TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bahçeli il başkanlarına seslendi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin yıkım üstüne yıkım yaşadığını hezimetten hezimete koştuğunu söyledi. Bahçeli "Devlet, millet, vatan, bayrak, varoluşumuzun tarihi ve kültürel mirasları linç edilmekte, sistemli bir operasyon geçirmektedir. Öyle bir duruma gelinmiştir ki, bugünkü Türkiye’yle 1919’lu yılların Türkiye’si neredeyse bire bir örtüşmektedir'' dedi

Haber Giriş Tarihi: 02.03.2015 08:09
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Bahçeli il başkanlarına seslendi

SAMİ GÖKÇE/ANKARA

Devlet Bahçeli Ankara Kızılcahamam'da il Başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Türkiye’nin geleceğinin tehdit altında olduğunu söyledi. Milli birliğin hisarlarının AKP-PKK ortaklığıyla delindiğini anlatan Bahçeli, "Ülkemizin üzerine saçılan ölü toprağını kaldırmalıyız.

Birlik ve beraberlik içinde kalarak; kimseyi incitmeden, kimseyi kırmadan, kimseye tepeden bakmadan, eğer varsa dargınlık ve soğuklukları teker teker telafi ederek herkesi kucaklamanız başlıca isteğimdir. Enerjimizi sonu olmayan didişmelerle harcayamayız" diye konuştu

KARDEŞLİĞİMİZİ MUHAFAZA ETMELİYİZ

Devlet Bahçeli il başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada Türk milletinin birliği ve bin yıllık kardeşlik hukuku için insanüstü bir çaba sarf etmeleri gerektiğini ifade etti. Engelleri teker teker aşarak, oyunları birer birer bozarak 46 yılı geride bıraktıklarını anlatan Bahçeli, “Artık kaybedecek bir saniyemiz bile yoktur. Bekleyecek, hareketsiz kalacak, atıl ve atalet içinde geçirecek bir anımız bile olmayacaktır. Türkiye çetin günlerden geçmektedir. Dünyanın en zorlu coğrafyasında, bin yıla yaklaşan süre, kopmadan, dağılmadan, yıkılmadan varlığını sürdüren Türk milleti vahim bir saldırı kampanyası altındadır Helak olmuş, hüsrana uğramış devlet veya milletlerin nerelerde hata yaptığını tarih sayfalarından ibret alarak görüyoruz. Devletini kaybeden milletlerin nasıl acıklı hallere düşüp yavaş yavaş dünya sahnesinden çekildiği, zaman içinde eridiği birçok örneğiyle meydandadır" değerlendirmesi yaptı.

İŞBİRLİKÇİ HÜKÜMET

Konuşmasında hükümeti milletine yabancı olmakla ve işbirlikçilikle suçlayan Bahçeli şöyle devam etti: “Bugün Türkiye’yi milletine yabancılaşmış işbirlikçi bir Hükümet yönetmektedir. Bugün Türkiye’yi vatanını satmış, devletini zayıflatmış, topraklarını terk etmiş, bayrağını indirmiş, milletini bölmeye azmetmiş, ecdadın ruhuna kast etmiş bir sefiller grubu idare etmektedir.

Milletin şeref ve itibarıyla alenen oynayan çürümüşler iktidardadır. Türkiye düşmanlarıyla müttefiklik kuranlar saraylara kurulmuştur. Türk milleti, ölümlerden ölüm beğenmesi için vahim bir baskı ve istismar tezgahına sokulmuştur.

Ülkenin devleti ve milletiyle bölünmez bütünlüğü yakıcı ve yıkıcı bir tehdit ve zorbalık altındadır.  Milli mücadelenin en önemli dönemeçlerinden olan Amasya Tamimi’nde; “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” denilerek umutsuzluğun sisi dağıtılmıştı.

Şu günkü zaman diliminde de, milletin sabır, asalet ve dirayeti kurtuluşu sağlayacak, ihanetin belini kıracak, saldırıların kökünü kazıyacak yegane çaredir.

 

Yaklaşık bir asır evvel, Emperyalistlerin maddi çıkarcılığı ile haçlı emellerinin Türk-İslam varlığına duydukları tarihsel husumet Şark meselesinde birleşmiş ve bize bir İmparatorluk kaybettirmişti. Türkleri Anadolu’dan atma ve çıkarma planı Mondros’la şekillenmiş, Sevr ile son halini almıştı. Teslimiyetçiler, mandacılar, milli ahlak ve kimliğini harabeye çeviren mihraklar yabancılara yalakalık ve yandaşlık yaparak yakalarını kurtarmanın telaşındaydılar. Bugün yeniden milli mücadele şartları oluşmak üzeredir.  Sevr’ciler, sömürge piyonları, işgal kalıntıları, esaret şakşakçıları yeni baştan gözlerini açmışlar, yeni baştan şanslarını denemek suretiyle açılım, çözüm, barış, silah bırakılması gibi kavramlarla saldırıya geçmişlerdir. Nihayetinde Çanakkale’de püskürtülenler AKP’ye nüfuz etmişlerdir.

İHANET ORTAKLIĞI DEŞİFRE OLDU

AKP’nin PKK’yla kurduğu ihanet, melanet ve rezalet ortaklığı tüm yönleriyle deşifre olmuştur. Dün, İstanbul Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi’nde AKP-PKK bölücü şebekesi müşterek bir açıklama yapmıştır.  İmralı canisinin hazırladığı, Kandil’deki terör şeflerinin onay verdiği 10 maddelik ihanet belgesi pişkince, arsızca, ahlaksızca; hatta hiçbir utanma, pişmanlık ve mahcubiyet hali gösterilmeden ilan edilmiştir. AKP, PKK’yla beraber kameraların karşısında haince şov yapmıştır. AKP’yle PKK’nın gayri meşru birlikteliği bölücülük nikahı kıyılmasıyla resmilik kazanmıştır. 1918’de, Boğaz’a demirlemiş düşman gemilerinden İstanbul sokaklarına fırlayan müstevlilerin pervasızlıklarıyla AKP-PKK’nın küstahlıkları hemen hemen aynı kapıya açılmıştır.  Dünyanın en büyük Türk kentinde PKK’nın mesajları, bölücülüğün yol haritası gururla duyurulmuştur. Hayır, Türk milleti çözüm kılıfına gizlenmiş çözülme zehrini servis eden köksüzlere, kimliksizlere kanamaz, katlanamaz, katlanmayacaktır.

AKP’ye oy veren kardeşlerim; bir umuttur diyerek desteklediğiniz parti PKK’ya beyaz bayrak çekti, görmeyecek misiniz?

Mütedeyyin, muhafazakar, onurlu, Allah korkusuna haiz, ağzı dualı ve vicdan sahibi vatandaşlarım; arkasında durduğunuz parti Türkiye’yi teröristlere tapulamak üzeredir, anlayamayacak mısınız?

Dolmabahçe’de Türk milleti inkar edilmiş, yok sayılmıştır.

EMANETLERİ ÇİĞNETMEYECEĞİZ

Dolmabahçe’de bölücü terör fermanını yayımlamıştır. Mütareke yıllarındaki işgal komiserlerinden ne farkı vardır?

Terör suçlusu bir katilin 10 maddelik ihanet metni, tarihi bir karar süreci eşiği olarak nasıl yorumlanmakta, nasıl hazmedilmektedir?

Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan Yardımcısı, İçişleri Bakanı, AKP’nin bir grup başkanvekili ve bir kurumun Müsteşarı PKK’nın maskarası haline gelmeyi izzet-i nefislerine nasıl sindirebilmişlerdir?

PKK’dan kongre toplayıp karar almasını ummak, buna da payanda olmak saflık değilse ihanet ve suç ortaklığıdır.

BOP’un hesap ve hedefleri sonuca ulaşmadan PKK silah bırakmayacak, Türkiye’yi ortadan ikiye bölmeden terör ve bölücülük kanlı kozundan, öldürme taktiğinden vazgeçmeyecektir. Erdoğan şahsi beklentilerini, koltuk hırsını, yasa ve anayasa ihlalleriyle birlikte kanundan kaçma çabasını sistem değişikliğiyle emniyete alma hevesindedir. Başkent Ankara’nın emanetlerini çiğnetmeyeceğiz.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.