TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

İyi bir eğitim hayat değiştirir

1999-2001 yılları arasında benim de okuduğum Erzene Mahallesi’nde bulunan Melih Tuncay İlkokulu’nu ziyaret ettik. Fiziksel olarak bıraktığım gibi bulduğum okulumda, değişen tek şeyin günümüz şartlarına uyarlanan eğitim sistemi olduğunu gördüm. Okulumun fiziksel olarak aynı kalması beni eski güzel yıllarıma götürdü ve bu yüzden hiç yabancılık çekmedim. Şu anda okulun müdürlüğünü yapan Ali Yoksul ile de öğrencilere yönelik yapılan çalışmalar hakkında ve okulun eksiklikleri hakkında konuştuk

Haber Giriş Tarihi: 22.04.2015 07:27
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İyi bir eğitim hayat değiştirir

EMİNE ŞEKER

Melih Tuncay İlkokulu’nun Müdürü Ali Yoksul, 1960 yılında Tokat ilinde doğduğunu ama çocukluğunun Sivas’ ta geçtiğini belirterek, 1971 yılında Sivas Recep Handan İlkokulu’nu, 1974 yılında Sivas 4 Eylül Ortaokulu’nu, 1977 yılında da Sivas Endüstri Meslek Lisesi Motor Bölümü’nü bitirdikten sonra Sivas Eğitim Enstitüsü’ne girdiğini ifade etti. 1980 yılında Ankara Eğitim Enstitüsü’nden Sınıf Öğretmeni olarak mezun olduğunu açıklayan Yoksul, sonrasında farklı illerde çalıştığını ve 1994 yılında İzmir’e geldiğini söyledi. Yoksul, meslek hayatının 34 yılının 30 yılını müdür olarak geçirdiğini dile getirerek, yaklaşık 3 yıl boyunca da Melih Tuncay İlkokulu’nda müdür olarak görev yaptığını ifade etti.

ÖĞRENCİ SAYISI 300’ÜN ALTINDA İSE OKULA REHBER ÖĞRETMENİ VERİLMİYOR

Bornova Halk Eğitim Merkezi Müdürü olarak çalıştığı dönemlerde Melih Tuncay İlkokulu bünyesinde çeşitli kurslar açtığını belirten Yoksul, o dönemlerde okulun çeşitli sorunlar yaşadığını iddia etti. Yoksul, eğitim ve öğretim çerçevesinde Melih Tuncay İlkokulu’nun Bornova ilçesinde bulunan ilkokullar arasında en iyi okul olabileceğini belirterek, bunun sebebini de tecrübeli öğretmenlere sahip olmuş olmaları olarak açıkladı. Yoksul, “Okula geldiğim zaman okulun birçok eksiği vardı. Bu eksiklikleri giderebilmek için iş adamları ile görüştüm. Çevremde yardımcı olabilecek olan arkadaşlarım ile iletişime geçtim. Kendim isteyerek kişisel olarak severek katkı sağladım. Sadece kantin kirası ile velilerden hiçbir şekilde para toplamadan eksiklikleri gidermeye çalıştık. Yani kantin kirası ile arkadaşlarımın destek olması ile ve kendi isteğimle yapmış olduğum katkılarla okulun tüm sınıflarında eğitim materyali olarak hiçbir eksiğimiz kalmadı. Tüm sınıflarımızda bilgisayar ve projeksiyon gibi gerekli olan her türlü araç ve gereci sağladık. Yine okulumuz bünyesinde kamera sistemi ve bahçe girişinde güvenliğimiz var. Ayrıca okulumuzda rehber öğretmeni yok. Okulda öğrenci sayısı 300 ve üzeri ise rehber öğretmeni oluyor. Öğrenci sayısı 300’ün altında ise okula rehber öğretmeni verilmiyor. Bu son derece yanlış bir uygulama ve Milli Eğitim Bakanlığı adına da bir eksiklik diye düşünüyorum. Bir okulda 10 öğrenci olsa bile rehber öğretmeni olması gerekiyor. Yine okulumuzun güneydoğu cephesinde bir çökme söz konusu. Yer altı sularının geçmesi sebebi ile okul inşa edildiğinden beri binada çökme oluyor. Benden önceki idareci arkadaşım çok uğraşmış, gerekli yerlerle yazışmalar yapılmış ama bazı sebeplerden dolayı müdahale edilememiş. Güçlendirme ya da yeni bir okul binası yapılması şeklinde özel idare ile görüştük. Tam ihale aşamasına geldik. Özel idareleri kapatıldı. Büyükşehir belediyelerine devredildi. Büyükşehir ve özel idare mahkemede olduğu için mahkeme sonuçlanıncaya kadar da hiçbir şey yapılamıyor. Yani Bizim iş yine kaldı. Bu şekilde tehlike arz eden bir durumun 15 yıl içinde çözülmesi gerekiyordu” dedi.

ÇOCUKLARIMIZ BİZİM İÇİN DE ÇOK DEĞERLİ

Yoksul, velilerin çocuklarının eğitim ve öğretim çerçevesi içinde yeterli ve gerekli ilgiyi gösterdiklerini vurgulayarak, velinin çocuğu ile ilgili olmasının artıları olduğu gibi eksilerinin de olabileceğini ifade etti. Kendi öğrencilik yıllarında öğrencilerin öğretmenine karşı ayrı bir saygı duyduğunu ama günümüzde öğrencilerin öğretmenine karşı saygılı olmadıklarını belirten Yoksul, “Velilerin çocuklarına karşı sergilemiş oldukları yanlış davranışlar doğrultusunda biz okulda sıkıntı yaşıyoruz. Öğrenci sayımızın az olması ortaya çıkabilecek olan sorunları azaltıyor. Veli için çocukları ne kadar değerli ise bizim için de o kadar değerlidir. Yaptığımız toplantılarda birebir görüşmelerimizde sürekli düşüncemizin bu yönde olduğunu anlatıyoruz. Yine çocuklarına saygılı olmaları gerektiğini anlatmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.

ZAMANI DOĞRU BİR ŞEKİLDE KULLANMALARI GEREKİYOR

Okulda öğrenim şeklinin tekli olduğunu belirten Yoksul, ders bitimi sonrası saat 17.30’a kadar çocuk kulüpleri kurduklarını dile getirdi. Yoksul, “Ders bittikten sonra çocuklarımız yine okulda öğretmenleri ile birlikte kalıyorlar. Bir ders çocuklarımız verilen ödevlerini yapıyorlar. Bir ders satranç öğreniyorlar. Bir ders halk oyunları dersi alıyorlar. Bir derste resim ya da havanın durumuna göre dışarda spor yapıyorlar. Bu çocuk kulübü çalışmalarımız hafta içi her gün devam ediyor.  Ayrıca okulumuzda teneffüs giriş ve çıkışları için zili kaldırdım. Çünkü çocuklarımızın doğru bir şekilde zamanı ve saati kullanmaları gerektiğini düşünüyorum. Saati kullanmayı biz burada anasınıfı itibari ile öğretmeye başlıyoruz. Tüm öğrencilerimiz zamanı ve saati kullanmayı öğrendi. Bu uygulamaya önce veliler tepki gösterdi ama sonra kendileri de doğru bir şey yaptığımızı anladılar” diye konuştu.

ÖNCE ÜRETECEĞİZ SONRA TÜKETECEĞİZ

Yoksul, bireyin anne rahmine düştüğü andan itibaren eğitimin başladığını belirterek, yine bireyin son nefesine kadar eğitimin devam ettiğini söyledi. Yoksul, sözlerini şöyle bitirdi: “İyi bir eğitim çocuğun hayatını değiştirir. Eğitim; kişiliğin oturması ve özgüven kazandırmaktır. Eğitimcilerin görevi çocuğun yeteneği keşfederek yeteneği doğrultusunda yönlendirmektir. Veli toplantılarında ve törenlerde ben hep bu ülkenin bizim olduğunu vurguluyorum. Bu ülke büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bizim atalarımızın dedelerimizin canlarıyla kanlarıyla kazanılmış bir ülke. Bu ülke kolay kazanılmadı. Ne yazık ki bu ülkenin de içeride ve dışarıda düşmanı çok fazla. Velilere ve öğrencilerime sürekli biz bu ülkeyi kurtaracaksak çok çalışmak zorundayız diyorum. Üretmek zorunda olduğumuzu söylüyorum. Önce üreteceğiz sonra tüketeceğiz diyorum. Çocuklar bizim geleceğimiz.”

İYİ YURTTAŞIN TEMELİ ÇOCUKLUKTA ATILIR

Melih Tuncay İlkokulu’nun Müdür Yardımcısı Nimet Fıstıkçı ise, her çocuğun farklı bir birey olduğunu vurgulayarak, çocukların dünyasını anlayabilmek için büyüklerin en başta bu farkındalığı bilmesi gerektiğini söyledi. Fıstıkçı, “Çocukların dünyası, aile ve okulla sınırlı değildir. Kendi duygu, düşünce ve çıkarımları da vardır. Bunları anlayabilmek için onu bir yetişkin gibi kabul edip sen dili kullanmadan dinlemek gerekir. Bu eylem çocuğa kendisinin değerli olduğunu hissettireceği gibi kendisine olan güvenini artıracaktır. Çocuğun hayatına dokunabilmenin başka bir yolu da ona altından kalkabileceği sorumluluklar yüklemek ve eylemlerini izlemektir. Bunu yaparken müdahil olmak yerine çocuğun eylemlerine rehberlik etmek ve onları yönlendirmek gerekir. Çocukların hayatına dokunabilmenin en önemli yollarından biri de uygun ve eğitici oyunlardır. Yalnız bu oyunlar ‘al oyna’ mantığıyla değil ‘oynayalım’ mantığıyla yapılmalı beraber vakit geçirilmelidir. Bu oyunlar çocuğun sosyalleşmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca eğitici oyunlar bilgiyi eğlenceye dönüştürmenin ve öğrenmede kalıcılığı sağlamanın en etkili yolarından biridir. Melih Tunçay İlkokulu bu bağlamda her çocuğun kendini değerli hissettiği, kendini ifade edebildiği sosyal alanlar ve etkinlikler bulduğu bir yuvadır. Bunu yaparken de aile ve okul dayanışmasına özen gösterilmekte çocuk bir birey olarak sadece okulda değil aile ortamında da izlenilmekte, velilerle bilgi alışverişinde bulunulmaktadır. Çocuğun dünyasına dokunmak isteyen her eğitici ilk başta açıklayıcı cümleler kurmalı, karar alma mekanizmasına çocuğu da dahil edebilmelidir. Dikta edilen kurallar yerine mantıklı hale getirilmiş ve çocuklarla sorgulanmış, doğruları ve yanlışları birlikte ortaya konmuş her kural, etkinlik çocuğun dünyasına daha fazla dokunur ve kabul görmesini sağlar. Bu yüzden okulumuzda sınıf ortamında ve diğer çevrelerde özgür ortamlar oluşturulmuş, öğrencilerimize kendilerini ifade edebilme olanakları sunulmuştur. Unutulmamalıdır ki iyi yurttaşın temeli çocuklukta atılır. Bu temel de çocuğun hayatına dokunmadan onun geçirdiği evreler, kendi iç dünyasındaki çalkantılar anlaşılmadan atılamaz. Her çocuğun özel ve farklı olduğu prensibinin benimsendiği okulumuzda sağlıklı bireyler yetiştirmek en önemli düsturumuzdur” dedi.

MELİH TUNCAY İLKOKULU’NUN TARİHÇESİ NEDİR?

Okulumuzun temeli 03.03.1986 tarihinde zamanın Milli Eğitim Bakanı Sayın Metin Emiroğlu tarafından atılmış, Bornova’nın önemli Müteahhitlerinden Hayırsever İşadamı Sayın Melih Tunçay tarafından yaptırılmıştır. Okulumuz zamanın Cumhurbaşkanı Sayın Kenan Evren tarafından 07.03.1988 tarihinde Eğitim-Öğretime İlkokul olarak başlatılmıştır. Okulumuzun arsa alanı 2981 metrekare olup, 12 derslik, çok amaçlı salon, anasınıfı, Bilgisayar ve Fen Laboratuvarı, mevcuttur. İkili öğretimde bin 200 öğrenci kapasitesi vardır. Okulumuz açıldığı ilk yıl 1987-1988 öğretim yılında toplam 786 öğrenci, 29 Öğretmenle Eğitim- Öğretime başlamıştır. 1992 – 1993 Öğretim yılında İlköğretim Okulu’na dönüştürülmüştür. 2011-2012 Öğretim yılına kadar ikili öğretim veren okulumuz 08.02.2012 tarihinde normal (Tekli) öğretime geçmiş olup, 2012-2013 Öğretim yılında ise 4+4+4 Eğitim sistemine geçilmesi ile ilkokula dönüştürülerek eğitim hizmetine devam etmektedir. Halen okulumuzda 11 şube ilkokul, , 2 şube Anasınıfı ve 2 şube Özel Alt sınıf ile ve toplam 20 Öğretmen, 1 memur, 3 hizmetli ve 254 öğrenci ile öğretime devam edilmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.