Kamalak, partililerle iftarda buluştu

AHMET TOPRAK- Saadet Partisi geleneksel iftar programı Genel Başkan Prof.Dr. Mustafa Kamalak’ın katılımıyla Buca Kaynaklar Birlik Otel’de gerçekleşti. Yemeğe, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, İzmir İl Başkanı Bayram Sakartepe, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda partili katıldı. Kur’an tilaveti ile başlayan yemeğin ardından partililere hitap eden Prof.Dr. Mustafa Kamalak, öncelikle seçimlerde canla başla çalışan teşkilat mensuplarına teşekkür etti. Saadet Partisi’nin yer almadığı, Milli Görüş’ün bulunmadığı bir meclisin ülkenin hiçbir temel problemini çözemeyeceğini söyleyen Başkan Kamalak, “Hepimiz farklı bir sonuç bekliyorduk. Ama millet böyle takdir etti. Olanda hayır vardır. Şahsımız adına üzülecek değiliz. Üzüntümüz milletimiz adınadır, İslam âlemi adınadır. Ortadoğu için üzülüyoruz, insanlık için üzülüyoruz. Çünkü Milli Görüş’ün bulunmadığı bir meclis, bu milletin hiçbir temel problemini çözemez. 550 milletvekilini dört partiye değil, tek partiye verseniz, Milli Görüş olmadıktan sonra bu milletin tek bir problemini çözemez" diye konuştu.

“PROBLEMLER ÇÖZÜLDÜ MÜ?”

13 yıldır ülkeyi bir partinin yönettiğini dile getiren Kamalak, “Bu süre içerisinde ülkenin hangi temel problemi çözüldü? İşsiz sayısı 10 yıl önce mi daha fazla idi, şimdi mi daha fazla? Şimdi daha fazla. Türkiye’nin toplam borcu 10 yıl önce 230 milyar Dolar idi, şimdi 650 milyar Dolar. Gelir dağılımındaki adaletsizlik 10 yıl önceye göre çok daha fazladır. Gayrı ahlaki yaşantılar şimdi çok daha fazladır. Kardeş devletlerle ilişkilerimiz şimdi çok daha bozuktur. Ortadoğu kan gölüne, ateş çemberine dönüşmüş durumdadır. Bunda dört partinin, bilhassa iktidar partisinin büyük vebali vardır. Milli Görüş’ün iktidardan ve meclisten uzak kaldığı her bir gün, milletimiz için mahrumiyettir. Sıkıntımız, üzüntümüz bundan dolayıdır" dedi.

 “MİLLİ GÖRÜŞP TEK ÇARE”

Geleceğin Milli Görüş’ün olacağına kimsenin tereddüdü olmaması gerektiğini savunan Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yolunuz doğru mu, davanız hak mı? Siz ona bakın. Davamızın hak olduğundan zerre kadar şüphemiz yoktur. Tek başınıza kalsanız bile ilerleyin. O yol sizi menzile iletecektir. Bir davanın haklılığı geçici kalabalıkların çokluğu ile değil, ilahi iradeye uygunluğu ile ölçülebilir. Milli Görüş bu ülke için tek çaredir.”