TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Erdoğan'dan İslam dünyasını kurtaracak formül

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam coğrafyasının tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve çatışmayla anılır hale geldiğini belirterek, birlik çağrısı yaptı. Erdoğan, “Tarihinin en talihsiz günlerini yaşayan İslam coğrafyasında krizlerden çıkışın yegane şartının birliktir, dayanışmadır, ittifaktır” dedi

Haber Giriş Tarihi: 28.11.2014 07:32
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Erdoğan'dan İslam dünyasını kurtaracak formül

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 30. Toplantısı, İstanbul Kongre Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya Erdoğan’ın yanı sıra Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İslam İşbirliği Teşkilatı (İKÖ) Genel Sekreteri İyad Medeni, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve İSEDAK üyesi ülkelerin temsilcileri katıldı.

 “İSLAM COĞRAFYASI KANLA ANILIR HALE GELDİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam coğrafyasının tarihinde hiç olmadığı kadar kanla, acıyla, gözyaşı ve çatışmayla anılır hale gelmiş durumda olduğunu ifade ederek, “Hemen her gün farklı ülkelerde bir hatta birkaç tane Kerbela'ya şahit oluyoruz. Her gün kardeşlerimiz can veriyor, her gün çocuklarımız ölüyor, çocuklarımız yetim, öksüz kalıyor, kadınlarımız ölüyor. En emin yerler olması gereken mescitlerimiz, türbelerimiz ne yazık ki yine bizzat Müslüman olduğunu iddia edenler tarafından alçakça, barbarca, vahşice katliam mekanlarına dönüştürülüyor. Kendi mescitlerimizi, kendilerini Müslüman diye tanıtan canilerden emin hale getiremediğimiz için işte en kutsal mekanlarımızdan biri Mescid-i Aksa gözlerimizin önünde barbarların postallarıyla çiğnenebiliyor. Sesimiz çıkıyor mu, konuşabiliyor muyuz? Hayır. Bizler inanın gerek içimizdeki sorunları gerek dışarıdan gelen saldırıları durduracak, hem coğrafyamızda hem yeryüzünde barışı kalıcı şekilde tesis edecek güce sahibiz” dedi.

Eğer istenirse, Irak'ta akan kanı durdurmanın mümkün olabileceğini, Suriye'de çocukların ölmesinin önüne geçilebileceğini vurgulayan Erdoğan, “Eğer birlik olunursa, eğer birlikte hareket edilirse, neredeyse bir asırdır devam eden Filistin'in yalnızlığı ayıbına derhal son verilebilir. Sorunları dışarıdan birileri gelip çözmeyecek. Dışarıdan gelenler İslam coğrafyasının petrolünü seviyorlar, altınlarını seviyorlar, elmaslarını seviyorlar, ucuz iş gücünü seviyorlar, çatışmalarını, kavgalarını, anlaşmazlıklarını seviyorlar, inanın bizi sevmiyorlar. Dışarıdan gelenler, yüzümüze dost gibi görünenler, bizim ölümüzü, bizim çocuklarımızın ölüsünü seviyorlar.

Buna daha ne kadar seyirci kalacağız? Buna daha ne kadar sabredecek, daha ne kadar tahammül edeceğiz? Bu acı manzara karşısında daha ne kadar mazeretlere sığınacağız? Şii olmak, Suriye'de öldürülen çocukları, Suriye'de katledilen 300 bin masumu, yerinden edilen 7 milyon insanı seyretmeye bahane olabilir mi? Yine soruyorum, Sünni olmak, türbelere yapılan saldırıları, terör örgütlerini, seçilmiş yöneticilerin darbeyle görevden uzaklaştırılmasını, hakkını arayanların sokakta vurulmasını meşrulaştırabilir mi?” dedi.

 “MASUM ÇOCUKLARIN ELLERİ ONLARIN YAKASINDA OLACAK”

İslam coğrafyasının yaşadığı acılardan daha acısının süregelen manasız ihtilaflar olduğunu dile getiren Erdoğan, “Dünyada kendimize geçerli mazeretler bulabiliriz ama inanın hesap gününde, hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır. Iraklı, Filistinli, Suriyeli masum çocukların elleri, katilleri kadar, o katillerin sırtını sıvazlayan hatta o katillere susanların da inanıyorum ki o mazlumların eli, onların yakasında olacaktır" dedi.

Tarihinin en talihsiz günlerini yaşayan İslam coğrafyasında krizlerden çıkışın yegane şartının birlik, dayanışma ve ittifak olduğunu vurgulayan Erdoğan, “İnanın her ne mesele varsa çözeriz, her sorunun üstesinden geliriz, yeter ki bir, beraber olalım, Kur-an'ı Kerim'in emrettiği gibi Allah'ın ipine sımsıkı sarılalım ve birbirimize kardeş olalım. Kimin ne şahsi meselesi varsa, kimin ne mezhebi meselesi varsa, hatta ulusal çıkarı varsa bunu bir kenara bırakmalı bölgenin barışı, istikrarı, refahı için çaba harcamalıdır” şeklinde konuştu.

İslam Konferansı Örgütü’nün 57 ülke ve 5 gözlemci ülkeyle BM'den sonra üye sayısı en çok olan örgüt olduğunu belirten Erdoğan, "BM, çocukların akan kanına seyirci kalırken, İslam İşbirliği Teşkilatı da buna seyirci kalamaz. Gerek İslam İşbirliği Teşkilatı ile gerek İSEDAK ile diğer komitelerle kurumlarımız, sivil toplum örgütlerimiz, üniversitelerimizle dünya barışı adına farklılık oluşturabilecek güçteyiz. Dünya barışına, dünya siyasetine daha büyük katkılar sunabiliriz. Sadece coğrafyamızda değil, yeryüzündeki her çatışmaya müdahale edebilir, her mazlumun her yoksulun elinden tutabiliriz” dedi. (İHA)

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.