Bu sektör günümüzde bir ihtiyaçtır. Hizmet sektöründe bana göre en önemli ihtiyaçlardan bir tanesidir” şeklinde konuştu.

MEVCUT YASA EVDEN EVE SEKTÖRÜNÜ TANIMIYOR

Aşkın, evden eve taşımanın başlı başına önemli, riskli ve hassas bir iş olduğunu dile getirerek, kaliteli bir şekilde evden eve eşya taşımak için sağlam bir zincir oluşturulması gerektiğini ifade etti. Aşkın, “Sağlam bir zincirin birçok halkasını güçlü tutmak zorundasınız. Eleman halkası, asansör halkası ve malzeme halkası gibi halkaları güçlü tutmak gerekir. Halkalardan bir tanesi çürük olduğu zaman maalesef sağlıklı bir zincir meydana gelmiş olmuyor. Özellikle altını çizerek söylüyorum şu anki mevcut yasa evden eve sektörünü tanımıyor. Evden eve sektörünü kara taşımacılık maddesinin altında tanımlıyor. Aslında bizim şu anda mevcut yasalar çerçevesinde trafik kanuna göre hiçbir evden eve taşıma yapan aracın şehir içine girmemesi lazım. Neden? Çünkü bu araç normalde şehir içine park etse şehir içinde mesafe kat etse hiçbir park sorunu olmasa dahi çok kenarda bir yerde aracını park etse trafik memuru gelip rahatça ceza kesebilir. Neden? Çünkü kamyon ve kamyoncular şehir içinde çalışamaz. Ama öte taraftan bugün bir servis araçlarının bir şehir içi belediye otobüslerinin çok rahatlıkla çalıştığını görebiliyoruz. Çünkü tanımlama yapılmış. Ama bize tanımlama yapılmamış. ‘Bizim çalışma sahamız neresi?’ diye sağır sultana bile sorsak ‘şehir içi’ diye cevap verir. Ev şehir içinde olur. Ama maalesef bizim şehir içinde çalışmamız yasak. Dolayısıyla bir kere sektörel bazda bizi tanımlaması gerekir. Zaten dernek kurma amaçlarımızdan bir tanesi de bizim kendimizi ve sesimizi yetkililere duyurmaktı. Buradan yola çıkarak insanların neden bizi tercih etmesi gerekir? Bugün böyle bir denetim olmadığı için böyle bir tanımlama olmadığı için kayıt dışı olanların sayısı çok fazla. 3. Bölge Müdürlüğü Ulaştırma Bakanlığı’nın 1 ay önceki verilerine göre İzmir’in genelinde 144 tane evden eve K3 belgeli firma var. Oysaki sadece İzmir çukurunda 350’nin üzerinde kayıt dışı korsan firma var. Bu yüzden vatandaşlar kaliteli ve problemsiz bir şekilde ev taşımak istiyorsa Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği’ne ulaşacak. Derneğe üye olan her bir esnafımın yaptığı işin referans olarak biz arkasındayız. Yani hiçbir üyem hiçbir müşteriyi mağdur edemez. Derneğimizin aynı zamanda hakem komisyonu vardır. Olaylar bize intikal ettiği zaman biz hakem komisyonuna aktarıyoruz. Onlar gereken araştırmayı yapıyorlar” dedi.

MÜŞTERİMİZİN KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSETMESİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ

Müşterilerine her şeyden önce güven konusunda ciddi anlamda kolaylıklar sağladıklarına dikkat çeken Aşkın, “Bizim için öncelikli olan müşterimizin kendisini güvende hissetmesidir. Sözleşmesiz ve fizibilite yapmadan çalışma yapmıyoruz. Her eşyayı yerinde inceliyoruz. Zamanımız olduğu sürece eşyanın gideceği yeri de görmeye çalışıyoruz. Eşyanın metreküpüne araç, binanın teknik yapısına göre asansör ve eşyanın kalite standardına ve çeşidine göre malzeme gibi hepsini net bir şekilde tespit yaptıktan sonra çalışma çok daha kolay oluyor” diye konuştu.

BOŞ BİR ALAN TALEP EDİYORUZ

Aşkın, eşya taşıma esnasında karşılaştıkları en büyük sorunun trafik ile ilgili olduğunu belirterek, araçların büyük olmasından dolayı aracı park etme sorunu yaşadıklarını söyledi. Aşkın, “Park sorunu yaşadığımız için bize özel boş bir alanın tahsis edilmesini belediyelerden, karayollarında ve valilikten talep ettik. Ama maalesef kimse bize özel boş bir alan tahsis edemiyor. Bu durumda bizim akülerimiz çalınıyor. Depolarımızda bulunan mazotlarımız boşaltılıyor. Sonuç böyle olunca da bizi karşımıza problem olarak karşımıza çıkıyor. Trafiğe çıkmak için belirlenmiş bir saatimiz var. Saat 10.00-16.00 arası çalışma yapmamız söyleniyor. 10.00’dan önce 16.00’dan sonra bizi nerede yakalarlarsa ceza kesiliyor. Ama 3+1 olan bir evi bitirmemiz mümkün olmuyor. Dolayısıyla trafikte elimizde olmayan sebeplerden dolayı ceza ödemek durumunda kalıyoruz. Bu durumda bize mali bir külfet oluşturuyor.  Ayrıca bir diğer önemli sorunumuz ise kalifiye eleman yetiştiremiyoruz. Elemanların yetişmesi için bir okul yok. Elemanları kendi kişisel becerileri ile deneme yanılma yolu ile yetiştirmeye çalışıyoruz. Elemanları yetiştirinceye kadar da ciddi maliyetler ortaya çıkıyor. Biz dernek olarak Ankara Üniversitesi’nin nezdinde bir yüksekokulda Evden Eve Taşıma Bölümü açma girişiminde bulunduk. Daha netice alamadık ama eğer netice alabilirsek elemanlarımızı okulda yetiştirip sektöre kazandıracağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

SEKTÖRÜMÜZE “E” PLAKASI SAĞLAMAYI HEDEFLİYORUZ

Evden eve taşımanın ana merkezinin İzmir olduğunu öne süren Aşkın, “Evden eve sektörü için İzmir, iklimsel bazda çok müsait bir yerdir. İzmirliler yılın yaklaşık 9 ayını balkonda geçiriyor. Bu durumda balkon kültürünün gelişmesine vesile olmuş. Balkon kültürünün gelişmiş olması balkonların geniş ve büyük olmasını sağlıyor. Bu durumda bize eşya taşırken büyük kolaylıklar sağlıyor. Yine Türkiye genelinde ilk asansör İzmir’e gelmiştir. Kaliteli ve profesyonel hizmet İzmir’de verilir. Bunu tüm evden eve taşıma yapanlar da kabul eder. Dolayısıyla da İzmir 81 ilimizin içinde en önde giden ilimizdir. Ama maalesef İzmir yetkililer tarafından ciddi anlamda rağbet görmüyor. Biz dernek olarak 2 yıl önce valilikten randevu talep ettik. Ama halen randevumuza cevap gelmedi. Emniyet Müdürü’ne gittik. Emniyet Müdürü bizi müdür yardımcılarına havale ediyor gibi. Biz onlara da hak vermiyor değiliz. Hak veriyoruz. Çünkü yasa bizi tanımıyor.  Ege Bölgesi Evden Eve Taşımacılığının en büyük hedeflerinden bir tanesi de sektörümüze E plakasını sağlamaktır. Nasıl ki ticari taksilerin T plakası ve servis otobüslerinin S plakası varsa evden eve taşımacılığında E plakası olursa her önüne gelenin evden eve açamayacağı anlamına gelir. Bu durumda da korsan firmaların ortadan kalkmasını sağlayacaktır. Özellikle tüketicilerin güvenilir ve dürüst firmalara ulaşmasını sağlayacaktır. Yine aynı zamanda esnaf arkadaşlarımızın yıllardır emek verdiği markasının patentini belli bir yaşa getirdikten sonra değer kazanmasını sağlayacaktır.  Devletin hem belgelerimize statü vermesi hem de plaka kazandırması sektörümüzü ciddi anlamda rahatlatacaktır. Sektörümüzün genişlemesini sağlayacaktır. Yine aynı zamanda da devlete de ciddi anlamda katkı sunacaktır” dedi.

TÜRKİYE EVDEN EVE FEDERASYONU OLARAK SESİMİZİ ANKARA’DAN DA DUYURACAĞIZ

Aşkın, esnafların var olan sorunlarının çözülmediği takdirde insanların kayıt dışına yöneldiklerini belirterek, sözlerini şu şekilde bitirdi: “Ege Bölgesi Evden Eve Nakliyeciler Derneği’nin girişimleri sayesinde Ankara’da bir çalıştay yaptık. Ankara’da gerçekleştirmiş olduğumuz çalıştaya yaklaşık 15 il katıldı. İstanbul’da yaptığımız İkinci çalıştaya ise yaklaşık 20 il katıldı. Çalıştayın üçüncü ve son ayağını da İzmir’de İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda yaptık. İl içinde bulunan yaklaşık 60 esnafımızı davet ettik. Türkiye Evden Eve Federasyonu kuruluş çalıştayının ayağını bitirerek kararını aldık. Kurucu başkanımızı Ankara’dan seçtik. Yaklaşık 2 ay içerisinde Türkiye Evden Eve Federasyonu’nu kurup ben kendim de başkan yardımcısı olacağım. Amacımız sektörümüzü Ankara’da da yetkililere Türkiye Evden Eve Federasyonu olarak sesimizi duyuracağız.”