“Türkiye adalet arıyor”

ONURHAN ALPAGUT

31 Mart günü bir savcımızın terör eyleminde şehit edilmesinde sonra Türkiye gündemi değişti. Yaşanan bu olaydan sonra mahkeme salonlarına girerken avukatların üstü aranmaya başlandı. Bu süreç  kapsamında  'Türkiye Adaletini Arıyor' ve gerçekleşicek olan Türkiye'nin farklı şehirlerinde yapılacak yürüyüşler öncesi İzmir Barosu Sivil Toplum örgütleriyle birlikte bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrasında gerçekleşen B-basın açıklamasında Baro Başkanı Aydın Özcan, "İstanbul adliyesinde yaşanan terör eyleminde bir savcımızın önce rehin alınarak daha sonra şehit edilmesinin ardından bu olay biz avukatlara mal edilmiştir. Yaşanan olay sonrası çeşitli medya kuruluşları ve devlet yöneticileri ve bir televizyon programcısı tarafından ele alınıp avukatlar ve avukatlık mesleği zan altında bırakılmak istenmiştir. Bunu şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyorum. Biz avukatlar, avukatlık mesleği olarak kesinlikle bunları kabul etmediğimizi ve kabul etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz. Bu anlamda bizim mesleğimize yönelik saldırılara karşı her türlü hukuki yola başvuracağımızı da buradan söylemek istiyorum. Maalesef ki ülkemizin değişik yerlerindeki adliyelere giren meslektaşlarımızın üzerleri aranmak sureti ile avukatlık kanunundan doğan haklarımızda ihlal edilmektedir. Bir hukuksuzluk yaşanmaktadır. Özellikle İstanbul Çağlayan adliyesinde birçok meslektaşımıza karşı fiili bir hareket hatta İstanbul baro başkanımızın da bulunduğu bir ortamda yapılmıştır. İzmir’de ise çipli kartla girilen kapı vardır. Hakim, savcı, avukat ayrımı yapılmaksızın çipli kartı olmayan hakim ve savcı da X ray’li kapıya yönlendirilmiştir. Bir hakim arkadaşımızın çipli kartı olmadığı için aynı uygulama ona da yapıldı. Bugün de çipli kartı olmayan meslektaşlarımızın üzeri aranmaksızın X Ray'li kapıdan geçmeleri istenmiştir. Eğer bu hakim, savcıya da uygulanacaksa şimdiye kadar uygulanıyor. Bundan sonra da uygulanacaksa biz İzmir özelinde avukat arkadaşlarımızın üzeri aranmaksızın o kapıdan hakim ve savcı da geçiyorsa avukatların da geçmesinde bir sakınca görmüyoruz."

11 NİSAN’DA HEP BERABER YÜRÜYECEĞİZ

Basın açıklamasında Meclisten geçen İç Güvenlik yasa tasarısına da değinen Özcan, "İç Güvenlik yasa tasarısı gündeme getirilerek adeta yargının elindeki yetkiler alınmak sureti ile kendi siyasi iradenin emrinde olan vali ve polise devredilmek istendi. Bu iç güvenlik paketine yönelik Barolar olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek sureti ile her türlü basın açıklaması, eylemi ülkenin değişik illerinde bir araya gelmek suretiyle İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer illerde bir araya gelmek sureti ile Barolar olarak tepkimizi ortaya koyduk. Bu anlamda gerçekten Barolar olarak vatandaşın da haklarını savunma noktasında büyük bir ön aldığımıza inanıyorum. Maalesef ki ülkemizde hakimlik ve savcılık teminatı Anayasa’nın 139. maddesi ve devamı maddelerinde belirtilmiş olmasına rağmen sadece Anayasa'da var. Ancak uygulanmamaktadır. Bu nedenle bizim bu tepkimize diğer hukukçularımız hakim ve savcılarımız açık destek de verememektedirler. Bunu da biliyoruz üzücü olan üniversitelerin bu hukuksuzluğa karşı tepkisiz kalmış olmalarıdır. Bu anlamda biz İzmir Barosu, Bursa Barosu, YARSAV ve yargıçlar sendikası aynı zamanda Türkiye Barolar birliği olarak yaşanan bu hukuksuzluğa karşı kamuoyunun dikkatini çekmek için  5 Nisan günü Bursa’da bir miting yapmaya karar verdik. Akabinde de oradan  'Türkiye Adaletini Arıyor' adı altında bir yürüyüş tertip etmek suretiyle Bursa'dan İzmir'e bir yürüyüş tertip ediyoruz. Bu yürüyüş kapsamında İzmir'de 11 Nisan günü Cumhuriyet  Meydanı’nda bir miting de gerçekleşecek. Bu mitingde bu hukuksuzlukları ülkenin hukukun üstünlüğünde yargı bağımsızlığından, adil yargılanma hakkından hızla uzaklaştığını dile getirerek bu hukuksuzluğun bir an evvel giderilmesi için bir açık hava toplantısı tertip ediyoruz. Bu anlamda çok değerli katılımcı sivil örgütlerinden de desteklerini bekliyoruz. Umuyorum ki 11 Nisan günü Cumhuriyet Meydanı’nda İzmir'deki sivil toplum örgütleri başta olmak üzere İzmir halkı yanımızda yer alacaktır. Biz biliyoruz ki halkımız hukukun üstünlüğünü savunmaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin tam olarak kullanılması anlamında halkımızda büyük bir beklenti, istek, arzu söz konusudur. Bu anlamda halkımızın da 'Türkiye Adaletini Arıyor' miting ve yürüşünde yanımızda olacağına inanıyoruz. Biz bu mitingi yaparken hiç bir siyasi argüman kullanmaksızın hiçbir siyasi partiye prim kazandırmadan tamamen evrensel hukuk normlarının yer aldığı dövizleri taşımak sureti ile bu mitingimizi gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu.