HDP’den Kobani’ye Destek

ONURHAN ALPAGUT- Halkların Demokratik Partisi (HDP), Kobani’ye yönelik saldırıları İzmir il binası önünde protesto etti. Eylemde basın açıklamasını yapan HDP İl Eş Başkanı Cavit Uğur, hükümete yönelik ağır iddialarda bulundu. Uğur, "Kobani’ye yapılan bu saldırı ile dünyanın en karanlık katil sürüsüne insanlık adına büyük darbe vuran Rojava devrimi cezalandırılmak istenmiştir. Sözde büyük İslam toplumunun ise İslamiyet adına bu saldırıları düzenleyen çetelere sessiz kalmaları kabul edilir değildir. Türkiye topraklarında barınan, organize olan, eğitilen, ikmal edilen İŞİD ve diğer İslami çete üyeleri Suriye ve Rojava'da kan dökmeye devam ediyor. Her şey tüm dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Bu çetelere silah taşıyan MİT tırlarından herkes haberdar. Türkiye, Suudi Arabistan ve ABD ortaklığıyla kurulan 'Eğit-donat-saldırt' kampları Suriye ve Rojava halklarına saldıran çetelere yeni üyeler yetiştiriyor. Sınırlar delik deşik. Cihatçı çete üyeleri ve lojistik malzemeleri devlete ait araçlar ve görevlendirmelerle sınır ötesine taşınıyor. Bu kadar aleni bir şekilde yürütülen faaliyetlerin tek bir tanımı var: Türkiye devleti hükümetiyle, bürokratlarıyla savaş suçu işliyor" ifadelerinde bulundu.

“YAPTIRIM UYGULANMALIDIR”

Uluslararası kuruluşları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı yaptırım uygulamaya davet eden Uğur, "Türkiye topraklarında devam eden terörist faaliyetleri himaye etmek, desteklemek ve bir başka ülkenin sınırları içerisindeki bölgelere saldırılarının organizesine ve teröristlerin geçişlerine göz yummak savaş suçlarının öncelikli sanıkları Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, Milli İstihbarat Teşkilat Hakan Fidan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Genel Kurmay Başkanı Necdet Özel ve Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz'dir" dedi.

“ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİTE SON VERİLSİN”

Uğur, "Kürt sorununda demokratik çözümünü seçim malzemesi haline getiren hükümet bir taraftan ‘çözüm bizim işimiz’ diyerek rehine siyasetine devam etmekte. Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecriti sürdürerek ne kadar çözüm yanlısı olduğunu göstermektedir. Sayın Öcalan iki yıldır devam eden çatışmazlık ve çözüm arayışlarının mimarıdır. Türkiye'nin uzun yıllardır devam eden kutuplaştırılmış çatışmalı siyaset zemininden normalleşmeye ve halkların önünün açılacağı yeni bir dönem geçirilmesinin yegane yolu Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecrite son verilmesi, sağlıklı bir müzakere sürecinin işletilmesi açısından da özgürlüğüne kavuşturulması elzemdir. Bundan başka her şey ateşle oynamaktır. AK Parti seçim yenilgisinden de bir şey anlamamış, maalesef ateşle oynamaya devam etmektedir" diye konuştu.