TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Karaoğlan için hazırlık

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Dr. Masum Türker, çeşitli konuların görüşüldüğü ve Bülent Ecevit’i anma etkinliklerinin hazırlıkları konusunda bilgilerin de verildiği bir yemeğe katıldı

Haber Giriş Tarihi: 28.10.2014 08:25
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Karaoğlan için hazırlık

DAVUT İPEK

Demokratik Sol Parti İzmir İl Örgütü ve İlçe Örgütleri üyeleri, Bornova Öğretmen Evi’nde verilen yemekte, partinin kurucusu olan Bülent Ecevit’in ölüm yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında bilgiler verdi. DSP Genel Başkanı Dr. Masum Türker’in de katıldığı yemekte, 2015 Genel Seçimleri sürecindeki parti stratejileri ve seçmen çalışmalarından da söz edildi.  Yemekte açılış konuşmasını yapan DSP İzmir İl Başkanı Selçuk Karakülçe, “Bugün burada düzenlediğimiz yemeği bir çalışma yemeği olarak nitelendiriyoruz. İzmir’de belki de ilk defa gerçekleştirdiğimiz bu çalışma yemeğinde, bir yandan yemek yerken bir yandan da gerçek manada çalışma programımız hakkında bilgilendirme yapmak istiyoruz” dedi.

“ÇALIŞMADAN SEÇİM KAZANILMAZ”

İl Başkanı Selçuk Karakülçe’nin ardından söz alan DSP Genel Başkanı DR. Masum Türker şunları söyledi: “İzmir’e ben sadece bu yemek için gelmedim. İki farklı konuyu aynı anda dillendirmek ve ortaya koymak için geldim. Birincisi, 30 Mart seçimlerinde gerçekten büyük bir özveriyle çalışan partililerimize, partimizden aday olan belediye meclis üyelerine ve adaylara teşekkür etmek için geldim. Çünkü seçim süreci boyunca DSP’nin varlığını tüm Türkiye’ye gösterdiniz. Siz sadece AK Parti ile mücadele etmediniz, İzmir’in iktidarı ile de mücadele ettiniz. Aslında bu toplantıyı 30 Mart’ın hemen öncesinde yapacaktık ama DSP’nin kurulduğu günden bu yana partinin güzel yapılanmasının önüne geçmek için çalışma yürüttüler. İkinci geliş nedenim ise parti meclisimizde çok farklı boyutlarda tartışılarak 2015 seçimlerine acilen hazırlanma kararı aldık. Toplantılarımızı yaptık ve milletvekili aday adayları dosyalarının hazırlanması hususunda talimat verdik. Herkes kendi alanıyla ilgili bölümü çalışmaya başladı. Yeni yapının oluşturulması için çalışmalarımıza başladık. Özellikle İzmir’in bu yerel yönetimlerde sağladığı coşkuyu arkamıza alarak, çalışmalarımıza başladığımızı herkese duyurduk.”

“OYLAR BÖLÜNMESİN DEMEK TEMBELLİKTİR”

Bazı siyasilerin çalışmadan seçim kazanmaya çalıştıklarını da belirten Türker, “Onların anahtar cümlesi ise ‘oylar bölünmesin’ cümlesidir. Bunlar yeni siyaset üretmiyorlar, iktidar partisinin düzenlediği ve dizayn ettiği gündemin peşine takılıyorlar. Bir zamanlar hayır dedikleri şeylerin daha sonra en büyük destekçisi oluyorlar. Son dönemde verdiğimiz şehit olaylarında yapılan açıklamalara bakıyorum. Herkesin başı sağ olsun ama Genelkurmay’ın başı iki defa sağ olsun. Birincisi askerlerimizi kaybettiğimiz için, ikincisi ise malum siyasiler tarafından elleri kolları bağlandığı için… Ortadoğu projesi diye bizi bazı süreçlere sürükleyenler var. Recep Tayyip Erdoğan, bu projede eş başkan olduğunu söyledi ama daha sonra bir daha bu lafı ağzına almadı. Büyük Ortadoğu Projesi diye bir şey yok. Türkiye’nin parçalanması diye bir proje var. Biz bunu hep söyledik ve şimdi bazı kesimler bu duruma seyirci kalıyor. Ben muhalefet partilerine fezleke beklemeyin soruşturma önergesi verin dedim ama beni dinlemediler. O seçim sürecinde bir toplantı yapıldı ve fezleke değil, gensoru verilmesi gerektiğini öğrendiler. Herkes bir oluşum gerekli diyor ve hemen birileri çıkıp biz milli birlik yaratalım diyor. Buna uygun bir dizayn yapıyorlar ve son dakikada bu çatıları bozanlar da onlar oluyor. Partimiz bu tür işleri çok iyi okuyan kadrolara sahip. Partimizi ele geçirmek isteyenlerin bir cemaat olduğunu biz zaten biliyorduk. Şimdi yavaş yavaş gerçekler ortaya çıkıyor. Bazı kesimlerin görevleri vardı. Alternatifleri ortadan kaldırmak istiyorlardı. Ama bizim partimiz alternatifsizdir. Çünkü bu parti kronik bir kadronun eline geçmeyecek şekilde kurulmuştur. Bu parti, yenilenmeye, kadroların kendi kendini yenilemesine müsaade eden bir yapıya sahibiz. Bu bağlamda Türkiye’nin ihtiyaçlarına ses verebilecek bir partiyiz. Biz kurulduğumuz gün, Atatürk’ün ilkelerine sahip çıkacağımızı ve bu yolda yürüyeceğimizi kabul ettik. Biz bu değerleri benimseyerek yola çıktık. Ama bu demek değildir ki sadece bu iki temel yapıya göre halktan oy isteyeceğiz. Bize yeni katılan arkadaşlarımızın yeni fikirleriyle yeni bir şemsiye oluşturmalıyız. Bu şemsiyenin bir bölümü Atatürk’ün akılcılık ve çağdaşlık ilkelerini esas almaktır. İkincisi, Ecevit’in demokratik sol temel ilkeleridir. Üçüncüsü ise bugünün koşullarına göre ihtiyaç bekleyen, çözüm bekleyen, sorunları aşarak halkın karşısına çıkacağımız bir manifesto hazırlamaktır. Gelecek kuşakları yönetecek eğitim alanındaki yaklaşımımızla, rant için değil kamu yararı için çalışma anlayışımızla ve Türkiye’nin bütünlüğünü korumaya yönelik yapacağımız çalışmalarla seçmenin önüne gitme yönünde bir hazırlık yapmak zorundayız. Önümüzdeki günlerde partimizin her ilinde aday olan herkesle görüşerek bu yapıya eklenmesi gerekenlerin neler olduğunu toparlamaya çalışacağız. Bizim eylem planımızın temeli olan seçim bildirgemizin de esasları hazırlanmış olacaktır” dedi.

“33 MİLLETVEKİLİ İKTİDARI YERİNDEN EDER”

Parti olarak kuruluş amaçlarına bağlı kalıp, yenilikçi bir anlayışla hareket ettiklerini belirten Türker şunları da kaydetti: “Bugün muhalefet olmak istemeyen bir iktidar ve iktidar olmak istemeyen bir muhalefet var. Bugünkü iktidar bugünkü gücünden az bir güçle bile seçilse, 2023 stratejilerini kendilerine kanıtlamış olacaktır. Yapacağımız şey bu iktidarın gücünü 33 milletvekili azaltmaktır. Çünkü bu şekilde milletvekili sayısı 275’in altına düşer ve iktidar olma hakkını kaybeder. Biz DSP olarak bu hususta çalışarak partimize iktidar yolunu açmaya yöneleceğiz. Bugün bu yemekte toplanmamız kamuoyuna bir manifestomuzdur. Bugün İzmir’de atmaya başladığımız adımın devam ettiğinin resmini göstermek için, bir protokol anlayışından çok, el ele vermenin geçici olmadığını gösterme amacı taşıyan bir resimdir bu. Türkiye’nin bir sol partiye ihtiyacı var. Çünkü artık muhalefet bile biraz sağa kaydı. Biz hala sol partiyiz, ama ‘özgürlükçü sol’ bir partiyiz. Bu iktidarın istediği ulusalcılığın içini boşaltmaktı ve bunu da başardılar. Ama biz buradan sesleniyoruz, ulusalcılık bitmedi. Biz ‘Özgürlükçü Sol’ ve ‘Ulus Milliyetçiliği’ kavramlarını sunuyoruz. Türkiye’yi üreten bir ülke konumuna getirecek şekilde çalışmalarımızı sunarak, yoksulluğu azaltacak stratejilerle yolumuza devam edeceğiz. DSP demek, tabandan tavana kadar herkesin yaklaştığı bir parti demektir. Biz DSP olarak parlamentoda yer aldığımızda, kapatılmaya çalışılan ve hatta kapatılan o dosyaların tekrar nasıl açılması gerektiğini bilen bir partiyiz. Biz o parlamentoya girdiğimizde, o dosyaları tekrar açarız. Biz partimize herkesi davet ediyoruz. Gelin el ele verelim ve Türkiye’nin kurtuluşu için en büyük adımı hep beraber atalım.”

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.