TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Geleceği birlikte yaşamak istiyoruz”

Halkların Köprüsü Derneği, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü nedeni ile İzmir’de bir panel düzenledi

Haber Giriş Tarihi: 10.04.2015 07:23
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
“Geleceği birlikte yaşamak istiyoruz”

NEŞE YAVUZ

Fransız Kültür Merkezi'nde çok sayıda vatandaşın katılımı ile gerçekleştirilen panele, Gazeteci-Yazar Ayşegül Devecioğlu ve Roman Derneği Başkanı Abdullah Cıstır katılım sağladı. Panelde konuşma yapan Roman Derneği Başkanı Abdullah Cıstır, Hükümet’in Roman açılımını hatırlatarak, “Tanı konuldu. Bu bizim için önemliydi. Ama hâlâ bir adım atılmadı” dedi.  Romanlar için özel sosyal politikaların uygulanması ve bunun için mevzuatın değişmesi gerektiğini belirten ve bugün milletvekili adaylığı listelerinde birer roman adayın olduğunu belirten Cıstır, “Neredeyse hiçbir partinin Romanlara ilişkin bir planı yok” dedi.

“ÇÖZÜM BULUNMALI”

Cıstır, Romanların sorunlarının büyüdüğünü ifade ederek, “Sosyal politikaların yerele inmesi gerekiyor. Sosyal politika, sosyal yardım demek değildir. Belediyelerde sosyolog istihdam edilmeli. Bizlerin size ihtiyacı var. Bize dahil olun ve bizi dahil edin. Mahallelere gelin, bizi görün” dedi. Siyasetçilerin gelip kendilerinden oy istediğini oyu aldıktan sonra ise bir daha gelmediğini belirten Cıstır, “Sorunlarımıza çözüm bulunmalı. Geleceği birlikte yaşamak istiyoruz” ifadelerinde bulundu.

“KENDİ İSMİMİZİ SAKLIYORUZ”

Cıstır’ın ardından söz alan Oryantal Sılay ise, en çok okullarda sıkıntı yaşadıklarını ifade ederek, “Bize susmayı değil de konuşmayı öğretin. Bizlerden sadece sokak çalgıcıları çıkmıyor. Doktorlar, terziler, öğretmenler var. Birçoğumuz kendi ismimizi saklıyoruz. Bizler sadece sizleri eğlendirmek istemiyoruz” şeklinde konuştu.

“ROMANLAR KENDİLERİNE ELEŞTİREL BAKABİLMELİ”

Panelde son olarak söz alan Gazeteci Yazar Ayşegül Devecioğlu, dünyanın her yerinde Romanların en fazla ayrımcılığa uğrayan halklardan olduğunu dile getirerek, özellikle kadınların ve çocukların ayrımcılığa daha fazla uğradığına dikkat çekti. “Çingenelerde egemenlerin hoşuna gitmeyen bedenin disipline edilmemişliği ve göçebe olmaları” diyen Devecioğlu, “Bir toplumu kadın-erkek ve sınıfsal ayrımlar yapmadan global olarak ele almanın da bir tür ırkçılık olduğunu ifade etti. Romanlar kendi kültürlerine eleştirel bakabilmeli, Romanların buna hem hakkı, hem gücü, hem de bilinci var” dedi.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.