Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sinagoga yapılan saldırının hiçbir mazereti olmadığını belirterek, kutsal mekanlara yapılan saldırının nereden gelirse gelsin, hangi dine ait olursa olsun kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 19.11.2014 10:36
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İki ülkenin birçok uluslararası örgütte birlikte çalıştığına dikkat çeken Çavuşoğlu, "Birleşmiş Milletler (BM), AGİT ve aynı şekilde Avrupa Konseyi'nde birlikte çalışmaktadır. Barış için arabulucu inisiyatifimiz bu çalışmaların örneklerinden bir tanesidir. Finlandiya'nın Türkiye'nin AB müzakere süreci ve üyelik sürecine verdiği tam destek için değerli dostum ve Finlandiya devletine çok teşekkür ediyorum" dedi.
Türkiye ile Finlandiya arasındaki ticaret hacminin 2013 yılında 1.5 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Bu rakam geçmiş yıllara oranla tabii ki iyidir ancak ama biz ticari ilişkilerimizin daha iyi noktaya gelmesi noktasında hem fikiriz. Özellikle şirketlerimizin karşılıklı yatırımının teşvik edilmesi konusunda teyitleştik" diye konuştu.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Çavuşoğlu, Kudüs'te yaşanan son gelişmelere ilişkin soru üzerine, "Kutsal mekanlara yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz ve bunun doğru olmadığını düşünüyor, inanıyoruz. İsrail'in en son Mescid-i Aksa'ya yaptığı saldırıyı da kınamıştık. Maalesef burada bir sarmal içerisindeyiz. İsrail'in sorumsuz tutumu Gazze'de de kutsal mekanlarda da devam etmektedir. En son yaşanan Sinagoga yapılan saldırının hiçbir mazereti de yoktur. Kutsal mekanlara yapılan saldırıyı bir nereden gelirse gelsin, hangi dine ait olursa olsun kabul etmiyoruz, mümkün değil" karşılığını verdi.
Yabancı bir basın mensubunun "Suriye'de hangi oluşumu destekliyorsunuz?" sorusunu da cevaplayan Çavuşoğlu, "Bugün Suriye'de hem rejimle hem DAİŞ yani IŞİD'le savaşan ana unsur Özgür Suriye Ordusu (ÖSÖ) ve ılımlı muhalefet. Bugün her ikisiyle mücadele ettiği için maalesef zor şartlarda bu mücadeleyi sürdürmektedir yani istenilen başarıyı elde edememektedir. Bugün koalisyonun hava saldırılarından dolayı DAİŞ'in geri çekildiği yerleri kim dolduruyor, rejim. Fakat rejimle DAİŞ arasında çok büyük fark yok, ikisi de insanları vahşice öldürüyor, özellikle de sivil insanları öldürüyor ve hiçbir silahı da kullanmaktan çekinmiyor. DAİŞ'in de terör gruplarının da rejimin de ilerlediği yerlerde sivil insanlar korkuyla kaçıyor. Bugün Halep'teki olası bir ilerleme 2-3 milyon insanın tekrar Türkiye sınırına göçmen, mülteci ya da sığınmacı olarak gelmesi demek. Dolayısıyla burada ılımlı muhalefetin, koalisyonun da desteklediği ÖSÖ'nün zayıflaması demek bir taraftan durdurulamayan DAİŞ'in diğer taraftan da rejimin ilerlemesi demek. Bu da Suriye'deki kötü durumu daha ileri götürecek, Suriye'yi istikrarsızlaştıracak demektir. Dolayısıyla burada DAİŞ ve rejimin ilerlemesinin durdurulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ise iki ülke arasında hiçbir zaman problem olmadığını, tam tersine birçok konuda birlikte çalıştıklarını belirtti.
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin çok kolay olmadığını söyleyen Tuomioja, "Türkiye'nin geçmiş dönemde yayınladığı rapor son derece pozitif, Türkiye'nin hayata geçirdiği reformlar da kayda değer" dedi. (İHA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sinagoga yapılan saldırının hiçbir mazereti olmadığını belirterek, kutsal mekanlara yapılan saldırının nereden gelirse gelsin, hangi dine ait olursa olsun kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.
İki ülkenin birçok uluslararası örgütte birlikte çalıştığına dikkat çeken Çavuşoğlu, "Birleşmiş Milletler (BM), AGİT ve aynı şekilde Avrupa Konseyi'nde birlikte çalışmaktadır. Barış için arabulucu inisiyatifimiz bu çalışmaların örneklerinden bir tanesidir. Finlandiya'nın Türkiye'nin AB müzakere süreci ve üyelik sürecine verdiği tam destek için değerli dostum ve Finlandiya devletine çok teşekkür ediyorum" dedi.
Türkiye ile Finlandiya arasındaki ticaret hacminin 2013 yılında 1.5 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Bu rakam geçmiş yıllara oranla tabii ki iyidir ancak ama biz ticari ilişkilerimizin daha iyi noktaya gelmesi noktasında hem fikiriz. Özellikle şirketlerimizin karşılıklı yatırımının teşvik edilmesi konusunda teyitleştik" diye konuştu.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Çavuşoğlu, Kudüs'te yaşanan son gelişmelere ilişkin soru üzerine, "Kutsal mekanlara yapılan her türlü saldırıyı kınıyoruz ve bunun doğru olmadığını düşünüyor, inanıyoruz. İsrail'in en son Mescid-i Aksa'ya yaptığı saldırıyı da kınamıştık. Maalesef burada bir sarmal içerisindeyiz. İsrail'in sorumsuz tutumu Gazze'de de kutsal mekanlarda da devam etmektedir. En son yaşanan Sinagoga yapılan saldırının hiçbir mazereti de yoktur. Kutsal mekanlara yapılan saldırıyı bir nereden gelirse gelsin, hangi dine ait olursa olsun kabul etmiyoruz, mümkün değil" karşılığını verdi.
Yabancı bir basın mensubunun "Suriye'de hangi oluşumu destekliyorsunuz?" sorusunu da cevaplayan Çavuşoğlu, "Bugün Suriye'de hem rejimle hem DAİŞ yani IŞİD'le savaşan ana unsur Özgür Suriye Ordusu (ÖSÖ) ve ılımlı muhalefet. Bugün her ikisiyle mücadele ettiği için maalesef zor şartlarda bu mücadeleyi sürdürmektedir yani istenilen başarıyı elde edememektedir. Bugün koalisyonun hava saldırılarından dolayı DAİŞ'in geri çekildiği yerleri kim dolduruyor, rejim. Fakat rejimle DAİŞ arasında çok büyük fark yok, ikisi de insanları vahşice öldürüyor, özellikle de sivil insanları öldürüyor ve hiçbir silahı da kullanmaktan çekinmiyor. DAİŞ'in de terör gruplarının da rejimin de ilerlediği yerlerde sivil insanlar korkuyla kaçıyor. Bugün Halep'teki olası bir ilerleme 2-3 milyon insanın tekrar Türkiye sınırına göçmen, mülteci ya da sığınmacı olarak gelmesi demek. Dolayısıyla burada ılımlı muhalefetin, koalisyonun da desteklediği ÖSÖ'nün zayıflaması demek bir taraftan durdurulamayan DAİŞ'in diğer taraftan da rejimin ilerlemesi demek. Bu da Suriye'deki kötü durumu daha ileri götürecek, Suriye'yi istikrarsızlaştıracak demektir. Dolayısıyla burada DAİŞ ve rejimin ilerlemesinin durdurulması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Finlandiya Dışişleri Bakanı Erkki Tuomioja ise iki ülke arasında hiçbir zaman problem olmadığını, tam tersine birçok konuda birlikte çalıştıklarını belirtti.
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin çok kolay olmadığını söyleyen Tuomioja, "Türkiye'nin geçmiş dönemde yayınladığı rapor son derece pozitif, Türkiye'nin hayata geçirdiği reformlar da kayda değer" dedi. (İHA)
Son Girilen Haberler
Resmi Gazete'de yayımlandı: 36 bin sağlık personeli alınacak
Sözleşmeli 36 bin sağlık personeli istihdamı kapsamındaki sağlık birimlerinin yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı karar Resmi Gazete'de yayımlandı
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti