Spor yaparak yağlarınızdan kurtulun

EMİNE ŞEKER

Spor yapan kişilerin yaşam kalitesinin arttığını ifade edeni Gediz Ersin, “Sağlıklı beslenmenin ana kurallarına uyarak, egzersizi düzenli olarak hayatın içine almak gerekiyor” dedi.

SPOR YAPMAK KİLO VERDİRMEZ

Ersin, kadınlara yönelik olan bu sektörün hoşuna gittiğini belirterek, “2007 yılında bu işe başladım. Kadınları geliştiriyoruz. Egzersiz, bedensel değişikliğin yanında ruhen de değişlik sağlıyor. İnsanlarda ki bu değişimler hoşuma gidiyor. Türkiye’nin harika bir mutfağı var. Bu durum beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkiliyor. Yağlı yemekler ve hamur işlerini çok seviyoruz. Aslında yemek yemeyi çok seviyoruz. Kalori hesabı yapmadan masalar kuruyoruz. Bu da problemlerle karşılaşmamıza sebep oluyor. Bu arada, beslenmeyi sadece kilo olarak değerlendirmemek lazım.  Vücudun yağ oranı çok önemli bir kriter. Aşırı yağlanma ve kilonun ardından gelen hastalıklar var. Bu sektöre ilk adım attığımızda kapsamlı bir Pazar araştırması yaptık; insanlar neden spor yapıyor? Daha önce spor yapmışlar mı? Daha önce diyet yapmışlar mı, nasıl diyet yapmışlar?  Karşımıza çıkan sonuçlarda, kadınların öncelikli olarak kilo vermek için spor yaptıklarını gördük. Ayrıca birçok kadının hayatlarında en az bir kez diyet uygulamış olduğunu, bir bölümünün ise birden fazla kez diyet uyguladığını gördük. İdeal sonuç için sağlıklı beslenme ve egzersizin şart olduğu aşikar. Spor yapmak kilo verdirmez. Sonuçta matematiksel denge var. Alınan kalori ve yakılan kalori önemli. Aradaki farka göre kilo verirsiniz ya da alırsınız. Shapes Foor Women salonlarında yapılan egzersizlerle yağ yakımını hızlandırıyoruz, kalori harcamasını artırıyoruz” dedi.

DİYET KELİMESİNE KARŞIYIZ

Beslenmeye önem vermek gerektiğini vurgulayan Ersin, “İnsanların vakti olmadığı için ve beslenme danışmanlığı yüksek bedeller gerektirdiği için Shapes Diyeti kurduk. Türkiye’de bir kadın için kendine zaman ayırabilmek, erkeklerinkinden daha zor. Çalışan ya da çalışmayan hiç fark etmez. Kişiye özel diyetler pahalı olduğundan ve zaman gerektirdiğinden bu ikisini Shapesdiyet.com sitesinde birleştirerek ele aldık. Beslenme önerileri yapıyoruz. Doğru beslenme şekillerini anlatıyoruz. Aslında biz diyet kelimesine karşıyız. Çünkü diyet yapmak dünyada yememek ya da yediklerini azaltmak anlamına geliyor. Aslında sağlıklı beslenmeyi bilmek gerekiyor. Sağlıklı beslenen bireylerin diyet yapmalarına kilo vermelerine gerek kalmıyor. Shapesdiyet sitesi Türkiye’de ilk defa internet ortamında kişiye özel diyet hizmetini gündeme getirdik. İşin ucunda yine bir diyetisyen var tabi” ifadelerini kullandı.

MOTİVASYONU YÜKSELTİYORUZ

Ersin, diyet yapan kişilerin motivasyonlarının önemli olduğunu belirterek, “Diyet yapan kişilerin motivasyonları çabuk kayboluyor. Diyet yapan kişinin inceldiğini gören çevresinde ki kişiler kendisine söylediğinde kişi daha bir hevesleniyor. Biz bunu bildiğimiz için salonlarımızda motivasyonu yükseltmeyi hedefledik. Shapesdiyet sitesinden diyet hizmeti alan üyelerimiz, salonlarımızda daha da büyük bir önemle izlenmekteler. Beden ölçüleri daha sık alınmakta, egzersiz sıklıkları izlenme ve bu yollarla motivasyonları sürekli yüksek tutulmakta. Kişiye özel beslenme önerileri her bireyin yaşam tarzı, yaşı, kilosu, sağlık durumu değerlendirilerek verilmekte.  Çünkü herkesin ihtiyacı olan ve harcadığı kalori farklıdır. İşin özünde vücudun her besine ihtiyacı var ama farklı oranlarda.  Alışkanlıklar çok önemli. Çikolatayı seven birinden hayatından çikolatayı çıkarmasını isteyemezsiniz. Belli zamanlarda ödüllendirerek küçük küçük tüketmesini isteyeceksiniz. 1 ay sonra kilosunun azaldığını gören kişinin zaten motivasyonu artacağı için kendisi dikkat etmeye başlayacak” şeklinde konuştu.

39 SAAT YAĞ YAKIMI DEVAM EDİYOR

Egzersizin haftada en az 3 kere yapılması gerektiğini savunan Ersin, “Bilimsel açıklamaya göre tüm bedensel çalışmalardan sonra vücut yağ yakımını 39 saat boyunca sürdürüyor. Yani yağ yakımı, egzersiz süresiyle sınırlı değil. Azalan bir şekilde 39 saate kadar yağ yakımı devam ediyor. Bu harika bir şey. Bu nedenle de egzersizin en az 2 günde 1 yapılması gerekliliği söylenir. Böylelikle haftada 3-4 kez yapılan egzersiz ile ideal sıklıktır ve vücut dengeli bir yağ yakımı içerisinde olur. Ancak haftada 1 gün egzersiz yapan olduğu gibi haftada 6 yapanlarda var. Ama haftada 7 gün spor yapmayın. Bir gün kaslarınız dinlensin” diye konuştu.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR VAR

Ersin, egzersiz süresi göreceli ve çok konuşulan başka bir konu olduğunu vurgulayarak, “Aslında doğru bilinen yanlışlar vardır. Nasıl ki beslenmede bir zamanlar iyi olan şeyler hayatımızdan çıkarken kötü olanlar hayatımıza girdi. Egzersiz biliminde de bu tür şeyler var. Mesela eskiden 20 dakikadan sonra yağ yakımı başlanır denirdi. Halbuki bizim Shapes salonlarında sadece 30 dakika çalıştırıyoruz. 30 dakika tartışmasız yetiyor. Ne kadar çalışıldığı değil çalışmanın performansı çok önemli. Salonlarımızda yapılan 30 dakikalık çalışma, tüm kas gruplarının dahil olduğu ve yağ yakım nabız aralığında yapılan çok yoğun bir çalışmadır. İdeal bir egzersizde tüm kasların çalışması gerekir. İdeal çalışma dakikası yoktur. Bu süre kişinin yapısına, performansına, yaşına, kondisyonuna ve isteğine göre değişir. Herkesin yapacağı keyif alacağı şeyler çok farklı. İnsanlara incelmek için ya da zayıflamak için spor yapmaları gerektiğini söylemiyoruz. Sadece sağlıklı olmak veya mutlu olmak için bile spor yapabilirsiniz. Egzersiz ile hormonlar düzenleniyor. Kendinizi iyi hissediyorsunuz” dedi.

SPOR YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRIR

Ersin, insan vücudunun asıl ana kriterlerinden birinin yağ oranı olduğunu belirterek, “Elbette yağ oranından önce bel ve boyun fıtığı var. Yağ oranı yüksek olmayan insanlarda sağlıklı değil ki neyle kıyaslıyoruz kişiyi. Sağlık problemi olanlarda sporu tercih ediyor. Bizim salonumuza gelenler arasında bel fıtığı için gelenler de var. Eskiden bel fıtığı olan kişilere spor yapmaları tavsiye edilmezdi. Ama şimdi tam tersi. Spor yapıldıkça hareket açısı artıyor var olan ağrı azalıyor. Gelen kişilerin eskisi kadar ağrıların olmadığını duyuyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor. Düzenli egzersizlerle bel fıtığını yok edemeyebiliriz. Çünkü biz doktor değiliz ameliyat yapmıyoruz. Ama frekansını azaltabiliriz. Ağrılar en aza indirgenebilir. Vücutta tek bir şeye yüklenmiyorsunuz. Biz kilo vermektense incelmeden yanayız. İncelme; vücuttaki yağ oranının azalmasıdır. 1 kilo demir mi daha ağırdır? 1 kilo pamuk mu daha ağrıdır? İkisi de 1 kilo ki. Sadece hacimleri farklı. Vücutta yağ kütlesi daha fazla yer kaplar. Vücuttaki kas kütlesi daha yoğundur daha az yer kaplar. Yani bir kişinin yağı eriyorsa hacmen küçülüyor. Hacim olarak küçülme sıkılaşmadır. Bir beden küçüldüğü halde kilo alanlar var. Çünkü yağı yok ettik. Kaslar kuvvetlenmeye başladı. Kaslar kuvvetlendikçe ağırlık artmaya başlar. Bunu fark eden bir kadın mutlu olmaz mı? Tabi ki de mutlu olur. Spor yapıldığı zaman kasların gelişmesiyle birlikte dik duruyorsunuz ve enerjiniz artıyor. Duruş değişmeye başlıyor. Egzersiz kişinin dik durmasını bu da uzun görünmesini sağlar. Dik durulduğu zaman kendine güven artar. Karşıya verilen mesaj bile değişiyor. Vücudun çalışması demek vücudun daha geç yaşlanması demektir. Spor yapmanın sağlık yönünden olumlu etkileri var. Spor yaşam kalitesini artırır. Şekeri yüksek olan bir diyabet hastası gün içerisinde hap kullanır. Egzersize başlayanlara doktorlarıyla görüşmelerini istiyoruz. Çünkü vücut 2 hafta sonra ritme alışıyor. Hormon salgıları artarak devreye girer. Muhtemelen kullanılan ilaç miktarı azalmaya başlayacaktır. Bu kadar etkisi var” ifadelerini kullandı.

SADECE KİLO VERMİYORUZ

Diğer spor salonlarının kadınlarına özel olmak zorunda olmadığını belirten Ersin, “Bizim salonlarımızı tercih eden kadınlar kendilerini özgür ve rahat hissediyorlar. Dışarda koştur koştur halde değiller. Burada arkadaşlık kuruyorlar. Dostluk kurmak için ideal bir zaman yaratıyorlar kendilerine. Diğer yandan bizim sadece kadınlara özel olmamız her kadının gelmesini sağlıyor. Mesela babasından, abisinden, eşinden ya da erkek arkadaşından izin alamayan hanımlar burada rahat olacaklarından bizi tercih ediyorlar. İlk çıkış noktamız ekipmanlarımızın kadın vücuduna göre tasarlanmasıdır. Ama ikinci sebepte rahat olmamız oldu. İstediğimiz gibi hareket ediyoruz. Diğer yandan da kadın kadına sohbetimiz daha keyifli hale getiriyor. Bu da kadınları sosyal yaşamda olumlu bir şekilde etkiliyor. Olay sadece kilo verme ya da sıkılaşma değildir” şeklinde konuştu.

ÇOĞUNLUK EV HANIMLARI

Ersin, üyelerinin çoğunluğunun ev hanımlarının olduğunu vurgulayarak, “Çalışan hanımları tek tek değerlendirirsem önce ev hanımları, arkasından öğretmenler ve sağlık personelleri geliyor. Bilinçli gelen kişiler egzersizle ne olacağını biliyor. Bıraktığı zaman sonuçlarını biliyor. Kendinde ki değişikliği fark edebiliyor. Farkına varmayanlar bırakanlar oluyor. Egzersiz öyle bir alışkanlık olmalı ki su içmek gibi yemek yeme gibi. Egzersize vücudunuzu alıştırdığınız zaman yapmadığınız gün sizi tırmalıyor. Kişi kendisini ona göre ayarlıyor. O kadar önemli bir hale geliyor. Bu aşamada ciddi yol kat edildi. 2007 yılını ve bugünü değerlendirdiğimde sadık müşterinin arttığını görüyoruz. Aralar mutlaka oluyor. Özellikle temmuz ve ağustos ayları tatil zamanı olduğundan ertelenebiliyor. Ramazan Ayı ile birlikte tamamen yanlış beslenmede gündeme geliyor. Ramazandan sonra toparlanmaya çalışılıyor. Ramazan Ayı’nda da egzersiz yapılmalıdır. Şubelerimizde ramazana özel programlar yaptırıyoruz. Kişiler daha da bilinçleniyor. Egzersiz konusunda devlet güzel çalışmalar yapıyor. Belediyeler bu konuya el attılar. Ücretli ücretsiz, kişiler yararlanabiliyor. Obezite mücadele de güzel adımlar atılıyor. Halkın her tabakasına yayılması çok önemli. Türkiye’de 10 yıl önce kadınlara özel spor salonu sayısı 10’u geçmezken şimdi 500’e yakın salon var. Bu zaman içerisinde daha da artacak. Çok ciddi bir artış söz konusudur” diye konuştu.

FASTFOOD TARZI YANLIŞ BESLENME

Çalışan insanların kahvaltıyı ve öğle yemeklerini ertelediklerini ya da sağlıksız beslendiklerine dikkat çeken Ersin, “Markaları hedef almak istemiyorum. Ama fastfood yanlış beslenme yöntemidir. Bunlar artıkça çocuk yaşta obezite olan çocuklar var. Obezite ile mücadelenin ana yolu öncelikle beslenme alışkanlığı oluşturmak sonra fiziksel hareketi arttırmak. Beslenme alışkanlığına müdahale etmekte kolay olmuyor. Yenen her şeyde bir düşünmek gerek. Bu otla besleneceğiz anlamına gelmez. Ama her şeyden dengeli besleneceğiz” dedi.

TENCERE YEMEĞİNİ SEVİYORUZ

Ersin, tencere yemeğini çok sevdiğini vurgulayarak, “Haftanın 2 ya da 3 günü seyahatlerim oluyor. Tüm düzenim alt üst oluyor. Ailece akşam yemeklerimizde tipik tencere yemeği yemeyi çok severiz. Eskiden ekmeği çok severdim. Artık ailece tartışmasız bir şekilde ekmeği azalttık. Beyaz ekmek ihtiyacını bir şekilde zaten karşılıyoruz. Bu bir şeyi sıfırlamak değil. Evimize beyaz ekmek haftada bir giriyor. Ekmek çok büyük bir ihtiyaç değil. Sebze ve zeytinyağlı yemekleri tercih ediyoruz. Ara öğün tüketerek vücudu yakma modunda tutuyoruz. Ara ara mutlaka meyve, yoğurt ya da meyve suyu tüketerek bunlarla vücudu sürekli hareket halinde tutacaksınız. Akşam yemeğini geç saatlerde yememek gerekiyor. Ama ben eve geç gittiğim için mecburiyetten geç yemek yiyoruz. Ama yemek sonrası mutlaka yürüyüşe çıkıyorum. Ve sonrasında bir şey tüketmemeye çalışıyorum. 3 öğün yok 5 ile 7 öğün var. Tabakları küçültmek gerekiyor. Yavaş yemek çok önemli” ifadelerini kullandı.

KİŞİ VÜCUDUNU SEVMELİ

Sağlıklı beslenmenin sezonunun olmadığını belirten Ersin, sözlerine şöyle tamamladı: “Sadece haftada 1 kere yüzmeye giden insan için bu egzersiz yapmak anlamına gelmiyor. Sağlıklı beslenmenin ana kurallarına uymak önemlidir. Egzersizi düzenli olarak hayatın içine almak gerekiyor. Mart, nisan ve mayıs aylarında salonlara giden üye sayıları artmaya başlar. Doğru olan bu değildir. Biz bu insanların sürekli egzersize gitmelerini istiyoruz. Eğer spora gidemiyorsa hareket etsin, yürüsün, bisiklete binsin. Keyifli bir şehirde yaşıyoruz. Her yerde bisiklete binebilir insanlar. Düzenli hareket tartışmasız şart. Herkesin vücudunu sevmesi lazım. Düzenli olarak beslenme ve egzersiz olmazsa olmazdır.”