TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu Çocukları Unutmayalım!

Kökler Dans Topluluğu’nun başında bulunan ve kendisini Türkiye’nin gelini olarak tanıtan Natalia Ulutaş ile topluluğun dünya şampiyonluğundan sonra geldiği konumu ve insanların dansa bakışlarını konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 29.03.2015 07:15
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Bu Çocukları Unutmayalım!

TANER UYANIKER

Kökler Dans Topluluğu 2011 yılında kuruluyor. Başında ise Letonya’dan Türk denizci eşi nedeniyle İzmir’e göç etmiş Natalia Ulutaş bulunuyor. Grup yeni kurulmasına rağmen bir yıl sonra Dünya Şampiyonası’nda birinci gelerek büyük bir başarıya imza atıyor. Bu başarı sonrasında topluluk, basın ve devlet yetkileri tarafından büyük bir ilgi görüyor. Herkes bu başarıdan üzerine düşen gururu alıyor. Bir süre sonra ise her şeyi unuttuğumuz gibi bu başarılı topluluğu da unutuyoruz. Oysa onlar kısıtlı imkansızlıklar içinde bir tarih yazmışlardı. Her şeyin güzel gösterildiğin tek karelik fotoğrafların ardındaki gerçekler ise can yakıcı ve can sıkıcı. Bu çocuklar dünya şampiyonu olurken Natalia Ulutaş’ın çektiği kredi ve velilerin desteğiyle başarıyı yakalıyorlar. Dünya şampiyonasında yaşanan bir olay ise yuh denecek tarzdan! Yarışmaya katılan Malezya dans topluluğu Türkiye’nin sponsorluğunda en yeni kostümlerle sahneye çıkarken bizim çocuklarımız ise çekilen krediler ve veli desteğiyle alabildikleri kostümlerle oyunu sahneliyorlar. Bu büyük başarıdan sonra fotoğraf karelerinde yer alan yetkililerimiz basının ilgisinin azalmasıyla ortadan kayboluyor. Bu başarıyla destek bulacaklarını uman topluluk bir kez daha hayal kırıklığına uğruyor. Şu an sadece Karşıyaka Belediyesi’nin desteğiyle ayakta kalan topluluk biraz daha duyarlı olunması istiyor ve bunun için de sonuna kadar haklılar.

“TÜRKİYE’DE DANS KONUSUNDA EKSİKLİK VAR”

Buradaki ilk dönemleriniz ve sanata geri dönüşünüz nasıl oldu?

Buraya taşındıktan sonra Türkçe’yi bilmediğim için büyük zorluklar yaşadım. 3 yılın sonunda yavaş yavaş Türkçe’ye hakim olmaya başladım. Burada sahnesiz hayata fazla dayanamadım ve iyi bir kurumda çalışma fırsatı elde ettim. Burada sanat ve bale eğitimi verdim.  Çocuklara sanatın güzelliğini anlatmaya çalıştım. Daha sonra Türkçe öğrendikten sonra asıl hayalimi oluşturan ise ve Türkiye’de eksikliğini gördüğüm çocuk dans topluluğuyla başarılı olmaktı. Tabi Anadolu Ateşi çok değerli ama sadece bununla sınırlı bir konumda. Bu hayallerle 2011 yılında Kökler Dans Topluluğu’nu kurdum. Bu topluluk Kültür Bakanlığı tarafından onaylandı. Çok takdir edilerek onaylandı. Bu güzel kültürü çocuklar gittikleri yerlerde barış mesajı vererek temsil edeceklerdi.

“OKUL YÖNETİMİ ÇOCUKLARA DESTEK VERMİYOR”

Kurulduktan sonra başarı elde etmenize rağmen büyük zorluklar yaşadınız…

Çok çabaladım. Krediler çektim. Diğer ülkelerde toplum tarafından çok takdir ediliyor. Burada olmadı ne yazık ki. Karşıyaka Belediyesi’nin yardımı var. Bize salon verdiler. Ama şu an büyük zorluklar içindeyiz. Bir çocuk eğitime başlıyor ama okul ve çevresi tarafından manevi olarak takdir edilmediği için sorun çıkıyor. İnsanlar dansa önem vermiyor ve onların dansla uğraşmasını garip karşılıyorlar. Okuldaki eğitimciler sınavlardan dolayı çocukları sıkıştırıyor. Ben senin dansınla ilgilenmiyorum sınavınla ilgileniyorum diyorlar. 12-13 yaşında gelen çocuk ‘ben yetişemiyorum’ diyor. Bu yüzden bırakabiliyorlar. Bu eğitim uzun soluklu bir eğitimdir. 2-3 yıl boyunca temelini oluşturmamız gerekiyor. 34 tane öğrencimiz var. Daha fazla vardı. Okulla çalışmayı yürütemedikleri için gelemiyorlar. Bu sebeple haftanın üç günü yaptığımız çalışmaları haftanın bir gününe indirdik ona bile gelemeyen çocuklar olabiliyor. Bu öğrenciler gidince gelenlerle yeniden başlamak zorundayım. Çocuklar buraya gelmek istiyorlar. Biz burada bale ve halk oyunlarını birleştirerek muhteşem bir eğitim veriyoruz.

 Avrupa ülkelerinde başarılı bir çocuk takdir ediliyor, anlayış gösteriliyor. Dersleri için o çocuğa ekstra çalışma programı uygulanıyor ama ne yazık ki Türkiye’de böyle bir durum söz konusu olmuyor. Olaya basit bakıyorlar ‘dans neymiş’ gibi bir bakış açıları var. Bu çocuklarla ülke dışına çıktığımızda oradaki kişiler bize şaşırıyor. ‘Türkiye’de böyle güzel çocuklar da varmış’ diye. Çocukların hepsi çok başarılı sadece desteğe ihtiyacı var. Ben Türkiye’nin geliniyim. Ben bile buraya gelirken böyle yetenekli çocukların olacağını tahmin etmemiştim.

“BÜYÜK BİR BAŞARI YAKALADIK”

Dünya şampiyonu olduğunuz dönemi anlatabilir misiniz?

Grupta genelde 10 ve 16 yaş arası gruplar vardı. 2012’de çok büyük zorluklarla gittik. 115 ülke katıldı. Bunların arasından birinci olmak mucize oluyor. Bu tip organizasyonlarda maddi şeylere ihtiyaç duyuluyor. Dünya şampiyonasına gidiyorsunuz, kostüm müzik dört dörtlük olması gerekiyor. Türkiye Malezya’ya destek veriyor. Malezya inanılmaz kaliteli kostümlerle sahneye çıktı. Biz ise biraz benim çektiğim kredi birazda velilerin yardımıyla aldığımız kostümlerle oyunumuzu sahneledik. Çocukların çabasıyla biz birinciliği aldık. O zamanlar basın ve devlet yetkilileri tarafından çok ilgi gördük ama kısa bir süre sonra bu ilgi azaldı.

Şimdi ne durumdasınız?

Eskiden salon kiralıyorduk ama şimdi Karşıyaka Belediyesi bize salon vererek destek oluyor. Sadece belediyeye yüklenmek istemiyorum. Biraz da başka kurumlardan yardım gelse, örneğin işadamlarının bize yardımı olsa daha iyi bir şekilde sanatımızı sürdürebiliriz. Yarışmalara gittiğimizde oradaki yabancı ülkelerin oyun gruplarına bakıyoruz, 4 tane şirket sponsor olmuş. Bizim orada sadece emanetimiz Türk bayrağı ve biz orada bol bol Türk bayrağıyla dolaşıyoruz. Çocuklar bu yaşananlardan sonra biraz umutlarını kaybetti. Öğretmenim kimse bize destek olmuyor nereye kadar gideceğiz dediler. Bizim en büyük sponsorumuz veliler oluyor ama velilerle de nereye kadar.

Hedefleriniz nelerdir?

İzmir’de çok büyük bir gösteri yapacağız. Daha önce yapacaktık ama maddi yetersizlik nedeniyle yapamamıştık ama Haziran ayının 10’una kadar bu gösteriyi açık bir alanda gerçekleştireceğiz. Bir festival olacak. İtalya ve Çek Cumhuriyeti’nde olacak bunlar orada da iyi bir başarıyla döneriz diye umuyorum.

Topluluğun ismi neden kökler?

Türkiye o kadar zengin ve güzel mozaiğe sahip ki. Kim bilir o insanlar nereden geldi. Çerkez, Rum, Balkan gibi bir sürü millet barınıyor. Bunlar burada bu topraklarda köklerini saldıkları için biz de bu ismi koyduk.

“TÜRK İNSANINI ÇOK SEVİYORUM”

Türk insanını nasıl görüyorsunuz?

Ben Türk insanının çok seviyorum. İzmir’e aşığım diyebilirim. Türk insanı alçak gönüllü, misafirferler kişiler. Ben dünyanın çeşitli yerlerini dolaştım bu kadar sıcakkanlı insanlar görmedim. Türk insanının bu tipik özelliklerini gittiğimiz yerlerde de tanıtıyoruz. Ben bu topluluğu da bu yüzden kurdum. Dünyaya barış mesajları vermeleri ülkemizi tanıtmaları için hareket ediyoruz.

Türkiye’de ve İzmir’de dansa bakış nasıl?

Gençlerde dansa bakış güzel. Çocuklar istekliler. Devlet tarafından  bu tür oluşumlarının bir şekilde takdir edilmesi gerekiyor. Güzel şeyler yapan çocuklar bir şekilde ödüllendirilmeli ki toplum tarafından da zamanla takdir edilebilsin. Çocukların vücut dili geliştiriliyor. Bir dakikada 60 saniye olduğu için kaç el, yüz hareketi yapılacağı planlanıyor. İki buçuk dakikalık gösteri diyorsunuz ama o iki buçuk dakikalık gösteride o kadar emek var ki. O gösteri için bir yıl boyunca uğraş veriliyor.

Yetkililerden isteğiniz nedir?

Gerek maddi gerek manevi bir destek bekliyoruz. Ben kaç kez kredi çektim. Orada Türkiye’nin bayrağını dalgalandırdık ama yeterli desteği göremedik. Ben kredilerde de değildim. O başarıdan sonra yardım etselerdi. Çocuklar o kadar pırıl pırıllar ki onlar için üzülüyorum. Bu çocukları neden tanıtmıyorlar. Şimdi Avrupa Festivali’ne gidiyoruz. Orada şimdi her şey ücretli oldu. Avrupa parlamentosu ücret istiyor ve inanılmaz rakamlar konuşuluyor. Maddi gücü olmayan öğrenciler gelemeyebilecek ben tüm belediyelere başvuracağım. Umarım bana bu kez yardımcı olurlar.

“DESTEK BEKLİYORUZ”

Oyunlarınızdan bahsedebilir misiniz?

Halk oyunuyla bale karışımıdır oyunumuz. Geleneksel oyunlarımızı bozmadan kendisine has bir şekilde sunuyoruz. Kostüm konusunda araştırmalar yapıyorum. İlk üzüm yeri İzmir’deymiş. Örneğin;  dünyanın en güzel zeytini Karaburun’da çıkar. Zeytin dallarının ve üzüm salkımlarının içinde olduğu bir oyun ortaya koyuyorlar. Ege kültürünü yansıtıyoruz. Sarı gelin oynanıyor hafif Ermeni’si hafif Türk karışımı bir şey yapmaya çalışıyoruz. Çocuklar her iki dilde oynuyorlar. Sarı gelinde mesela Ermenice ve Türkçe oynanıyor. Burada tam anlamıyla bir barış sergileniyor. Ben yedi dilde konuşuyorum. Çocuklara o şarkılarının anlamlarını anlatıyorum. Çünkü bu durum sahnede çok önemlidir. Orada sergilenen oyunda o olayı iyice içselleştirerek jest ve mimiklerine yansıtmaları gerekir.

Şampiyon olan o çocuklarla devam ediliyor mu?

O çocuklar o zamanlar küçüktü şimdi kimisi lise son sınıftalar. Bazı öğrenciler tiyatro bölümüne gitti. İngiltere’de lisans yapan öğrenciler var. Bırakmak zorunda olanlar oldu ama yüzde 60’ı devam ediyor. Onlarda mücadeleci öğrenciler ve mücadeleci aileler sayesinde oluyor.

Sizin son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu çocuklar ile inadına mücadelemizi sürdürüyoruz. Elimizden geleni bu çocuklarla yapıyoruz ve bundan sonra da yapacağız. Ülkenin güzellikleri sergileyerek bizi temsil eden bu çocuklara neden destek çıkılmıyor. O çocukların bu ülke için yapacağı güzel şeyleri artırmalarını umut ederek yaşıyorum.

Natalia ulutaş kimdir?

1977 yılında Letonya’da doğdum. 8 yaşına kadar Letonya’da kaldım. 8 yaşımdan sonra Gürcistan’da yaşadım. Gürcistan’da baleye başladım. 18 yaşından sonra sahne hayatım sahnede geçirdiğim bir kaza sonucu sona erdi. Koreografi yaptım. Eşim Türk’tür. İzmirlidir. Eşimin denizci olması vesilesiyle Gürcistan’da tanıştık. Tiflis’te bale akademiyi bitirdim. 1999 yılından sonra eşimle Türkiye’ye geldim.

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.