KAYBEDEN İZMİR OLMASIN!

AK PARTİ NEDEN DÜŞÜŞTE?

“Yanlış vekil adayları seçmek, Rıfat Sait, İlknur Denizli gibi vekilleri saf dışı bırakmak, vefa örneği göstermeyip Ömer Cihat Akay gibi başarılı bir il başkanını görmezden gelmek hangi akla hizmettir, anlamak mümkün değil. İşte; 11 milletvekilinden 8’e düşmek bence bunun sonucudur. Elbette bu başarısızlığın ciddi sonuçları olacaktır ve bunun işaretleri şimdiden görülmektedir. CHP’ye gelince... Evet, kim ne derse desin İzmir CHP’nin kalesidir. Yerel seçimler de genel seçimler de bunu göstermektedir. Ama buna rağmen CHP’yi birinci olduğu İzmir’de çok başarılı görmek mümkün değildir. Bence bu noktada CHP de kendini sorgulamalı, gerekirse kaptan ve tayfalarını yenilemelidir.”

BİZ, HİZMETE HAZIRIZ

“Hiç kuşku yok ki; İzmir’in kazananları HDP ve MHP’dir. AK Parti ve CHP’ye olan tepkiler, bu iki partinin oylarını yükseltmiş, HDP barajı aşarken ilk kez iki vekil çıkarmış, MHP de 23. dönemde olduğu gibi İzmir’de yine 4 vekile sahip olmuştur. HDP’nin vekilleri ithaldir. MHP’ninkiler ise yenileri İzmirli olduğu gibi, diğer iki vekil de yılların birikimi ile artık İzmirli sayılır. Son söz; biz bunları her vekilden bekliyoruz. Yapamadıklarını gelip bizlere anlatsınlar. Onların serzenişlerini her zaman gazetemizin sayfalarında yansıtmaya, İzmir’e elbirliği ile hizmet etmeye hazırız. Çünkü seçim sonuçları gösterdi ki, halkımız bizlerden bunu beklerken, güzel İzmir için de vakit giderek daralıyor.”

İsmail Kazım ERKMEN yazdı.

KAYBEDEN İZMİR OLMASIN!

Bir seçimin ardından “değerlendirme yapmak erken” diye düşünenler olabilir ama, bence tam zamanıdır. Zira; Türk seçmeni AK Parti’ye “tek başına iktidar” vizesini vermedi. Sandıktan çıkan sonuca siyasiler gibi, bizler de elbette saygılıyız.

   AK Parti’nin iktidarda olduğu 13 yıl boyunca İzmir’e bakışı hep tartışıldı durdu. Sizler biliyorsunuz, o malum nitelemeleri. Ben burada yazmak istemiyorum. İktidar partisi, “Yok öyle değil” dedikçe de, “Hayır siz öylesiniz” dayatması ile bugünlere gelindi. Elbette bu iddiaları ortaya atanlar “algı yaratarak, iktidarlarını” sürdürme peşindeydiler. Bunda da başarılı oldular.

   Diğer yandan yanlış vekil adayları seçmek, Rıfat Sait, İlknur Denizli gibi vekilleri safdışı bırakmak, vefa örneği göstermeyip Ömer Cihat Akay gibi başarılı bir il başkanını görmezden gelmek hangi akla hizmettir, anlamak mümkün değil. İşte; 11 milletvekilinden 8’e düşmek bence bunun sonucudur. Nitekim, seçim gecesi biri eski 2 bakanın kamp kurduğu AK Parti İl Başkanlığı’ndaki hayal kırıklığı, öyle çok da hazmedilecek bir durum değildir. Elbette bu başarısızlığın ciddi sonuçları olacaktır ve bunun işaretleri şimdiden görülmektedir.

    CHP’ye gelince. Evet kim ne derse desin İzmir CHP’nin kalesidir. Yerel seçimler de genel seçimler de bunu göstermektedir. Ama buna rağmen CHP’yi birinci olduğu İzmir’de çok başarılı görmek mümkün değildir. Bunda, elinde bulundurduğu yerel yönetimlerin (bazıları istisna), halkın beklentilerini karşılayamamalarından tutun da, il yönetiminin tecrübesizliği etkili olmuştur. Seçimden 48 saat önce vapurda rastladığım, ve döneminde başarıyla görev yaptığına inandığım, CHP’li eski bir il başkanına yönelttiğim, “Durum nasıl?” sorusuna, aldığım “Kötü” cevabı, Perşembe’nin gelişinin Çarşamba’dan belli olduğunu, alınan sonuçlarla kanıtladı. Bence bu noktada CHP de kendini sorgulamalı, gerekirse kaptan ve tayfalarını yenilemelidir.

    Hiç kuşku yok ki; İzmir’in kazananları HDP ve MHP’dir. AK Parti ve CHP’ye olan tepkiler, bu iki partinin oylarını yükseltmiş, HDP barajı aşarken ilk kez iki vekil çıkarmış, MHP de 23.dönemde olduğu gibi İzmir’de yine 4 vekile sahip olmuştur. HDP’nin vekilleri ithaldir. MHP’ninkiler ise yenileri İzmirli olduğu gibi, diğer iki vekil de yılların birikimi ile artık İzmirli sayılır.

   Tabloyu böyle çizdikten sonra, her zaman söylediğimiz gibi vekillerimizin İzmir için yapacakları hizmetler önemlidir. CHP’den de AK Parti’den de 6’şar milletvekili ithal değil, İzmirlidir. İthal derken sayın vekiller yanlış anlamasın. Zira; bu ayrım geçmiş dönemlerde çok yapıldı da onun için ben de kullanmak durumundayım. Zaman zaman; seçildikten sonra yüzünü görmediklerimiz oldu. Biz medya olarak onları göremiyor isek, vatandaşın görmesi, derdini anlatması takdir edersiniz ki mümkün değildir.

   Gelelim İzmir için yapılacaklara. Baştan ifade etmeliyim ki, parlamentoya giden her İzmir milletvekili hangi partiye mensup olursa olsun, İzmir için elini taşın altına koymalıdır. Bakın artık İzmir’de Başbakanlık Ofisi gibi bir hükümet merkezi vardır ki, yerel iktidarla komşudur. Bu açıdan bakıldığında, Teşvik Yasası’ndan tutun da, Çılgın Proje Körfez Tüp Geçidi, Kentsel Dönüşüm, kenti her yağmurda göl olmaktan kurtaracak altyapı hamlesi, buna Büyük Kanal’ın elden geçirilmesi mi dersiniz, bütün bunlar yapılmalıdır.

  Son söz; biz bunları her vekilden bekliyoruz. Yapamadıklarını gelip bizlere anlatsınlar. Onların serzenişlerini her zaman gazetemizin sayfalarında yansıtmaya, İzmir’e elbirliği ile hizmet etmeye hazırız. Çünkü; seçim sonuçları gösterdi ki, halkımız bizlerden bunu beklerken, güzel İzmir için de vakit giderek daralıyor.