TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Eğitimin temeli anaokullarında atılıyor

Gelişen ve değişen sosyal hayat ile birlikte günümüzde çocukların eğitim sürecinde anaokulları çok önemli bir yere sahip olmaya başladı. Biz de anaokullarının nasıl bu kadar önemli bir duruma geldiğini ve hangi sebeplerden dolayı çocuklarımızın eğitim yaşamında bu denli ön plana çıktığını Civciv Anaokulu kurucusu Gülşen Aydın ile enine boyuna konuşarak değerlendirdik. Ortaya sohbet tadında çok keyifli bir röportaj çıktı.

Haber Giriş Tarihi: 02.03.2015 08:30
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Eğitimin temeli anaokullarında atılıyor

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Çocuklar hangi yaştayken sizinle birlikte oluyorlar?

-30 ay ile 72 ay arası burada oluyorlar. 72 aydan önce bir çocuğun ilkokula başlaması uygun değil. Çocuğun bilişsel gelişimine sekte vuruyor. Çocuğun okul olgunluğu olmuyor. O gruba girmeye hazır olmuyor. O yüzden 72 aydan önce çocukların kesinlikle okula başlamamaları gerekir. Bizde 32 ay itibariyle burada oluyorlar daha erken de gruba girmemesi gerekiyor. Ruhsal gelişimini tamamlaması için bir kişiyle birlikte olması gerekiyor. 30 aydan sonra sosyal gelişime geçmesi gerekiyor. Bu dönemde de biz devreye giriyoruz zaten. 

Anaokulları ihtiyaç olarak mı ortaya çıktı yoksa olması gereken bir yapı mıydı?

-Anaokullarının olması ebeveynlerin sırf çalışması ile ortaya çıkan bir durum değil. Yeni yeni son beş yıldır onun bilincine varıldı. Biz bakımevi değiliz. Kimse çocuklarına onlardan iyi bakamaz. Ama okul öncesinde o  sosyal gelişim dediğimiz, çocuğun bir birey olması, kendine güvenmesi, özgüveninin artması, bunların hepsi birinci sınıfa başladığında dil gelişiminden, kaba motor gelişimine özgüveninin gelişiminden, duygusal gelişimine bunların hepsi okul öncesi eğitimine bağlı durumlardır. Eğer o temel ile girerse çocuk hayata bir adım önde başlamış oluyor. Bizimki eğitim kısmı, çocuklar ilköğretimden itibaren öğretime geçiyor. Zaten öğretimi alabilmesi için sağlıklı bir şekilde  40 dakika bir sırada dikkatini toplayarak dinlemesi, dinlediğini anlayabilmesi, grupla yaşamayı bilmesi, bunlar hep temelden buradan alacak ki o öğrenim yaşamına geçtiğinde bunların sıkıntılarını yaşamayacak bunlarla uğraşmayacak.

Çocuklar anaokuluna başladıkları zaman uyum sürecini nasıl aşıyorlar?

-Çocuklar ilk anaokuluna başladıklarında terk edilme kaygısı yaşıyorlar. Ya bir daha beni almazlarsa diye düşünebiliyorlar. Yemek ve öğle uykusu da devreye girerse çocukta eyvah bıraktılar beni burada burası artık benim evim burada kalıyorum diye çocukta o korku büyüyebiliyor. Tam adaptasyon 3 ay ama normalde ortamı keşfetmesi ve burada kalmadığını görmesi, buna inanması bir hafta on gün içinde ailenin de desteğini alarak bu durumu aşıyoruz. Eğer 30 aylık başlarsa 3 sene, 6 yaşını doldurana kadar bizimle birlikte oluyor. 

Anaokulunda çocuklarla kimler ilgileniyor ve nasıl bir eğitim programından geçiyorlar?

-Öğretmenlerimizin hepsi çocuk gelişimi mezunu ve çocuk gelişimi uzmanı müdürümüz var. Onlarla birlikte hazırladığımız programlar dahilinde onların her tür gelişimini takip ediyoruz ve son o ilkokula hazırlık döneminde onların yazı çalışmalarından, matematik çalışmalarına, proje oluşturmaları ödev yapma alışkanlıkları gibi ilkokulda işlerine yarayacak her türlü, alışkanlıkları edindiriyoruz. Öz bakım gelişimini kendi kendine becerebilmesini sağlıyoruz. Grubu görünce adaptasyon dönemlerinde hiçbir alışkanlıklarını değiştirmiyoruz. Çocukların dil gelişimleri çok hızlı algılayışları çok hızlı. Tatmin etmek zorunda olduğunuz bir grup uyaran çok  fazla evde imkan ve olanakları çok fazla burada okulda dikkat süreleri 10 ila 20 dakika arası değişiyor. Eğer siz olanlara bir şey yapmazsanız iyi tatmin edecek şeyler hazırlamazsanız çocukların önüne koymazsanız çocuk okula gelmekten mutlu olmuyor. Biz bu konuda iddialıyız hani gerek fiziksel koşullarımız gerekse öğretmenlerin donanımları gerek onlar için hazırladığımız programlar çünkü her yıl farklı şeyler hazırlayarak gelişimlerini farklı etkileyecek şeyler hazırlayarak günü geçirmelerini sağlıyoruz. Böylece sıkılmıyor tek alanda 3 saat 5 saat gibi bir süre geçirmiyor çocuk o zamanda ertesi gün okula daha mutlu geliyor.

Çocukların dikkatini nasıl çekiyorsunuz?

-Her şey oyunla birleştiriliyor. Oturup bir ders gibi ileriki yaştaki çalışmalarını bu şekilde yapabiliyorsunuz ama genel olarak her şeyi oyunla, şarkıyla, görselle ve farklı şekilde vermek zorundasınız ders gibi anlatamazsınız. Orada doğru yönergeler verdiğinizde hemen toparlayabiliyorsunuz. Kalıplaşmış düzenden çıkmak gerekiyor. Bunu inanın bir ortaokul öğrencisine de lise öğrencisine uygulamak zorundasınız eğer dikkatini çekmezseniz çocuğun farklı anlatım şekilleri bulmazsanız çocuk mutlu olmuyor okula gitmekten keyif almıyor. Kimisi onun resmini yaparak algılayabiliyor kimi de onu görsel olarak filmini izleyerek algılayabiliyor. Bizim toplu zeka ve yaratıcı drama kullanıyoruz. Eğitimde farklı tekniklerden de faydalanıyoruz. Ama bunların hepsi yurtdışı altyapılı olduğu için tek bir alandansa farklı teknikler kullanarak alanımızı çeşitlendiriyoruz. Çünkü Türkiye'nin aile, kültürel  yapısı, ekonomik yapısı, düzeni, çocuğa bakış açısı yabancı öğrencilerden çok daha farklı. Bu yüzden tek bir sistem uygulayamıyoruz. Ben bu sistemi uyguluyorum diyemiyorsunuz. Farklı teknikler var uyguladığımız şeylerde nasıl dikkatlerini çekeriz diye ona göre hazırlıyoruz. Bir konuyu işliyorsak farklı şekillerde anlayan çocuklar olduğu için bir hayvanlar konusunu işliyorsanız bunun bir gezi ayağı oluyor. Bunun bir ders ve şarkı ayağı oluyor. Bir gün bunu araştırma evde aile katılımı dediğimiz kısmı oluyor.

Anaokulunda bazı süreçleri çocuklara bıraktığınız oluyor mu?

-Burada bazı şeyleri çocukların hayal gücüne de bırakıyoruz. Atık materyal dediğimiz tuvalet kağıdı rulosundan  yumurta kaplarına kadar olan her türlü şeyi çöpe attırmıyoruz. Onları önlerine koyup bir müzik aleti yapmasını istiyoruz. Ya da işte bundan farklı bir şey çıkarmasını istiyoruz. O materyalleri, birleştirerek kendi bir şeyler yaratabiliyor. Çocukların yaratıcılığına teşvik gibi bir şey oluyor. Teknoloji çağından dolayı hazıra çok alışmış bir toplumuz. Artık pratikten birçok şeyi yapmak gelmiyor. O yüzden çocukların daha çok düşünmeye yönelik beyinlerini açacak hayal güçlerini çoğaltacak şeyler tercih ediyoruz.

Anaokulundaki çocuklara sorumluluk veriyor musunuz?

-Çocukların sorumluluk duygusunun gelişimi için onlara çeşitli sorumluluklar yüklüyoruz. Eğer çocuğa sorumluluk vermezseniz çocuğa sen yapamazsın demek oluyor. Bırak ben yapayım demek yada ona izin vermemek bir şeyi ebeveynin yapması ileride sen yapamazsın demek olduğu için bu güdüsünün gelişmemesine neden oluyor. Tamamen davranışlarımız, ailenin davranışları da bizlerin davranışları da bu temelde 3-6 yaşa kadar tüm karakteri oluşuyor çocuğun kişiliği oluşuyor. Ondan sonrası öğretim dediğim kısmı nakış o temelde 3-6 yaşta ne olduysa tüm yaşamında okul yaşamı evlilik yaşamı iş yaşamı tamamı bu akıl dönemindeki o davranışlarından ve o çocuğun oturan kişiliğinden kaynaklanıyor. Çok önemli bir dönem, bu dönem yaklaşım da çok önemli çocuklara.

Çocukların televizyon ve bilgisayar kullanımı bu yaşlarda nasıl olmalıdır?

-Televizyon olsun bilgisayar olsun çocuklar bunların başında 7dakikadan fazla kalmamalı. Ellerinden geldiğince onları uzak tutmak gerekir. Çünkü bütün hayatları onlarla geçecek zaten. Kişilik oturmadığı dönemde çocuklar bilgisayardan uzak tutulmalıdır. Ayrıca epilepsi olsun otizmin başlangıcı bu dönemde ortaya çıkıyor. Bunların hepsi bunlara bağlı oluyor.

Anaokullarında erken zamanlarda çocukların hangi özelliklerini gözlemleyebiliyorsunuz?

-Çocuk zeka seviyesi ile ilgili net veriyi altı yaşında veriyor. Bazen farkında olamayabiliyor kurumlar çok hareketli çocuk yaramaz diye mimlenebiliyor. Hâlbuki tam tersi o çocuk onların sinyallerini veriyor. Bu açıdan da çok önemli bir durumun tespiti sağlanabiliyor. Öğrenim yaşamına başlamadan alınması gereken tedbirler varsa bunların keşfi de bu dönemde çok belli oluyor. Herhangi bir gelişim bozukluğu da olabilir tam tersi şekilde zeka noktasında kesinlikle onu da anlayabiliyorsunuz. Ayrıca çocukların ilgi alanlarını anlayabiliyorsunuz. Kimi yüzmede iyi, kimi akademik anlamda çok iyi, kimi de güzel sanatlarda iyi çocuk burada kendini keşfediyor. Ailenin keşfetmesini sağlıyor. Teknolojiden dolayı sosyallik olmadığı gibi çocuklar sporla da çok fazla haşır neşir olamıyor. Normal kurumlarda da bunun eksikliğini yaşıyoruz. Sınavlar ülkesine döndük o yüzden bu gibi kurumlarda bu durumun önüne biraz olsun geçebiliyoruz.

Son olarak günümüzde anaokullarının bu kadar gerekli olmasının sebebi nedir ve anaokulları çocuklara ne gibi katkı sağlıyor?

-Günümüzde anaokulunun şart olmasının en büyük nedeni eskisi gibi arkadaş, sosyal çevre yok. Sokaklarda, hele hele büyükşehirlerde güvenli ortamlar olmuyor. Bu  yüzden kendi yaş grupları ile olabilecekleri kendilerini geliştirebilecekleri, birey olabilecekleri ben varım diyebilecekleri tek yer anaokulları o yüzden de kesinlikle şart. Çocukları bir bina gibi düşünün eğer binanın temeli sağlamsa binada sağlam oluyor. Biz işte o binanın temel kısmıyız. Onlarda daha sonra çıkacakları yapı kesinlikle sallanmayacaktır dimdik duracaktır. Yani bu sebeplerden dolayı hayatımızın en önemli kısmını teşkil ediyor. Buradan çıkıp güzel yerlere gelen öğrencilerimiz de var onları da takip ediyoruz. Emirhan diye bir öğrencimiz var milli takımda yüzücü şu anda ilk yüzmeyi bizde öğrenmişti. İşte bu şekilde temelde alınan şeyler çocuğun bütün yaşamını etkiliyor. Suyu sevmesi, yüzmeyi sevmesi 3-6 yaş döneminde gerçekleşti.

İki öğrencim var yine satrançta Türkiye dereceleri var. Akademik anlamda da çok başarılı öğrencilerim var TÜBİTAK sınavlarına girmiş öğrencilerimiz oldu onlar zaten kendilerini belli ediyorlar. Tüm bu saydığımız ve konuştuğumuz sebepler anaokulunun ne kadar ihtiyaç olduğunu ve gerekli olduğunu bizlere gösteren doğru donelerdir.

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.