Hasan Tahsin özgürlük vurgusuyla anıldı

ANIL YIKGEÇ

15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'e çıkartma yapan işgal askerlerine, Kordonboyu'ndan ilk kurşunu sıkarak Türk direnişini başlatan yazar ve gazeteci Hasan Tahsin, şehit edilişinin 96’ncı yılında Konak Meydanı'ndaki anıtı başında anıldı. İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından gerçekleştirilen Anma Töreni'ne, İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Harputlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, Ege Ordusu Komutanlığı adına Tuğgeneral Yılmaz Yıldırım, MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Atila Sertel, Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner, Basın Yayın Enformasyon İzmir İl Müdürlüğü Şube Müdürü Tarık Çiçek, siyasi partilerin milletvekili adayları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gazete ve televizyonların temsilcileri, gazeteci - yazarlar, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Ortaokulu öğrencileri ile İzmir Gazeteciler Cemiyeti yönetimi ve üyeleri katıldı.

ULUS OLMA YOLUNDA İLK KURŞUN

Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve çelenk sunumlarının ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen bir konuşma yaptı. Bu meydanda 96 yıl önce atılan ilk kurşunun bir anlamda gururlu sonun başlangıcı olduğuna dikkat çeken İGC Başkanı Dikmen, “Bu meydan aynı zamanda, Hasan Tahsin'in o kara, kapkara günde attığı İlk Kurşun'dan sonra kurtuluş yolunda, ulus olma yolunda son kurşunun da atıldığı meydandır. Milli Mücadele'yi başlatan Kurtuluş'u müjdeleyen... O ilk kurşun; Türk ulusunun özgürlük simgelerinden biridir. Hasan Tahsin sadece gazetecilerin değil, İzmir'in, İzmirlilerin de onurudur... Hasan Tahsin özgür bir ülke için, özgür bir millet için canını feda etmiştir” dedi.

Özellikle son 10 yıldır basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellere vurgu yapan Dikmen, “Hemen her platformda sıklıkla sorunlarımızdan, basın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerden, sansür ve otosansürün bir virüs gibi yayıldığından, ilerleyen teknolojiye rağmen gerileyen haklarımızdan, ağırlaşan çalışma koşullarından, üzerimizde yoğunlaşan baskılardan bahseder olduk. Ne yazık ki; bu sorunlarımız artarak devam ediyor.

HABER ALMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI

Son iki yıl da Türk basını olarak “akreditasyon" gibi çağdışı bir uygulamayla daha mücadele etmeye başladık. Hükümetin kendinden olmayanı yok sayma anlayışından doğan akreditasyon uygulaması, halkın haber alma özgürlüğünü direkt olarak engellediği gibi gazetecilerin ve sarı basın kartının da itibarsızlaştırılması amacı taşıyor. Devletin bütün kurumlarına sirayet eden ve şıklıklı uygulanan akreditasyon basın ve ifade özgürlüğüne ağır bir darbe vurmaktadır. Bu uygulamadan bir an önce vazgeçilerek, halkın haber alma özgürlüğünün önündeki bütün engellerin kaldırılmasını bu meydandan bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz.

Öte yandan son dönemlerde birçok meslektaşımız sözlü ve fiili saldırıya maruz kalmaktadır. Gazetecilere saldıranları, engelleyenleri buradan bir kez daha kınadığımızı belirtiyor, meslektaşlarımızın sahipsiz olmadığını bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu ağır, zorlu mesleki koşullar içinde umudunu yitirmeden mücadeleye devam edeceklerini belirten İGC Başkanı Dikmen, “Ülkemiz tarihinin işgalle en karanlık ve kurtuluşla en aydınlık günlerinin yaşandığı, ilk ve son kurşunların atıldığı bu meydanda Şehit Gazeteci Hasan Tahsin ve arkadaşlarını onurla anarken, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, vatanımız için şehit olanların anıları önünde saygıyla eğiliyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.