“Hükümet ülkeyi yönetemez hale geldi”

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

Ali Rıza Öztürk, mecliste düzenlediği  basın toplantısında, İç Güvenlik Paketi’nin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde yaşananların, toplumun güvenliğinin olmadığı gibi milletvekillerinin de güvenliğinin bulunmadığının somut göstergesi olduğunu söyledi. Öztürk, “Bu olaylar göstermektedir ki Türkiye güvenliğinin bir numaralı tehdidi bizatihi AKP iktidarıdır. Türkiye'nin bu faşist hükümlere ihtiyacı yoktur. Toplumumuzun ihtiyaç duyduğu temel mesele, AK Parti iktidarının bir an önce ülkeden, yönetimden uzaklaştırılmasıdır. Çünkü AK Parti hem Türkiye'yi yönetemez hale gelmiştir hem de Meclis'te güvenliğin tehdidi olmuştur” diye konuştu.

“GÜVENLİĞİMİZ TEHLİKE ALTINDA”

AKP'nin daha önce özgürlük adı altında getirdiği yasaları bir bir kaldırdığını belirten  Öztürk, “Daha önce Balyoz ve Ergenekon davalarında yaşanılan hukuksuzlukları dile getirdiğimiz zaman darbecilikle suçlandık. Şimdi kendilerine yeni bir günah keçisi buldular. Her şeyi paralel yapının organize ettiğini söylüyorlar. Bu aslında, AKP'nin 2002'den bu yana Türkiye'yi kendisinin yönetmediğinin itirafıdır, taşeronlar eliyle yönetmiştir. Cemaatle kendileri birlikte iş tutmuşlar, devletin çeşitli kademelerine F tipi örgütlerini yerleştirmişler, aynı yolda yürümüşler, aynı yatağa girmişler, evliliklerinden bir çocuk olmuş, şimdi o çocuğa sahip çıkmıyorlar. O çocuk şimdi Türkiye'nin geldiği o kötü tablodur” diye konuştu.

Öztürk, Genel Kurul'da yaşanan olaylardan sonra, tokmağın da silah kapsamına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Meclis tokmağı ile Meclis'te bulunmak suç sayılmalı. Nasıl Meclis'e silahla girmek yasaksa tokmakla girmek de yasaklanmalı. 1991'de çıkan Terörle Mücadele Kanunu'nun 2006'da değiştirildi. Şimdi iktidar, 'gösterilerde yüzü kapatmak suç sayılacak' diyor ama bu, mevcut kanunda zaten suç” diye konuştu.

İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin tasarının faşist devletin yasası olduğunu savunan Öztürk, “Polisin yetkilerinin artırılması demek, Türkiye'de olağanüstü halin olması demektir. Çünkü yürütme yetkilerinin artırılması her zaman olağanüstü rejimlerde olmuştur, burada yapılan da odur” dedi.

“BUNLAR UYDURMA”

‘Sümeyye Erdoğan'a yönelik suikast iddiasının’ sorulması üzerine Öztürk, “Bunlar uydurma şeyler. Bülent Arınç'a suikast yapılacaktı, ne oldu? Bunlardan başka bu memlekette insanlar yaşamıyor mu, bunlardan başka başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapan olmadı mı, onların çocukları yok muydu? Ahmet Necdet Sezer'in çocuğu yok muydu, hiç Sezer'in çocuklarının tartışıldığını gördünüz mü? Bunlar, iktidarı korumaya yönelik senaryolardır. Toplumu kandırmaya yönelik, algı oluşturmaya yönelik yalan dolandır” dedi.