TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Özgür düşünen çocuklar yetiştirilsin

Karşıyaka ilçesinin Donanmacı Mahallesi’nde bulunan Ankara İlkokulu’nun Müdürü Selim Göksel Ayık ile birlikte okulun bulunduğu çevreyi ve öğrencilere yönelik yapılan çalışmalar hakkında konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 01.05.2015 07:21
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Özgür düşünen çocuklar yetiştirilsin

EMİNE ŞEKER

Ankara İlkokulu’nun Müdürü Selim Göksel Ayık, 1988 yılında meslek hayatına sınıf öğretmeni olarak başladığını ifade ederek, yaklaşık 8 yıl boyunca öğretmenlik yaptıktan sonra tekrar üniversite sınavlarına girerek Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği Ana Bilim Dalı olmak üzere Eğitim Bilimleri Bölümü’nü kazandığını söyledi. Bölümden mezun olduktan sonra kısa bir süre müfettişlik yaptığını dile getiren Ayık, özel sebeplerden dolayı okul yöneticiliğine döndüğünü ve 24 Eylül 2014 tarihinde de Ankara İlkokulu’na müdür olarak atandığını vurguladı.

OKUL İKLİMİNİ OLUŞTURDUK

Okulun bulunduğu çevrenin Karşıyaka ilçesinin merkezinde yer aldığını belirten Ayık, çevrede ikamet eden kişilerin ağırlıklı olarak ileri yaş gurubundan oluştuğunu ifade etti. Ayık, “Çevremizde genç nüfusun az olmasından dolayı okulumuza çevremizden gelen öğrenci sayısı çok az. Ayrıca bulunduğumuz bölgede binalar genel olarak iş merkezi olarak kullanılıyor. Dolayısıyla okumuza başka mahallelerden başka semtlerden zaman içerisinde öğrenciler alınmış. Çünkü yaklaşık 4 yıl önce öğrenci sayısının az olmasından dolayı okulun kapatılması gündeme gelmiş. O zaman mevcut olan idareci arkadaşlar da okula başka mahallelerden öğrenci almayı çare olarak görmüşler. Bunun için de veli profilimizin de kozmopolit bir yapısı var. Velilerimiz çocuklarının eğitim ve öğretim hayatlarına gerekli ilgi ve alakayı fazlasıyla gösteriyorlar. Fakat ilgi dozu farklılık gösterdiği için aşırı bir korumacılık ve her şeye müdahale etmek isteyen veli gurubu olduğu gibi tamamen boş vermiş veli gurupları da vardı. Ama biz zaman içerisinde çeşitli eğitimler vererek bu sorunu çözdük. Çocukları için okul binası içinde veli görmek istemediğimizi belirttik. Okulun hayatın bir örnekleme olduğunu anlattık. Teneffüs saatinde çocuklarının oynadıkları oyunlara müdahale etmemeleri konusunda çocukların kendi sosyal ortamında kendi deneyimleri ile büyümeleri gerektiğini açıkladık. İzlediğimiz bu yol zaman içerisinde velilerin anlayışı ile oturacaktır. Amacımız okulumuzda kültür oluşturmak. Zaman içerisinde zaten okul iklimini oluşturduk. İlerleyen zamanlarda daha başarılı işlere de imza atacağımızı düşünüyorum” dedi.

TAM GÜN EĞİTİM BİZE BİRÇOK AVANTAJ SAĞLAYACAK

Ayık, şu an için okulda yaklaşık 700 öğrenci olduğunu ve yılsonunda 700 öğrencinin 198’ini mezun edeceklerini belirterek, seneye tam gün eğitime geçeceklerinden dolayı mezun edecekleri sayı kadar okula öğrenci kayıt edemeyeceklerini dile getirdi. Eğitim açısından her şeyden önce öğrenciyi düşündüklerini vurgulayan Ayık, “Eğitimin kalitesi ve öğrencinin başarısı tam gün eğitim ile iyi bir şekilde elde ediliyor. Tam gün eğitime geçtiğimiz takdirde sınıf mevcutlarımız 30’un üstüne çıkmayacağı tespit edildi. Yaklaşık 18 sınıf oluşturabileceğiz. Bu durumda bize birçok avantaj getirecek. Özellikle çocuk kulüpleri kapsamında ders dışı sosyal etkinlik kursu açabileceğiz. Her türlü sportif ve sanatsal etkinlikler gibi faaliyetleri kendi öğretmenlerinden ya da sertifikalı kişilerden sağlanmasına olanak sağlayacak. Ayrıca ‘Okullar Hayat Olsun’ projesinin pilot okulu olduğumuz için saat 18.00’den sonrada hem öğrencilere hem de velilere yönelik çeşitli kurslar açabiliriz. Okulumuzda kapalı bir spor salonumuz var. Bu bizim için bir avantaj diye düşünüyoruz. Bu salonu sosyal ve sanatsal faaliyetlerde kullanıyoruz. Dolayısıyla tam gün eğitime geçtiğimizde eğitim kalitesinin artacağı gibi ders dışında olacak etkinliklerde öğrencilerimize çok daha farklı fırsatlar sağlamış olacağız. En önemlisi de çalışan anne ve babaların çocuklarına hem daha kaliteli hem de daha tasarruflu bir eğitim ortamı sunmuş olacağız” diye konuştu.

BİR EĞİTİMCİNİN İNSANLARI EĞİTMEKTEN DAHA ÖTE BİR AMACI OLAMAZ

Öğrencilere ve velilere yönelik ‘Okullar Hayat Olsun’ projesi kapsamında okul bünyesi içinde 11 tane çeşitli kurslar açtıklarını belirten Ayık, verilen kurslarında konunun uzmanları tarafından verildiğini açıkladı. Ayık, “Modern dans, satranç ve halk oyunları gibi farklı alanlarda öğrencilerimize yönelik çeşitli kurslarımız var. Önümüzdeki sene öğrencilerimiz için bir bilgisayar sınıf oluşturabilirsek eğer velilerimizin de yararlanmasını sağlayacağız. Ücretsiz olarak bilgisayar kursu vererek sertifika verilecek. Başka alanlarda velilerin talepleri olursa ‘Okullar Hayat Olsun’ projesi kapsamında açabileceğiz. Okulumuz 7/24 halkımıza açık olacak diyebilirim. Bu durum bize iş yükü olarak fazla sorumluluk getiriyor ama eğitim olarak kişiye sağladığı yararları fazla olduğu için biz bir şekilde göğüs geriyoruz. Bir eğitimcinin insanları eğitmekten daha öte bir amacı olamaz. Biz de bunu fazlasıyla gerçekleştirebiliyorsak ve ortam sağlayabiliyorsak bu durum bize mutluluk verir” şeklinde konuştu.

ÇOCUKLARIMIZ İÇİN VAR OLAN EKSİKLİKLERİ GİDERMEYE ÇALIŞIYORUZ

Ayık, okulun 1922 yılında inşa edildiğini açıklayarak, binanın eski olmasından dolayı eğitim için gerekli olan bazı bölümleri yapamadıklarını söyledi. Ayık, “Örneğin okulumuzda çok amaçlı salonumuz yok. Sanatsal faaliyetlerimizi sürdürürken ciddi manada sıkıntı çekiyoruz. Var olan sıkıntımızı spor salonumuzda faaliyet göstererek gidermeye çalışıyoruz. Bir avantajımız daha var. Okulun merkezde olmasından dolayı hem belediyenin tiyatro salonunu hem de Karşı Sanat’ın Tiyatro Salonu’nu kullanabiliyoruz. Çocukların tiyatroyu salonda izlemeleri ya da salonda çalışmaları konusunda ciddi deneyimler yaşatıyoruz. Okulumuzun pencereleri çok eski. 1973 yılından bu yana hiçbir şey yapılmamış. Sene içerisinde ısınma ile ilgili sorunlarımız oldu. Yaşadığımız sıkıntıları ve var olan eksiklikleri Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildirdik. En kısa süre içerisinde eksikliklerimiz giderilecek. Tuvaletlerimiz bizim için çok büyük bir sıkıntıydı. Okulumuza yakışmıyordu. Zaman içerisinde farklı yerlerden sözler alınmış ama sorun çözülmemiş. Biz de ara tatilde okul aile birliği ile karar alarak kendi imkanlarımızla tuvaletlerimizi yeniledik. Tam gün eğitime geçersek eğer okulumuza öğrencilerimizin kullanabileceği bir yemekhane kazandırmak zorundayız. Mevcut olan kantini yıkıp yerine prefabrik bir kantin yapabiliriz. Hem yemekhane hem de kantin görevi görecek şekilde yapacağız. Fiziki şartların eğitime katkı sağladığını düşünüyorum. Bunun içinde çocuklarımız için var olan eksiklilerimizi gidermeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

EĞİTİM DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİLMESİDİR

Bir bireyin eğitiminin anne karnında başladığını vurgulayan Ayık, insan hayatının her anında eğitimin mevcut olduğunu dile getirdi. Ayık, “Eğitimin özü insanın kendi yaşantısı yoluyla öğrendikleridir. Eğitim davranış değişikliğine gidilmesidir. Yaşantımız yoluyla davranış değişikliği sağlıyorsak ki en kalıcı öğrenme yolu budur tüm eğitim bilimciler bunu söyler. Çünkü yaşanmışlık en önemli eğitimdir. Dolayısıyla nefes aldığımız her anda eğitim var. Eğitim ailede başlar. Ailedeki doğru tutumlar çocukların da özellikle karakter gelişiminde doğru tutumlar geliştirmesini sağlar. Okulda biz akademik eğitim ile birlikte terbiye alanı ile ilgilide çalışmalar yapıyoruz. Zaten eğitimin amaçlarından bir tanesi de budur. Eğitim bilimciler ‘bir çocuğun karakteri 3-6 yaş aralığında yüzde 80 tamamlanır’ der. Bu okul öncesi eğitimin önemini açıkça ortaya koyuyor. Çocuk; arkadaş edinmeyi, başka insanlara katlanmayı, başka insanların haklarına saygı göstermeyi ya da hakkı yendiğinde aramayı okul ortamında öğreniyor. Biz ne kadar okulu hayatın doğru bir örneklemi haline getirirsek eğitimde de o kadar başarılı oluruz. Velilerimiz ailesine bağımlı bireyler yetiştirmesin. Ailesine bağlı olmak çok güzel bir durum. Ama çocuğun ailesine bağımlı olması çok kötü bir durumdur. Ailesine, memleketine ve ülkesine bağlı çocuklar yetiştirsinler. Çocuklarını özgür düşünen, sorgulayabilen ve deneyimlerinden öğrenen çocuklar yetiştirmeye özen göstersinler. Biz bu konuda yardımcı olmaya hazırız. Veliler okulun idarecileri ve öğretmenleri ile işbirliği içine girsinler” diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.