TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sendikalar arasında tartışma

Tüm Bel-Sen Sendikası’nı, Tüm Yerel-Sen Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili olarak Valiliğe şikayet etti ve konuyu mahkemeye taşıdı

Haber Giriş Tarihi: 09.04.2015 08:17
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Sendikalar arasında tartışma

ANIL YIKGEÇ

Tüm Yerel-Sen tarafından Valiliğe şikayet edilen ve mahkemeye taşınan Tüm Bel-Sen Sendikası ile İzmir Büyükşehir Belediyesi 2010-2011 yılları arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi ile alakalı Tüm Bel-Sen İzmir 1 no’lu Şube açıklama yaptı. 

Tüm Bel-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Ulus Bozkır, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Tüm Yerel-Sen’e geçerek Tüm Bel Sen ve üyelerinin kazanılmış haklarına saldırıldığını ve de İzmir Büyükşehir ve Konak Belediyesi emekçilerinin toplu sözleşme hakkının tartışılmasına sebep olduklarını ifade etti.

Sendika olarak on binlerce belediye emekçisi adına siyasi parti farkı gözetmeksizin yüzlerce toplu sözleşme imzalattıklarını vurgulayan Bozkır, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Konak Belediye Başkanlığı ile sendika arasında imzalanan toplu sözleşmeden de binlerce yerel yönetim emekçisinin faydalandığını belirtti.

ULAŞIM, YEMEK, KREŞ HAKKIMIZI DA KAZANMAYA ÇALIŞIYORUZ

AK Parti hükümetinin saldırılarına karşı yaşamın her alanında mücadele ederken, toplu sözleşmeleri iyileştirmenin yanı sıra ulaşım, yemek, kreş hakkını kazanmaya çalıştıklarını söyleyen Bozkır, “Kazanımlarımızı engellemeye çalışan Tüm Yerel-Sen’in yarattığı tahribatla zaman kaybediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda ulaşım ve yemek hakkımızı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığıyla masada teslim eden o dönemki yöneticiler, bugün dava yoluyla verdiklerini, alacakları yalanını anlatıyorlar. Yıllardır mücadele ederek kazandığımız toplusözleşme hakkımızı mahkemelerde ‘Toplu sözleşme hakkı yoktur’ diye tartıştıranlar, Valiliğe de İzmir Belediyelerini soruşturma ve baskı altına almak için aradıkları fırsatı altın tepside sunuyorlar. Belediye Başkanlıklarını mahkeme ve Valiliklere şikayetin adını iyi ilişki koydular. Bütün işyerlerinde ‘Bizim belediye başkanlığı ile iyi ilişkilerimiz var, bu yolla kazanım elde edeceğiz’ diyerek üye yapmaya çalışan Tüm Yerel Sen ihbarda sınır tanımıyor. Emekçileri ve sendikal mücadeleyi bölerek, AKP hükümetinin ekmeğine yağ süren; yönetici ve üyelerimizi hedef gösterenler şimdi de belediye başkanlıklarını ihbar etmeye başladılar. İşveren konumundaki belediyeleri geçmiş dönemde yapılan toplu sözleşmeleri savunur durumuna getirmiştir” dedi.

TÜM Yerel-Sen’in sendika olup olmadığını sorgulayan Bozkır, “Eğer toplu sözleşme ve grev yapmamak, hükümetin saldırılarına karşı mücadele etmemek, emekçileri birleştirmek yerine onları bölmek, ülke çapında örgütlenmek yerine yalnızca İzmir’de bölücü söylemlerle ve belediye başkanlıklarına sözde yakınlıkla örgütlenip sonra da CHP’li belediye başkanlıklarını AKP hükümetinden talimatla çalışan mahkemelerde dava etmek, İzmir Valiliği’ne ihbar etmek ne kadar sendikacılıksa o kadar sendikadır Tüm Yerel-Sen” dedi.

 

DAYANIŞMA AİDATİ EMEKÇİLER İÇİN OLANAK

Dayanışma aidatının, bütün emekçilerin toplu sözleşmeden yararlanması için olanak olduğunu ifade eden Bozkır, “4688 sayılı yasaya göre, 2 yılda bir hükümetle sendikalar arasında yapılan toplu görüşme sürecinde dayanışma aidatı ödenmez. Ancak iş kolumuz dışındaki kamu emekçileri 2 yılda bir sadaka zamlarıyla maaşının iyileşmesini beklerken yalnızca bizim işkolumuzda belediyelerle toplu sözleşme imzalanmaktadır. 4688 sayılı kamu görevlileri sendikaları yasasına göre, toplu sözleşme imzalama hakkına yetkili sendika sahiptir. Daha önceleri imzaladığımız toplu sözleşmelerden sadece sendikamız üyeleri yararlanırken, başka sendika üyeleri ve örgütsüz olan emekçilerin de sözleşmeden faydalanması için  ‘dayanışma aidatı’  tanımlanmıştır. Yani sözleşmeyi imzalayan yetkili sendikanın üyeleri ile üye olmayanlar ve örgütsüzler arasında bir fark olmalıdır. Ancak diğer emekçiler de toplu sözleşmeden faydalanmalıdır diyerek sembolik rakamlar olmak kaydıyla dayanışma aidatı konulmuştur. Anayasa mahkemesi ise bu konuda son noktayı koymuştur. Toplu sözleşmeden faydalanmak isteyenler dayanışma aidatı öder, yararlanmak istemeyenler ise elbette dayanışma aidatı ödemek zorunda değildir. Yani Tüm Yerel Sen dayanışma aidatlarına dava açarken aslında emekçiler arasında bir yandan örgütsüzlüğü savunmakta, diğer yandan dayanışma aidatı ödemeyerek toplu sözleşmeden faydalanmamayı savunmaktadır” dedi.

BİRLİKTE MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ

Bozkır sendika olarak amaçlarına dikkat çekerek konuşmasını şöyle tamamladı: “Amaç toplusözleşme mi dayanışma aidatı mı? Örgütlülük mü örgütsüzlük mü? Haklarımızı mücadele ederek kazanmak mı, mahkemelere gitmek ve ihbar etmek mi? Bize üye olursanız ‘Ödediğiniz dayanışma aidatını mahkeme yoluyla geri alacağız’  diye faaliyet yürütenler, toplu sözleşme yapamadıkları için dayanışma aidatıyla uğraşıyorlar. Üstelik 2010-2011 yıllarındaki toplu sözleşmenin dayanışma aidatlarını dava edip geçmiş sözleşme üzerinden son birkaç aylık dayanışma aidatını alacaklarını iddia ediyorlar. Yıllarca mücadele ederek kazanmış olduğumuz toplu sözleşme hakkımızı mahkeme-mahkeme, valilik valilik şikayet ederek sadece İzmir’de değil ülke çapında gasp ettirmek isteyen Tüm Yerel-Sen’in bu saldırılarına karşı bütün yerel yönetim emekçilerini toplu sözleşme ve grev hakkımızı korumak, ulaşım, yemek, kreş hakkımızı kazanmak, iş güvencemizi korumak için sendikamızda örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.