“ Milleti sokağa çağırmak kabul edilemez”

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın güvenlik paketi kabul edilirse sokağa çıkıp kıyameti koparacakları şeklindeki sözlerini değerlendiren Beşir Atalay, "Bu kabul edilemez. Demokrasilerde bu süreçler bellidir. HDP TBMM'de grubu olan bir partidir. Parlamento'yu bırakıp milleti sokağa çağırmak kabul edilemez. Bu bir siyasetçi tutumu değildir. Demokrat bir siyasetçiye hiç yakışmıyor. Eski alışkanlıklardır. Dürüst ve açık siyaset yapmak lazım. Hem siyaset yapmaya çalışan hem de sokaktan vazgeçemeyen tutumlarıdır" dedi.

Çözüm sürecinde yol haritasının belli olduğunu vurgulayan Atalay, "Çözüm süreci hassasiyetimiz bizim çok yüksek. Milletimize mal olmuş milletimizle birlikte yürüttüğümüz büyük bir proje. Başarı ile sonuçlanması çok hayati bir öneme sahip. Hükümetimiz bu konuda üzerine düşen bütün sorumluluklarını başından beri yerine getiriyor. Çözüm süreci yol haritası ve gidişatı ile biz gayet net bir politika içindeyiz. Hiç bulanık bir boyut yok. Yol haritasının safhaları belli" diye konuştu.

"PARLAMENTO'YU BIRAKIP MİLLETİ SOKAĞA ÇAĞIRMAK KABUL EDİLEMEZ"

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın güvenlik paketi kabul edilirse sokağa çıkıp kıyameti koparacakları şeklindeki sözlerini değerlendiren Beşir Atalay, "Bu kabul edilemez. Demokrasilerde bu süreçler bellidir. HDP TBMM'de grubu olan bir partidir. Bir yasa, bir tasarı geliyorsa Meclis'e, muhalefetini yapar ve mücadelesini orada verir. Yasalarda bu imkanlar çok fazladır. Bunun yerine Parlamento'yu bırakıp milleti sokağa çağırmak kabul edilemez. Bu bir siyasetçi tutumu değildir. Demokrat bir siyasetçiye hiç yakışmıyor.  Eski alışkanlıklardır. Dürüst ve açık siyaset yapmak lazım. Hem siyaset yapmaya çalışan hem de sokaktan vazgeçemeyen tutumlarıdır" ifadelerini kullandı.

"BU KADAR CEHALET OLMAZ, BUNDAN UTANIYORUM"

Eğitim şurasında Osmanlıca eğitimine ilişkin alınan kararları da değerlendiren Beşir Atalay, CHP'nin konuya ilişkin yaptığı açıklamalara ilişkin,  "Bu kadar cehalet olmaz. Bundan utanıyorum. Bunu ortaçağa dönüş olarak yorumluyorlar. Başka ülkede bırakın bu insanların muhalefet partisi lideri olmasını, sokağa bile çıkamazlar. Ortalama bir aydın bile olamaz. Bu kadar cehalet olmaz. Bundan utanıyorum. Neresinden baksanız cehalet. Şiddetle kınıyoruz. Osmanlıcanın Türkçe olduğunu da bilmezler. Sadece farklı alfabeyle yazılan Türkçedir. Bütün klasiklerimiz Osmanlıcadır. Kendimizi sadece Cumhuriyet dönemi yazılmış eserlerle mi temsil ediyoruz. Şu anda bütün okunması tavsiye edilen eserler Osmanlıcadır. Çevrisi yapılmıştır.  Bütün tarihimiz bizim Osmanlıcadır. 1. Meclis'in tutanakları Osmanlıcadır. Bu bir kültür meselesi, medeniyete bakış meselesidir. Günü birlik siyasete malzeme yapılabilecek konular değil. Öyle bakıldığında kültür fukarası olursunuz" diye konuştu.

"CHP PARALEL YAPININ SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR"

KPSS'deki torpil iddialarının sorulması üzerine Atalay, "Cevap vermeye bile gerek görmedim toplantının gündemine bile almadım. Paralel yapı CHP'ye bir dosya götürüyor. Bu açıklanan dosya. CHP'nin sözcüsü paralel yapının sözcülüğünü yapıyor. Adeta papağanlığını yapıyor. Geçen aralık ayından beri CHP Paralel yapının tam sözcülüğünü yapıyor. Ben yazık diyorum. Paralel yapının sözcülüğünü yaptığı için kendisi için de üzgünüm. Bu bir boş dosya. CHP'nin klasik tutumudur. Ana muhalefetin tam bir acizliği olarak görüyorum.  Bu dosyayı CHP'ye verenlerin esas korkusu KPSS yolsuzlukları ile ilgili mahkemede dosyalar var. Bunlardan biri sona doğru gidiyor diye biliyorum. Telaşları KPSS ile konuları gündeme getirme sebepleri bunların telaşıdır. Buradan gelecek sonuçlardır. Korkunun da ecele faydası yok. Ortaya çıkacak. Şu anda KPSS sistemi Türkiye'de çok iyi yürüyor. Hepsi yalan, düzmece, iftira" ifadelerine yer verdi. (DHA/ANKARA)