Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Adnan Gülsoy, domuz gribinin dünyada ve Türkiye'de zaman zaman yaygınlaştığını belirtti
Haber Giriş Tarihi: 09.03.2015 07:44
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Dr. Adnan Gülsoy DHA muhabirine yaptığı açıklamada, domuz gribinin son günlerde artış gösterdiğine dikkat çekti, alınması gereken önlemlere işaret etti. Gürsoy, Domuz gribi dediğimiz virüs, insan ve kuş gribi yapan virüs aynı yapıdadır. H1N1 dediğimiz ama aralarında çok küçük versiyon farkları var. Fakat virüs yapısı olarak aynı. Bulaşan insanlardaki hastalık belirtileri de aynı. Ateş, baş ağrısı, halsizlik, genel ağrı, bütün kaslarda, öksürük, boğaz ağrısı, bazı vakalarda ishal, karın ağrısı, kusma, bulantı olabiliyor dedi.
Sivasta yaşanan vakanın herkesi üzdüğünü, bu tür hastalara yapacakları tavsiyenin, mutlaka bedenen dinlenmesi gerektiğini kaydeden Dr. Gülsoy, Vücut, ağır egzersiz ve yorgunluğa girdiği zaman virüs bu tür korktuğumuz ağır ölümcül tablolara kayabiliyor. Türkiye'de ve dünyada domuz gribi zaman zaman salgınlar yapıyor. Tahlillerimize göre Türkiye'de ve dünyada 1918'deki gibi salgın yapan virüsle bugünlerdeki salgının aynı olduğu sanılıyor. Özellikle toplu yerlerde, okullarda, iş yerlerinde, hastanelerde, askeri birliklerde, toplu iş yerlerinde, toplu taşımalarda çok süratli olarak yayılma özelliğine sahip. Çünkü taşıyan insanların öksürük ve hapşırıkla ağzından çıktığı tükürük, salya damlacıkları ile bulaşıyor. Damlacık nereye bulaştıysa, oraya elle dokunan insanların ellerine bulaşabilir. Çünkü grip, tükürükle, öksürük ve hapşırıkla dışarıya çıkan virüs, tabiatta 2 ile 8 saat arası canlı kalabiliyor. Böyle olunca insanlar öksürük ve hapşırırken ağızlarına mutlaka kağıt mendil veya kağıt havlu kapatarak, öksürük biter bitmez ağıza gelen kısmı elleriyle dokunmadan çöpe atmaları gerekiyor dedi.
TEMİZLİK ÖNEMLİ
Kendilerine gelen hastalarda, öksürdüğü halde elinde mendili saklayarak gelenleri gördüklerini ifade eden Dr. Gülsoy, Onlara ben şaka olsun diye takılıyorum. 'Mikrobunuzu atmaya kıyamıyor musunuz?' diye. Çünkü bir kere kullanıp atmak lazım. Evlerde de yine kağıt havlu ve kağıt peçete kullanmaya özen gösterilmeli, aynı havlu uzun süre kullanılmamalı. İnsanlar da kişisel eşyalarını havlu, bardak, yemek takımları, tıraş takımları kimse ile karıştırmamalı. Böyle olduğu zaman ev içerisinde babanın içtiği bardaktan, veya hastanın içtiği bardaktan su içen çocuk hastalığı birebir alır. Aynı kaptan yemek yiyen, aynı kaptan birebir hastalığı aynen alırlar. Buna özen göstermek gerekiyor dedi.
Bir kişinin, bir yere hapşırığını kontrol edemediğinde mutlaka damlacıkların geldiği yerin dezenfekte edilip silinmesi gerektiğine işaret eden Gülsoy, Temizleme işleminde de klasik evlerimizde kullandığımız temizlik deterjan veya maddeleri kullanılabilir. Ama özellikle olsun derlerse, 5 litre suya bir fincan çamaşır suyu katıp, ıslatılmış bezle bu yerler silinebilir. Veya eller bu suya sokulup, dezenfekte edilip bir süre bekletilebilir. Eller en az 1 dakika sürecek kadar sabunlanabilir. Eller temiz olursa, hastalığın bulaşma zinciri kırılır ve korktuğumuz salgınlara sebep olmaz dedi.Grip, domuz gribi, kuş gribi, insan gribi olunduğunda herkesin antibiyotik kullanmasının gerekmediğine dikkat çeken Gülsoy, Antibiyotiği biz ancak ek bir hastalık, mikrobik bir hastalık olduğunda kullandırmak istiyoruz. Grip, nezle olunduğunda ancak lokal tedavi ile, korunma, bol proteinli ve C vitamini beslenme ve bedenen istirahat en ciddi tedavi yolu. İnsanlarla birebir yakın temas etmemeliyiz, onlardan uzak durup, çevremizdeki insanları korumuş oluruz diye konuştu. (DHA)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Adnan Gülsoy, domuz gribinin dünyada ve Türkiye'de zaman zaman yaygınlaştığını belirtti
Dr. Adnan Gülsoy DHA muhabirine yaptığı açıklamada, domuz gribinin son günlerde artış gösterdiğine dikkat çekti, alınması gereken önlemlere işaret etti. Gürsoy, Domuz gribi dediğimiz virüs, insan ve kuş gribi yapan virüs aynı yapıdadır. H1N1 dediğimiz ama aralarında çok küçük versiyon farkları var. Fakat virüs yapısı olarak aynı. Bulaşan insanlardaki hastalık belirtileri de aynı. Ateş, baş ağrısı, halsizlik, genel ağrı, bütün kaslarda, öksürük, boğaz ağrısı, bazı vakalarda ishal, karın ağrısı, kusma, bulantı olabiliyor dedi.
Sivasta yaşanan vakanın herkesi üzdüğünü, bu tür hastalara yapacakları tavsiyenin, mutlaka bedenen dinlenmesi gerektiğini kaydeden Dr. Gülsoy, Vücut, ağır egzersiz ve yorgunluğa girdiği zaman virüs bu tür korktuğumuz ağır ölümcül tablolara kayabiliyor. Türkiye'de ve dünyada domuz gribi zaman zaman salgınlar yapıyor. Tahlillerimize göre Türkiye'de ve dünyada 1918'deki gibi salgın yapan virüsle bugünlerdeki salgının aynı olduğu sanılıyor. Özellikle toplu yerlerde, okullarda, iş yerlerinde, hastanelerde, askeri birliklerde, toplu iş yerlerinde, toplu taşımalarda çok süratli olarak yayılma özelliğine sahip. Çünkü taşıyan insanların öksürük ve hapşırıkla ağzından çıktığı tükürük, salya damlacıkları ile bulaşıyor. Damlacık nereye bulaştıysa, oraya elle dokunan insanların ellerine bulaşabilir. Çünkü grip, tükürükle, öksürük ve hapşırıkla dışarıya çıkan virüs, tabiatta 2 ile 8 saat arası canlı kalabiliyor. Böyle olunca insanlar öksürük ve hapşırırken ağızlarına mutlaka kağıt mendil veya kağıt havlu kapatarak, öksürük biter bitmez ağıza gelen kısmı elleriyle dokunmadan çöpe atmaları gerekiyor dedi.
TEMİZLİK ÖNEMLİ
Kendilerine gelen hastalarda, öksürdüğü halde elinde mendili saklayarak gelenleri gördüklerini ifade eden Dr. Gülsoy, Onlara ben şaka olsun diye takılıyorum. 'Mikrobunuzu atmaya kıyamıyor musunuz?' diye. Çünkü bir kere kullanıp atmak lazım. Evlerde de yine kağıt havlu ve kağıt peçete kullanmaya özen gösterilmeli, aynı havlu uzun süre kullanılmamalı. İnsanlar da kişisel eşyalarını havlu, bardak, yemek takımları, tıraş takımları kimse ile karıştırmamalı. Böyle olduğu zaman ev içerisinde babanın içtiği bardaktan, veya hastanın içtiği bardaktan su içen çocuk hastalığı birebir alır. Aynı kaptan yemek yiyen, aynı kaptan birebir hastalığı aynen alırlar. Buna özen göstermek gerekiyor dedi.
Bir kişinin, bir yere hapşırığını kontrol edemediğinde mutlaka damlacıkların geldiği yerin dezenfekte edilip silinmesi gerektiğine işaret eden Gülsoy, Temizleme işleminde de klasik evlerimizde kullandığımız temizlik deterjan veya maddeleri kullanılabilir. Ama özellikle olsun derlerse, 5 litre suya bir fincan çamaşır suyu katıp, ıslatılmış bezle bu yerler silinebilir. Veya eller bu suya sokulup, dezenfekte edilip bir süre bekletilebilir. Eller en az 1 dakika sürecek kadar sabunlanabilir. Eller temiz olursa, hastalığın bulaşma zinciri kırılır ve korktuğumuz salgınlara sebep olmaz dedi.Grip, domuz gribi, kuş gribi, insan gribi olunduğunda herkesin antibiyotik kullanmasının gerekmediğine dikkat çeken Gülsoy, Antibiyotiği biz ancak ek bir hastalık, mikrobik bir hastalık olduğunda kullandırmak istiyoruz. Grip, nezle olunduğunda ancak lokal tedavi ile, korunma, bol proteinli ve C vitamini beslenme ve bedenen istirahat en ciddi tedavi yolu. İnsanlarla birebir yakın temas etmemeliyiz, onlardan uzak durup, çevremizdeki insanları korumuş oluruz diye konuştu. (DHA)
Son Girilen Haberler
DEÜ 6 proje ile Türkiye’nin zirvesinde yer aldı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak kazanan projeler belli oldu. Türkiye’nin saygın yükseköğretim kurumlarından birisi olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ), 6 proje desteği ile Türkiye birincisi olarak önemli bir başarı elde etti
TED Aliağa Koleji'nde işten çıkarma: Sendika ve veliler birlikte mücadele ediyor
İzmir'in Aliağa ilçesinde bulunan TED İzmir Aliağa Koleji'nde, kurumun maaş politikasına karşı tepkiler artıyor. Yaşadıkları stres, sıkıntı ve geçim kaygısı nedeniyle hasta olan 22 öğretmenden biri, okul yönetimi tarafından işten çıkarıldı. Öğretmenin raporunun "Fenni olarak uygun olmadığı" iddiasıyla gerekçelendirilen bu karar, sendika ve velilerin tepkisini çekti
Kadro revizyonu devam ediyor: Tugay’dan iki yeni atama
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kadro revizyonu çalışmaları devam ederken İZELMAN A.Ş. ve İZTARIM A.Ş.’ye yeni genel müdürler atandı.