TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Diyette yasak olmaz

Diyetisyen Derya Zünbülcan ile yaz ayları yaklaşırken sağlıklı beslenerek fit görünmenin yollarını konuştuk. Zünbülcan, kaybedilen tek şeyin kilo olması isteniliyorsa ilaçlardan uzak durulması gerektiğini vurgulayarak, kişilerin sağlıklı zayıflama ilkeleri ile zayıflamayı hedeflemeleri gerektiğini söyledi

Haber Giriş Tarihi: 21.03.2015 07:53
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Diyette yasak olmaz

EMİNE ŞEKER

Diyetisyen Derya Zünbülcan, bedeni yaza hazırlamanın tatlı telaşlarının başladığı günlerde olunduğuna dikkat çekerek, “Her yıl hızlı kilo verme telaşı ile yeni bir ilaç sayesinde kilo vermenin kolay, zahmetsiz, ağrısız, sihirli bir yöntemi aranıyor. Önümüze mucize diye binlerce ilaç sunuluyor. Sonrasında ise böbrek yetmezliğinden, ölümlere kadar uzanan ağır bilançolu tatsız tablolar defalarca tecrübe ediliyor. Kaybettiğiniz tek şeyin kilo olmasını istiyorsanız ilaçlardan uzak durmalı, sağlıklı zayıflama ilkeleri ile zayıflamayı hedeflemelisiniz” dedi.

İLAÇ VÜCUDUN DENGESİNİ BOZUYOR

Şişmanlığın tek bir hastalık değil birçok hastalığın toplamı olduğu için tek bir çözümü olmadığını ifade eden Zünbülcan, “Mucize diye sunulan ilaçlar ve kimyasal etki yapan ilaçlar uzun vadede pek de olumlu sonuçlar doğurmuyor. Etken madde olan sibutramin gibi maddeler merkezi sinir sistemini yani beynin iştah merkezini bloke ediyor. Ancak bu etki ilaç kullanıldığı sürece sürüyor ve bırakıldığı anda rebound etki yaratıp daha fazla besin alımına neden oluyor. Yani, ilaçla verilen kilolar ilaç bırakıldıktan sonra geri alınıyor. Bunların yanında sayılması gereken belki de en önemli sorun ise bu ilaçların doz ayarlaması uygun şekilde yapılmadığında da ishal, bulantı, sinirlilik, çarpıntı, yüksek tansiyon, huzursuzlukla başlayan belirtiler ilerleyen dönemde karaciğer, böbrek ve diğer önemli organların yetersizlikleri ile sonuçlanabiliyor” şeklinde konuştu.

UZMAN BİR HEKİME DANIŞILMADAN KULLANILMAMALI

Zünbülcan, ilaçları diyet ve egzersize destek amaçla kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Kişinin uzman bir ekip tarafından sağlık kontrolünden geçirilmesi, beden kitle indeksinin 30kg/m’nin üzerinde olması veya eşlik eden obeziteyle ilişkili bir kronik hastalıkla birlikte 27 kg/m2’nin üzerinde olması, kişinin 3 ay süresince egzersiz ve diyet programına devam etmesine rağmen sonuç elde edilememiş olması gerekmektedir. Ancak bu koşullarda uzman bir hekim kontrolünde uygun bir ilaca başlanabilir. Asla uzman bir hekime danışılmadan kullanılmamalıdır” diye konuştu.

ÖNEMLİ OLAN KAÇ KİLO VERDİĞİNİZ DEĞİL

Kilo vermede yağ ya da kas vermek arasında fark olduğunu açıklayan Zünbülcan, “Önemli olan tartıya baktığınızda kaç kilo verdiğiniz değil verdiğiniz ağırlığının yüzde kaçının yağdan gittiğidir. Bu yüzden de eğer yağ verilmiyorsa sıkılaşma gerçekleşmiyor. Sıkılaşma sağlanması için kişinin mutlaka yağ vermesi gerekiyor. Bu yüzden sadece yaz aylarına odaklanmayıp sağlıklı beslenmeye odaklanıp doğru olan kurallarla devam ederek bu işi başarabilmemiz gerekiyor. Klasik zayıflama sistemi ile değil aslında içerisinde her şeyin olduğu ve neyin ne kadar nasıl yenileceği öğrenilmesi gereken bir sistemle gidilmesi gerekiyor. Ben her zaman için danışanlarıma; ‘Bulunduğunuz yaş içerisinde sağlıklı olmak ve zayıflamak önemli’ diyorum. Ama bizim hedefimiz örneğin 33 yaşındaysa bir danışan 33 yaşındaki Ayşe Hanım değil. 43 yaşındaki Allah uzun ömürler versin diyorum 93 yaşındaki Ayşe Hanım’ında olduğu yaşta sağlıklı ve fit olmasıdır bizim amacımız. 33 yaştan 93 yaşa kadar 60 yıllık bir süreç var. Bu 60 yılı da kimse kimseye bir liste ile geçirtemez. Ama işin mantığı öğrenilir ve öğretilirse 60 yılı da 100 yılı da geçirirsiniz” ifadelerini kullandı.

‘DİYET AÇLIKTIR’ ŞEKLİNDE BİR ÖN YARGI VAR

Zünbülcan, her bireyin birer sosyal varlık olduğunu dile getirerek, “Diyete başlandığı an itibari ile kişiler hayattan koptuklarını belirtiyor. Normal hayatlarında gittikleri yerlere gidemediklerini söylüyorlar. Evde kendi yemeklerini kendilerinin yapmaları gerektiğini ifade ediyorlar. Bunlar tamamen önyargıdır. Halbuki kişilerin bize gelmelerinin nedeni teorik ve pratik arasındaki köprüyü kurabilmektir. Eğer kişi beslenme danışmanlığı alıyor ve yine hayattan koptuğunu söylüyorsa orada yapılan yanlış bir şeyler var demektir. Dolayısıyla önemli olan hem hayatınızı hem de aynı zamanda sağlıklı beslenme hayatınızı bir çizgide götürebilmektir. Bu işi keyifli bir şekilde yaparak başarabilmektir. Diyet yapmak sadece yaz aylarına özgü bir şey görülmeyeceği gibi kısıtlılar listesi olarak da görülmemelidir. Toplumuzda ‘diyet açlıktır’ şeklinde bir ön yargı var. diyet aksine açlık değil vücudun ve ruhun doygunluğudur. Diyetin aslında kelime anlamı sağlıklı yaşam biçimidir. Aslında 2 anlamı var. Biri sağlıklı yaşam biçimi diğeri ise yönetimdir. Bu yüzden ben her zaman ya sağlıklı yaşam biçiminin seçilmesini ya da beslenme şekli yönetilerek sürdürülen hayatın yönetilmesini tavsiye ediyorum. Diyette yasak olmaz. Diyette yasak olursa kısıtlı bir süre olarak kalır. Eğer ki diyette yasak olmaz siz yolunu öğrenirseniz bir ömür sağlıklı beslenebilirsiniz. Diyet sıkan bir gömlek gibi değil kişinin vücut ölçülerine göre olmalarıdır. Kişinin istediği renkte ve bedende olmalıdır” dedi.

TERZİ USULÜ ÇALIŞIYORUM

Zünbülcan, başarılı olmasının temelini terzi usulü çalışmasından kaynaklandığını belirterek, “Her bireyin yaşam tarzı, zevkleri ve sosyal hayatı farklıdır. Tek bir kıyafeti herkese giydiremezsiniz. Kişinin üstünde güzel olacak kişiyi rahat hissettirecek kıyafet içinde terzinin kişinin ölçülerine göre dikmesi gerekir. Hazırladığım listeyi ben tek başıma hazırlamıyorum. Danışanımın vazgeçemeyeceği şeylerde o listenin içinde yer alıyor” şeklinde konuştu.

DERYA ZÜNBÜLCAN’DAN KİLO VERDİREN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Herkes benim iki katım yiyor ama kilo almıyor, ben yemiyorum ama buna rağmen kilo veremiyorum, yemek yerken sıkıntılı oluyorum, stresli olduğum zamanlarda yemek yemek beni rahatlatıyor ama sonra pişman oluyorum, çok acıksam da duruyorum ama tartıda kilom hiç düşmüyor, evden dışarı çıkınca dengem şaşıyor diyet yapacağım diye sosyal hayatım bitti…

Siz de yukarıdaki durumları yaşıyorsanız eğer, bu çözüm önerileri sizin için…

Çözüm önerileri:

1. Yediklerinizi ve hissettiklerinizi kâğıda dökün. Duygularla besinlerin örtüştüğünü gözlemek keyifli olacak. Kendinize ‘şimdi bunu neden yiyorum?’ diye sorma imkânı bulacaksınız. Unutmayın, farkına varamadığınız sorunu çözemezsiniz.

2. Besinlere alternatif listesi oluşturun ve uzmanınızla bu liste üzerinde çalışın. Böylece kendinizi zor durumda hissetmeden her ortamda sağlıklı beslenebilirsiniz.

3. Çoğu zaman yediklerimizi atlayabiliriz. Gözden kaçırmamak için 3 gün hafta içi 1 gün hafta sonu olmak kaydıyla bir besin tüketim kaydı tuttuktan sonra yediklerinizin kalori yoğunluğu ve besinsel kalite açısından değerlendirin.

4. Tüm diyet bilgilerini çöpe atın. Sadece doğrulara odaklanın. En doğal ve en sağlıklı şekilde beslenmeye çalışın. Rafine gıdalardan, fast food ve paketli gıdalardan uzak kalarak sağlığınıza katkı sağlayabilirsiniz.

5. Vücudunuzu arkadaşınız gibi düşünün. Siz ona iyi davranın o da sizin istediğinizi yani ‘kilo verme’ eylemini yapsın.

6. Bir tarif defteri edinin, farklı tarifler deneyin. Son zamanlarda yapılan çalışmalarda beyaz un tüketimi, rafine şekerden uzak kalmanın önemi üzerine sayısız makale var. Beş çayı için tam tahıllı un, yulaf ve ruşeym ile hazırlanmış, bal, pekmez ve kuru meyvelerle tatlandırılmış lezzetli ve sağlıklı ikramlar hazırlayın. (Tam tahıllı da olsa tabiî ki porsiyon kontrolü önemli!)

7. Ruhunuzu serbest bırakın. Zayıflama sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirerek olur. Sürekli kalori hesabı yapan bir zihin, sürekli gram hesabı yapan bir birey yaptığı işten bir süre sonra sıkılacaktır. Zorlaştırmadan yaşam tarzı değişikleriyle yeni hayata adım atın.

8. Önce siz kendinize inanın. Kilo zihne yapışan sakız gibidir. Nereye giderseniz beraberinizde kilolarınızı da beraberinizde götürürsünüz. Bu toplum içerisinde yer aldığınız makam ve mevkiden bağımsız bir hissiyattır. Alanında çok iyi işler başarmış bir danışanım bu durumu şöyle ifade ederler: ‘Derya Hanım ben her şeyi yapabileceğime inanıyorum ama kilo verebileceğime inanmıyorum!’. Bu durum zor ve bir o kadar üzücü olmakla birlikte zihindeki düğümler çözülünce kilolar da gidiyor. Tek ihtiyacınız olan şey bu işe inanmak. Yeterli motivasyona sahip bir hale geldikten sonra aynı danışanım şu an ideal kilosuna doğru hızla ilerliyor.

9. Çevreden gelen seslere kulak tıkayın. Çünkü hiçbir zaman etrafınızdakileri memnun edemezsiniz. Kilo vermeye başlamadan önce aman ne kadar çok kilo aldın azcık dikkat diyenler kilolar gitmeye başladıkça aman sakın daha fazla verme bak çirkin olursun, yüzün çöker sonra ile cümleleri tamamlarlar. Siz iyisi mi kimseye aldırmadan yolunuzda ilerleyin. Unutmayın siz bu işi sadece kendiniz için yapıyorsunuz.

DİYETİSYEN DERYA ZÜNBÜLCAN KİMDİR?

Diyetisyen Derya Zünbülcan, İzmir’de doğdu. Başarılı bir öğrencilik yaşamından sonra insanların sağlıklı yaşamalarına destek olmak amacıyla Erciyes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümüne kaydını yaptırdı. Başarı ile girdiği Erciyes Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden derece ile mezun oldu. Bilimin gücüne inandığı için aynı yıl Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beslenme ve Diyetetik Anabilim Dalında yüksek lisans eğitimine başladı. Eğitim hayatı boyunca Memorial Şişli Hastahanesi Beslenme ve Diyet Bölümü ve Memorial Şişli Hastahanesi Obezite ve Tedavi Departmanları başta olmak üzere birçok ciddi kurumda staj, uygulama ve eğitim imkânı buldu. Arkadaşım Diyabet Projesi kapsamında 2010 yılında İznik’te gerçekleştirilen Diyabetle Güzel Yaşam Yaz Kampına Diyetisyen olarak davet edildi, diyabet hakkındaki bilgi birikimini paylaştı. Türkiye’deki onkoloji(kanserle ilgilenen bilim dalı) diyetisyenliği, kardiyoloji diyetisyenliği, sporcu beslenmesi diyetisyenliği sertifikalarının hepsine birden sahip sayılı diyetisyenlerden biri olan Diyetisyen Derya Zünbülcan, katıldığı sayısız kongre ve yaptığı sayısız bilimsel araştırma ışığında keyifle zayıflatmayı hedefleyen ‘İntegrinal Diyet Sistemi’ni geliştirdi. Bu sistemi geliştirirken sadece kilo vermeyi değil, metabolizma hızlandırmanın ve kilo korumanın tüm inceliklerinin bireye öğretileceği besin odaklı bir keyifle zayıflama sistemi olmasına dikkat etti. Diyetisyenliği kişilerin yardım aldığı bir alan olmaktan ziyade uzmanla danışanın elele başarıya ulaştığı ortak bir çalışma olarak gördü. Kongre ve bilimsel çalışmalarından elde ettiği bilgi birikimini Sabah Gazetesi, Star Gazetesi, HaberTürk Gazetesi, Milliyet Gazetesi, Hürriyet Trendy Dergisi, Lezzet Dergisi, TRT, TRT Avaz, Kanal35, Yeni Asır Tv, Sky Tv, Ege Tv, Zaman Gazetesi, TGRT, Haber7, Samanyolu Haber, Yeni Şafak Gazetesi, Vatan Gazetesi, Gazete 9 Eylül, Mynet İvillage Kadın Platformu, Mynet Askmen Erkek Platformu, Parents Dergisi, Anne Bebek Dergisi, Genç GelişimDergisi ve Süper Beyin Dergi ve Gazeteleri başta olmak üzere ulusal ve yerel birçok yazılı ve görsel medyada paylaştı. Şu anda biri hamilelikte beslenme diğeri keyifle zayıflamaya yönelik iki kitap hazırlığı olan Diyetisyen Derya Zünbülcan, kendisine ait Derya Zünbülcan Beslenme ve Diyet Danışmanlığı’nda titiz iş disiplini içerisinde en yeni bilimsel çalışma ve yöntemler ışığında danışanlarına hizmet vermektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.