Kocaoğu: Sözde değil eylemde sürdürmek istiyoruz

EMİNE ŞEKER

İzmir tarih projesi kapsamında yer alan ‘Oteller, Havralar ve Anafartalar Caddesi 2. Etap Bölgeleri’ ile ilgili planların değerlendirildiği ‘Diyalog Konferansı’ Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşti. Konferansa başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Prof. Dr. İlhan Tekeli ve proje kapsamında yer alan ilgili kişiler katıldı.

KADİFEKALE İZMİR’İN KURULDUĞU YER

Açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak 2009 yılından bu yana İzmir’in hedeflerinin belirlenmesi için çalıştıklarını belirterek, “Tarihi kentin yani Kemeraltı, Agora, Antik Tiyatro ve Kadifekale’nin burayı kapsayan 270 hektarlık alanın tekrar düzenlenmesi, çalışma yöntemlerinin belirlenmesi, tarihi bölgenin kalkındırılması, restorasyonlarının düzenlenmesi ve Kemeraltı’nın tarihi bölgeyi eski günlerine taşımayı amaçlayan bir çalışma yapıyoruz. Hepinizin bildiği gibi Kadifekale İzmir’in kurulduğu yer. Bir taraftan geçmişten bugüne gelen arsamızı koruyarak, geliştirerek, su yüzüne çıkartarak ve restore ederek dünya insanlığına sunmaya çalışıyoruz. Bir diğer taraftan da buranın sakinlerine bu tarihi bölgeden ayrılmadan nasıl geliştirilebileceğini, nasıl korunabileceğini ve gelecek kuşaklara nasıl aktarılabileceğini tartışıyoruz. Böyle bir alanın çalışmalarının başından sonuna kadar katılımcı bir yönetim anlayışı tüm taraflarla ve kentin tüm dinamikleri ile bu bölgede söz sahibi olacak herkes ile birlikte değerlendirip ve paylaşıp doğruyu ya da doğruya en yakını bulup ama sürekli yenileyerek ve sürekli tartışarak bir taraftan da çalışmaları sürdürerek devam etmek ve hedefe ulaşmak eski kentin tarihi kenti yeniden ayağa kaldırmak durumundayız. Başından bu tarafa bu bölgede Konak Belediyesi ile ve diğer katılımcılar ile birlikte çalışıyoruz. Burada katılımcıda sorgulayıcı yönetim modelini sürekli göz önünde tutarak sözde değil eylemde gerçekleştirerek ve hiç ayrılmadan sürdürmek istiyoruz” dedi.

BU BÖLGEYE KAYNAK AYIRMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi çerçevesinde devam eden çalışmaları ise şu şekilde sıraladı: “Kadifekale’nin restorasyonu, Yeşildere’de denize bakan tarafta heyelan bölgesinde yapılan kentsel dönüşüm ağaçlandırma çalışmaları, tiyatronun gün ışığına çıkması için yapılan kamulaşma çalışmaları, bizden önce başlayan ama bizim zamanımızda Agora’nın kamulaştırılması, bizim zamanımızda kazı çalışmalarının desteklenmesi, İkiçeşmelik’de Anafartalar Caddesi’nde cephe düzenlenmesi ve Pazaryerindeki bağışlanan ev gibi eserlerin restore edilmesi, kazandırılması gibi çalışmalarımız halen devam ediyor. Bizde hızlanan ama bizden sonrada devam edecek olan hem kentlinin hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’nin ana ilgi alanlarından birisi olacak olan bu bölgede öncelikli olarak çalışmaya ve öncelikli olarak kaynak ayırmaya devam edeceğiz.”

OPERASYON PROGRAMI YENİ BİR KAVRAM

Prof. Dr. İlhan Tekeli ise yaptığı bilgilendirme konuşmasında, İzmir Tarihi Projesi’nde operasyon programını uygulamaya çalıştıklarını ifade ederek, “Operasyon programı yeni bir kavram. Belki Türkiye’de ilk defa burada uygulanıyor. Planlar yapıldığı zaman ve planlar raflarda durduğu zaman uygulamada etkili olmuyor. Bunun uygulamada etkili olabilmesi için kentin kaderini değiştirebilmesi için eyleme geçmesi ve uygulanması gerekiyor. Bunun için de operasyon programı denilen bir kavramı kullanıyoruz. Yapılan bu toplantı operasyon planında gelinen bir aşamayı temsil ediyor. Bu İzmir tarih alanını 19 alt bölgeye ayırdık. İlk 3 tanesini bu toplantıda belirli bir uygulama aşamasına taşımak üzereyiz. Şimdiye kadar çok sayıda toplantı yaptık. Bir operasyon planı geliştirdik” şeklinde konuştu.

TARİHE TEPEDEN SAHİP ÇIKMIYORUZ

Projenin kendisini çok heyecanlandırdığını söyleyen Tekeli, sözlerine şöyle devam etti: “Burada şimdiye kadar yapmış olduğumuz iş Türkiye’de ilk defa yapılıyor. Aynı zamanda da planlama yazılımında da yansımasını bulacak. Öncelikle tarihe sahip çıkıyoruz. Tarihe tepeden sahip çıkmıyoruz. Orada yaşayanlarla, İzmir’i sevenlerle, İzmir’in düşünürleri ile birlikte çalışarak bir yere getirmeye çalışıyoruz. İzmir’in tarihi kimliğini bir çöküntü alanından kurtarmaya çalışıyoruz. Bunların hepsi. Özellikle de bunun katılımcı süreç ile yapılması bir plancı olarak bana çok heyecan veriyor. Burada elde ettiğimiz başarı bir ortak başarı olacak. İzmirlilerin başarısı olacak. Diğer kentlerde bu uygulamayı örnek alarak benzer uygulamaları geliştirecekler. Çünkü büyük kentlerimiz kent merkezlerinin çöküntü alanı olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çünkü kentlerimizdeki önemli faaliyetler kentin çevresine sıçrıyor ve kendi merkezi ve çevresinde bir boşalma yaşanıyor. O boşalmayı bırakırsanız bir çöküntü haline gelir. Ama onu canlandırırsanız kentlinin yaşamından onu çıkarmazsanız bir canlı bir yer haline gelir. Biz bu İzmir’in tarihsel merkezinin bir çöküntü haline değil İzmirlinin özenle sahip çıktığı kıskançlıkla koruduğu bir yer haline gelmesini sağlamaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar aldığımız yol da bana heyecan veriyor. Burada 4 üniversitemiz projeler yapıyor. Çok değerli bir partnerimiz var. Bu alan birden ilgi alanı haline geldi. Orası ilgi haline geldiği zaman canlanır. Tılsım orada.”