Adalet Herkese Lazım!

TANER UYANIKER

Türkiye’nin içinde bulunduğu en büyük tehlikenin ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Türkiye’nin içinde bulunduğu en büyük tehlikeyi irtica olarak görüyorum. Hükümetin varlık nedenlerin biri cumhuriyetin kazanımlarını yok etmektir. Çıkartılan eğitim kanunları ve buna benzer yapılan yasal değişiklikler devrimlerimize yönelik bir harekettir. Hükümetin varlığı bizim için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu tarz tehlikelerle karşı ancak Atatürk’ü anlayarak, anlatarak ve mücadele ederek korunabiliriz.

Ambleminde 6 oku taşıyan parti olan CHP’nin Atatürkçülükten uzaklaştığına yönelik eleştiriler var bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kesinlikle böyle bir durum var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında da bunu net olarak görüyoruz. Biz Atatürk’ün kurduğu bir parti değiliz demişti. Eğer Atatürk’ün kurduğu bir partiyse onun devamı olmak zorundalar. Ulusalcıları dışlamaya başladılar en sonda beni üzmesinler bende üzerim gibi ifadeler kullandı bu çok yanlış. Atatürk’ün kurduğu o partinin koltuğunda oturuyorsan ilkelerine sahip çıkma yükümlülüğün var. Sezgin Tanrıkulu ve Mehmet Bekaroğlu gibi kişiler partiye yakışmıyor. Atatürk’ü tanıdığı bile malum olan birisini getirirsen gerçekten o partiye gönül vermiş kişileri üzersin. Oradan birkaç oy almak çabası nedeniyle hareket ediyor ama asıl oy kaybını kendi tabanında yaşıyor. Bunu görmesi gerekiyor. İnsanlar bu tür davranışlardan rahatsız ve oylarını verip vermeme konusunda kararsız durumdalar.

“DARBEYİ DESTEKLEYEN ATATÜRKÇÜ DEĞİLDİR”

Atatürkçülüğün darbeyle beraber kullanılması ve bazı kesimlerin Atatürkçülüğe karşı ön yargılarının nedeni ne ve neden şu ana kadar bu kırılamadı?

Atatürkçüler hiçbir zaman darbeci olmamıştır. Atatürkçüyüm deyip de darbeyi destekliyorsa o Atatürkçü değildir. Söylesinler Atatürkçüler ne zaman bir darbe yaptı. Ne zaman darbe yaparak ülkeyi zor durumda bıraktı. Kenan Evren darbesi asıl olarak Atatürkçülere ve solculara yapılan bir darbedir. O dönemden sonra ki yaratılan gençlikle bilinçli olarak Atatürk unutturuldu. Atatürk’ü bilmeyen Kubilay’ı bilmeyen bir gençlik ortaya çıkartıldı. Bir örnek vereyim size bununla ilgili son Menemen’de bir genç gelip bana sordu bu kalabalık neden toplandı diye düşünebiliyor musunuz o günün anlamını bilmeyen gençler var. Bunun suçlusu sadece gençler değil bilinçli olarak insanları siyaset uzaklaştırdılar. Burada CHP ve bizimde suçumuz var.

Atatürkçülük nerede tam olarak?

 Atatürkçülük, adaletin, demokrasinin, insan haklarının, düşünce özgürlüğünün yanında yer alır.

Atatürkçüler azınlıkta mı?

Azınlıkta olduğumuzu düşünmüyorum. Bu ülkede milyonların katıldığı Cumhuriyet Mitingleri olduysa ve yine milyonların katıldığı gezi parkı eylemleri olduysa Atatürkçülerin azınlıkta olduğunu söyleyemezsiniz. Bu hükümet on iki yıldır iktidarda Atatürkçülere vurmadığı darbe kalmadı. Ama Atatürkçüler her zaman varlar. Bizi yıldırmaya yönelik o kadar politika izlemelerine rağmen Atatürkçüler hala var ve bu ülkenin yönetimde de olmaya devam edeceklerdir. Biz ayakta durmak zorundayız çünkü başka Cumhuriyet ve Atatürk yok.

“DEVRİMLER BİR ANDA OLMADI”

Atatürk devrimleri toplumda kabul gördü mü?

Bugünün Türkiye’sine baktığımız zaman Atatürk’ün devrimlerinin toplumun büyük bir kesiminde kabul gördüğünü açık bir şekilde görüyoruz. Devrimlerin halktan kopuk yapıldığına yönelik eleştiriyi de kabul etmiyorum. Hiç bir devrim bir anda gelmedi bunlar belli istişareler yürütülerek geldi. Harf devrimine bir gecede geçildi deniyor yok böyle bir şey onun öncesi de var.

Yolsuzluk operasyonları ve son operasyonlara ilgili ne diyorsunuz?

17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonları onlara yapılan bir darbe değil var olan bir yolsuzluğu ortaya çıkarmaktır. Para sayma makinalarının çıkması, ayakkabı kutularının içinde paraların olması bazı şeyleri bize gösteriyor. Bakanların tapeleri ortaya yayılmış durumda bunları göz ardı etmemiz mümkün değil. Bakanın saati 700 bin TL bunun hesabını verebildi mi veremedi. Soruşturmayı 5 Ocak’a ertelediler çünkü Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın değişmesini bekliyorlar. O değiştikten sonra bu bakanları yüce divana gönderecekler ve orada aklayacaklar. Şu ana kadar hep paralel yapıyla ortak çalıştılar. Daha sonra güç kavgası yüzünden ayrıştılar. Daha önce yapılan hukuksuzluklarda kendilerini ayıklamaya çalışıyorlar siz nasıl şimdi kendinizi ayıklayabilirsiniz o zamanlar her şeyi beraber yapıyordunuz. Ne istediler de vermedik dediler ama ne verdiklerini açıklamadılar. Ne verdiniz de bu kadar yüz göz oldunuz. Ne verdikleri en son ortaya çıktı KPSS sınavında cemaat yanlılarının atandığı göründü. Biz ikisinden yana da değiliz. Biz bağımsız bir yargı sistemi istiyoruz. Herkese eşit ve adil davranan onun bunun denetimi altında olmayan bir adalet sistemi istiyoruz.

KORKU VAR

En son 16 yaşında bir lise öğrencisi tutuklandı…

16 yaşında ki bir çocuğun içeri alındığı ülkede hukukun olduğundan bahsedebilir miyiz? Türkiye Barolar Başkanı Metin Feyzioğlu da söyledi. Bu tutuklamanın anayasaya aykırı olduğunu. Bu ülkede hukuk onların lehine bir şey söylediğin zaman geçerli ama onlara karşı aleyhinde konuştuğun zaman hukuk sana karşı işlemeye başlıyor. Eleştiriye karşı hoşgörüsüzlük hakim. Bir karikatür çiziyorsunuz hapse atılıyorsun. Bu durum onların korktuklarını gösterir. Bakınız her yere 1500 korumayla gidiyor. Halka korkuyla yaklaşıyorlar kendilerini 1000 odalı sarayların arkalarına saklıyorlar

Peki, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Atatürk’ün vasiyeti hala açıklanmadı. O vasiyette orayla ilgili ne dedi bilinmiyor. Sen buna rağmen oraya kaçak saray yapmak için yüzlerce ağacı kestin. Halkın sarayı dedi halkı kapıda copladılar. Atatürk’ün Selanik’teki evinin kopyası orada, şimdi oraya yönelik yapılan çalışmalar var orayı da yok etmeye çalışıyorlar. Amaçları açık Atatürk’e ait her şeyi yok etme çabası içindeler. Bir tane daha havalimanı yapmaya çalışıyorlar. Oradaki amaçta Atatürk havalimanını kaldırmak böylelikle Atatürk’ün adını bir yerden daha silmiş olacaklar. Emperyalist düşünce hakim olduğu topluluklar da ülkenin geçmiş tarihini silerler yeni bir tarihten kopuk hafıza eklerler şu anda ülkemizde uygulananda budur. Harcanan paraya gelecek olursak söylenenden daha fazla para gittiğini düşünüyoruz. Çankaya’nın suyumu çıktı birkaç tadilatla orada ikamet etmeyi sürdürebilirlerdi.

Türkiye ekonomisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye ekonomisi şu an için alarm veriyor. İşsizlik rakamları çift haneli rakamlara ulaşmış durumda. Bunun yanında enflasyonda çift haneli rakamlara ulaştı. Çiftçi bir şey üretemez durumda üretse de ürününü satamaz halde. Gençler gelecek kaygısı taşıyorlar. İşçisinden işverenine kadar bir memnuniyetsizlik var. Yabancı sermaye artık Türkiye’ye yatırım yapmıyor, yapanlarda çekmeye başladı. Bir kaçış söz konusudur. Yerli sermayede dış ülkede yatırım yapmaya başladı

Halka kendinizi anlatabildiniz mi?

Biz kendimizi halka şimdiye kadar iyi anlatamadık. Köylere inmez, sokaklara çıkmazsak oraları boş bırakırsak başkaları doldurur ama bu durum değişti bizler her zaman halkın içindeyiz. 1980’den sonra ülkemizde bir aydın kıyımı olduğunu göz ardı etmemeliyiz

GÜÇLÜ BİR GENÇLİK

Bornova Şubesi olarak çalışmalarınız neler?

Bizim 45 tene üniversite öğrencisine, 10 tane lise öğrencisine ve 6 tane ilkokul öğrencisine bursumuz var. Bu gençlere de eğitim veriyoruz. Üniversite öğrencilerini bölümlerine göre ayırdık ve Bornova Mevlana Mahallesi’nde bir ev açıldı ve maddi durumu yetersiz ailelerin çocuklarına ücretsiz olarak kurs veriliyor. Bizim burs alan öğrencilerimiz bu çocuklara ders veriyorlar. Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği koromuz var. Bornova Belediyesi’de sağ olsun sponsor oldular. Bu da bizi mutlu etti. Gençlik Kolu, Parasal Kaynak Kolu, Eğitim Kolu ve Basın Yayın kolumuz var. Dernek işleriyle parasal işleri ayırdık. Biz sadece demokratik kitle örgütü görevini yerine getiriyoruz. Dernekte sadece dernekçilik yapıyoruz. Üye sayımız ise şu an 500 kişi ama bu ülkenin siyasi durumuna göre değişiyor. Cumhuriyet mitingleri döneminde bin 200 kişiye ulaşmıştı sayımız. Bu 500 üye arkadaşım takdir edilecek durumdadırlar.

Atatürkçüler jakoben elit kimseler mi?

Biz halka açılmaya başladık. Biz artık salonlarda değiliz kimse bize jakobensin elitsin deme hakkına sahip değiller. Şimdi Mevlana Mahallesi’nde yaptığımız çalışmalarla artık derneğimize halkın çeşitli kesimlerinden geliyorlar. Biz Mevlana da şuna da şahit olduk okuma yazma oranını yükseltmek için insanlara diploma verilmiş ama o kişiler hiçbir şey bilmiyor biz onlara devletin öğretemediğini öğrettik. Biz zaten halktan gelen kişileriz Atatürkçü derneğinde gemiciği olan kişiyi gördün mü?

MUHTAÇ EDİLİYORLAR!

2015 seçimleri…

2015 seçimleri Türkiye Cumhuriyeti tarihin en önemli seçimidir. Burada sadece bir hükümet seçilmeyecek aynı zamanda bir rejim seçilecektir. Eğer seçimlerde kediler filan devreye girmezse istediklerini alamayacaklardır. İktidarın oy oranları şaibelidir. Elektrikler kesiliyor. Bazı partilerin oyları çöplerde bulunuyor. Giresun’da çiftçiler isyan etti ama yüzde altmış oy aldılar. Ben Giresunluların bu kadar oy vereceklerini düşünmüyorum. 21 milyon Yeşilkartlı insan var demokrasinin bu kadar yeşil kartlı olması ayıptır. Ülkede bunlara nohudundan kömürüne kadar veriliyor. İnsanlarda diyor ki eğer ben bunlara oy vermezsem bu yardımlar kesilir diye düşünüyor. Ama şunu da düşünmeleri gerekir, onu nohuda kömüre muhtaç eden sistemi de irdelemeleri gerekir. Bu yoksul halkada güvence veremeyen bir muhalefet var.

Atatürkçülükle ilgili ön yargıları olanlara ne diyeceksiniz?

Bu güne kadar belli odakların propagandasıyla Atatürkçüler kötülendi. Ben onlara şunu söylüyorum Atatürk’ü ve bizleri anlamak istiyorlarsa Nutuk’u okusunlar ve derneğimize buyursunlar. Atatürkçülüğün dışlayıcı değil birleştirici bir güç olduğunu onlarda geldiklerinde görecekler.  

DOĞAN AYGEN KİMDİR?        

Bir buçuk yıldır Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bornova Şube Başkanı. Aynı zamanda İzmir Eşgüdüm Başkanlığını yürütmekte. 1952’de yılında doğdu. Ege Üniversitesi rektörlüğünde saymanlıkta çalışıyor. Evli, iki çocuğu ve iki torunu var.  İzmir Ticaret Lisesi mezunu.