TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Yapılamaz denilen her şeyi yapacağım”

Engellileri en iyi engelli bir insanın anlayabileceğini ve siyaset üzerinden sorunlarına çözüm getirmek amacıyla yola çıktığını belirten AK Parti aday adayı Hatice Özkan hastalığının tedavisi olmadığını büyük bir teslimiyetle ifade ederek, “Ben bunu söylerken insanlar üzülüyor ve mahcup oluyor tıpkı şu anda sizin olduğunuz gibi ancak hastalığım benim yaşam şeklim. Şu anda bir mucize olsa ve sağlıklı bir insan haline gelsem ne yapabileceğimi bilmiyorum ki. 34 yıldır böyle yaşıyorum ve bundan sonrada böyle yaşamayı bir felaket olarak algılamıyorum. Ben kendimi Allah beni yarattığı için oldukça özel  görüyorum” sözleriyle ile kalplere hitap etti

Haber Giriş Tarihi: 25.02.2015 09:13
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Yapılamaz denilen her şeyi yapacağım”

NİLGÜN TAZE

Aday adayı olma kararınızı nasıl verdiniz?

Yaklaşık 2-3 senedir zaten engelliler için çalışmalar yapıyorum. Kendi çabalarımla internet üzerinden kendi çekmiş olduğum bir video ile tanıttım kendimi. Yapmak istediklerimi gerçekleştirmekte önümde bir engel olmadığını ifade ettim. Bu sayede şuanda on binlerce insan bizi takip ediyor. Gönüllü olarak her yazdığım makale ve köşe yazılarımı bir sitede yayımlanıyor. Ne yapmaya çalıştığımı, engellerin sorunlarını en iyi yaşayan insanların bileceğini bu site üzerinden anlatmaya çalıştım. Bunu da gayet iyi anlattım ki insanlar geri dönüş yaptılar. Bunu anlatabileceğim ortamın da siyaset olduğuna karar vereli yıllar oluyor. Eğitim hayatımda yaşadığım bazı olumsuzluklar nedeniyle 20 yaşında sıfırdan başladım. Şu an iki üniversite bitirdim, iki tanesinde de aynı anda halen okumaktayım. Ben ağır engellilik oranına sahip biri olarak donanımlı bir bireyin mecliste de engellileri temsil etmesine inandım. Olabilirliğini göstermek amacıyla bilerek bu yola çıktım. En son gün 20 Şubat’ta 7 Haziran’da yapılacak seçimler için AK Parti’den aday adayı oldum. 

İki üniversite bitirdiğinizi ve iki üniversitede de okumakta olduğunuzu söylediniz.. Bu sürecinizi anlatır mısınız?

14 Şubat’ta 34 yaşıma girdim. Yeni bir başlangıç ve yeni bir mücadele anlamında bu adaylık da bana bir nevi doğum günü hediyesi oldu açıkçası. Babam silahlı kuvvetler mensubu ve görevi nedeniyle ülkenin birçok ilinde ikamet ettik. Türkiyeliyiz bir yerde. Aslan Afyon Dinarlı, İstanbul doğumluyum. 1993’den beri de İzmir’de yaşıyorum. 20 yaşında eğitimli bir birey olmam gerektiğine karar verdim ve o gün bugündür devam ediyorum. Okur yazar belgesinden tutun da üniversite diplomalarıma kadar dışarıdan öğretmen desteği almadan okudum ve olabilirliğini gösterdim. Anadolu Üniversitesi’nde kamu yönetimini, Atatürk Üniversitesi’nde adalet bölümünü bitirdim. Yine Atatürk Üniversitesi’nde şuanda reklamcılık bölümünde okuyorum ve yine aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde sosyoloji okuyorum. Dahasını bilmiyorum. Yapılabildiğini gösteriyorum sadece.

Bu azmin temelinde ne yatıyor?

Tek kelime ile özetlersem bunu inancıma bağlıyorum. Kendime inanıyorum ve hayatımın hiçbir döneminde ‘acaba ben bunu başarabilir miyim’ diye hiçbir şeye başlamadım. ‘Yapabilirim’ diye başladım ve yaptım. Allah bundan sonrasında da yapmayı nasip etsin.

Siz bunca şeyi nasıl tamamlamayı başardınız?

Ben de insanım tabi ki benim de hayatımda yarım kalan şeyler oluyor. Ben sadece gerekenleri yaptım, buraya kadar, artık son nokta ne getirirse diyebiliyorum. Yani takdiri ilahi.

Neden AK Parti?

CHP bilindiği gibi İzmir’in kalesi ve öyle de olduğu her seçimde görülüyor. Neden AK Parti?

Şöyle bir gerçek var bugüne kadar iktidara gelen her parti engelliler için bir şeyler yapmak istedi ya da yapmaya çabaladı her ne derseniz adına ben engelliler için ayrılan rakamların ciddi rakamlar olduğunu biliyorum. Ama yapılan hizmetlerin de bir o kadar havada kaldığını, uygulanamadığını biliyorum. Bunu en iyi bilme yöntemiyle yaşayarak biliyorum. AK Parti döneminde en azından engellileri için yapılanları takip edin ve diğer dönemlerde yapılanları takip edin ve çok uzak bir tarih de değil benim üyesi olduğum Türkiye Sakatlar Derneği’nin gün boyunca İzmir Büyükşehir Belediye Binası önünde eylemleri oldu. Hatta ben de destek verdim kendilerine bu konuda. CHP’den seçilmiş olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı pencereden lütfedip, 21 gün boyunca o yağmur altında, soğukta bekleyen ağır engelli, tekerlekli sandalyedeki insanları görmezden gelirken oraya tek bir milletvekili geldi ve bende o gün oradaydım. Tesadüf değil zincirlemedir, benim hayatımda tesadüflere yer yoktur çünkü. O milletvekili AK Parti’dendi ve 45 dakika boyunca bizleri sabırla o soğukta dinledi. Ben de kendisi ile iletişime geçerek nasıl başvurmam gerektiği ve gerekli belgeler hakkında beni yönlendirmesi için istekte bulundum. Bu son noktaydı benim için. Neden AK Parti derseniz bunun cevabı duyarlılık.

AK Parti uzun zamandır iktidarda neler yaptı engelliler için?

Her zaman muhalefetin de söylediği bir şey var engellilere tanılan haklar konusunda. 2022 sayılı kanuna göre engellilerin aldığı bir maaş var bu insan halklarından gelen bir hak. AK Parti hükümetine bağlı bir olay değil ama neden daha öncesinde verilmiyordu? Bunu kimse sorgulamıyor. Eleştiriliyor ama verilmiyordu. En azından var olan şeyler sıfırdan getirilmese bile hayata geçirildi. Bu da bir artıdır benim gözümde.

Milletvekili olursanız engelliler için neler yapmayı planlıyorsunuz?

Açıkçası bu güne kadar yapılmamış birçok şey hayata geçecek. Bizimle ilgili görevlendirilen insanlar bizim durumumuzu yaşamadıkları için maalesef bize ne kadar neyin gerekli olduğunu bilmiyorlar. Ama ben bunu biliyorum. Be durumu 34 yıldır yaşayarak öğrendim. Bunun kitabı defteri, eğitimi yok. Bunu hissetmeniz, yaşamanız gerekiyor. Maalesef bunu çeken biliyor ve ben de bunu en iyi bilenlerden bir tanesiyim. Bu yüzden de engelli insanlar için yapılması gereken ne varsa yapılmasını sağlayacağım.

Sizi birazcık daha iyi hissedebilmemiz için bunların neler olduğunu açıklar mısınız?

En basiti yollarda yaşadığımız sıkıntılar. Caddelerin, sokakların hatta engelli rampalarının bizlere uygun olmadığını görüyoruz. Düzeltilemez mi? Pekala düzeltilebilir. İşte bunlar yapılamayacak şeyler değil. Ben yapılamayacak şeyler de vaat etmiyorum. Beni tanıyanlar benden politikacı olmayacağını söylüyor. Neden diye sorduğumda ‘çünkü sen şişirme yalan vaatler üretmiyorsun’ cevabını alıyorum. Sağlık sistemine gelelim açıkçası engellilerin mağduriyet yaşadığı birçok nokta var. Tedaviye ihtiyacı olan engellileri maalesef tanılarının ne olduğu bilinmeden  ‘artık tedavi alamaz’ gerekçesi ile tedaviden yoksun kalıyorlar ve devlet desteğinden yoksun kaldıkları için gerekenleri yaptıramıyorlar. SGK ödemelerini yapmıyor. Belirli tanılarda bu ödemeler kesiliyor. Her tanıyı size madde madde sayamam tabiki ama gerçekten tedaviye ihtiyacı olan hastaların ödemeleri kesiliyor. İşte bunların yapılmaması için o hastaların sürekli tedavi almaları gerektiğini bilen biri lazım. bu noktada düşüncelerimi paylaşarak destek olabilirim. Her yerde yapılmış olan ama eksik olan şeyleri düzeltebilirim. Sarı çizgilerden görme engelliler yararlanamazken o sarı çizgilerden tekerlekli sandalyemle gidiyorum ve tekerlekli sandalye her döndüğünde öyle bir sarsıntı yaşıyorsunuz ki hem fiziksel engelli hem de görme engelli mağdur ediliyor. Bunların amacına uygun hale getirilmesi için benim gibi yaşayan insanların bu hizmetleri sunması sağlanırsa sonuçta olumsuz olmayacak tabiki.  

İzmir’de engelli sayısı nedir?

Engellilerimiz evlerinden dışarı çıkamadıkları için tam sayı bilememe gibi bir gerçeğimiz var. Ancak Türkiye genelinde yaklaşık 8.5 milyon engelli var. Bu kesinlikle küçümsenecek bir rakam değil. Türkiye Sakatlar Derneği’nde de hatırladığım kadarıyla sadece İzmir’de 800’den fazla üyesi var. Bunu düşünecek olursanız rakamların ne kadar yüksek olduğunu idrak etmek yeterli zaten. Ama net şudur diyemiyorum çünkü bizi sadece belirli dönemlerde sayıyorlar. O da seçim dönemlerinde. Engelliler için yapılması gerekenlerden biri de bu. Birey olduklarını her yerde olmamız gerektiğini söyleyebilirseniz hizmet sağlamış olursunuz. İşte ben bu eksiklikleri gidermek için mecliste olmak istiyorum.

Site üzerinden yaptığınız tanıtım çalışmalarından bahseder misiniz?

2013’de 5 dakikalık bir video kaydettim. Bu video sosyal medyadaki facebook sayfamda bir gecede 5 bin insan tarafından tıklanarak arkadaşlık isteğinde bulunulundu. Ben bu ilgiyi görünce köşe yazıları yazmaya başladım. İstanbul’daki Özürlüler Derneği ile iletişime geçtik ve onların engeller için çıkardığı gazetelerde köşe yazılarım yayımlandı. Baktım ki insanlar benimle iletişim kurmaya daha fazla kanaldan talep gösteriyorlar. Bu yüzden çalışmalarımı sosyal medya üzerinden gerçekleştirdim. Şuan bir sitem yapım aşamasında hepsini bir yerde toplayabilmek için donanımlı, ayrıntılı ve güzel bir çalışma istiyorum. Şu an için üç ayrı facebook adresimin her birinde 5 binden fazla kişi ve 10 binden fazla takipçi var. Engelsiz yürekler ve yolumuzdaki engelleri birlikte kaldıralım isimli iki tane sitede var. Aynı şekilde kurduğumuz bir gurupta da 3 bin insan var. Bir yerde ben aslında halkın içindeyim. Çabam bu sanal alemi reel hale getirmek. Aşağı yukarı 3 senedir ne yapmak istediğimi bilenler var. AK Parti’den aday adayı olduğumu da bir dakikalık bir videoyla açıkladım. Çok güzel dönüşler ve tebrikler aldım ve yalnız olmadığımı bir kez daha hissettim. Bu da beni daha da motive etti.

Engeliniz hakkında bilgi alabilir miyim?

Ben doğuştan engelliyim ve genlerle ilgili benim hastalığım. Kas hastasıyım. Şöyle özetlersek ünlü yazar  Stephen Hawking’in hastalığı benim hastalığım. SMA hastasıyım ben. Kaslar zamanla güçsüzleşerek ilerliyor bu hastalık. Aşağıdan yukarıya doğru vücutta bir yol izliyor. Gelebildiği son noktada boyun. Allah’a çok şükür zihin fonksiyonlarını etkilemiyor. Bu benim için en büyük nimet diyorum çünkü ben düşünebilen ve düşündüklerini ifade eden insanlar için engel olmadığını düşünüyorum. Ve ben bunun bir yerde kanıtıyım.

Tıbben yapılabilecek bir şeyler var mı?

Tedavisi yok. Ben bunu söylerken insanlar üzülüyor ve insanlar mahcup oluyor sizin şuanda olduğunuz gibi ancak hastalığım benim yaşam şeklim. Hani ben şu anda bir mucize olsa ve sağlıklı bir insan haline gelsem ne yapabileceğimi bilmiyorum ki. Bu benim yaşam şeklim, 34 yıldır böyle yaşıyorum ve bundan sonrada böyle yaşamayı bir felaket olarak algılamıyorum. Ben kendimi oldukça özel olarak görüyorum. İnsanın inancı inandığı en üst makam ve kendi arasındadır ama ben hiçbir zaman bunu bir cezalandırma şekli olarak görmedim. Hastalığım Yaradan’ın bana vermiş olduğu bir görevdi ve herkesin hayata gelirken bir görevi vardır. Benim de kendi yaşam zorluklarımla insanlara örnek olma gibi bir görevim var ve ben bunu yerine getiriyorum. Zorluğumu kendi içinde artıya çevirmiş olan bir insan olarak görüyorum kendimi.  Ben kendime değer veriyorum. Allah beni yarattığı için kendimi değerli hissediyorum. Son olarak ben biyolojik anlamda her insan gibi hayatımın sonunun geleceğini biliyorum ve bu çok da uzak bir tarih olmayabilir de. Buna kimsenin bir garantisi yok. İşte o son geldiğinde özellikle ileriki dönemlerde gençlerin böyle bir insan yaşıyordu ve bizler için her alanda bir şeyler yapmaya çalışıyordu dedirtebilmek ve böyle bir miras bırakabilmek istiyorum. Buda benim açımdan büyük bir artı olacak ve giderken kendi yanımda götüreceğim. Umarım bunları siyaset alanında gerçekleştirebilirim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.