İzmirin Aliağa İlçesi'ndeki Şakran Çocuk Cezavi'ne yönelik kurum için yazışmalar, dikkatlerin bir kez daha cezaevlerindeki kötü koşullara çevrilmesine neden oldu.
Haber Giriş Tarihi: 02.03.2015 07:55
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
Yaklaşık iki yıl önce tecavüz iddialarıyla gündeme gelen Pozantı Çocuk Cezaevi ile ilgili ilk araştırmaları yapıp, elde ettiği sonuçları önlem alınması için Adalet Bakanlığı, siyasi partiler ile sivil toplum örgütleriyle paylaşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Özkan Yıldız, benzer bir saptamayı Şakran, için de yaptı. Yıldız, bina yenilemekle, infaz koruma memurlarıyla sorunun çözülemeyeceğini, ulusal çocuk politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini, söyledi. Şakran Cezaevi olarak bilinen, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, sık sık tutuklu ile hükümlülere yönelik hak ihlalleriyle gündeme gelen bir kurum oldu. Cezaevi Müdürü Hamit Karslıoğlu'nun, kurum içi yazışmada cezaevindeki şartlarla ilgili yazdıkları, tartışmaları bir kez daha başlattı. İddiaların ortaya çıkmasıyla, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım'ın talimatıyla, inceleme de başlatıldı.
AKADEMİSYENDEN ÖNEMLİ UYARI
Ancak idari işlemlerin devam ettiği Şakran Cezaevi ile ilgili önemli bir uyarı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Özkan Yıldız'dan geldi. 2008 yılında, Gaziantep, ardından da Pozantı Bölge Çocuk Cezaevi'nde araştırmalar yapan, çocuklarla görüşen Yıldız, o zaman önemli eksiklikler tespit etti. Çalışmasını sonuçlandırdıktan sonra ise elde ettiği ürkütücü sonuçları, Adalet Bakanlığı, siyasi partiler ile sivil toplum örgütleriyle paylaştı. Prof.Dr. Yıldız'ın, bu girişimlerini muhalefet partileri mecliste de gündeme getirdi. Adalet Bakanlığı'ndan ise bir girişim gelmedi. Ardından da Pozantı Cezaevi'ndeki, skandallar ortaya çıktı. Prof.Dr. Özkan Yıldız, benzer bir uyarıyı Şakran için de yaptı.
BİNA YENİLEMEKLE SORUN ÇÖZÜLMEZ
Bina yenilemekle, infaz koruma memurlarıyla bu sorunun çözülemeyeceğini anlatan Prof.Dr. Özkan Yıldız, Burada suça sürüklenen çocuklar için, aileden başlayan, toplumda devam eden, cezaevinde biten biri süreç var. Soruna bütün bakmak lazım. Sürecin iyi yönetilmesi lazım. Tutuklu çocuklar, yine topluma kazandırılmalı. Bu çocukları suça sürükleyen travamaların bilinmesi lazım. Çocuklar, psikososyal destek almalı. hemen her alanda daha fazla uzmandan destek alınmalı. Sosyolog olmalı, psikolog olmalı. Sosyal gelişim uzmanları olmalı. Cezaevlerinde, gardiyanlarla çocukları topluma kazandıramayız. Mesleki uzmanlara, bu çocuklara çeşitli alanlarda eğitim vermeli" dedi. Yeni binaların sorunu çözmediğini de ifade eden Prof.Dr. Özkan Yıldız, Bina yapmakla cezaevinde modern cihazların olması sorunu çözmez. Çocukların rehabilite edilmesi lazım. Eğitim lazım çocuklara. Bu çocuklar, tahliye olduktan hemen sonra cezaevlerine geri dönüyorlar. Birde şu var tabi, bu çocuklar sürekli tutuklu olarak kalıyorlar. Mahkemeler geç bitiyor. O zaman bu tutukluluk süresinin de tartışılması lazım. Köklü bir biçimde bu çocukların topluma kazandırılması lazım. Eğer bu çocukları madde bağımlığı merkezlerinde gerekli rehabilitasyonları verseydik, bu suçu işleme olasılığı olmazdı" diye konuştu.
KENDİMİZE GÖRE DÜZENLENMELİ
Çeşitli ülkelerden alınan ceza sistemi modellerinin kendi ülkemizin şartlarına göre düzenlenmesi gerektiğini de vurgulayan Prof.Dr. Yıldız, Denetimli serbestlik sistemi var. Dışarıda, hem cezanın infazı oluyor. Bir tarz topluma kazandırma süreci var. Bu yasayı, Avrupa'dan aldık ama bizim toplumsal ve değerler sistemimize uygun modellere alınabilir. Alınan modellerin bizim kültürümüze ve kurumlarımıza uygun olarak yerleştirilmeli. Gardiyanlardan, yöneticilere kadar herkese, eğitim verilmeli. Eğitim olmazsa sorunlar çıkar. Bizim kültürümüze uygun modeller alınmalı. Ulusal Çocuk projelerinin olması lazım. Mesela, aile danışmanlığı uzmanlığı projesi vardı, ama halen uygulamaya konulmadı. Ortada kaldı. Bu toplumda, sokak, aile ve toplum ayaklarının iyi okumak lazım" dedi. (DHA/İZMİR)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmirin Aliağa İlçesi'ndeki Şakran Çocuk Cezavi'ne yönelik kurum için yazışmalar, dikkatlerin bir kez daha cezaevlerindeki kötü koşullara çevrilmesine neden oldu.
Yaklaşık iki yıl önce tecavüz iddialarıyla gündeme gelen Pozantı Çocuk Cezaevi ile ilgili ilk araştırmaları yapıp, elde ettiği sonuçları önlem alınması için Adalet Bakanlığı, siyasi partiler ile sivil toplum örgütleriyle paylaşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Özkan Yıldız, benzer bir saptamayı Şakran, için de yaptı. Yıldız, bina yenilemekle, infaz koruma memurlarıyla sorunun çözülemeyeceğini, ulusal çocuk politikasının hayata geçirilmesi gerektiğini, söyledi. Şakran Cezaevi olarak bilinen, İzmir Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, sık sık tutuklu ile hükümlülere yönelik hak ihlalleriyle gündeme gelen bir kurum oldu. Cezaevi Müdürü Hamit Karslıoğlu'nun, kurum içi yazışmada cezaevindeki şartlarla ilgili yazdıkları, tartışmaları bir kez daha başlattı. İddiaların ortaya çıkmasıyla, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım'ın talimatıyla, inceleme de başlatıldı.
AKADEMİSYENDEN ÖNEMLİ UYARI
Ancak idari işlemlerin devam ettiği Şakran Cezaevi ile ilgili önemli bir uyarı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Özkan Yıldız'dan geldi. 2008 yılında, Gaziantep, ardından da Pozantı Bölge Çocuk Cezaevi'nde araştırmalar yapan, çocuklarla görüşen Yıldız, o zaman önemli eksiklikler tespit etti. Çalışmasını sonuçlandırdıktan sonra ise elde ettiği ürkütücü sonuçları, Adalet Bakanlığı, siyasi partiler ile sivil toplum örgütleriyle paylaştı. Prof.Dr. Yıldız'ın, bu girişimlerini muhalefet partileri mecliste de gündeme getirdi. Adalet Bakanlığı'ndan ise bir girişim gelmedi. Ardından da Pozantı Cezaevi'ndeki, skandallar ortaya çıktı. Prof.Dr. Özkan Yıldız, benzer bir uyarıyı Şakran için de yaptı.
BİNA YENİLEMEKLE SORUN ÇÖZÜLMEZ
Bina yenilemekle, infaz koruma memurlarıyla bu sorunun çözülemeyeceğini anlatan Prof.Dr. Özkan Yıldız, Burada suça sürüklenen çocuklar için, aileden başlayan, toplumda devam eden, cezaevinde biten biri süreç var. Soruna bütün bakmak lazım. Sürecin iyi yönetilmesi lazım. Tutuklu çocuklar, yine topluma kazandırılmalı. Bu çocukları suça sürükleyen travamaların bilinmesi lazım. Çocuklar, psikososyal destek almalı. hemen her alanda daha fazla uzmandan destek alınmalı. Sosyolog olmalı, psikolog olmalı. Sosyal gelişim uzmanları olmalı. Cezaevlerinde, gardiyanlarla çocukları topluma kazandıramayız. Mesleki uzmanlara, bu çocuklara çeşitli alanlarda eğitim vermeli" dedi. Yeni binaların sorunu çözmediğini de ifade eden Prof.Dr. Özkan Yıldız, Bina yapmakla cezaevinde modern cihazların olması sorunu çözmez. Çocukların rehabilite edilmesi lazım. Eğitim lazım çocuklara. Bu çocuklar, tahliye olduktan hemen sonra cezaevlerine geri dönüyorlar. Birde şu var tabi, bu çocuklar sürekli tutuklu olarak kalıyorlar. Mahkemeler geç bitiyor. O zaman bu tutukluluk süresinin de tartışılması lazım. Köklü bir biçimde bu çocukların topluma kazandırılması lazım. Eğer bu çocukları madde bağımlığı merkezlerinde gerekli rehabilitasyonları verseydik, bu suçu işleme olasılığı olmazdı" diye konuştu.
KENDİMİZE GÖRE DÜZENLENMELİ
Çeşitli ülkelerden alınan ceza sistemi modellerinin kendi ülkemizin şartlarına göre düzenlenmesi gerektiğini de vurgulayan Prof.Dr. Yıldız, Denetimli serbestlik sistemi var. Dışarıda, hem cezanın infazı oluyor. Bir tarz topluma kazandırma süreci var. Bu yasayı, Avrupa'dan aldık ama bizim toplumsal ve değerler sistemimize uygun modellere alınabilir. Alınan modellerin bizim kültürümüze ve kurumlarımıza uygun olarak yerleştirilmeli. Gardiyanlardan, yöneticilere kadar herkese, eğitim verilmeli. Eğitim olmazsa sorunlar çıkar. Bizim kültürümüze uygun modeller alınmalı. Ulusal Çocuk projelerinin olması lazım. Mesela, aile danışmanlığı uzmanlığı projesi vardı, ama halen uygulamaya konulmadı. Ortada kaldı. Bu toplumda, sokak, aile ve toplum ayaklarının iyi okumak lazım" dedi. (DHA/İZMİR)
Son Girilen Haberler
Yemekteyiz Bilge Can kim? Zuhal Topal Yemekteyiz Bilge Can kaç yaşında, ne iş yapıyor?
TV8'in sevilen yarışma programı Zuhal Topal'ın sunumuyla ekranlara gelen Yemekteyiz'in yeni bölümünde yarışacak olan Bilge Can, izleyiciler tarafından merak ediliyor. 22-26 Nisan haftasında yarışmacı olarak yer alacak Bilge Can'ın geçmişi ve hayatı araştırılmaya başlandı. Peki Yemekteyiz Bilge Can kim? İşte merak edilenler...
Meteoroloji İzmir için uyardı: İzmir’de bugün hava nasıl olacak? İzmir hava durumu listesi
İzmir'de bugün hava durumu nasıl olacak? İzmir'de ne zaman güneş açacak? İzmir'de hava sıcaklıkları kaç derece? İzmir'de saatlik hava durumu...
Günlük burç yorumu: 24 Nisan 2024 Çarşamba günlük burç yorumları
24 Nisan 2024 Çarşamba gününe ait astrolojik harita, burçlar arasındaki etkileşimleri yansıtırken, her bir burcun özgün enerjisini gün boyunca sergileyeceği bir zaman dilimine işaret ediyor. Günlük burç yorumları, bu dinamik enerji akışını daha derinlemesine anlamanıza ve günlük yaşamınızı daha bilinçli bir şekilde yönlendirmenize yardımcı olabilir. Gökyüzündeki gezegenlerin konumu, duygusal durumdan ilişkilere, iş hayatından sağlığa kadar birçok alana etki edebilir. İşte, 24 Nisan 2024 Çarşamba günü için hazırladığımız günlük burç yorumları...