İHD’den kınama!

TANER UYANIKER

İnsan Hakları Derneği ve Özgür Hukukçular Derneği, gazeteci Ömer Turan ve Fatih Tezcan’ın HDP ve Selahattin Demirtaş hakkındaki söylemlerini kınadı. Basın açıklamasını gerçekleştiren İnsan Hakları Derneği Ege Bölge Temsilcisi Ali Aydın seçim sürecini eleştirerek,  “Ülkemiz önemli bir seçim sürecinden geçmiştir Ancak seçim süreci birçok hukuksuzluğu, anti demokratik tutumu, kini, nefreti, ölümü, kanı ve gözyaşını da ortaya serdi. Saldırgan ve nefret içeren söylemler seçim çalışması boyunca sürdürülmüştür. Bazı parti ve yöneticileri vatan haini ilan edilerek hedef gösterilmişlerdir” dedi.

“CUMHURBAŞKANI TARAFIZ DEĞİLDİ”

İktidar partisi ve Cumhurbaşkanına yönelik eleştireler de bulunan Aydın şunları söyledi: “Öncelikle cumhurbaşkanı tarafsızlığını ve tüm siyasi partilere eşit uzaklıkta olma ilkesini bir kenara bırakarak gönlünde yatan aslandan vazgeçemeyip bizzat seçim süreci boyunca ‘gönlündeki aslan’ için oy toplamak amacıyla bir parti genel başkanı gibi mitingler düzenlemiştir. Mitinglerde muhalefet partilerine tehditler, hakaretler edilmiş ve başta HDP olmak üzere muhalefet hedef gösterilmiştir. Aynı tutum iktidarda olan partinin genel başkanı ve yetkili kişileri tarafından da yapılmıştır. Hatta partinin genel başkan yardımcılarından biri ‘başlarına yıkarız’ ifadesini kullanarak HDP ve yöneticilerine tehditlerde bulunmuştur. Yasal olan parti terör örgütü olarak yansıtılarak saldırılara açık hale getirilmiştir. Bu tutum seçim ortamının da tetiklemesiyle toplumda kin ve nefret duygularının oluşumunu sağlamıştır. İnsan Haklan Derneği genel merkezi bu kin ve nefret ortamının yansımasını 09.06.2015 tarihli raporunda şu şekilde açıklamaktadır: ‘Seçim çalışmaları süresince partilerin seçim bürolarına, araçlarına, adaylarına, çalışanlarına yönelik baskın, saldırı, tehdit ve polis baskınları şeklinde 196 saldırı gerçekleşmiş olup, bunun 176’sı HDP’ye karşı yapılmıştır. Bu saldırılardan HDP’ye yapılan 176 saldırının 7’si silahlı, 5’i bombalı, 4’ü kundaklama biçiminde gerçekleşmiş ve 6 kişi yaşamım yitirmiş, 516 kişi yaralanmıştır. 33 HDP’li işkence ve kötü muameleye uğradığını belirtmiştir. Seçim çalışmaları nedeni ile 185 HDP’li gözaltına alınmış, bunlardan 8’i tutuklanmıştır.’ HDP’ye yapılan 176 değişik saldırı sonucu sadece 5 kişi gözaltına alınmıştır.”

“DEMİRTAŞ ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ”

Aydın, “Bu kin ve nefret söyleminin oluşturduğu ortamın yansımasının sonucu olarak kendilerine vazife çıkarıp ve devlet yetkililerin söylemlerini kendilerine emir telakki eden kişi ve devlet yetkilileri harekete geçerek muhalif kesime karşı hukuksuz fiillerde bulunmayı kendilerine hak olarak görmüşlerdir. İşte bu söylemlerden kendisine vazife çıkaran kişilerden biri ise gazeteci Ömer Turan’dır. Ömer Turan bir televizyon programında HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ‘HDP legal görünümlü bir terör örgütüdür. Bırakın koalisyon yapmayı bir an önce parti ve yöneticilerine terör örgütü muamelesi yapılmalıdır. Ekranlarda türkü söyleyip barış edebiyatı yapan Silho hippi görünümlü eli kanlı bir katildir. Elinde Yasin Börü gibi nice masumların kanı var. Bugün, bu saat itibariyle HDP'li teröristler Diyarbakır sokaklarında Müslümanları katlediyorlar. Renault beyaz Toros serisinin üretimini durdurmuş olabilir. Ama Toyota’nın pikap serisi bu boşluğu çok rahat doldurur bence’ diyerek ölümle tehdit etmiştir. Kendisine vazife çıkaran bir diğeri ise Fatih Tezcan’dır.  Fatih Tezcan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için ‘Demirtaş neden öldürülebilir? Mitingi kim bombaladı? Aytaç Baran neden katledildi? Kural kolay ama sert: Oyunu bozan her oyunu hak eder!’ ifadelerini kullanarak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ölümle tehdit etmiştir” diye konuştu.

“KARANLIK DÖNEMLERE DÖNMESİN”

1990’lı yıllara gönderme yapan Aydın, “Tüm Türkiye kamuoyu biliyor ki, ‘Beyaz Toroslar’ 1990’lardaki karanlık yılların sembolüydüler. 90’lı yıllar, Devlet içinde örgütlü ve bizzat devlet tarafından finanse edilen JİTEM vb. silahlı terör örgütleri tarafından sivil halka karşı yürütülen vahşet dönemi idi. Bu vahşet yıllarında 25 bine yakın siyasetçi, öğretmen, sendikacı, işçi ve suçsuz vatandaş bu kontra örgütler tarafından ‘Beyaz Toroslar’a bindirilerek kaçırıldı ve yok edildiler. Şu anda 20 yıldır İstanbul Galatasaray Lisesi önünde ‘Cumartesi Anneleri’ adı ile anneler-babalar çocuklarını, kadınlar-erkekler eşlerini, çocuklar babalarını ve annelerini ve kardeşlerinin akıbetlerini sormaktadırlar. Bu karanlık dönemlerin acılarını başta Kürt Halkı olmak üzere tüm Türkiye halkı çekmiştir. Yeni acıların yaşanmaması için başta bizler insan hakları savunucuları ve özgürlükçü hukukçular olmak üzere tüm demokrasi güçleri ülkede insan hak ve özgürlüklerin yerleşmesi için tüm gayreti sonuna kadar gösterecektir” dedi.

Kamuoyuna çağrıda bulunan aydın şunları söyledi: “Ülkenin geleceğini, hak ve özgürlüklerin genişlemesi için tehlikeli ve tehdit edici bu anlayışların teşhiri için tüm kamuoyunu dikkatli olmaya ve gerekli teşhiri yapmaya çağırıyoruz. Bu tehdit ve tehditlerin TCK gereği suç oluşturduğunu başta cumhuriyet savcıları olmak üzere tüm kamuoyu bilmektedir. Bizler insan hakları savunucuları ve özgürlükçü hukukçular olarak savcıları göreve çağırıyoruz. Alenen insanları düşüncelerinden ve farklılıklarından dolayı ölümle tehdit eden bu kişiler hakkında soruşturmanın açılarak yargılanmalarını istiyoruz. Ayrıca İzmir İnsan Hakları Demeği olarak en kısa zamanda bu kişiler hakkında savcılığa suç ihbarında bulunacağız.”