TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

5 bin yıllık tarih: Ney

Klasik Türk Musikisi'nin ve Tasavvuf Musikisi’nin en önemli çalgısı olan ney, geçmiş dönemlerdeki izlerine rastlansa da asıl kimliğini Osmanlı Devleti zamanında Tasavvuf Musikisi oluşumu sürecinde almıştır.

Haber Giriş Tarihi: 11.05.2015 07:21
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
5 bin yıllık tarih: Ney

ONURHAN  ALPAGUT

 İslam’ı doğru anlayabilme çalışması olan tasavvuf ilmi ile paralel bir şekilde gelişen bu çalgı bu sebeple kendini en çok tekkelerde göstermiştir. Tasavvuf Müziği’nin simgesi haline gelmiştir. Biz de bu sazı en iyi şekilde anlatmak adına birçok müzik aleti çalabilen ve kendisini müziğe adamış aynı zamanda bir neyzen olan Muharrem Sönmez'e bu çalgıyı daha iyi anlayabilmek adına sorular sorduk

Bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

Ben Muharrem Sönmez. Yaptığım faaliyetler ile neyzenlik yolunda yürümeye çalışıyorum. Yavuz Akalın ve Ali Baziki'den neye dair çok ciddi katkılar koymuş kişiler tarafından profesyonel olarak eğitimler aldım. Kısacası alaylıyım. 2 yıldır Kemeraltı Kızlarağası Hanı’nda da Mansur Ney Atölyesi’nde faaliyetimi sürdürüyorum. Buradan önce yaklaşık 18 yıl da ney dışında yan flüt geçmişim var. 18 yıl profesyonel olarak yan flüt çaldım. Anadolu Rock, Rock, etnik müzik üzerine. Kültürler ile uğraştım kariyerim dahilinde hiç piyasa müzik yapmadım. İyi müzik yapmaya çalıştım. 25 yıl kadar da bağlama müzik çalıyorum. Ama hiç profesyonel anlamda deneyim olduğu söylenemez. Ben çaldığım kadarına eşe, dosta yetecek şekilde adlandırıyorum. Ney üzerine ise; yaptığım işi en doğru şekilde yapabilmek adına klasik sanat dalımızda meşk çok önemli bir konu. Ben de bu kültüre, edebe uyarak yoluma devam ediyorum.

Ney ile olan ilginiz nasıl başladı?

Ney'i çok seviyordum bir gün vaktin geldiğini düşündüm. Yan flütün bana bazı noktalarda cevap vermediğini fark ettim. Ney maceram benim için böyle başlamış oldu. 3 büyük hocanın eğitiminden geçerek Türkiye'de ney sazında önemli işler başarmış kişilerden eğitim almam sonucu neyzen oldum. Ney enstrümanı tüm frekansları kullandığından çok önemlidir. Ney ile istediğiniz her müziği çalabilirsiniz. İster Rock, ister tasavvuf aklınıza gelebilecek her tür müziği. Neyde meşk vardır. Bana da ancak bu yeterdi bundan dolayı Türk Musikisi içerisindeyim.

Neyzen olma süreci sizin için nasıl gerçekleşti?  Bu noktaya nasıl geldiniz?

Çok çalışarak. Çok uzun süreler uzun eğitimler alarak bu noktaya geldim.

İnsanlara ney çalmayı öğretiyorsunuz… Öğrencilerinizden bahseder misiniz? Sizce bu insanlar neden bu ney sazını çalmayı arzu ediyorlar?

Burada öğrenci arkadaşlarımıza ney sazını meşk usulü ile aktarmaya çalışıyoruz. Neyde meşk çok önemlidir. Biz her ne kadar burada yaptığımız şeyin adı ders olsa da gerçekte bize göre yapılan meşktir. Meşk hoca, öğrenci ilişkisinin içerisinde bir teslim olma halini gerektirir. Bu teslim olmak tabii ki 'öğrencinin eti senin kemiği benim' şeklinde değil. Burada bizim verdiğimiz ödevlerin dışına çıkılmaması, hocanın anlattıklarının ve burada ne yapılmaya çalışıldığının öğrenci tarafından anlaşılması gerekir. Bu işin bir entelektüel arka planı olduğunu öğrenci arkadaşların anlaması lazımdır. Burada 72-75 yaşında kişilerin bize geldiği gibi 11-12 yaşında öğrencilerimiz de var. Toplumun her kesiminden, statüsünden, sınıftan insanlar buraya geliyor. Mozaik çok geniş. Ama hepsinin de bilmesi gereken ve anlattığımız şey bu işin entelektüel bir arka planı olduğu. Klasik Türk Musikisi hemen kavranılabilecek bir şey değil. Bunun bir arka planı var. Ney sazı bu musikinin içinde bir saz. Bir tarafı ile de tasavvufun içinde bir enstrüman. Bana gelen öğrencilerin çoğu da tassavufi yönünden dolayı geliyorlar.

Neyin tarihçesinden bize bahseder misiniz?

Ney, 5 bin yıllık bir enstrüman. Bildiğimiz kadarı ile Amerika'da Philedelphia'da bir müzede iskeletinin sergilendiğini biliyoruz. Bu çalgı bize Sümerlerden kalan enstrümandır. Ney Perslerde, Yunanlılarda, Araplarda bulunan bir çalgı ancak en çok bizde şekil ve anlam kazanıyor. Başpare ve parazvane dediğimiz parçalar ilerleyen yüzyıllarda eklenen parçalarıdır. Parazvane ve başpare bizim kültürümüzde gelişmiş olan şeylerdir. Bundan önce herhangi bir ağızlığı yoktur. Daha önceki dönemlerde ağızlıksız olarak üfleniyor.

Neyin felsefesinden kısaca bize bahseder misiniz?

Neyin kendi başına bir felsefesi yoktur. Bu akla aykırıdır. Biz varsak felsefe var. Ney bir nesnedir. Eşyayı adıyla çağırmak lazım. Ney, kendi başına hiçbir şey değil. Biz üflersek içine bir anlam kazanır. Ve biz nasıl üflersek öyle bir anlam kazanır. Neye üfleyen kişi şeklini verir. Tabii ki Neyin içinden çıkan ses çok güçlü. Ney kutsal bir şey değildir. Ney sadece özel bir şey olabilir. Neyi özel yapan da ilkelliğidir. Tüm muhteşemliği buradan gelir.

İslam ile olan ilişkisi nedir?

İslam ve tasavvufun içinde çok önemli bir yeri var. Çünkü Hz. Pir Mevlana bundan 8 yüz yıl önce mesneviyi yazarken ilk altı sayfası içinde Neye dair methiyeler var. Neye çok önem atfedilmiş. Hz. Pir'in ölümünden sonra Mevlevi haneler tertip edilmeye başlanınca Ney sazı Mevlevi hanelerde müzik icra edilmeye başlanıp sema edilmeye başlanınca Ney sazı burada çok önemli yere gelmiştir. Bu süreçte de bir takım makamlar bulunmuş. Bunları yaparken Ney hep orada var. Bir tarafı ile de Ney klasik Türk Musikisi’nin gelişmesinde çok önemli bir yerde duran enstrüman.

Neyi özel kılan nedir?

İlkelliğidir. Ney primitif bir çalgıdır. Bütün muhteşemliği, güzelliği, muazzamlığı bu ilkelliğinde saklıdır. Siz varsanız ney vardır. Siz yoksanız ney zaten olmaz. Ney sonuçta bir kamıştır. Şu son yıllarda öyle bir noktaya geldi ki neyi, sanki bir totem tapınılacak bir şeye dönüştürdüler. Bunlar akla ve ilme aykırı şeylerdir. Ney biz içinden üflersek anlam kazanır. İçine üfleyen kişinin nasıl üflediğidir önemli olan. Ney ile oyun havası da çalabilirsiniz ya da bir tekkede dergahta içine hu diye üfleyerek la ilahe illa diyerek çok farklı bir boyutta üflediğiniz anda tamamen bir zikrullahın içine girerek de ney üflemiş olabilirsiniz. Bu tamamen kişiyle paralel bir durumdur.

Neyin tasavvufi yönünden kısaca bahsedebilir misiniz?

Hz. Mevlana Mesnevisi’nin ilk on sekiz beytinde “dinle neyden” diye başlar. İnsanın rabbinin yanından kopup dünyaya gelmesini neyin bataklıkta çamurda kesilip, yakılıp, delikler açılarak ses çıkartılmasıyla bağdaştırır. İnsan da bu hayata sınanmak için gelmiştir. Ney de insan olma sesini çıkartacaktır. Yaşadığı her şey iyi kötü birçok olaylar onun ney gibi inletir. Neyin de insan sesine yakın ses tınısı olduğunu onaylar. Bu sebeple de ney ve insanın insanı kamil olma yolundaki ve neyin yanarak, yakılarak memleketinden, baharından kopartılarak işlenmesi ve çok güzel ses çıkartması insanın kamil ile ney arasındaki ilişkinin birbiri ile ne kadar örtüştüğünü gösterir.

Ney çalmaya başlayacak kişilere tavsiyeniz nedir?

Kesinlikle sanal ortamlarda, sosyal medyada çıkan “Vay efendim çok zormuş, üfleniyormuş, altı ay ses gelmiyormuş” gibi sözlere kanmasınlar. Burada buyursunlar gelsinler yaklaşık beş dakikayı geçmeden neyden ses çıkartıyoruz. Burada kişiye düşen verdiğimiz görevleri yerine getirmesi. Disiplinli bir şekilde derse gidilip gelinmesi. Kimse büyücü ya da sihirbaz değil. Sihir sadece emek olabilir.

Ney nedir? Türkiye'deki konumunu ne olarak görüyorsunuz?

Ney, günümüzde Türk sazı olarak bilinmektedir. Ney tasavvuf müziğinin bir simgesi haline gelmiştir. Ancak bazı kişiler günümüzde bu sazı bir totem haline dönüştürerek tapacak hale gelmişlerdir. Fakat bu doğru değildir. Akla ve mantığa aykırıdır. Neye hayat veren üfleyen kişidir. Ney, biz üflersek hayat bulur aksi takdirde olmaz. Diğer müzik aletlerinin aksine çalmak yerine ney için üflemek tabiri kullanılır. Buradaki üflemek mecazi anlamda kullanılmaktadır ve İslam’daki yeri de Allah'ın insanı yaratırken ki ruha üflemiş olmasından alır.

Kişi neyzen olmak istedi ya da en azından ney çalmak istedi… Nereden temin edecek bu enstrümanı?

Kişi için iyi bir ney, güzel bir seçim olacaktır. Hatta en iyisini almak uygundur. Çünkü bu enstrüman zaten zor bir enstrüman. Sesi çok güzel ve rahat elde edebilmek gerekiyor. Bu da neydeki kamışın ve neydeki açkının niteliği ile alakalı. Tabii ki de bir neyi neyzenden temin etmek gerekir.

Herhangi birinin neyzen olması mümkün mü? Ne gibi bir çaba gerektiriyor bu enstrümanı çalabilmek?

Eğer kişi akciğerlerinde herhangi bir sorun bulunmuyorsa herkes çalabilir. Ritim duygusu olan her insan ney üfleyebilir. Kişi yeteneği, emeği ölçüsünde ne kadar emek veriyorsa o kadar verim alacaktır. Bu işte emek vermeden bir şey alamazsınız. Zamanınızı, ruhunuzu  vereceksiniz ki karşılık alabileceksiniz.

Eklemek istedikleriniz?

Neyden korkmasınlar. Neye başlamaktan çekinmesinler. Bu işin yaşı, başı, saati yok. Dem bu dem diyoruz. Kişi ne zaman istiyorsa dem o zaman gelmiştir. An o andır. Buyursunlar gelsinler yerimiz belli Konak Kızlar Ağası’nda 2.kat Mansur Ney Atölyesi no 124'deyiz.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.