Karataş adaylığını açıklarken hükümete yüklendi

ANIL YIKGEÇ

Genel seçimler öncesinde CHP İzmir’de önemli isimler adaylıklarını açıklarken İzmir siyasetinin tecrübeli ismi CHP İzmir İl eski Başkanı Kemal Karataş da adaylığını resmiyete döktü. İl binasında yaptığı basın açıklamasıyla 1’inci Bölge’den aday adaylığını açıklayan Karataş’a çok sayıda partili eşlik etti. 

Karataş konuşmasının başlangıcında genel ülke gündemi üzerinden hükümete yüklenirken, Türkiye’nin hiçbir zaman böyle bir iktidar görmediğini belirtti. Karataş, “7 Haziran’da ülke yeni bir seçime giriyor. Türkiye için de yeni bir dönem başlayacak. Geçmiş dönemlerde çok seçimler yapıldı. O seçimlerin içinde olan arkadaşlarım var. Sonra bu son dönemlerde AKP iktidarıyla yapılan bir seçimde bulunmuş arkadaşlarım var. Cumhuriyet kurulduğundan beri Türkiye böyle bir dönemi yaşamadı. Seçimler yapılırdı, siyasi partiler katılır bir yarış olurdu ama ne iktidar ne de muhalefet olanlar ülkenin rejimini değiştirmeye yönelik teşebbüste bulunmazlardı.

TÜRKİYE KRİTİK BİR NOKTADA

Bu dönem Türkiye kritik bir noktadadır. Önümüzdeki seçimler tam bir dönüm noktası. Ya laik cumhuriyetten vazgeçeceksiniz ya da bu rejim Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu rejim devam edecektir. AKP bugüne kadar yaptığı hükümet etkinliklerinde bir dönem gizli gündemi gizli ajandasını artık yavaş yavaş ortaya çıkarmaktadır. Başkanlık sistemi diyorlar. 400 milletvekili istiyorlar. Onlara yetemeyen bu anayasayı değiştirecek ve başkan olacak. Recep Tayyip Erdoğan kendisine başkanlık da yakıştıramıyor Amerika’dakini İngiltere’dekini, Fransa’dakini beğenmiyor ‘Türk Usulü Başkanlık’ diyor. Kendi arkadaşlarından biri ‘Türk usulü olmaz’ dedi. ‘Bal gibi olur’ dedi. İstediği başbakanlık sistemini bu millet ona verecek mi vermeyecek mi, o seçimler yapılıyor. Bu seçim bu kadar önemlidir. Ya Türkiye rejimi yok edilecek ya da AKP alt edilecektir. Geçmiş dönemde hep sağ iktidarlar yönetti. Menderes’ler, Demirel’ler, Erbakan’lar, Çiller’ler, Mesut Yılmaz’lar yönetti. Hiçbirisi rejimi değiştirmeye yönelik adımlar atmadı. Bir takım farklı yasaların çıkarılmasını savundular ama rejimi değiştirmeye kalkmadılar. Bir İslam devleti, kurmaya yönelik şimdi başkan diyor ama belli ki yetkiler hükümeti de yargıya yöneten yetkiler yetmiyor. İstiyor ki tüm güçler elinde toplansın. Ona göre başkanlık denilmez, bunun adı diktatörlüktür. Faşizmdir. Anadolu’da bir laf vardır; Köy yanar kahpe saçını tarar. Bu seçimler asla ve asla onlara bırakılmamalıdır. Bu dönem normal bir seçim değildir. Ulusalcılarda teslimiyet var mıdır?” ifadelerini kullandı.

ÖRGÜTE SAYGILI OLUNMASI LAZIM

CHP’nin önseçim kararı hakkında da konuşan Karataş, “İçimizde hatalar, kusurlar, adam kayırmalar var. Buna izin vermemek gerekir. Bu örgütteki çile çekenler yıllardır ama yıllardır ön seçim yapılsın diye bastırıyor. Herkes istiyor. Tüzüklere yazılmış, kurultaylarda karar alınmış. Ama maalesef gönül bağlılığıyla içimize sindire sindire kullanamıyoruz. Arkadan dolanmış, kontenjanlar konulmuş. Bu karar verilmiştir. Susalım artık. Eskiden ön seçim yapılmazdı şimdi yapıldı. Ülkenin demokrasinin birazına razı olacak bir toplum ister misiniz? Bir karar verilmişse örgütün onayını içine sindirecek şekilde tam olarak uygulanır. Gerçekçi olmak lazımdır. 1’inci Bölge’den kaç milletvekili çıkacak? 6 tane. 3 tane kontenjan. 2-4-6 ya arkadaşlarımız konulacak. Bu doğru bir karar değildir. Bu adam kollamaktır, kayırmaktır. Buradaki arkadaşlarımızın her seçimde hiçbir şey beklemeden CHP bir fazla oy alsın diye sokak sokak dolaştığını biliyorum. Genel merkez bu kararı değiştirsin. Örgüte saygılı olunması lazım. Bu tepkimizi duyurmak zorundayız. Bunun yanlış olduğunu bu kontenjanların fazla olduğunu örgütte burukluk verdiğini ve heyecanı azalttığını anlatmak zorundayız. Yaptım oldu ile olmaz. Siyaset hesap işidir. Geçmişini ve geleceğini düşünmezseniz farklı sonuçlarla karşılaşırsınız. Kontenjan nedir? Örgütte tanınmayan ülkede ve uluslararası olarak tanınmış insanlar için kullanılır. O adam engin bilgisiyle katkı sağlar. Örgüte lokomotif olur. Yoksa siz kontenjanı arkadaş kollamak için ‘kimseyi dışarıda bırakmayalım’ diye kullanırsanız seçim kuruluna listeyi verdiğiniz zaman örgütün gönlü kırılır. Örgüt belki içine atar ama bunları konuşmak lazım. Dışarıdaki yurttaş öyle demez. 4 senedir İzmir’de bu mevcut durumun beğenildiğini, takdir, saygı gördüğünü, böyle gitmesini söyleyen bir tek vatandaş duydunuz mu? Ben bunları söylerim. Ben bütün bunları yol yakınken dönülsün diye söylüyorum. Seçmenin karşısına bu yanlışlarla çıkarsak mı daha fazla oy alırız yoksa düzelterek çıkarsak mı daha fazla oy alırız?” dedi.

ÜLKE BİR SÜRÜ HIRSIZIN, UĞURSUZUN, AHLAKSIZIN  ELİNE GEÇMİŞ

Bu kararın tekrar görüşülmesine kadar tepkilerini sürdürmeleri gerektiğini belirten Karataş, “Bırakılsın kalsın deniyor. Kalmasın arkadaş. Genel merkez ‘Bu İzmir’i bir daha düşünelim partinin çıkarına olur’ diyene kadar bu mücadelemizi bu haklı tepkimizi ortaya koymak zorundayız. Ülke bir sürü hırsızın uğursuzun, ahlaksızın eline geçmiş. Bunlardan doğru kararlarla kurtulabiliriz. Başka yolu yok. Mucize mi yaratacağız? Gökten vahiy mi inecek? Siyaseti doğru yaparsanız başarılı olursunuz, yoksa aynı tas aynı hamam gider. Birilerinin hoşuna gitsin diye susamam. Ben halkımın ve örgütümün karşısında bunları söylerim” dedi.

Geçmiş dönemlerde parti içinde görevler yaptığını vurgulayan Karataş, örgütün, Cumhuriyetin ve laikliğin her şeyin üstünde olduğunu belirterek “Ancak halkımın, örgütümün önünde eğilebilirim. Başka hiçbir şeyin önünde eğilmem. Ben reklam arası değilim, Cumhuriyet reklam arası değildir. Reklam arası sizsiniz. Siz gideceksiniz bu memleketten. Sizi eğiteceğiz, laik Avrupa’ya dönük yapacağız. Kravat takmakla olmuyor çağdaşlık. Kafaları karanlık. Saraylar yaptılar. Saraylar bir gün zindan olur. Yeter ki halk kararını versin” diye konuştu.